Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1100 E. 2023/29 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1100
KARAR NO : 2023/29

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/12/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirket nezdinde nakliyat emtia abonman poliçesi ile sigortalı dava dışı Vestel şirketinin ilgili bulunduğu yedek parça emtiası, davalıların sorumluluğunda taşınması için tam ve sağlam olarak teslim edilmesine rağmen alıcısına eksik teslim edildiğini, olay sonrası tutulan Rezerve Tutanakları ve Eksper Raporuna göre davalıların özen yükümlülüğünü ihlal ettiklerini, müvekkili şirketin tespit edilen hasar miktarını sigortalısına ödeyerek TTK m.1472 gereği üçüncü kişiler üzerindeki haklarına halef olduğunu, ayrıca münhasıran ödeme yaparak temlik alacaklısı olduğunu, davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış olmasına rağmen itiraz sonucu takibin durduğunu ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 3.761,87 TL hasar bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı … yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı … A.Ş tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Emtianın alıcısına 20.11.2019 tarihinde teslim edildiğini, davacının işbu davaya konu talepleri hususunda 30.04.2021 tarihinde arabulucuya başvurduğunu, arabuluculuk sürecinin 24.05.2021 tarihinde anlaşamama ile neticelendiğini, 25 günlük süre eklendiğinde davacının dava açma hakkının 15.12.2021 tarihinde sona erdiğini, huzurdaki davanın ise 24.12.2021 tarihinde 2 yıllık sürenin geçmesinden sonra açıldığını, davacının huzurdaki dava ikame edilmeden önce 24.05.2019 tarihinde İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E sayılı doyası kapsamında takip başlattığını, ancak huzurdaki davayı itirazın iptali davası olarak değil ayrı bir alacak davası olarak açtığını, dolayısıyla itirazın iptali davası için başvuru yaptığı arabuluculuk tutanağının işbu tazminat davasında geçerli kabul edilemeyeceğini, davacının halef olarak davayı açabilmesi için sigortalısının zarara uğraması, yani mal bedelini ödemesi gerektiğini, abonman sigorta poliçesini ferdileştiren poliçe olmadıkça sigortacının tazminat ödeyemeyeceğini, dolayısıyla davacının ex-gratia ödeme yapıp yapmadığını veya halefiyet koşullarını tam sağlayıp sağlamadığının tespiti gerektiğini, müvekkili şirketin taşıma ilişkisinin tarafı olmadığını, fili taşıyıcının … şirketi olduğunu, davacının … LTD. ile Türkiye’de mukim … A.Ş.yi birbirine karıştırdığını, müvekkili şirketine yükün varma yerinde yetkilendirilmiş acente (TTK m.102) olarak somut taşıma işinde görev aldığını, müvekkili şirkete ancak acente sıfatıyla izafeten (TTK m.105/2) dava açılabileceğini, kaldı müvekkili şirket atfı mümkün herhangi bir kusur da bulunmadığını, sigortacının tek taraflı beyan ve talepleri doğrultusunda hazırlanan eksper raporunun hükme esas oluşturamayacağını, süresi içinde bildirim yapılmadığını, davacının müvekkili şirket temerrüde düşürmediğini, sigortalının ihtarında belirttiği bedel ile davacının ödediği hasar miktarının da farklı olduğunu ve ödeme tarihinden itibaren faiz talebinin yerinde olmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sınırlı sorumluluk olduğunu ileri sürerek davanın reddine, vekalet ücretinin ve mahkeme masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP; Davalı … tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirketin sorumluluğunun Montreal Konvansiyonu uyarınca her halükarda sınırlı sorumluluk olduğunu, söz konusu sınırlar içinde dahi müvekkili şirketin ancak davacı tarafından ispat edilen gerçek zararlardan sorumlu olduğunu, davacı tarafından talep edilen faiz miktarı sınırı aşamayacağını, talep edilen faiz ancak karar tarihinden itibaren işletilebileceğini ileri sürerek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, taşıma nedeniyle oluştuğu iddia edilen zararı sigortalısına ödeyen sigorta şirketi tarafından bedelin rücuen tazmini istemiyle açılmış olup, uyuşmazlığın davacının ödenen sigorta bedelini tazmin talebinde bulunup bulunamayacağı, davacının aktif, davalıların pasif husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı, sigortalı emtianın taşıma sırasında hasar görüp görmediği, hasarın taşımadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, hasar bedeli, tarafların kusur durumları, hasar nedeniyle bildirim yapılmasının gerekip gerekmediği, gerekmekte ise süresinde ve usulüne uygun olarak bildirim yapılıp yapılmadığı, davalıların zarar bedelinden sorumlu tutulup tutulmayacağı, tutulabileceklerse miktarına ilişkindir.
Mahkememizce alınan 31/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi taraf vekillerinin sair dilekçe ve beyanları, banka dekontları, faturalar, tüm dosya içeriğinin incelemesi ve değerlendirilmesi neticesinde, taraflar arasındaki ihtilafın özünün, davacının sigortalısı tarafından Çin’den Türkiye’ye ithal edilen iki koli emtiadan bir kolisinin taşıma sürecinde kaybolmasından dolayı oluşan ve davacı tarafından poliçe kapsamında olduğu gerekçesiyle sigortalısına ödenen zararın, davalılarına rücuen tazmininin mümkün olup olmadığı ve olabilecek ise davalıların sorumluluğunun miktarı hususunda olduğu; davanın, davacı tarafından yapılan icra takibi ve davalılardan … şirketinin eşyanın kaybolduğuna ilişkin maili nedeniyle TBK m.154 gereği kesilen zamanaşımı süresinin kesilmesi ve arabuluculuk süreci nedeniyle süresi içinde açıldığının değerlendirildiği, MonK m.31/2 gereği hasar ihbarının süresinde yapıldığının değerlendirildiği, davacı şirketin hasarı ödemekle TTK m.1472 gereği sigortalısına halef olduğu, poliçeye göre 15 milyon TL değerini aşamayan denizyolu sevkiyatlarından olması sebebiyle önceden bildirim veya onay alınması şeklinde abonman poliçesinin, dava konusu sevkiyat bakımından ferdileştirilmesinin gerekli olmadığı, davalı taşıyıcı … tüm taşımanın yapılması karşılığında tek ve kesin bir navlun ücretinin kendi adına tahsil etmesinden dolayı TTK m.921 gereği işbu davanın kendisine karşı yöneltilebileceği, davalı taşıyıcıların somut olaydaki sorumluluk sınırı (1.979×22) 43.538 SDR olduğu ve bu sınırın aşılıp aşılmadığının karar tarihindeki kurlara göre belirleneceği (MonKm.22/3;23/1), dava konusu kaybolan emtianın ticari fatura değeri ve yük navlun oranı dikkate alınarak yapılan hesaplamada 660, 00 USD karşılığı olarak 3.761,87 TL olduğu (1 USD 5,69980 TL) zarar hesaplamasının yerinde olduğunun değerlendirildiği, davacının ödeme tarihinden itibaren faiz isteyip isteyemeyeceğinin Mahkemenin takdirinde olduğu, ancak davalıların icra takibi ile temerrüde düşmüş oldukları, bu nedenle ödeme tarihi (06.01.2020) ile dava tarihi (24.12.2021) arasında toplam faiz alacağının 1.126,47 TL olarak hesaplandığı, buna karşılık takip tarihi (30.12.2020) ile dava tarihi (24.12.2021) arasındaki faiz alacağının 619,13 TL olarak hesaplandığı kanaat ve sonuçlarına varılmıştır.
Mahkememizce alınan 12/11/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi taraf vekillerinin sair dilekçe ve beyanları, banka dekontları, faturalar, Mahkeme tarafından yapılan ek görevlendirme taraf vekillerinin kök rapora karşı yönelttikleri itirazlar, tüm dosya içeriği inceleme ve değerlendirme neticesinde, kök raporda beyan edilen kanaat ve sonuçlar üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmasının yerinde olmayacağı ek sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde ;. Davacının talebi sigortalısına yapmış olduğu ödeme nedeni ile TTK m. 1472 gereği rücuen alacağın tahsili talebine ilişkindir. Yapılan sigorta ekspertiz raporu, emtia abonman poliçesi dikkate alındığında davacının rücuen tazmin talebinin yerinde olduğu görülmektedir. Somut olayın değerlendirmesi ve davalıların sıfatları gereği taşıma olayından kaynaklı gerçekleşen zarardan davalıların müteselsilen sorumlu oldukları, davacı tarafın zarar miktarının sigorta ekspertiz raporu ile tespit edilen 3.761,87 TL olduğu anlaşılmakla tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulü ile; 3.761,87 TL rücuen tazminatın, ödeme tarihi olan 06/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KABULÜ ile;
1-3.761,87 TL rücuen tazminatın, ödeme tarihi olan 06/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 256,97 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 64,25 TL ‘nin mahsubu ile eksik kalan 192,72 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan dava ilk açılış harç gideri olan 123,55 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 2.510,60 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 3.761,87 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,

7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı tarafın e-duruşma ortamında yüzüne karşı, davalı DHL Global vekilinin yüzüne, diğer davalının yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 12/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır