Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/113 E. 2022/101 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/113
KARAR NO : 2022/101

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2021
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 10/02/2022

DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin 2 ortağından biri olup % 25 hisse sahibi olduğunu, davalının ise şirketin % 75 hissedarı ve şirket müdürü olduğunu, şirketin ilk olarak tek ortaklı olarak … isimli şahıs tarafından kurulduğunu, şirketin kurulduğu günden bu yana kar dağıtımı yapmadığını, müvekkilinin bunun üzerine araştırmalar yaptığını, şirketin ilk olarak hiçbir ticareti olmayan …. isimli firmaya 70.000 TL çek kesildiğini tespit ettiğini, devamında yaklaşık 3 milyon TL’lik çek kesildiğini ve bunun 1,5 milyon TL’sinin ödenmiş olduğunu tespit ettiğini, davalının şirket müdürü ve imza yetkilisi olarak müvekkilinden habersiz olarak bir firmaya kaynak aktarımı yaptığını, yaptığı araştırmada ….şirketinin şirketin eski kurucusu ve ortağı olan … tarafından kurulduğunu ve ona ait olduğunu tespit ettiğinin, piyasada davalının da gizli ortak olduğunun konuşulduğunu, davalının dekorasyon gideri adı altında yine bu firmaya 700.000 TL’lik çek kesildiğini tespit ettiğini, bir tekstil firmasının bu miktarda dekorasyon harcaması yapmasının mümkün olmadığını, eski şirket ortaklarının kefil gösterilerek yüklü miktarda kredi kullandığını, bilgi ve açıklama talep edilmiş olmasına rağmen sonuç alınmadığını belirterek davanın kabulü ile davalının müvekkilinin ortağı bulunduğu şirketi uğrattığı zarar miktarının tespitini, ileride arttırılmak üzere şimdilik 500,00 TL’nin davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; zarar miktarı belirli olmakla davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, …. şirketi ile aralarında ticari ilişki bulunduğunun, gizli ortaklık olmadığının davacı tarafça da bilindiğini, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kar niyeti olmaksızın borçlu olduğu ve açıkça kalem kalem fatura düzenlediği firmayla söz konusu edildiği gibi gizli ortaklığının bulunmadığını, ticari faaliyetler içerisinde bütün siparişler iptal edilmiş olup tekstil faaliyetlerinden dolayı borçların doğduğunu, şirket aleyhine başlatılan icra takipleri bulunduğunu, bu takiplerden birinin alacaklısının …. olan Bakırköy … İcra Dairesi’nin …. esas sayılı takip olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dosyanın 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdii ile uyuşmazlık konularına ilişkin bilirkişi raporu tanziminine karar verilmiştir.
SMMM …., Ekonomi Hukuku Uzmanı Ticaret ve Borçlar Hukuku Öğretim Üyesi Dr. …ve Sektör Uzmanı …. tarafından düzenlenen kök raporda, Şirket yöneticilerinin sorumluluğuna gidilebilmesi için basiretli davranmakla yükümlü olan bir yöneticinin yapmaması gereken işlemlerin davalı tarafından yapılmış olduğunun ve bunun sonucunda da bir zararın meydana geldiğinin kanıtlanmış olması gerektiği, Limited şirketin müdürlerinin devredilmez görev ve yetkileri arasında “… Şirketin yönetimi için gerekli olduğu takdirde, muhasebenin, finansal denetimin ve finansal planlamanın oluşturulması… Şirket finansal tablolarının, yıllık faaliyet raporunun ve gerekli olduğu takdirde topluluk finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun düzenlenmesi…” hususlarının da yer aldığı, bu görevler dikkate alındığında, uzun süreden beri şirket müdürü olan ve bu yetkisine dayanarak şirket adına bir takım işlemler yapan davalının, şirketi yönettiği dönemde, şirketin defter ve kayıtlarının tutulmasından ya da en azından şirket adına almış olduğu ödemeleri şirketin ticari defter ve kayıtlarına işlenmesinden de sorumlu olması gerektiği, dolayısıyla davalının görev yaptığı dönem itibariyle şirketin elde etmiş olduğu gelirlerin ve şirkete ödenen paraların usulüne uygun olarak şirketin menfaatlerine harcanmış olduğunun davalı tarafından ispat edilmesi gerektiği, aksi takdirde basiretli davranma yükümlülüğü ve yukarıda anılan yasa hükümlerini ihlal eden davalının makul bir harcama sebebi gösteremediği bedellerden sorumlu olması gerektiği, bu konuda ispat yükünün, şirketin hesap ve kayıtlarını tutan ve şirketi basiretli yönetmekle yükümlü olan davalıda olduğu, bu bakımdan yapılması gereken hususun, davalının görev yapmış olduğu dönem esas alınarak, davalıya ve şirkete, yapılan ödemeler tespit edilerek, bu ödemelerden davalı tarafından şirket lehine ödendiği ispat edilen veya ödendiği karine olarak kabul edilen (örneğin elektrik, su faturaları ile kira gibi) tutarların tenzil edilmesi gerektiği, bu çerçevede mali, teknik ve dosya kapsamında yapılan incelemeler sonucunda, … firmasına ait defter kayıtlarına göre …firmasına mobilya ve dekorasyon için 3 adet fatura karşılığında 1.644.478,00 TL ödeme yapılmış olmakla buna göre (1.644.478,00 TL—814.577,00 TL) 829.901,00 TL tutarında piyasa rayicinin üzerinde ödeme yapıldığının anlaşıldığı, bu bedelden davalının sorumlu olması gerektiği, davacının diğer zarar iddialarının ispata muhtaç olduğu belirtilmiştir.
