Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/107 E. 2022/263 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/107 Esas
KARAR NO : 2022/263

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2021
KARAR TARİHİ : 18/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari bir ilişki söz konusu olduğunu, müvekkilinin, davalıya (tasarım, işleyiş vs.) panel etiket ve tuş takımı üretip teslim ettiğini, ancak son dönemlerde davalı tarafından müvekkiline ödeme yapılmadığını ve bunun üzerine ticari ilişkinin sona erdiğini, 01/01/2020 ve 30/06/2020 tarihleri arası mizan kayıtlarından ve muavin defterinin borçlu şirketle ilgili kısmından da anlaşılacağı üzere müvekkilinin, davalıdan alacaklı olduğunu, davalı şirketin 06/02/2020 tarihli … numaralı, 12/02/2020 tarihli …. numaralı, 25/02/2020 tarihli …. numaralı ve 24/03/2020 tarihli … numaralı satış faturalarının ödemelerini müvekkiline yapmadığını, davalının kendisine kargo yoluyla ulaşan faturalara karşı yasal süre içinde herhangi bir itirazda bulunmadığını, işbu faturaların ödenmemesi üzerine 15.091,36 TL olan alacaklarının tahsili için 31.08.2020 tarihinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, takipte kesinleşen miktarın, işlenen faizlerle 16.174,17 TL olduğunu, ancak davalının 18.09.2020 tarihinde borca itiraz ettiğini, ürünlerin ayıplı olması sebebiyle gönderdiklerini beyan ettiklerini ve borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, söz konusu takibe dayanak faturalarda yazılı herhangi bir ürünün müvekkiline gönderilmediğini, davalı tarafından müvekkiline, ürünlerin ayıplı olduğuna dair herhangi bir bildirim yapılmamış olduğunu beyanla davanın kabulüne, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen yıllık %13,75 avans faiziyle ve dosya masraflarıyla ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuk tutanağının geçersiz olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesinin talep edildiğini, kabul anlamına gelmemek üzere faturalara yasal süresi içerisinde itiraz edilmemesinin faturaların kesinleştiği sonucunu doğurmayacağını, faturaya konu mal ve hizmetin gereği gibi verildiği ve müvekkiline teslim edildiğini davacı tarafın ispat etmesi gerektiğini, dava dilekçesi ile icra takibinin dayanağı olan faturalara tebliğ tarihinden itibaren 8 günlük yasal süre içinde itiraz edilmediği dolayısıyla fatura içeriğinin kabul edilmiş sayıldığı ifade edilmiş olduğunu, ancak faturalara konu hizmet ve edimi gereği gibi yerine getirmeyen, fatura dolayısıyla taraflar arasında alacak borç ilişkisinin doğduğunu ispata elverişli tek bir veri sunamayan davacının Mahkemeyi yanıltma amacında olduğunu, dava dilekçesi ekinde müvekkilinin, davacıya gerçekten borçlu olduğunu ispata elverişli belge bulunmadığından davacı beyanlarının hukuki zeminden yoksun kaldığını, borcun dayanağı olan faturalar dışında hukuken kabul edilebilir herhangi bir delili olmayan davacının haksız davasının reddinin gerektiğini, bahse konu faturalar için iade faturası kesildiğini, mallar iade edildiğinden müvekkilinin borçlu olmadığını, malların ayıplı olduğunu, bu malların müvekkilinin ticari işlerinde kullanılması ile birlikte müşterilerinden gelen olumsuz geri dönüşler akabinde davacıya bildirildiğini, malların düzenlenen fatura ile gönderildiğini, ürünlerin ayıplı olması nedeniyle kullanımı akabinde ürünlerde davacının ürünlerinden kaynaklı tuşa basamama, tuşun basılı kalması, tuşun kendi kendine basarak fonksiyonunu değiştirmesi, soğutma dolabının içindeki ürünlerin bozulmasına sebebiyet vermesi gibi ciddi sorunlar ortaya çıkmaya başladığını, bu sorunların ürünlerin kullanıldığı soğutma cihazlarında muhafaza edilen çoğunlukla gıda ürünlerinin bozularak yüksek meblağlı zararların doğmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin söz konusu ürünleri müşterilerinden geri alarak yerine yeni ürünler vermek zorunda kaldığını, müvekkilinin bu nedenle uğradığı maddi zararın dava konusu değerden dahi kat kat fazla olduğunu, bu hususta tazminat haklarının saklı olduğunu, müşterilerinden olumsuz geri dönüşler üzerine müvekkilinin derhal davacıyı arayarak durumu bildirdiğini, fatura konusu malların iade faturası ile davacı şirkete iade edildiğini, davacının ayıptan haberdar olduğunu, ayıp bildiriminin yapılmamış olduğunun ileri sürülmesinin davacının kötü niyetinin açık göstergesi olduğunu, faiz oranı ve tutarının kabulünün mümkün olmadığını, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı taleplerinin reddi ve müvekkil aleyhine başlatılan haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin usul ve yasaya uygun şekilde yapılmış bir ihtarla temerrüde düşürülmediği için şartları oluşmadığından talep edilen asıl alacağa geçmiş gün faizi işletilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla davacı tarafından usul ve yasaya aykırı şekilde ikame edilen ve fakat dava şartlarını haiz olmayan huzurdaki davanın öncelikle usulden reddine, aksi kanaat halinde ise yapılacak yargılama neticesinde haksız ve kötü niyetli işbu davanın reddine, davalı aleyhine başlatılan kötü niyetli takip ve dava nedeni ile davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıya sattığı ürünler karşılığında düzenlediği takip ve dava konusu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davalının savunmasına göre söz konusu ürünlerde iddia edildiği şekilde ayıp olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliğinin ne olduğu(gizli-açık ayıp), muayene ve ihbar yükümlülüğünün davalı tarafça yerine getirilip getirilmediği ayrıca ayıp sebebi ile davacı taraf alacağından indirim yapılmasının gerekip gerekmediği, indirim yapılacaksa miktarının ne olduğu, davalının söz konusu malları bu şartlar altında kabule zorlanıp zorlanamayacağı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 16.174,17 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusu tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin olduğu görüldü.
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı ve davalı yanın 2020 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nın ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunu, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan 31.08.2020 icra takip tarihi itibariyle 15.091,36 TL alacaklı olduğunu, davalı yanın incelenen ticari defterlerinde davacı yandan 31.08.2020 icra takip tarihi itibariyle 4.096,86 TL alacaklı olduğunu, taraflar arasındaki cari hesap farkının (15.091,36 TL + 4.096,86 TL) 19.188,22 TL olduğunu, bu farkın davalı tarafından davacı yana 10.03.2020 tarihinde düzenlenen 19.188,22 TL’lik …. Numaralı E-Arşiv faturasının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklanmış olduğunu, davacı tarafından davalı yana düzenlenmiş ve icra takibine konu toplam tutarı 15.091,36 TL olan 4 adet fatura ve ürünlerin … kargo ile davalı yana teslim edilmiş olduğunu, işbu faturaların davalı ticari defterlerinde de kayıtlı olduğunu, bu faturalara davalı yan tarafından ödeme yapılmamış olduğunu, davalı yan tarafından önceki yıllarda davacıdan aldığı ürünlerin süresinden sonra 2020 yılında ayıplı olduğu gerekçesiyle davacı yana 10.03.2020 tarihli 19.188,22 TL’lik … Numaralı E-Arşiv Faturası düzenlenerek …. kargo ile 11.03.2020 tarihinde teslim edilmiş olduğunu, ancak davacı tarafından işbu faturanın kayıtlara alınmamış olduğunu ve davacı tarafından davalı yana işbu fatura ve ürünlerin iade edildiğine ilişkin bir belgeye dosya içeriğinde ve inceleme sırasında rastlanmadığını, bu nedenle işbu iade faturası davacı tarafından ticari defterlere yansıtıldığında (19.188,22 TL-15.091,36 TL) 4.096,86 TL kadar davacı yanın davalı yana borçlu olacağının hesaplanmış olduğunu, işbu iade faturasının davalı tarafından davacı yana süresinden çok sonra düzenlendiği için davalı alacağı olarak kabul edilmemesi durumunda davacının icra takip tarihi itibariyle alacağının 15.091,36 TL olduğunu, davacı yan lehine karar alınması durumunda davacı yanın 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 31.08.2020 tarihinden itibaren asıl alacağına icra takibinde talep etmiş olduğu gibi %13,75 ve değişen oranlarda avans faizi talep edebileceğini bildirmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafından davalıya düzenlenen ve icra takibine konu edilen fatura içeriğindeki malların davalı tarafın iddia ettiği üzere ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliğinin ne olduğu (gizli-açık ayıp), muayene ve ihbar yükümlülüğünün davalı tarafça yerine getirilip getirilmediği, ayrıca ayıp sebebi ile davacı taraf alacağından indirim yapılmasının gerekip gerekmediği, indirim yapılacaksa miktarının ne olduğu, davalının söz konusu malları bu şartlar altında kabule zorlanıp zorlanamayacağı ve söz konusu malların ayıplı olduğundan bahisle davacı tarafa iade edilip edilmediği hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacının incelenen usulüne uygun tutulan ticari defterlerinde davalıdan icra takip tarihi itibariyle 15.091,36 TL alacaklı olduğu, davalının incelenen usulüne uygun tutulan ticari defterlerinde davacıdan icra takip tarihi itibariyle 4.096,86 TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki cari hesap farkının davalı tarafından davacıya düzenlenen 10/03/2020 tarihli …. numaralı 19.188,22 TL bedelli e-arşiv faturasının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, davacı tarafından davalıya düzenlenen ve icra takibine konu edilen 06/02/2020 tarihli 575,00 TL, 12/02/2020 tarihli 8.551,57 TL, 25/02/2020 tarihli 2.932,32 TL ve 24/03/2020 tarihli 3.032,47 TL bedelli faturaların davacı ve davalıya ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu, söz konusu faturaların panel etiket, film masrafı ve kalıp bedeline ilişkin olduğu anlaşılsada davalı tarafından davacıya düzenlenen 10/03/2020 tarihli … numaralı 19.188,22 TL bedelli E-Arşiv faturasının ise takip ve dava konusu edilen faturalardan farklı olarak “Tuş Takımı 2 Delikli 830 Adet-Tuş Takımı 3 Delikli 430 Adet ve Tuş Takımı Dokunmatik 750 Adet” hususlarına ilişkin olarak düzenlendiği, bu durumda davalı tarafın takip ve dava konusu edilen fatura konusu malların ayıplı olduğundan bahisle davacı tarafa iade ettiği iddiasının ispata muhtaç olduğu, bu anlamda dosya kapsamına sunulmuş bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı anlaşılmıştır.
Diğer taraftan davalı, müşterilerinden aldığı olumsuz geri dönüşler üzerine derhal davacıyı arayarak durumu bildirdiğini ve fatura konusu malların iade faturası ile davacı şirkete iade edildiğini bildirmiş ise de davalı tarafından dosya kapsamına sunulan ve ürünlerin davalıya hitaben iade edileceğine ilişkin yazılan yazıların tarihlerinin …. İnşaat Otomotiv Turz. Gıda. San. ve Tic. Ltd. Şti. 05/03/2020 tarihli, … San. Tic. Ltd. Şti. 06/03/2020 tarihli olduğu, buna göre hem bu tarihlerden hem de 10/03/2020 tarihli 19.188,22 TL bedelli davalı tarafından düzenlenen iade faturasından sonraki tarihe ilişkin olan ve diğer 3 fatura dışında kalan takip konusu 24/03/2020 tarihli 3.032,47 TL bedelli fatura bulunduğu dikkate alındığında 24/03/2020 tarihli 3.032,47 TL bedelli fatura daha tanzim edilmeden ve bu tarihten önce davalıya iddia ettiği üzere müşterisinden gelen bir şikayet bulunmadan bu fatura sebebiyle ayıp iddiasında bulunulmasının ve bu fatura konusu malların da iade edildiğinin ileri sürülmesinin davalı savunmalarının ve iddialarının birbiri içerisinde çelişki yarattığı da dosya kapsamı ile sabittir.
Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere 10/03/2020 tarihli 19.188,22 TL bedelli davalı tarafından düzenlenen iade faturasının davalının önceki yıllarda davacıdan aldığı ürünlerin ayıplı olduğu gerekçesiyle düzenlendiğinin ve fatura konusu malların davacıya teslim edildiğinin anlaşıldığı, fakat bu iade faturası davalıya ait ticari defterlerde kayıtlı olup davalı tarafından BS formu ile Vergi Dairesine bildirilmiş ise de davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi davacı tarafından BA formu ile de Vergi Dairesine bildirilmediği, bu hususa ilişkin davalı tarafça dosya kapsamına herhangi bir delil sunulmamış ise de zaten davalının iddiasının da söz konusu iade faturasının takip konusu fatura içeriği mallara ilişkin olduğu, bu faturanın taraflar arasındaki başka bir ticari ilişki sebebiyle düzenlendiğine yönelik bir iddiasının da bulunmadığı anlaşılmakla yukarıda yapılan açıklamalar ile mevcut delil durumu ve dosya kapsamı dikkate alındığında davalının ticari defterlerinde kayıtlı olması sebebiyle takip konusu fatura içeriği malları teslim almış olduğu karinesinin mevcut olduğu, bu karinenin aksini yani bahse konu fatura içeriği malları davacıya iade ettiğine yönelik iddiasını yazılı delillerle ispat edemediği, bu kabulden hareketle davalının ayıp iddiasının da ispata muhtaç olduğu Mahkememizce değerlendirilmekle icra takibine konu edilen faturalardan kaynaklı alacağın taraflara ait usulüne uygun tutulmuş ticari defterler ve tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, davalı tarafça ödeme yapıldığının iddia ve ispat edilmediği anlaşılmış olup hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından 15.091,36 TL asıl alacak yönünden yapılan itirazın iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına, davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair delil sunulmadığından işlemiş faize ilişkin talebin reddine, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından 15.091,36 TL asıl alacak yönünden yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, bu miktar üzerinden TAKİBİN DEVAMINA, fazlaya ilişkin işlemiş faiz isteminin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 3.018,27 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.030,89 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 195,35 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 835,54‬ TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça sarf edilen 195,35 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 38,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.093,15‬ TL’den kabul-red oranına göre (%93,30 kabul, %6,70 ret) hesaplanan 1.019,90 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 1.082,81 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden kabul-red oranına göre (%93,30 kabul, %6,70 ret) hesaplanan 1.231,56 TL’sinin davalıdan, 88,44 TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı .18/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır