Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1044 E. 2022/707 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1044 Esas
KARAR NO : 2022/707

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 15/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma tarafından, davalı/borçlu aleyhinde icra takibi başlatılmış olduğunu, borçlu borca ve ferilerine itiraz etmiş olduğunu, Davacı müvekkil firma tarafından yapmış olduğu işin/hizmetin bedeli olarak 14.09.2014 tarihli …. numaralı 2.019,60-TL, 07.09.2014 tarihli …. numaralı 2.376,00.-TL olmak üzere toplam 2 adet fatura kesilmiş olduğunu, davalı firma ile cari hesap ilişkisi mevcut olduğundan en son 10.09.2014 tarihinde ödeme yapmış olup, son iki fatura bedelinden bakiye 3.731,82.-TL tutar ile ilgili herhangi bir ödeme yapılmamış olduğunu” beyan ederek Büyükçekmece …. İcra Md. nün … esas sayılı dosyasına vaki borçlunun haksız ve mesnetsiz itirazın iptalini, talep doğrultusunda takibin devamını, takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP/KARŞI DAVA; Davalı vekili cevap/karşı dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafın gerçeğe aykırı beyanlarda bulunarak haksız kazanç sağlama peşinde olduğunu, müvekkili hizmet bedelini geciktirmeksizin zamanında ödemiş olduğunu, müvekkili firmanın telafisi zor kayıplara uğramış olduğunu, zehirlenme olayı neticesinde 12.09.2014 tarihli menüdeki yemeklerin numunelerinin …Müdürlüğüne gönderilmiş olduğunu bu tarihli menüde bulunan ürünlerin “…” analizinin uygun olmadığı sonucuna varıldığını, bu durumun …. Müdürlüğü’nün 22.09.2014 tarihli Muayene ve Analiz raporu ile sabit olduğunu, Müvekkil firma bu zehirlenme neticesinde personelleri için tedavi ve tahlil giderlerini bizzat ödediğini, bu durumun 30.01.2015 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname İle davacıya ihtar edilmişse de herhangi bir netice alınamamış olduğunu, karşı tarafın alacağını kabul etmemek kaydı ile takas defiini ileri sürdüklerini, haksız olarak açılmış olan işbu itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini, aksi kanaate varılacak ise (karşı tarafın iddia ettiği alacağı kabul etmemek kaydı ile) takas isteminin kabulüne karar verilerek mahsubun yapılmasını talep ettiklerini, 12.09.2014 tarihinde çorba, pilav ve tavuk dönerden oluşan menüden, müvekkil firma çalışanları zehirlendiğini, bu zehirlenme neticesinde, birtakım zararlar meydana geldiğini, bu zararların, tedavi giderleri ve 3 günlük üretim aksaması neticesinde 45.203 kg’ın karşılığı olan 38.422,55 TL bedelden oluşmakta olduğunu, bu zararların tazmin edilmesi için 30 Ocak 2015 tarihli …. yevmiye numaralı ihtarname ile … “ye ihtar edilmişse de herhangi bir netice alınamadığından karşı davayı açma zarureti hâsıl olmuş olduğunu, karşı Davalının/Davacının, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 38.422,55 TL tutarındaki maddi tazminatın faizi ile birlikte Karşı Davalıdan/Davacıdan alınarak müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini” beyan ederek Haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen davanın reddini, aksi kanaate varılması halinde takas definin kabulünü ve mahsubun yapılmasına karar verilmesini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 38.422,05 TL olan maddi tazminatına ilişkin karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP/ASIL DAVA:Davacı vekili karşı dava cevap dilekçesinde özetle; karşı davanın davacısı firma tarafından imzalanıp müvekkilİ firmaya ulaştırılan 14.11.2013 tarihli müşteri sipariş formunda talep edildiği üzere 01.01.2014 tarihinden itibaren davacı firmaya yemek tedariği sağlandığını, İşbu sipariş talimatında yer alan şekliyle talep edilen hususlar da müvekkili firma tarafından kabul edildiğini ve hizmet verilmeye başlandığını, taraflar arasında kabul edilen şekliyle de; yemeklerin kapı teslim olduğu, servis hizmeti verilmeyeceği ve personel hizmeti verilmeyeceği konusunda mütabık kalındığını, haliyle, yemeklerin tesliminden sonraki muhafaza, hizmet ve sunumlara ilişkin sorumluluğun müvekkili firmada olmadığı taraflar arasında inkar edilemeyecek biçimde sabit olduğunu, dava konusu gıda ürünlerine ait numunelerin muayene ve analizi için …. Müdürlüğü’ne pilav, çorba ve tavuk numunelerinin gönderildiğini, davacı firma tarafından yaptırılmış olan inceleme prosedüre uygun koşulları taşımadığını, bu haliyle işbu analiz ve muayenenin bağlayıcılığından söz edilemeyeceği gibi, “Özel istek” adı altında laboratuvara gönderilen numunelerin analizi sonucunda