Rapora itiraz sonucu dosyanın yeniden aynı bilirkişi heyetine tevdi ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 644/1- a maddesi göndermesi ile 553. ve 556. maddeleri uyarınca yasa ve ana sözleşmenin limited şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkin tazminat talebine ilişkin olup, uyuşmazlığın limited şirket müdürünün görevini yerine getirirken şirketin zararına sebebiyet verip vermediği, kusur durumu, zarara sebebiyet vermesi halinde miktarı ve davalıdan tahsilinin talep edilip edilemeyeceği hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 553/1.maddesinde; kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olacakları,
6102 sayılı TTK’nın 555/1.maddesinde; şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibinin isteyebileceği, pay sahiplerinin tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilecekleri,
6102 sayılı TTK’nın 557/1.maddesinde; birden çok kişinin aynı zararı tazminle yükümlü olmaları hâlinde, bunlardan her birinin, kusuruna ve durumun gereklerine göre, zararın şahsen kendisine yükletilebildiği ölçüde, bu zarardan diğerleriyle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı,
6102 sayılı TTK’nın 558/2.maddesinde; şirket genel kurulunun, sorumluluktan ibraya ilişkin kararının, ibranın kapsadığı açıklanan maddi olaylara ilişkin olarak, şirketin, ibraya olumlu oy veren ve ibra kararını bilerek payı iktisap etmiş olan pay sahiplerinin dava hakkını kaldıracağı, diğer pay sahiplerinin dava haklarının ibra tarihinden itibaren altı ay geçmesiyle düşeceği, düzenlemeleri yer almaktadır.
Bilindiği üzere, yasa ve ana sözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri gereği gibi yerine getirmeyen şirket yöneticileri bu yüzden oluşan zararlar nedeniyle ortaklığa, ortaklara ve ortaklık alacaklılarına karşı sorumludur. Yönetici aleyhine açılacak sorumluluk davasında asıl dava hakkı ortaklığa aittir. Ancak, zarar gören ortakların da yöneticiler aleyhine dava açma hakkı bulunmaktadır. Yöneticinin, ortaklığın mal varlığını azaltan veya kötüleştiren yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışları, ortaklar ve alacaklıların da dolaylı zarar görmesine yol açar. Zira, bu tür tasarruflar payları oranında ortakları etkiler. Bir başka deyişle, ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesi, ortakların dolaylı zararı olarak sonuç doğuracaktır. Şirket yöneticisi hakkında ortakların ve şirket alacaklılarının tazminat davası açma hakkını düzenleyen 6102 sayılı TTK’nın 555. maddesi gereğince; şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibinin isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilecektir.
Davacı tarafın iddialarından somut nitelik taşıyan …. firmasına yapılan ödemelerle şirketin zarara uğratıldığı iddiası bakımından bilirkişi heyeti tarafından yapılan incelemede, faturalara konu mobilya ve dekorasyon ürünlerinin piyasa rayiç bedeli 814.577,00 TL olarak belirlendiği, buna karşılık defter kayıtlarına göre 1.644.478,00 TL ödeme yapıldığı, aradaki farkın 829.901,00 TL olup çok önemli miktarda farklılık niteliği taşıdığı anlaşılmaktadır.”Özen ve bağlılık yükümlülüğü” başlığını taşıyan TTK’nun 369.maddesi hükmünde tedbirli bir yöneticinin davranış modeli esas alınmıştır. Bu durumda yöneticilerin kusurlu olup olmadıkları incelenirken, subjektif olarak bu kişilerin kişisel nitelikleri ve mesleki becerileri dahilinde objektif olarak tedbirli yönetici davranış modeline göre davranıp davranmadıkları incelenmelidir. Şirket müdürünün özen yükümlülüğüne aykırılık teşkil edecek mahiyette piyasa rayicinin çok üzerinde fiyatla alım yapmış olmakla şirketi zarara uğrattığının kabulünün gerektiği anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile 829.901,00 TL’nin davalıdan tahsili ile …. Tekstil Dış Ticaret Limited Şirketi’ne verilmesine karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-829.901,00 TL’nin davalıdan tahsili ile …. Dış Ticaret Limited Şirketi’ne verilmesine,
2-Alınması gereken 56.690,53 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL ve ıslah harcı 14.164,10 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 42.467,13 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 14.282,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen tebligat , müzekkere ve bilirkişi sarf gideri 4.569,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 58.545,05 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 09/02/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır