Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1139 E. 2023/40 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1139
KARAR NO : 2023/40

DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 19/01/2023

DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin iki ortaklı davalı şirketin ortağı olduğunu öğrendiğini, müvekkili ile diğer ortak arasında husumet bulunduğunu, müvekkilinin söz sahibi olmadığını öğrendiği şirketteki yasal yükümlülüklerinden kurtulmak için işbu davayı açtığını belirterek davanın kabulü ile şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı usule uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava TTK 636/3 gereğince limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın limited şirketin fesih ve tasfiyesini gerektirir haklı sebep olgusunun bulunup bulunmadığı, haklı sebep bulunmakta ise istem yerine davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine, davacı ortağın şirketten çıkarılmasına, duruma uygun başka bir çözüme hükmedilip hükmedilmeyeceği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ticari defter ve belgeleri ile kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi raporu tanziminine karar verilmiştir.
SMMM .. ile hukuk bilirkişisi Prof. Dr. … tarafından düzenlenen raporda, dava konusunun, iki ortaklı …. Oto Kiralama Tic. Ltd.Şti.’nin feshine ve 6102 sayılı kanunda gösterilen şekillerde tasfiyesi talebinden ibaret olduğu, davalı şirket ve davacı yan tarafından 05.12.2022 tarihine kadar ticari defter incelemesi ile ilgili bilirkişi heyetine bir dönüş sağlanmadığı ve davalı şirketin mali tabloları sunulmadığından, davalı şirkete ait ticari defterler üzerinde inceleme yapılamadığı, davalı şirket … sicil numarası 30.09.2011 tarihinde tescil edilerek İstanbul ticaret sicil tarafından tescil edilerek kurulmuş olduğu, sermayesi 50.000,00 TL olup 37.500,00 TL sermayeye karşılık %75 hissenin … ‘e, 12.500,00 TL sermayeye karşılık %25 hissenin …’a ait olduğu, şirket yetkilisinin … olduğu, Küçükçekmece Vergi Dairesi’nin 11.05.2022 tarihli …. – sayılı yazısında; şirketin 30.09.2011 tarihi itibariyle mükellefiyetinin tesis ettirildiği, şirketin bilinen adresinde bulunmaması nedeniyle 213 sayılı VUK.nun 160. Maddesi ve uygulama iç genelgesi gereği mükellefiyet kaydının 31.12.2014 tarihi itibariyle resen terk ettirildiğinin anlaşıldığı, Şirketin gayri faal olduğu, uzun zamandan beri faaliyetinin bulunmadığı, idare ve temsil organının bulunmadığı dikkate alındığında fesih ve tasfiyesinin yerinde olduğu belirtilmiştir.
TTK’nun 636/3 maddesi “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir” şeklinde düzenlenmiştir. TTK’nun 636.maddesinde nelerin haklı sebep sayılacağı gösterilmemiştir. Şahıs şirketlerinde olduğu gibi limited şirketlerde de ortakların aynı amacı gerçekleştirmek üzere müşterek gayret ve birbirlerine karşı güven ilişkisi içerisinde olmaları şirketin devamı için zorunludur. Şirketlerde bu unsurların zedelenmesi, şirketin devamını ve kuruluş amacının gerçekleşmesini imkansız hale getirebilir. Şirketin feshini gerektiren haklı sebebin, somut olması gerekmekte olup gelecekte meydana gelmesi mümkün uyuşmazlıklar veya zarar endişesi gibi nedenlerle şirketin feshi talep edilemez. Haklı sebebin ekonomik sebep olması şart olmayıp, malvarlıksal olmayan pay sahipliği haklarının ihlali de haklı sebep oluşturabilir.
Somut olayda, dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporu ile şirket faaliyetinin devam etmediği, şirketin bilinen adresinde bulunmaması nedeniyle 213 sayılı VUK.nun 160. Maddesi ve uygulama iç genelgesi gereği mükellefiyet kaydının 31.12.2014 tarihi itibariyle resen terk ettirildiği, şirketin idare ve temsil organının bulunmadığı dikkate alındığında şirketin devamının ve kuruluş amacını gerçekleştirmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil numarasında kayıtlı …’nin FESİH VE TASFİYESİNE,
2-Şirketin tasfiye işlemlerini yapmak üzere mali müşavir … in tasfiye memuru olarak atanmasına,
3-Tasfiye memuru için şirketin mali durumu ve yapılacak işin niteliğine göre arttırılıp eksiltilmek üzere 5.000 TL ücret takdirine, ücretin ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına,
4-Şirketin feshi ve tasfiyesine ilişkin mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakip tasfiye memurunun görevinin kendisine tebliğine,
5-Tasfiye masrafları olarak belirlenen ¨5000 TL’nin ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına,
6-Tasfiye memuru ücretinin ve tasfiye masraflarının, tasfiye memuru tarafından tasfiye giderlerine eklenmesine,
7-Kararın kesinleşmesinden sonra, TTK 283. maddesi uyarınca Ticaret Sicilinde tescil ve ilanına, tescil ve ilan masraflarının ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
8-Alınması gereken 179,90 TL’nin davacı tarafça peşin yatırılan 59,30 TL’den tenzili sonucu eksik bakiye 120,60 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Davacı tarafından yapılan ilk yargılama harç gideri olan 118,60 TL, davetiye, müzekkere, ilan ve bilirkişi gideri 13.472,58 TL olmak üzere toplam 13.591,18 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.18/01/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır