Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1142 E. 2022/468 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1142 Esas
KARAR NO : 2022/468

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2021
KARAR TARİHİ : 27/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Davaya konu Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında ödeme emri ve TK. 21/2’ye göre yeniden gönderilen ödeme emrinin müvekkilinin mernis adresine gönderilmediğini, bu sebeple usulsüz tebligat yapıldığını, müvekkilinin yeni adresini beyan tarihinin takip talebinden önce 14.11.2019 tarihinde olduğununu yerleşim yeri bildiriminden açıkça görüleceğini, dosya üzerindeki takip işlemlerinin müvekkilinin bilgisi dışında olduğunu, davaya konu takibin dava dışı müvekkilinin oğlu … ile davalı arasındaki kira sözleşmesinden doğan borçlar ile ilgili olarak verilen teminat senetlerine dayanılarak açıldığını, ancak teminat olarak verilen senetlere dayanak borç ödenmesine karşın senetlerin iade edilmediğini, dava dışı … aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasına ve makbuz ve … Site Yönetimi başkanı … tarafından tutulan site yönetim defterine kaydedilerek ödenmiş olduğunu, müvekkilinin ve dava dışı …’in davalıya kira ilişkisinden kaynaklanan herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili ile davalı arasında herhangi bir hukuki ve ticari ilişki bulunmamakta olup, kira alacağı ile bedelleri uyumlu senetleri oğlunun kira borcuna teminat olarak verildiğinin hayatın olağan akışı gereği olduğunu, söz konusu teminat senedinin 3. kişiye ciro edilmemiş olup hala taraflar arasındaki teminat işlevi maksadı ile verilme unsurunu korumakta olduğunu, dava dışı müvekkilinin oğlu … ile davalı arasında uzun yıllardır kira ilişkisi bulunmakta ve kiralanan yerin ticari örf ve adet kuralları gereği ödemeler elden yapılmakta olduğunu, dava dışı … ve müvekkili tarafından yıllardır bu ticari örf ve adet kuralı doğrultusunda davalıya elden ödeme gerçekleştirildiğini, davalı yana tüm kira bedelleri ödenmiş olup bu hususun yönetim defteri, makbuz ve tanık anlatımları ile de sabit olduğunu, tahsil edilen kira bedellerini temin amacı ile verilmiş senetler ile davaya konu icra takibini başlatmasının yanı sıra, dava dışı …’e de tahsil edilen kira bedellerine ilişkin mükerrer olarak Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden mükerrer takip açıldığını, tahsil edilen borca ilişkin olarak mükerrer icra takibi açılmasının takiplerin hukuksuz ve davalının kötü niyetle hareket ettiğini açıkça gösterdiğini, müvekkilinin davalı yana herhangi bir borcu bulunmadığını bu sebeplerle; Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibinin iptaline, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasına konu 16.11.2019 düzenleme tarihli ve 30/04/2019 vade tarihli 5000-TL bedelli, 16.11.2019 düzenleme tarihli ve 30/03/2019 vade tarihli 4000-TL bedelli, 16.11.2019 düzenleme tarihli ve 30/05/2019 vade tarihli 5500-TL bedelli, 16.11.2019 düzenleme tarihli ve 30/06/2019 vade tarihli 5500-TL bedelli senetlerin teminat senedi olduğunun tespitine ve teminat senedi ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılamayacağından takibin iptaline, Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasına konu 16.11.2019 düzenleme tarihli ve 30/04/2019 vade tarihli 5000-TL bedelli, 16.11.2019 düzenleme tarihli ve 30/03/2019 vade tarihli 4000-TL bedelli, 16.11.2019 düzenleme tarihli ve 30/05/2019 vade tarihli 5500-TL bedelli, 16.11.2019 düzenleme tarihli ve 30/06/2019 vade tarihli 5500-TL bedelli senetlerin site yönetim defteri, ticari örf ve icra dosyalarına yapılan ödemeler ile yapıldığından ilgili senetlerden müvekkilin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığının tespitine, kötüniyetle hareket ederek müvekkilinin ticari hayatlarına zarar veren davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından verilen senetlerin bağımsız borç ikrarı içerdiğini, kira sözleşmesinde yada senet üzerinde kira teminatı hususunda herhangi bir açıklama yer almadığını, senetlerin teminat için verildiğine dair iddiaların gerçek dışı olduğunu, ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, kambiyo senetlerinin soyutluğu ilkesi gereği davaya konu senetlerin mücerret olduğunu, kambiyo takibine konu senedin bedelsiz olduğunu iddia edenin diğer bir deyişle senedi edinme sebebini tadil eden tarafın kural olarak iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, davacının iddiasını senetle ispat etmek zorunda olduğunu, davacının ödeme iddiasını ispatlaması için tanık dinletme talebine muvafakatlerinin olmadığını beyanla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun dava ile davacının tüm taleplerinin reddine, davacı aleyhine İİK. 72/4 gereği alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava menfi tespit istemine ilişkin olup taraflar arasındaki uyuşmazlığın Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına konu senetlerin davacının dava dışı oğlu …’in davalı ile arasındaki kira sözleşmesinden doğan borçlar sebebiyle teminat olarak davacı tarafından davalıya verilip verilmediği, davacının senetler sebebiyle davalıya borçlu olup olmadığı ve miktarı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı kesinleşen görevsizlik kararı üzerine gönderilen dosyanın Mahkememize tevzi edilerek işbu esas sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu menfi tespit talep edilen Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine konu 4 adet senedin hepsinin düzenleme tarihinin 16.11.2018 olduğu ve keşidecilerinin … olduğu, her 4 senedin lehtarının davacı olduğu ve davacı lehtar tarafından davalı …’e ciro edildiği, 30/04/2019 vade tarihli 5.000 TL bedelli, 30/03/2019 vade tarihli 4.000 TL bedelli, 31/05/2019 vade tarihli 5.500 TL bedelli ve 30/06/2019 vade tarihli 5.500 TL bedelli senetler sebebiyle davalı tarafından davacı ve keşideci aleyhine icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava, kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan takipte borçlu olunmadığının tespiti ile takibin iptali istemine ilişkindir. Menfi tespit davalarında genel kural alacaklı olan davalı tarafın alacağını ispatlaması olmakla birlikte kambiyo senedine dayalı menfi tespit davalarında ise bu kuralın istisnası olarak davacı söz konusu senet sebebiyle borçlu olmadığını yada bu senedi ödediğini, borcun ifa edildiğini yahut zaman aşımına uğradığını ispatlamakla mükelleftir. Dolayısıyla ispat külfeti davacı olan borçlu üzerindedir. Somut olayda davalı vekili tarafından sunulmuş olan cevap dilekçesinde dava ve takip konusu senetlerin ihdas (düzenlenme) sebebinin talil edilmediği dikkate alındığında ispat külfetinin yer değiştirdiğinden de bahsedilemez.
Kambiyo senetlerinin kural olarak düzenleme sebepleri yazılmamışsa mevcut bir borcun ödenmesi için düzenlendiğinin kabul edileceği, ancak dava ve takip konusu senetlerin hepsinin üzerinde “…” ibaresi bulunduğundan davacı borçlunun malın teslim teslim edilmediğini kanıtlamak yükümlülüğü bulunsa da davacı vekili söz konusu senetlerin üzerinde bulunan “…” ibaresine rağmen müvekkilinin, dava dışı oğlu …’in davalı ile arasındaki kira sözleşmesinden doğan borçları sebebiyle teminat olarak davalıya verildiğini iddia etmesi sebebiyle senetlerin ticari ilişki kapsamında bir mal alışverişi sebebiyle verilmediği anlaşılmış olup buna göre takip dayanağı ve dava konusu edilen senetlerin teminat senedi olduğu iddiasının hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle yada takip dayanağı senede açıkça atıf yapan yazılı bir belge ile senedin teminat senedi olduğuna dayanan ve bu sebeple borçlu olmadığının tespitini talep eden davacı borçlu tarafından ispatlanması gerektiği, somut olayda dava ve takip konusu edilen senetlerin davacı vekilinin iddia ettiği gibi müvekkilinin dava dışı oğlu …’in davalı ile arasındaki kira sözleşmesinden doğan borçları sebebiyle teminat olarak davalıya verildiğine dair söz konusu senetlerin ne ön ne de arka yüzünde bir ibarenin bulunmadığı, davalı tarafça bu iddianın ispatına ilişkin delil ve belge ibraz edilmediği, buna göre davacı tarafın dava ve takibe konu senetlerin davalıya teminat olarak verildiğini usulüne uygun yazılı delillerle ispat edemediği, her ne kadar davacı vekili müvekkilinin dava dışı oğlu …’in dava konusu senetlere dayanak kira borcunun ödendiğini ve bu sebeple bu hususun tespiti için site yönetiminin defterlerinin incelenmesini talep etmiş ise de az önce de bahsedildiği üzere davacı tarafın senedin kira ilişkisinin teminatı olarak verildiği iddialarını usulüne uygun yazılı delillerle ispat edemediği dikkate alındığında bu yönde bir inceleme yapılmasının dosyanın esasına ve uyuşmazlığın çözümüne bir katkısının bulunmadığının Mahkememizce değerlendirildiği, buraya kadar yapılan açıklamalar da nazara alındığında davacı tarafın dava ve takibe konu senetlerin davalıya teminat olarak verildiğini usulüne uygun yazılı delillerle ispat edemediği gibi senet bedelinin ödendiğinin de iddia ve ispat edilmediği anlaşılmakla mevcut delil durumu ve dosya kapsamı itibariyle davacının, davasını ispatlayamadığı, diğer taraftan davacı taraf dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış ise de HMK hükümleri gereği hakimin yemin hatırlatma görevi bulunmadığından (Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2015/30674 Esas 2019/3408 Karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi 2019/1178 Esas 2021/114 Karar, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi 2019/1889 Esas 2019/1973 Karar, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2495 Esas 2019/919 Karar, Ankara 6. Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi 2017/2915 Esas 2018/1885 Karar sayılı ilamları) davacı tarafa yemin deliline dayanıp dayanmayacağının hatırlatılmadığı, davacı tarafın da yemin deliline dayanacağı ve davalıya yemin teklif edeceği yönünde bir beyan ve talebinin bulunmadığı dikkate alındığında ispatlanamayan davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde davacı aleyhine İİK. 72/4 gereği alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep etmiş olup kısa kararda bu talep hakkında değerlendirme sehven yapılmamış ise de 28/07/2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren değişiklik kapsamında HMK 305/A gereğince talep değerlendirilmiş olup buna göre davacı tarafından talep edilip de Mahkememiz tarafından verilen ve uygulanan bir ihtiyati tedbirin bulunmadığı, bu sebeple İİK 72/4 maddesindeki yasal şartların oluşmadığı anlaşılmakla davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın REDDİNE,
Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
1-Alınması gereken 80,70-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 341,55-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 260,85-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT 13/4 maddesi gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 27/05/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır