Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1049 E. 2022/315 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1049 Esas
KARAR NO : 2022/315

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2021
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 28/10/2020 tarihinde davalılardan …’e ait olan … plaka sayılı aracı 230.000,00-TL bedelle satın aldığını, söz konusu işlemin, Bakırköy …. Noterliği’nin … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile gerçekleştiğini, müvekkilinin bahse konu aracı satın almadan önce kusur, hasar veyahut ayıplarının bulunup bulunmadığının öğrenebilmek adına aracı diğer davalı, … Otomotiv Ekspertiz Hizm. Ltd. Şti.’ye ait işletmede ekspertiz incelemesi yaptırdığını, davalı şirket tarafından yapılan ekspertiz raporu sonucuna göre müvekkilince satın alınan araçta herhangi bir hasar/ayıp söz konusu olmadığını, davalı … Otomotiv Ekspertiz Hizm. Ltd. Şti. ünvanından da açıkça anlaşılacağı üzere ekspertiz işlemleri ile iştigal ettiğini, müvekkilinin davalı şirket nezdinde yaptırmış olduğu ekspertiz inceleme sonucuna güvenerek söz konusu aracı diğer davalı …’den 230.000,00-TL bedelle satın aldığını, daha sonra müvekkilinin araçta meydana gelen arızalar sebebiyle aracı servise götürmek zorunda kaldığını ve gizli ayıplarının olduğu bilgisi kendisine verildiğini, müvekkili şirketin bu durumu gerek ekspertiz şirketine gerekse de diğer davalı gerçek şahsa bildirip bunun giderilmesini talep etmişse de davalı taraflar müvekkiline bu konuda bir dönüş sağlamadığını, bunun üzerine müvekkilinin araçtaki hasar ve varsa gizli ayıpların tespiti amacıyla delil tespiti davası açtığını, İstanbul …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası üzerinden yapılan delil tespiti davası ile söz konusu araçta gizli ayıp bulunduğunun tespit edildiğini, söz konusu tespit davası içeriğinde davalı ekspertiz şirketince yapılan raporda bu hususun belirtilmediği de ifade edildiğini, müvekkilinin davalılara durumu izah ederek zararının karşılanmasını talep etmişse de herhangi bir sonuç alamadığını, davadan önce İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası üzerinden aldırılan rapor içeriğinden de görüleceği üzere söz konusu araç hasar/ayıplı bir şekilde müvekkiline devredildiğini, bu ayıp ve hasar durumu sebebiyle aracın satıcısı …’in aracı ayıplı bir şekilde devretmesi sebebiyle sorumluluğu bulunmadığını, diğer davalı … Oto. Ekpertiz şirketi de müvekkiline sunmuş olduğu ekspertiz hizmetini gerektiği gibi ifa etmemesi sebebiyle müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini ve sorumluluğunun bulunduğunu, davalılar aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından ilamsız icra takibine geçildiğini, söz konusu takibin ekine İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş dosyası üzerinden alınan rapor da eklenmesine rağmen her iki davalının da itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğunu, yapılan itirazların hükümden düşürülmesi için iş bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, dava açmadan evvel dava şartı olması sebebiyle arabulucuk müessesine başvurulduğunu, Bakırköy Arabuluculuk Bürosu’na yapılan başvuruya rağmen davalı taraflardan … toplantıya katılmadığını, diğer davalı ekspertiz şirketi ile yapılan görüşmelerde de anlaşma sağlanamadığını, sonuç olarak davalılardan …’in müvekkiline ayıplı/hasarlı araç satması sebebiyle, diğer davalı Ekspertiz şirketinin ise müvekkiline sunmuş olduğu hatalı/eksik ekspertiz hizmeti sebebiyle sorumlulukları bulunduğunu ve bu sorumlulukların delil tespiti davasından aldırılan raporlarla da sabit olduğundan davalıların Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazların haksız ve kötüniyetli olduğunu, haklı davanın kabulü ile davalı/borçluların icra dosyasına yapmış oldukları itirazlarının İptali ile takibin devamına yapılan itirazın haksız ve kötüniyetli olması da nazara alındığında davalıların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP; Davalı … vekili sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın konusunu, içeriği ekspertiz hizmeti olan tüketici sözleşmesine ilişkin uyuşmazlık oluşturduğunu, işbu uyuşmazlık bakımından, her ne kadar uyuşmazlık konusu için Tüketici Hakem Heyeti’ne ve Tüketici Mahkemesi’ne başvurulmadan doğrudan ilamsız icra yoluna başvurulmuş olsa da söz konusu uyuşmazlık tüketici sözleşmesinden kaynaklandığını, Tüketici Mahkemesinin görevini düzenleyen TKHK Madde 73/1 de; “…Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir…” dendiğini, dolayısıyla tüketici sözleşmesinden kaynaklanan bu itirazın iptali davasının da Tüketici Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini, ancak işbu dava Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ikame edildiğini, öncelikle HMK 114 uyarınca işbu davanın usulden reddine,
kabul görmediği takdirde, davanın esastan reddine,
yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine,
karar verilmesi talep etmiştir.
Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı … Kandemir’in davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamından; tüketicinin korunması hakkında kanunun 2.maddesinde kanunun kapsamı olarak mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü uyuşmazlık olarak belirlendiği, 23.maddesinde ise bu kanunun uygulanması ile ilgili çıkacak her türlü uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesinde bakılacağının belirtildiği, dava konusu olayda davalının hizmet sunucu davacının tüketici olduğu, bu haliyle uyuşmazlığın 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı ve görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu, görevin kamu düzenine ilişkin olup, resen gözetilmesi gerektiği anlaşıldığından dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın talep halinde yetkili ve görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nın 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır