Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1121 E. 2023/758 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1121 Esas
KARAR NO : 2023/758

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2021
KARAR TARİHİ : 14/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/08/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında davalı şirket tarafından Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, başlatılan bu takip neticesinde gönderilen ödeme emrinden müvekkilinin haberi olmadığını ve takibin kesinleştiğini, davalı taraf takibin usulsüz bir şekilde kesinleşmesine müteakip müvekkili hakkında kötü niyetli bir şekilde ve müvekkilini borcu ödemeye mecbur bırakmak maksadıyla haciz işlemleri uyguladığını, araçlarına, taşınmazlarına ve tüm banka hesaplarına haciz şerh koydurduğunu, yapılan bu haciz işlemlerinin müvekkilinin tüm işlerini olumsuz etkilediğini, haberi dahi olmayan bir icra dosyasından ve borçtan dolayı sıkıntılar yaşadığını, müvekkilinin bu nedenle icra tehdidi altında tüm borcu 29/12/2020 tarihinde türlü dava hakkı saklı kalmak kaydıyla icra dosyasına yatırdığını, 29/12/2020 tarihinde Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına ödenen 11.969 TL’nin faizi ile birlikte davalı taraftan istirdatı için iş bu davayı ikame etme zorunluluğu hasıl olduğunu, her ne kadar senet üzerinde müvekkilinin ismi ve imzası bulunsa da söz konusu imzanın müvekkiline ait olmadığını, davalı şirket tarafından müvekkiline karşı açılmış olan bir başka icra takibine karşı da yasal süresi içerisinde imzaya itiraz davası açıldığını ve bu dava dosyasında alınan bilirkişi raporunda imzanın müvekkiline ait olmadığının anlaşıldığını, iş bu dava dosyasının Küçükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası olduğunu, açıklanan nedenlerle müvekkilinin Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına 29/12/2020 tarihinde ödediği 11.969 TL’nin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte istirdatını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde iddia ettiği hususların gerçeği yansıtmadığını, davacı borçlunun imza itirazının hiçbir hukuki geçerliliğinin olmadığını, dilekçe ekinde imza sirkülerine ilişkin bir delil dahi bulunmadığını, ayrıca dava dilekçesinde davacı tarafın “Her ne kadar senet üzerinde kendisinin ismi ve imzası bulunsa da ” diyerek senet üzerindeki imzanın davacıya ait olduğunu kabul ettiğini, takibe dayanak bononun müvekkiline dava dışı icra dosya borçlusu … tarafından verildiğini, davacı borçlu ile dava dışı icra dosya borçlularının ticari defterlerinin incelenmesini talep ettiklerini, özellikle müvekkil şirketin bonoyu ciro yoluyla aldığı … TC:… in ve bono keşidecisi … TC:… ın ticari defterlerinin incelenerek davacı ile ticari ilişkisinin olup olmadığının incelenmesini talep ettiklerini, davacı taraf imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmesine rağmen bu konu hakkında Savcılığa Suç Duyurusunda bulunduğuna ilişkin de bir beyanı bulunmadığını, dava dilekçesinde belirtilen Küçükçekmece … İcra Hukuk Mahkemesi … E. Sayılı dosya halen derdest olup bu davaya konu icra takibindeki senet ile alakası bulunmadığını, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddini, kötüniyetli davacının dava değerinin %20sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesini iddia ve talep ettiği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, davalı tarafın davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibinde takibe konu senetteki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasıyla cebri icra tehdidi altında ödendiği iddia olunan bedelin istirdatı istemine ilişkindir.
-Mahkememizce davacıya ait ıslak imzalı evrak asılları, davaya konu senet aslı ve icra dosyası celp edilerek incelenmiş, dosyanın esasına etki edecek taraf delilleri toplanmıştır.
-Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde, davacı takip alacaklısı tarafın davalı takip borçlusu … ile dava dışı … ve … aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının 01.06.2018 tanzim tarihli 30.10.2019 vade tarihli, başlangıç tarihli 8.125,00 TL bedelli bono olduğu, icra dosyasının infaz tarihi itibariyle 11.969,00 TL bedelin davacı tarafından ödenerek kapatıldığı görülmüştür.
-Tarafların iddia ve savunmalarına göre çözümlenmesi gereken uyuşmazlığın Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında davacı tarafından yapılan ödemenin cebri icra tehdidi altında yapılıp yapılmadığı, icra dosyasına dayanak kambiyo senedinde davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı, ödenen bedelin istirdadının gerekip gerekmediği hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
-Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72 nci maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Dolayısıyla, kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Baki Kuru, İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233).
-Türk Ticaret Kanununun kambiyo senetlerine ilişkin hükümleri poliçe esası üzerine kurulmuştur. Kanun, kambiyo senetlerinin ortak olan hükümlerine poliçe başlığı altında yer vermiş; bono ve çek hakkında ise ortak hükümlere yollama yapmakla yetinilmiştir (6102 TTK’nın 778, 818, eTTK. 690, 730).
-6102 sayılı TTK’nın 818. (eTTK’nun 730) maddesi yollaması ile çeklerde de uygulanması gereken aynı yasanın 677. (eTTK’nun 589) maddesi uyarınca “bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzalar içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez”. İmzaların bağımsızlığı (istiklali şeklinde tanımlanan bu ilke, poliçeye atılan her geçerli imzanın (Keşidecinin, cirantanın avalistin, kabul eden muhatabın imzası gibi) sahibini bağladığını, geçersiz imzanın sahiplerini sorumlu kılmamalarına rağmen poliçenin geçerliliğini ortadan kaldırmadığını ifade eder. Geçersiz bir imza sahibini bağlamaz, ancak ciro zincirini de koparmaz.
-Gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada; “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekârlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”,“senedin zamanaşımına uğramış bulunması” gibi def’iler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir.
-Bu doğrultuda Mahkememizce dava konusu senetteki imzanın şirket yetkilisi ….a ait olup olmadığının belirlenmesi amacıyla Jandarma Krimal’den rapor tanzim etmesi istenmiş, düzenlenen 14/04/2023 tarihli raporda özetle; inceleme konusu senedin arka yüzü üzerinde “…” adına atfen atılı bulunan imza ile …’ın mevcut mukayese imzaları arasında yapılan inceleme ve karşılaştırmada; imzaların genel şekli, imzalardaki kalem baskısı ve çizgi kalitesi, imzaların başlangıç hareketlerinin yapılışı, imzalardaki dönüş hareketlerinin yapılışı, imzalar içerisindeki buklesel hareketlerin yapılışı, imzalardaki noktalama itiyadı, imzaların bitim hareketlerinin yapılışı, kaligrafik ve karakteristik özellikler yönünden farklılıklar görülmüş olduğu, söz konusu imzanın …. Eli Ürünü Olmadığı kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
-Tarafların iddia ve savunmalarına, dayandıkları delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre Mahkememizce yapılan değerlendirmede; dava konusu senette davacı tarafın lehtar ve aynı zamanda ilk ciranta sıfatına sahip olduğu sabittir. Ancak senet üzerindeki ciro zincirinde ciranta sıfatıyla davacı adına atılan imzanın davacıya ait olmadığı alınan raporu ile sabit hale gelmiştir. Sahte imzanın ilgili senet yönünden davacıyı bağlamayacağı, bu hususun herkese karşı ileri sürülebilen mutlak def’i niteliğinde olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
-Buna göre davacının kendisine ait olmayan imza nedeniyle takip konusu borçtan sorumlu tutulamayacağı, geçersiz imzanın sahibi bağlamayacağı, davacının senet bedelini haciz tehdidi altında ödediği, bu nedenle istirdat talebinin ödediği miktar yönünden yerinde olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
-Her ne kadar davalı tarafça dava dışı keşideci, diğer cirantalar ve davacı ile aralarındaki ticari ilişkinin incelenmesi talep edilmiş ise de taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı düşünülse dahi , kambiyo senetlerinin niteliği, sebepten mücerret oluşu ve senetteki imza sahteliğinin mutlak defi olması nazara alındığında bu hususların esasa ve sonuca etki etmeyeceği anlaşılmakla, Mahkememizce bu hususta ayrıca inceleme yapılmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-Sabit olan 11,969,00 TL’nin ödeme tarihi olan 29/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdatı ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 817,60-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 758,30-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak olarak yatırılan 59,30-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında sarf edilen 59,30 TL başvurma harcı, 468,13 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere 527,43-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ve dosyada mevcut evrak asıllarının iade işlemleri yerine getirilmesinin akabinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
14/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır