Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/114 E. 2023/353 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/114
KARAR NO : 2023/353

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2021
KARAR TARİHİ : 13/04/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkilİ Firma ile davalı firma arasında Danışmanlık Hizmetine ilişkin 01.07.2020 tarihli bir sözleşme imzalandığı, ancak müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı ifa yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmiş olmasına rağmen davalı firmanın sözleşme şartlarına ve kanuna aykırı şekilde sözleşmeyi fesih ettiği, davalının sözleşmeden kaynaklı haksız feshine yönelik tazminatına istinaden Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …. Esas dosyası ile icra takibi başlatıldığı ve davalı tarafından haksız ve hukuki dayanaklardan yoksun bir şekilde itiraz edildiği, bunun üzerine İcra Müdürlüğünce takibin durdurulduğu, dava şartı olan Arabuluculuk safhasında da karşı tarafla anlaşmama şekilde tutanak tutulması üzerine iş bu İtirazın İptali davasını açma zorunluluğunun doğduğu, müvekkili firmanın ticari faaliyetlerde sektörde önde gelen danışmanlık firmalarından biri olduğu gibi her zaman yapmış olduğu sözleşmenin gereklerini fazlasıyla yerine getirmesi ile tanındığı, müvekkili şirketin yapılan tek taraflı haksız fesih bildiriminin kendisine ulaştığı güne kadar sözleşmeden ve 6098 Sayılı Borçlar Kanunundan kaynaklanan yükümlülüklerinin tamamını eksiksiz ifa ettiği, yapılan hizmetlere ilişkin davalı firma ile sürekli olarak E-posta yolu ile görüşmeler gerçekleştirildiği, müvekkili firmanın sözleşmenin imzalandığı tarihten 02.11.2020 tarihine kadar sözleşmeden kaynaklı hizmetlerin tamamını eksiksiz ve uygun şekilde yerine getirildiği, bu tarihe kadar ödemelerin gecikmesi hususunda müvekkili firma ile davalı firma yetkilileri arasında görüşmeler olmasına rağmen müspet bir gelişme olmadığı devamında da müvekkili firmanın herhangi bir bildirim veya haklı neden bildiriminde bulunmaksızın sözleşmenin tarafları arasında ki anlaşmaya ilişkin müvekkilin davalının operasyonlarını yönetmiş olduğu platformdan haberdar edilmeden çıkarıldığı, daha sonra davalı firmayla iletişime geçildiğinde de sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini söyleyerek müvekkilini zarara uğramasına sebebiyet verildiği, bu nedenlerle, davalı tarafın alacaklısı olduğu Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …. Esas dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptaline, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, ücreti vekâlet ve yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Taraflar arasında imzalanan 01/07/2020 başlangıç tarihli Danışmanlık Hizmet İş Birliği Sözleşmesi gereği, davacı şirketin yükümlülüğünde bulunan Sosyal Medya Yönetimi ve Dijital Pazarlama Hizmetleri, … ve SEO Hizmetleri, Medya Planlama Hizmetleri, Kreatif Görsel Tasarım Hizmetleri, Prodüksiyon Hizmetleri, Proje Bazlı Hizmetleri müvekkil şirketin tüm uyarılarına rağmen davacı tarafından sözleşme şartlarına uygun biçimde tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmediği, davacı şirketin, sözleşmenin imza tarihinden bu yana sözleşme yükümlülüklerine uymadığı ve vermiş olduğu hizmetin ayıplı olduğu bu nedenle tarafların birlikte çalışmasının müvekkil şirket adına çekilmez bir hal aldığı, söz konusu durumun davacı tarafa gerek yazılı gerekse de sözlü olarak iletildiği hatta davacı tarafın ilgili sözleşmeyi hazırlanacak bir “Sulh ve İbra Protokolü” ile feshetmeyi kabul ve taahhüt ettiği, söz konusu Sulh ve İbra Protokolünün davacı şirket yetkilisi …. tarafından müvekkil şirket yetkilisi ….’e gönderilen maille bakiye alacaklarının ödenmesi halinde imzalanacağının yazılı olarak bildirildiği, her ne kadar davacı şirket tarafından yapılmış hizmetler ayıplı ve gereği gibi ifa edilmemiş olsa da müvekkili şirketin davacı şirketle çalışmaya devam etmesi halinde uğrayacağı zararda göz ününe alınarak davacı tarafın talep ettiği ücretin kendisine ödendiği, yapılan ödemenin akabinde davacı şirket yetkilisine ilgili ödemenin yapıldığına dair dekont ve sözleşmenin feshine dair cevap verilmesi gerektiği defalarca iletildiği halde davacı tarafından herhangi bir dönüş olmadığı, ayrıca taraflar arasında akdedilen sözleşmede sözleşmenin müvekkil şirket tarafından haklı nedenle feshedilmesi durumunda bildirim süresine uyulup uyulmaması gerektiği hakkında açık bir hüküm bulunmadığı, davacı şirketin sözleşmeden kaynaklı ‘yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle müvekkili şirketin zarara uğramaya devam ederken, 60 günlük ihbar süresini bekleme yükümlülüğünün kabulü hayatın olağan akışına da aykırılık teşkil edeceği, yine ilgili sözleşmenin 18. Maddesinde işbu sözleşmede yer almayan hususlarda Borçlar Kanunu, TTK ve diğer ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağının hüküm altına alındığı, sözleşmenin haklı nedenle feshedilecek olması halinde taraflarca uyulması gereken esaslar sözleşmede açıkça ifade edilmediğinden Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin olaya kıyasen uygulanmasının icap ettiği, bu nedenle davacı tarafından haksız ve kötüniyetli olarak açılan icra takibinin devamına yönelik huzurda açılan bu davanın reddine karar verilmesini ve davacı tarafa %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, sözleşmenin haksız fesih iddiasına dayalı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup taraflar arasındaki sözleşme uyarınca tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu iddiaları kapsamında davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davalının, davacı tarafından yapılan hizmetin ayıplı olduğu iddiası üzerinde uyuşmazlığın toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 21/01/2022 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;
Dava konusunun, davacının davalı ile olan ticari sözleşmeye dayalı haksız fesih alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı ve davalı tarafından sunulan 2020 yılı ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahipleri lehine delil niteliğine haiz olduğu, takibe ve davaya konu edilen cari hesap özetinde kayıtlı faturaların ve ödeme belgelerinin her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, her iki tarafın ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle tarafların birbirlerine borcu veya birbirlerinden alacağı kalmadığı, taraflar arasında aylık 7500 TL + KDV (1 Kasım’da fiyat revizesi şartı ile) bedelli Danışmanlık Hizmet İş Birliği Sözleşmesinin 01.07.2020 tarihinde başlayacak şekilde imzalandığı, süresinin 90 gün önceden bildirilerek fesh edilmemesi durumunda yılın sonunda otomatik olarak uzayacağı, Fesih konusunu işleyen 16. Maddeksinin Taraflardan herhangi biri sözleşmeyi dilediği zaman 60 (altmış) gün önceden noter marifetiyle diğer tarafa bildirerek feshedebilir. açıklamasını içerdiği, dosyaya Eylül 2020 ve 27 Ekim 2020 arasında yapılmış olan e-mail ve whatsapp yazışmalarının eklenmiş olduğu görülmüş olup bunların içeriklerinde davacının verdiği hizmete dair herhangi bir yetersizlik bildirimi bulunmadığı aksine birlikte iyi çalışıldığının vurgulandığının anlaşıldığı, 2 Kasım 2020 12:34 den itibaren Davacı yetkili ….’in davalı …. sayfasına erişiminin şifre değişikliğiyle kesilmiş olduğu, aynı şekilde tiffanytomatotr instagram hesabının şifresinin değiştirilmiş olduğu anlaşıldığı, 3 Kasım 2020 16:27 de …. (W) tarafından gönderilen, … (T) …(T), … (T) e-mail yazışmasında yazışma ekinde görülen … pdf dosyasıyla bir fesih protokolünün imzalanması için içerdeki bakiyelerilerinin (alacaklarının) yatırılmasını istediği, 5 Kasım 2020 18:23 tarihinde … (T) tarafından … (W) e gönderilen elektronik postada ödemenin yapıldığı ve fesih sözleşmesinin gönderilmesi talep edilmekte olduğu, 11 Kasım 2020 09:17 … (T) tarafından … (W) e gönderilen elektronik postada fesih hatırlatması yapıldığı “Merhaba … , Sözleşme feshi için dönüşlerinizi bekliyoruz.”- görülmüş olup, dosya içerisinde … pdf dosyasının içeriğinin bulunmaması nedeniyle fesih sözleşmesi incelenememiş olup sözleşmenin feshinden davacı tarafın da haberdar olduğu, fesih protokolünün yapılabilmesi için alacaklarının yatırılmasını talep ettiği, alacakları yatırılması rağmen fesih sözleşmesinin imzalanmasından imtina ettiğinin anlaşıldığı, tarafların inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkemenin takdiri içinde kaldığı, neticeten, incelenen ticari defterler, faturalar, teknik inceleme ve tüm dosya içeriği çerçevesinde takip tarihi itibari ile davacının davalı yandan herhangi bir alacağının bulunmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce alınan 27/10/2022 tarihli Bilirkişi Ek Raporunda özetle; Davacının sözleşme içerisindeki bazı hizmetlerin yapıldığına dair daha önce dosyaya yazışmalar sunmuş olduğu ve yukarda incelemesi yapılmış olan bazı hizmetlerin fesih tarihinde henüz verilmemiş olduğu, davalı tarafından eksik ya da kusurlu hizmetlere yönelik davacıya fesih öncesinde gönderilen bir uyarının dosyada yer almadığı, davacının fesih talebini alacak bakiyesinin kapanması şartına bağladığı ancak ödemeye rağmen fesih sözleşmesinin imzalanmasından imtina ettiği kök rapordaki görüşü değiştirecek yeni bir bilgi belge bulunmadığı anlaşılmış olup nihai takdir ve hukuki değerlendirmenin mahkemeye bırakılmıştır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde ;Dava, sözleşmenin haksız fesih iddiasına dayalı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde davacı şirket ile ile davalı şirket arasında Danışmanlık Hizmetine ilişkin 01.07.2020 tarihli bir sözleşme imzalandığı, ancak davacı şirketin sözleşmeden kaynaklı ifa yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmiş olmasına rağmen davalı şirketin sözleşme şartlarına ve kanuna aykırı şekilde sözleşmeyi fesih ettiğini beyan etmişse de ,tarafların incelemeye sunulan defterlerin de takibe ve davaya konu edilen cari hesap özetinde kayıtlı faturaların ve ödeme belgelerinin her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, her iki tarafın ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle tarafların birbirlerine borcu veya birbirlerinden alacağı kalmadığı ,taraflar arasında aylık 7500 TL + KDV (1 Kasım’da fiyat revizesi şartı ile) bedelli Danışmanlık Hizmet İş Birliği Sözleşmesinin 01.07.2020 tarihinde başlayacak şekilde imzalandığı, fesih konusunu işleyen ”16. Maddeksinin Taraflardan herhangi biri sözleşmeyi dilediği zaman 60 (altmış) gün önceden noter marifetiyle diğer tarafa bildirerek feshedebilir. açıklamasını içerdiği”, davalı tarafın sözleşmeyi mail yolu ile davacı tarafa bildirdiği, davacının , 3 Kasım 2020 .. (W) tarafından gönderilen, … (T) … (T), … (T) e-mail yazışmasında fesih protokolünün imzalanması için içerdeki bakiyelerilerinin yatırılmasını istediği, bu yazışmada feshin bildirim şekline ilişkin itirazı kayıt yer almadığı, buna ilişkin de bir delil dosyaya sunulmadığı ve bunun yanında davacının alacaklarının davalı tarafça davacıya ödenmesi karşısında davacının feshin bildirimin geçersizliği iddiasının yerinde olmadığı, taraflara arasındaki sözleşme” taraflardan herhangi biri sözleşmeyi dilediği zamana fesh edebileceğine” dair sözleşme maddesi yer aldığı incelenen ticari defterlerde davacının davalıdan alacağının kalmadığı, anlaşılmakla gerekçeli bilirkişi raporunda yapılan tespitler de göz önünde bulundurularak ispat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ” (HMK) 190.maddesine göre “ (1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. ” hükmü dikkate alındığında davacı taraf iddiasını ispat edememiş olup açılan davanın reddine Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine,karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
2-Alınması gereken 179,90-TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 181,17-TL’den mahsubu ile bakiye kalan 1,27-TL fazla harcın karar kesinleşince ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin e-duruşma ortamında yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır