Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1111 E. 2023/511 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1111 Esas
KARAR NO : 2023/511

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2021
KARAR TARİHİ : 16/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatife olan borcunu ödememesi üzerine, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası ile davalı-borçlu aleyhine yasal takibe geçilmiş ve davalı borçlu tarafından icra takibine yapılan haksız itiraz nedeni ile duran icra takibinin devamı için Asliye Hukuk Mahkemesi’nde itirazın iptali davası ikame edilmiş, Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosya ile yürütülen yargılamada 17.12.2020 tarihinde mahkemenin görevsizliğine ve görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna karar verilmiş olduğunu, bunun üzerine dosyanın görevli mahkeme olan Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiş olduğunu, taraflarınca derhal arabuluculuk başvurusu yapılmış olup, 08.03.2021 tarihinde 15.01.2021 tarihli arabuluculuk son tutanağı Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .. E. sayılı dosyasına sunulmuş, taraflarınca arabuluculuğa başvurulup 08.03.2021 tarihinde arabuluculuk son tutanağı sunulmuş olmasına rağmen, yerel mahkeme kararında davacının arabuluculuğa başvurulduğuna dair herhangi bir belge sunmadığı ve bu yönde de bir iddiası bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddine karar vermiş olduğunu, bu nedenle iş bu itirazın iptali davasını yeniden açma zarureti hasıl olduğunu, davalı-borçlu tarafından icra takip dosyasına yapılan itirazın haksız, kötü niyetli ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, taraflar arasında dava şartı arabuluculuk görüşmesinin Bakırköy Arabuluculuk Bürosu … Arabuluculuk Numarası ve … Büro Dosya Numaralı dosya üzerinden gerçekleştirilmiş olup 15.01.2021 tarihli anlaşamama tutanağı tutulmuş olup Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi …E. sayılı dosyasına sunulmuş olduğunu, müvekkili Kooperatifin Ticaret Merkezinde ortak kullanım alanlarına mal koyarak işgal edenlere kooperatifin 21.05.2011 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısı 15. Madde gereği Kooperatif Ortak alanlarının kullanımını düzenleyen site yönetim kurallarına aykırı hareket nedeni ile Genel Kurul’un Yönetim Kurulu’na verdiği yetki gereği Yönetim Kurulu tarafından para cezası kesilmekte olduğunu, ortak alanlara mal koyarak işgal eden firmalara ilk defasında 500,00 TL, ikinci defa da 1.000,00 TL, üçüncü defa da 2.000,00 TL ceza kesilmekte olduğunu, müvekkilinin yetkisi genel kurula herhangi bir itiraz olmaması sebebiyle kesinleşmiş 21.05.2011 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısı Kararına dayalı olup, söz konusu kararların gerek usule uygun yapılmış genel kurul toplantısı gerekse de olağan genel kurul toplantısı akabinde yasal sürede açılan bir itiraz davası olmadığından kesinleşmiş olduğunu, cezaların dayanağı olan Genel Kurul Kararı kesinleşmiş olup aynı zamanda ortak alanların kullanım şeklinide düzenleyen ve ortak alanın mal, araç konularak işgal edilmemesine yönelik yasaklar içeren site çalışma esasları da tapuya şerhli olmakta üye – kiracı herkes için bağlayıcı olup, ayrıca … içeresinde birkaç noktada ve devasa panolarla ilan edilmekte ve tüm kullanıcılar için uyulması zorunluluk teşkil etmekte olduğunu, bu kurallara uyulmamasının da genel kurul da alınan kararlar gereği cezai müeyyideye bağlı olduğunu, kaldı ki, … Genel Kurul Kararlarının ilgili genel kurullar akabinde tüm üyelere bildirilmekte olduğunu, Genel Kurul Toplantı Kararları 1163 sayılı Kooperatifler Yasası çerçevesinde ayrıca Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmekte olduğunu, söz konusu ilan üye olsun ya da olmasın HERKES için bağlayıcı olup ticaret sicilde tescil edilerek yayınlanmış bir toplantı kararından haberdar olunmadığının iddia edilemeyeceğini, aynı zamanda davalının da tacir sıfatı olduğu dikkate alındığında basiretli bir tacirin tescil edilmiş ve ilanen yayınlanmış kararı bilmeyeceğinin de düşünülemeyeceğini, Toplu Yapı Yönetim Planının tapuya şerhli olduğunu, kiracıların da genel kurul kararına uymakla yükümlü olduğunu, genel kurul kararının; “Sayfa 30 madde 9.1.2.2: Bağımsız bölüm malikleri, bulundukları blokta, Blok ortak yerlerini ve Toplu yapı ortak yerlerini veya ortak yerden kendi bağımsız bölümlerine yapılan tahsis alanlarını, mevzuat ve … yönetim planı hükümlerine göre yararlanma hakkına sahiptir. Sayfa 31 madde 9.2.1.1: Bağımsız bölüm malikleri, kendi mülkiyetlerindeki bağımsız bölümlerini ve bunların eklentilerini ve bağımsız bölümlerine tahsis edilmiş alanlar ile Ortak yer ve tesisleri kullanılırken, komşuluk kurallarına uymak, özellikle birbirlerini rahatsız etmemek, haklarını çiğnememek, … Yönetim Planı ile TYKMK ve Toplu Yapı Yönetim Kurulu Kararları ve sair mevzuat hükümlerinde yer alan düzenlemelere uymakla yükümlüdür. Sayfa 31 madde 9.2.1.2: Bağımsız bölüm maliklerinin borçları ile ilgili olarak yukarıda zikredilen hususlar, Bağımsız bölümlerdeki kiracılara, intifa hakkı sahiplerine ve bu bölümlerden herhangi bir sebeple kısa veya uzun süreli olarak yararlananlara da uygulanır. Bu borçları yerine getirmeyenler bağımsız bölüm malikleriyle birlikte müteselsil olarak sorumludurlar. Sayfa 31 madde 9.2.2.4: Bağımsız bölüm malikleri veya kullanıcıları, bağımsız bölümlerini eklentileri ile tahsisli alanlarını ve Toplu Yapı Ortak Yerlerini kullanımında iyi niyet kuralları içerisinde hareketle yükümlüdür. Bu hususta aykırı hareketlerle ilgili iş bu yönetim planının 11. Maddesinde belirtilen maddi cezai müeyyideleri peşinen kabul ve taahhüt etmiş sayılırlar. Bu yönde herhangi bir itiraz hakkı hakları bulunmadığı gibi, Toplu Yapı Yönetim Kurulunun takdir ettiği zarar-ziyan tazminatlarını da ödemekten kaçınamazlar. Zarar-ziyan tazminatları da bağımsız bölümlerin aidatları gibi aynı hukuki statüye tabi olarak tahsil edilir. Bu hususu da kabul ve taahhüt etmiş sayılırlar. Keza bu maddede belirtilen hususları … TİCARET MERKEZİ’nde sonradan bağımsız bölüm, hak ve hisse iktisap edenler de peşinen kabul ve taahhüt etmiş sayılırlar. Bağımsız bölüm malikleri ve yararlananlar, ayrıca … TİCARET MERKEZİ’nin çalışma esasları ile ilgili iş bu yönetim planının 10. Maddesindeki hususlara ve iş bu yönetim planında belirtilen bilumum hususlara uymak zorundadırlar. Sayfa 32 madde 10.1.2: Sitede faaliyet gösterecek olan firma, yönetime müracaat ederek, firmasına ait bilgilerini ve yönetimce hazırlanmış güvenlik bilgi formunu eksiksiz olarak doldurmak ve beyan etmek zorundadır. Kiracı olan firma ayrıca kira kontratının da bir nüshasını yönetime vererek kaydını yaptıracaktır. ” şeklinde olduğunu, davalı borçlunun kiracı olup, ceza makbuzlarının dayanağı olan genel kurul kararı ve tapuya şerhli yönetim planı doğrultusunda ortak alanların haksız işgali sebebi ile davalı-borçlu firmanın şifahen defa kez uyarılmış ancak davalı-borçlunun söz konusu ortak alanları kullanmaya devam etmiş olduğunu, Kooperatif içerisinde yapılan rutin denetlemelerde davalı/borçlunun 02.09.2019 – 12.09.2019 – 23.09.2019 – 04.10.2019 tarihlerinde ortak alana tecavüz teşkil eden fiilleri tespit edilmiş; iş bu tespitlerin fotoğraflanmış ve Yönetim Kurulu Kararı gereği davalı-borçlu adına 02.09.2019 tarihinde 2.000,00 TL, 12.09.2019 tarihinde 500,00 TL, 23.09.2019 tarihinde 1.000,00 TL, 04.10.2019 tarihinde 2.000,00 TL para cezası makbuzu kesilmiş olduğunu, davalı-borçlu tarafından cezaların ödenmemesi sebebiyle icra takibi yapılmış ve takipten sonra da herhangi bir ödeme yapılmayarak takibe haksız olarak itiraz edilmiş olduğunu, davalı-borçlunun ortak alanları işgal ettiği, daha önce açılan Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasına sunulan fotoğraflarla açıkça görülmekte olup ayrıca taraflarınca dinletilecek tanık beyanları ile ispatlanacak olduğunu, yerleşik Yargıtay içtihatlarında da açıkça iş bu cezaların, site alanı içindeki boş alanlarla ilgili kullanıma ilişkin işgal tazminatı niteliğinde bulunduğundan ana sözleşmede belirtilmese dahi kooperatif tarafından her zaman talep edilebileceğinin belirtilmekte olduğunu, davalı-borçlu tarafından açılan takiplere karşı, zaman kazanmak amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın kabulünün mümkün olmadığını, zira davalı tarafın söz konusu müvekkili kooperatif genel kurul ve yönetim kurulu tarafından ortak alanlara ve yasak yerlere mal koyarak işgal edilmesinden ötürü tahakkuk ettirilen cezadan haberdar olduğunu, hal böyle iken, davalı-borçlunun sırf müvekkilinin alacağının tahsil kabiliyetini ortadan kaldırmak için haksız ve kötü niyetli olarak iş bu icra dosyasına haksız, yasal dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olarak itirazda bulunmuş olduğunu, müvekkili kooperatifin takibe konu olan alacağı likit, haklı ve davalı-borçlu tarafından bilinen bir alacak olduğunu, başlatılan takiplere karşı yapılan itirazın, davalı-borçlu tarafından kötü niyetli olarak sadece ve sadece zaman kazanma amacına yönelik olduğunu beyanla; davalı-borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyalarına yapmış olduğu haksız itirazın takip talebindeki koşullarla iptali ile takiplerin devamına, haksız itirazı nedeni ile davalı – borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı-borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, kooperatif tarafından yasaklanmamış alana araç park etmiş olmasına rağmen, “ortak alana mal koyularak işgal edilmesi” gerekçesine dayanılarak hakkında cezai işlem uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyada, takibe dayanak yapılan fotoğraflardan da görüleceği üzere, müvekkili şirketin deniz ve liman işletmelerine ilaçlama hizmeti verirken kullanmakta olduğu, hovercraft olarak bilinen aracını römorkun üzerinde dükkanının hemen önünde bulunan alana park etmiş olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu madde 3’e göre; “Römork: Motorlu araçla çekilen insan veya yük taşımak için imal edilmiş motorsuz taşıttır.” ve aynı maddeye göre; “Araç: Karayolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz ve özel amaçlı taşıtlar ile iş makineleri ve lastik tekerlekli traktörlerin genel adı olduğunu, söz konusu maddeden de anlaşılacağı üzere, müvekkili tarafından kooperatifçe yasaklanmamış alana park edilen römorkun, araç niteliğinde olduğunu, buna rağmen kooperatif tarafından uygulanan cezai işlemin “ortak alana mal koyularak işgal edilmesi” gerekçesine dayanmasının haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğunu, taraflarınca kooperatifin cezai işlem uygulayamayacağı gerekçesiyle değil, uygulanan cezai işlemin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle takibe itiraz edilmiş olduğunu, dava dilekçesinde, Genel Kurul Kararı’nın kooperatif üye – kiracı herkes için bağlayıcı olduğunnu beyan edilmiş, ancak taraflarınca itiraz edilen hususun, kooperatifçe cezai işlem uygulanamayacağı olmayıp, uygulanan cezai işlemin hukuka aykırı olduğu yönünde olduğunu, Kooperatifin 21/05/2011 tarihli Genel Kurul Toplantısı’nın 15. Maddesinde; park edilmesi yönetimce yasaklanmış tüm alanlara araç park eden firmalara araç başına günlük 100,00 TL ceza kesilmesine, iş yeri etrafını kirleten iş yerlerine 250,00 TL ceza kesilmesine, tadilat sırasında çevreyi rahatsız eden firmalara 250,00 TL ceza kesilmesine, yönetimden izin almadan yönetimce belirlenmiş alanlar dışına klima, jeneratör, tabela vs. koyan firmalara 250,00 TL ceza kesilerek eski durumuna getirilmesine, ortak alanlara mal koyarak işgal eden firmalara eskiden uygulandığı gibi ilk defasında 500,00 TL ikinci uyarıda 1.000,00 TL üçüncü defada ise 2.000,00 TL ceza kesilmesi önerilmiş ve oybirliği ile kabul edilmiş olduğunu, Genel Kurul Kararı incelendiğinde görüleceği üzere, ortak alanın mal koyularak işgal edilmesi ve park edilmesinin yönetimce yasaklanmış alanlara araç park edilmesinin farklı cezalar gerektirmekte olup, söz konusu cezalar arasında afaki bir bedel farkı mevcut olduğunu, ayrıca Genel Kurul Kararı uyarınca, araç parkı nedeniyle kooperatif tarafından cezai işlem uygulanabilmesi için; cezai işlem uygulanan alanda araç park edilmesinin kooperatif yönetim kurulu tarafından yasaklanmış olması gerektiğini, müvekkili şirketin aracını park etmiş olduğu alanda ise, kooperatif tarafından belirlenmiş herhangi bir park yasağı söz konusu olmadığını, müvekkili şirket tarafından kooperatifçe park yasağı uygulanmayan bir alana araç park edilmiş olmasına rağmen, “ortak alanlara mal koyarak işgal eden firmalara” uygulanan cezanın müvekkili hakkında da uygulanmasının hukuka aykırı olup, itirazlarının kabulü gerektiğini, kaldı ki; müvekkili şirket tarafından araç parkının yapıldığı alanın, kooperatif tarafından araç parkının yasaklandığı bir alan olarak kabul edilmesi durumunda dahi; 02/09/2019 tarihli cezanın 100,00 TL, 12/09/2019 tarihli cezanın 100,00 TL, 23/09/2019 tarihli cezanın 100,00 TL ve 04/10/2019 tarihli cezanın 100,00 TL olarak toplam 400,00 TL cezai işlemin müvekkili aleyhinde uygulanacak ve söz konusu cezalar arasında afaki bir bedel farkı ortaya çıkacak olduğunu, buna rağmen, davacı kooperatifin dava dilekçesinde yasaklanmış yerlere araç park edilmesi durumu ile ortak alana mal koyularak işgal edilmesi durumunun, aynı cezai işlemin uygulanmasını gerektirir gibi göstermeye çalışması ve müvekkili şirketin aracını park ettiği alanda herhangi bir park yasağı bulunmamasına rağmen, ortak alana mal koyularak işgal edilmesi gerekçesine dayanarak müvekkil aleyhinde cezai işlem uygulanmasının, söz konusu cezanın hukuka aykırılığının göstergesi olduğunu, müvekkili şirket tarafından araç parkı yapılmasına rağmen, kooperatif tarafından uygulanan cezai işlemin “Ortak alana mal koyularak işgal etmek” gerekçesine dayandırılmasının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca müvekkilinin aracını, kooperatif tarafından herhangi bir yasaklamanın bulunmadığı dükkanının hemen önündeki alana park etmiş olup, bu nedenden dolayı da müvekkili aleyhinde herhangi bir cezai işlem uygulanmasının mümkün olmadığını, tüm bu nedenlere rağmen müvekkili aleyhinde uygulanan cezai işlemin haksız ve hukuka aykırı olup, işbu davanın reddi gerektiğini, taraflar arasında farklı tarihlerde yaşanan aynı olay nedeniyle, işbu davaya emsal nitelikte karar verilmiş olup, söz konusu kararında müvekkilinin haklılığını gösterir nitelikte olduğunu, Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyası ilamında açıkça; “Dosyaya sunulan fotoğraflar ile, iddia ve savunma birlikte değerlendirildiğinde, kesilen ceza makbuzlarındaki dayanılan ceza maddesinin, park edilen ve konulan aracın niteliğine bakıldığında, KTK’da tanımı yapılan özel amaçlı taşıt ve iş makinesi niteliğinde olduğu ortak alana mal konulması ve işgaline dair ceza makbuzu tahakkukunun yerinde olmadığı” ifadelerine yer verilerek müvekkili aleyhine uygulanan ceza makbuzlarının hukuka aykırı olduğuna açıkça hükmedilmiş olduğunu, ayrıca Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda özetle; “işbu davanın konusu cezalara ilişkin dayanak olarak sunulan fotoğraflardan ortak alana herhangi bir mal konulmamış olduğu, cezaya dayanak fotoğraflar ile ceza makbuzlarının içeriğinin uyumlu olmadığı, davacı kooperatife ait yönetim planı incelendiğinde römork ve/veya üzerinde herhangi bir araç bulunan römork için park yasağı olduğu yönünde herhangi bir düzenlemeye rastlanmadığı, yönetim planında dükkan tipi hangisi olursa olsun müstakil iş yerleri önünde otopark ayrıldığı yani müstakil iş yerleri önünde park yasağı bulunmadığı, bu nedenle işbu davaya konu ceza makbuzlarının davaya konu takipte talep edilen 3.500 TL Asıl alacak tutarının kabul edilemeyeceği ve müvekkil şirketin temerrüde düşürülmemesi nedeniyle söz konusu alacağa faiz işletilemeyeceği” yönünde rapor düzenlenmiş olduğunu, söz konusu raporda da görüleceği üzere müvekkili şirketin, ortak alana herhangi bir mal koymamış, şirketi önünde bulunan, herhangi bir park yasağı bulunmayan alana aracını park etmiş, ancak kooperatif tarafından haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli ceza makbuzları düzenlenmiş olduğunu, işbu davada da yalnızca ceza makbuzlarının tarihinde farklılık mevcut olması nedeniyle, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca takipten önce temerrüt oluşmadığından kooperatifin işlemiş faiz talep edemeyeceğini beyanla; işbu davanın reddi ile haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli şekilde müvekkili aleyhinde icra takibi başlatan davacı/alacaklı hakkında %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, düzenlenen ceza makbuzu bedellerine dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; davacının, davalıya ceza makbuzlarına konu miktarda ceza kesmesi konusunda haklı olup olmadığı, buna göre davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya uyap sistemi üzeriden mahkememize gönderilmiş olup, davacı kooperatif tarafından davalı şirket aleyhine 5.500,00 TL asıl alacak, 145,33 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.645,33 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı şirket tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Dosyanın kooperatif bilirkişisine tevdii ile uyuşmazlık konusu hususa ilişkin bilirkişi raporu tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup, Kooperatif Uzmanı bilirkişi … 26/01/2023 tarihli raporunda özetle; icra takibine konu alacağın, kooperatifin ortak kullanım alanlarına site yönetim planına aykırı olarak teşhir amaçlı mal koymaya yönelik kesilen işgal tazminatı ceza makbuzlarına dayalı olduğunu, davacı kooperatifin icra takip dosyası ile davalıdan, 21.05.2011 tarihli genel kurul kararının 15. maddesi gereği ödenmesi kararlaştırılan işgal tazminatı alacağının tahsilini talep edebilmesi için, davalının ya kooperatif üyesi bulunması yada kooperatif üyesinden taşınmaz kiralayan kiracı sıfatına sahip olması gerekeceğini, davalı şirketin, davacı kooperatifin üyesi olan dava dışı mal sahibi …’ın kiracısı olduğunu ve … kooperatifi alanı içinde yer alan taşınmazı 01.02.2018 tarihli kira sözleşmesine dayalı olarak kiracı sıfatı ile kullanmakta ve ortak alanlardan yararlanmakta olduğunu, dava dışı kiralayan … ile kiracı (davalı şirket) arasında akdedilen 01.02.2018 tarihli kira sözleşmesinin 7. ve 8. maddesi ile kiracının Apartman ve site yönetiminin alacağı tüm kararlara uyacağı ve ödemelerden sorumlu bulunacağının düzenlenmiş olduğunu, davacı kooperatifin 21.05.2011 tarihinde yapılan 2010 hesap yılı genel kurul kararının 15. maddesine dayanarak kooperatif yönetimince kesilen işgal tazminatı hükmündeki para cezalarını kooperatif ortakları veya bu hükmü ihlal eden kiracılardan tahsil edilebileceğini, davacı kooperatifin 21.05.2011 tarihinde yapılan 2010 hesap yılı genel kurulunda 15 nolu kararla yönetim kuruluna verilen yetkinin, kooperatifin ortak alanlarının kullanımına ilişkin işgal tazminatının tahsiline dair verilen yetki olması ve bu uygulamanın 30.07.2009 tarihinden beri davacı kooperatif tarafından eşitlik ilkesine uygun olarak tüm ortaklara ve kiracılarına uygulanmakta bulunuşu, kooperatif ana sözleşmesinde her ne kadar açıkça işgal tazminat tahsilatı belirtilmemiş ise de ana sözleşmenin amaç ve faaliyet konularının düzenlendiği 6 maddenin 14,15,16 maddelerinde ortak alanlarda ortaklar yararına yapılacak her türlü düzenlemeler ve bu sebeple toplanacak ödemelerin, diğer yağarların ana sözleşmede düzenlenmiş olması ve … site yönetim planının 10 maddesinin 6,7,8,8,9 maddelerinde davaya konu edilen bu uygulamaların kat maliklerince kabul edilmesi neticesinde, davacı kooperatif tarafından ticaret merkezinin, daha güvenli ve etkin olarak ortak alanlarının kullanılmasını sağlamak, üyelerin menfaatine olacak uygulamanın her zaman genel kurullarca talep edilmesi ve kararlaştırılması mümkün olduğundan, genel kurul kararı ile verilen yetki gereğince yönetim kurulunca kesilen işgal tazminatı niteliğindeki para cezalarının kira sözleşmesi gereğince sorumluluğu bulunan davalı şirketten talep ve tahsil edilmesinde yasa ve ana sözleşmeye göre aykırılık bulunmadığı,yönünde sonuç ve kanaate ulaşıldığını, taraflar arasındaki davaya konu edilen uyuşmazlığın iş yeri önünde bulunan yola park edilen ve üzerinde ilaçlama aleti bulunan 4 adet lastik tekerlekli römorkun, mal olarak mı? yoksa araç olarak mı ? değerlendirileceği noktasında toplandığı sonucuna varılmış ise de bu husustaki nihai takdir ve değerlendirmenin mahkememize ait olacağını, davalı şirketin kendisinin de kabulünde olan ve dosyaya sunulan resimlerle de tevsik edildiği üzere işyerinin önüne konulan ve üstünde kırmızı renkli ilaçlama aleti bulunan 4 tekerlekli Römork’un mahkememizce mal olmayıp, KTK ya göre motorsuz araç olarak nitelendirilmesi halinde; davalının işyeri önündeki (yola) ortak alana mal koymak suretiyle işgal etmediği bu nedenle davalı şirkete ortak alanda mal teşhir adıyla ceza makbuzunun kesilemeyeceğini, sadece işyeri önündeki (yola) ortak alana motorsuz araç olan römorku park etmiş olduğu dikkate alınarak davalı şirkete, site yönetim planına göre ve genel kurulun 15. mad 1. Bendi kapsamında park edilmesi yasak olan ortak alana araç park etmek olarak tanımlanan, yasak alana park etme cezasının davalı şirketten tahsil edilebileceğini, Römork’un mahkememizce mal olarak nitelendirilmesi halinde ise davalının ortak alana mal koymak suretiyle işgal ettiğini, ve davalı şirket aleyhine site yönetim planına ve genel kurulun 15. mad 5. bendi kapsamında ortak alanlara mal koyarak işgal edenlere eskiden uygulandığı gibi ilk defasında 500,00 TL, ikinci uyarıda 1.000,00 TL, üçüncü defada ise 2.000,000 TLceza kesilmesi olarak tanımlanan, ortak alana mal koymak suretiyle mal teşhir cezasının kesilebileceğini, ancak bu hususlardaki nihai takdir ve nitelendirmenin mahkememize ait olacağını, mahkememizce Römork’un mal olarak değerlendirilmesi halinde alacak tutarı; Römork’un mal olarak değerlendirilmesi halinde kesilecek cezaların genel kurulun 15/5 bendi gereğince, ilk defasında 500,00 TL, ikinci uyarıda 1.000,00 TL, üçüncü defada ise 2.000,000TL şeklinde uygulanacağından, dosyaya ibraz edilen ceza makbuzları ve bunlara ekli resimlerden anlaşıldığını, davalı şirketten takibe konu 5.500,00.TL – (ortak alana mal koymak) ceza alacağının tahsilinin takip tarihinden itibaren yıllık %9 grecikme faizi ile birlikte istenebileceğini, icra takip tarihi öncesinde ceza makbuzlarının tebligat kanununa uygun olarak davalı şirkete tebliğ edilmememesi nedeniyle takibe konu ödemeler yönünden davalının temerrüde düşürülemediği sonucuna varılarak davacı kooperatifin ceza makbuzlarından kaynaklı asıl alacağına işlettiği 145,33.TL tutarındaki gecikme faizinin tahsilini davalıdan isteyemeyeceğini, mahkememizce Römorkun araç olarak nıtelendirilmesi halinde alacak tutarı; Römork’un mahkememizce araç olarak nitelendirilmesi halinde ise kesilecek cezaların genel kurulun 15/1 bendi gereğince, Park edilmesi yönetimce yasak edilmiş tüm alanlara araç park eden firmalara araç başına günlük 100,00 TL ceza kesilmesi şeklinde uygulanabileceğini, dosyaya ibraz edilen resimlerin ve site yönetim planının 10.8.1 maddesinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde davalının ortak alanlara yönetim planına ve genel kurul kararına aykırı olarak işgal ettiği yönünde sonuç ve kanaate ulaşılmış ise de işgalin niteliğinin yasak yere araç park etmekten mi? yoksa yasak yere mal koymak suretiyle mi ? yapıldığının takdir ve değerlendirmesinin tamamen mahkememize ait olduğunu bildirmiştir.
Dava, kesilen ceza makbuzlarının bedellerinin tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İşbu davaya konu takip talebinin incelenmesinde dayanak belge olarak mal teşhir ceza makbuzlarının gösterildiği, takip talebi ekinde ceza malbuzu örneklerinin yer aldığı, buna göre davalı şirket adına ortak alanlara mal koyarak işgal etmek maddesine dayalı olarak dört ayrı ceza makbuzunun kesildiği görülmüştür. Davalı şirketin kooperatif üyesinin kiracısı olmasından kaynaklı olarak site yönetimince alınan kararlara uyması zorunludur. Davalı tarafın savunması, davalı şirketin faaliyet gösterdiği iş kolu ve park edilen cisme ait fotoğrafların incelenmesinde park edilen cismin KTK anlamında araç olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Her ne kadar düzenlenen ceza makbuzlarının üzerinde belirtildiği ve alınan bilirkişi raporunda da yasak alana araç park edilmesinden kaynaklı ceza kesilebileceği belirtilmiş ise de takip dayanağı olarak açıkça mal teşhir ceza makbuzu belirtmesinin yapıldığı, takibe sıkı sıkıya bağlılık ilkesi gereğince mal teşhir ceza makbuzu talepli başlatılan takipte yasak alana araç parkına dayalı cezanın talep edilemeyeceği, talep edilen mal teşhir ceza makbuzu şartlarının oluşmadığı kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE;
1-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 96,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 83,49 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
2-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 5.645,33 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, (davacı vekiline e-duruşma ortamında) İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/05/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