hazırlanan raporda da “…Adli ve İdari işlemler ile reklam amacıyla kullanılamaz…” ibaresi yer aldığını, … Müdürlüğü’nce yayınlanmış olan Resmi Numune alma prosedürüne uygun olmayan, hangi koşullarda muhafaza edildiği, içerisine başkaca bişeyin karışıp karışmadığı, numunenin ne şekilde alındığı ve numunenin ne şekilde gönderildiği belli dahi olmayan işbu incelemenin hukuken herhangi bir geçerliliği olmadığı gibi gerçek durumu yansıtması söz konusu olmadığını, diğer taraftan; davacı ve davalı firma yetkililerinin 13.09.2014 tarihinde yapmış oldukları konuşmalar neticesinde derhal Tarım ve İlçe Müdürlüğü yetkililerinin, müvekkil firma ürünleri üzerinde inceleme ve muayene yapmaları için resmi prosedüre uygun olarak firmaya davet edildiğini, yetkililer tarafından ürünlerden ve kullanılan sudan alınan numuneler üzerinde yapılan analiz neticesinde herhangi bir probleme rastlanılmadığını ve müvekkili firma ürünleri denetimten sorunsuz bir şekilde geçtiğini, bununla birlikte davacı firmaya tedarik edilen ürünlerin aynıları, aynı tarihte müvekkili firmanın müşterisi olan üçüncü şahıs firmalarada ulaştırıldığını, davacı firma tarafından tüketilen, şikayete konu ürünler ile ilgili diğer firmalardan herhangi bir şikayet gelmediğini, davacı tarafından tazminat tutarının neye göre hesaplandığı belli olmayan ve uhdesinde bulunan ürünleri muhafaza edememesi sebebiyle oluşan zarardan davalı müvekkilinin sorumlu tutulmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, karşı davanın asıl dava ile bağlantısı bulunmadığından tefrik edilmesine, karşı davada alınmayan harcın ivedilikle talep edilen tazminat tutarı üzerinden ikmal edilmesine, karşı davanın reddedilmesine, yargılama ücretleri ve avukatlık ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememiz .. Esas, …. karar sayılı kararı ile “…1- Asıl davanın kabulüne, Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında davacı tarafça yapılan takibe davalının yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, 2-Asıl alacağın % 20’sine denk gelen 746,36 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Karşı davanın reddine,..” karar verilmiş olup, verilen kararın istinaf edilmesi üzerine dosyanın gönderildiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’ne gönderilmiş, … esas, … karar numaralı ilamı ile “…Asıl dava yönünden; Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davacı tarafından, davalı hakkında 3.731,82 TL asıl alacağın değişen oranlarda ticari faizi ile tahsili istemiyle icra takibi başlatılmıştır. İstinafa konu dava itirazın iptali istemine ilişkin olduğundan, yatırılması gereken harcın Harçlar Kanunu 28.maddesi gereğince tespiti ile peşin olarak ödenmesi gerekmekte olup harç ödenmedikçe davaya devam edilmesinin olanağı bulunmamaktadır. 492 sayılı Harçlar Kanununun 28.maddesi “(1) sayılı tarifede yazılı nispi harçlar aşağıdaki zamanlarda ödenir. a) (Değişik: 23/7/2010-6009/18 md.) Karar ve ilam harcı; Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin, geri kalanı kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir…”, 30.maddesi “Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 uncu maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.”, 32.maddesi ise “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. Nispi harca tabi davalarda, dava değeri üzerinden hesap edilen harcın 1/4’ünün peşin olarak ödenmesi gerekmektedir. Dava açılırken, harcın eksik alınmış olması halinde mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın, Harçlar Kanunu’nun 30. ve 32.maddeleri uyarınca tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve HMK’nun 150.maddesi uyarınca süresinde harç tamamlanarak dosya yenilenmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Dava dilekçesinde dava değeri 3.731,82 TL olarak belirtilmiştir. Alınması gereken nispi harç miktarı 3.731,82 X 68,31 / 4000 = 63,73 TL’dir. Ancak tevzi formunda dava değeri “0” olarak belirtilmiş ve maktu olarak 29,20 TL harç yatırılmıştır. Dava dilekçesinde icra dairesine yatırılan harcın mahsup istemine ilişkin bir ibare yer almamakla birlikte, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 29/3 maddesinde “İlama dayanmıyan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harclarına mahsup edilir.” hükmü uyarınca, takip dosyasına yatırılan peşin harcın, nispi harçtan mahsup edildiği düşünülse dahi, davacı tarafından icra dosyasına yatırılan peşin harç miktarı 18,66 TL’dir. Yani bu miktar dahil edildiği takdirde de 29,20 TL + 18,66 TL = 47,86 TL harç yatırıldığı hesap edilmekle, 63,73 TL – 47,86 TL = 15,87 TL harcın yatırılmadığı, dosya kapsamında ve UYAP sisteminde harcın tamamlandığına ilişkin bir kayıt yer almadığı, ilk derece mahkemesi gerekçeli kararında da yatırılan harç miktarının 29,20 TL olduğu belirtilerek hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nun 355.maddesinde “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü taktirde bunu resen gözetir” hükmü gözönüne alındığında, dava açılırken gerekli harçların yatırılmaması hususu HMK’nun 355.madde kapsamında kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğinden resen incelenmiştir. Somut dosyada, eksik harç tamamlatılmadan yargılamaya devamla hüküm kurulmuş olması HMK 355. madde gereği kamu düzenine aykırılık teşkil etmektedir. Karşı dava yönünden; Karşı dava, davalı tarafça verilen yemek hizmeti nedeniyle davacı şirkette çalışan personellerin zehirlendiği, bu nedenle şirketin 3 gün üretim yapamadığı ve şirket personelinin tedavi masraflarının karşılandığı iddiası ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Karşı davacı personelinin tedavi masrafları ve üretim yapılamaması nedeniyle toplam 38.422,05 TL tazminat talep etmiş, bu talepler ayrıştırılmamıştır. Mahkemece her iki talep kalemi yönünden ayrı ayrı olacak şekilde hangi miktarda tazminat talep edildiğinin açıklattırılması gerekmektedir. Yargılama aşamasında mali müşavir ve gıda mühendisi bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Gıda mühendisi bilirkişi teknik değerlendirmesinde; Dava dosyasında yer alan, … Müdürlüğü’ne ait 22/09/2014 tarihli çorba, pilav ve tavuk döner analiz raporlarına göre özel istekle giden numunelerin ilgili mikrobiyolojik kriterlere uygun olmadığının anlaşıldığı, çorbada …, tavuk dönerde … ve …, pilavda …. tespit edildiği, raporda adı geçen mikroorganizmaların patojen (hastalık yapıcı) olup, zehirlenme etmeni oldukları, analizi yapılan tüm yemek numunelerinin gıda zehirlenmesine neden olan patojenlerle bulaştığı, dava konusu zehirlenmeye yönelik delil niteliğinde tutanak ve doktor raporunun dosyada yer almadığı, analiz raporlarına ait numunelerin nasıl ve kim tarafından alındığına dair herhangi bir tutanak ya da bilginin dosyada bulunmadığı, analiz raporlarında numune alma tutanağına yönelik bilgilerin boş bırakıldığı, zehirlenmenin yemek servisinin yapıldığı 12/09/2014 tarihinde gerçekleştiği bilgisine karşın, yemek numunelerinin alınış ve laboratuvara getiriliş tarihlerine yönelik bilginin analiz raporlarında ya da diğer başka bir belgede bulunmadığı, numunelerin özel istekle herhangi bir tutanak tutulmadan laboratuvara ulaştırıldığının anlaşıldığı, mikrobiyolojik analiz yapılabilmesi için numune alma metodunu bilen sorumlular tarafından, özel kaplara alınan numunelerin, belirlenen süreyi geçmeden laboratuvara ulaştırılmaları koşulu bulunduğu, mikrobiyolojik analiz yapılabilmesi için ilgili mevzuata uygun numune alma kurallarına göre numune alma zorunluluğu olduğu, somut dosyada analizi yapılan numunelerin alınış ve laboratuvara ulaştırılmalarına yönelik bir bilgiye ulaşılamadığı, numune alınış yöntemi, numune alınan kap (numune alınırken olası bulaşma) sonucu etkileyebilecek etmenler olup ayrıca, analizi yapılan numunelerin, o gün yenen ve zehirlenme etmeni olduğu iddia edilen yemekleri temsil ettiğine dair bir delil de sunulamadığı, yemek servisinin anlaşmayı kapsamaması, servisi yemek hizmeti alan tarafın üstlenmesi halinde, yemeğin servis edilmeden önce uygun olmayan sıcaklıkta ve koşullarda bekletilmesinin de zehirlenme nedeni olabileceği, dosyada yer alan yemek analiz raporlarında verilen, salmonella ve staphylacoccus mikroorganizmalarının insanlardan bulaşma ihtimalinin çok yüksek olduğu, bulaşmanın, yemek üretimi sırasında olması mümkün olduğu gibi, servis edilmeden önce uygun olmayan ortamda bekletilmesi sırasında da gerçekleşme olasılığının bulunduğu, servis öncesi bekleme süresinin uzaması ile mikroorganizmaların çoğalma ve yemeğin bozulma hızının artacağı, sonuç olarak dosya üzerinden yapılan incelemede, iddia olunan zehirlenme nedeni olarak gösterilen yemek için alınan numunelerin, dava konusu yemeği temsil ettiğine, doğru numune alma şekli ve yönteminin kullanılarak numune alındığına dair gerekli delillerin sunulmadığı yönünde görüş ve kanaat sunmuştur. Dosya kapsamında …. Müdürlüğü’ne ait 22/09/2014 tarihli analiz sonuçları mevcut ise de rapora konu analizin ne şekilde yapıldığı, numunelerin kim tarafından hangi tarihte alındığı hususları araştırılmamıştır. … Müdürlüğü’ne yazı yazılarak, rapora konu numunelerin hangi yöntemle alındığı, davacı tarafından mı teslim edildiği yoksa kurum personeli tarafından yerinde numune alma işleminin mi yapıldığı ve numunelerin hangi tarihte alındığının tespit edilmesi gerekmektedir. Yine karşı davacı personellerinin yaşadıkları zehirlenmeye ilişkin hastane kayıtları, doktor raporları, tahlil sonuçları dosyada bulunmadığından bu belgelerin ve tedavi için yapılan masraflara ilişkin kayıtların getirilmesi gerekmektedir. Ayrıca karşı dava yönünden zamanaşımı itirazına ilişkin mahkemece bir değerlendirme yapılmamış olması da hatalıdır. Açıklanan nedenlerle; asıl dava yönünden eksik harcın ikmal edilmesi için gerekli işlemlerin yapılması ve karşı dava yönünden ise zamanaşımı itirazı değerlendirilerek ve eksikliler ikmal edildikten sonra heyete doktor bir bilirkişi de eklenmek suretiyle ek rapor alınması gerektiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 355 ve 353.1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine..,” gerekçesi ile mahkememizce verilen ilamın kaldırılmakla, dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmıştır.
İstanbul il Tarım ve Orman Bölge Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye özel ve tüzel kişilerce analiz yaptırılacak numunelerin ( özel istek numumelerin) kendileri tarafından müdürlüğe getirildiği ve 2014 yılı evraklarının arşiv imha komisyonu tarafından imha edildiğine ilişkin cevap verildiği görülmüştür.
Dosya kapsamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin … esas, … karar sayılı kaldırma ilamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında davacının davalıya personel yemek hizmeti verdiği ve dava konusu fatura içeriğindeki yemeklerin davalıya teslim edildiği hususunda uyumazlık bulunmadığı, asıl davadaki uyuşmazlığın icra takibine konu fatura bedelinin davalı tarafça ödenip ödenmediği, karşı davadaki uyuşmazlığın ise faturaya konu yemeklerden dolayı karşı dafacı çalışanlarının zehirlenip zehirlenmediği, daha doğrusu zehirlenmenin bu yemeklerden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, bu yemeklerden kaynaklanmışsa, yemeklerin bozulmasında tarafların kusur durumlarına ilişkindir. Asıl dava yönünden; Bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davalı tarafça fatura bedelinin ödendiği veya fatura konusu ürünlerin kısmen veya tamamen iade edildiği ispatlanamadığından, asıl davada davacının iddiasına ispatladığı anlaşılmıştır. Karşı dava yönünden ise ,haksız fiil nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, her ne kadar davacı/karşı dava davalısı zamanaşımı itirazında bulunmuşsa da davanın haksız fiiller için öngörülen zamanaşımı süresi içerisinde açıldığından zamanaşımı itirazının da yerinde olmadığı değerlendirilmiş olup dosyada İstanbul İl Tarım ve Orman Bölge Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye özel ve tüzel kişilerce analiz yaptırılacak numunelerin ( özel istek numumelerin) kendileri tarafından müdürlüğe getirildiğine ilişkin yazı cevabı ve ayrıca zehirlenme nedeni olarak gösterilen yemek için alınan numunelerin, dava konusu yemeği temsil ettiğine, doğru numune alma şekli ve yönteminin kullanılarak numune alındığına dair gerekli delillerin sunulamadığı, ürünün niteliğine göre farklı şekillerde ve aşamalarda zehirlenmeye neden olabilecek duruma gelebileceği, doğru numune alma şekli ve yöntemi kullanıldığı ispatlanamadığından bilirkişi raporundaki teknik değerlendirmeler dikkate alındığında davalı/ karşı dava davacının davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla karşı davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A) ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
Asıl davanın KABULÜNE;
1-B.Çekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Davacı vekilinin icra inkâr tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 746,36-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 254,92-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20-TL peşin harç ile 15,87-TL tamamlama harcının mahsubu ile eksik kalan 209,85-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri ile tamamlama harcının toplamı olan 74,27-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri ile bilirkişi sarf gideri olmak üzere toplam 865,75-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 3.731,82-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B)KARŞI DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davalı tarafın zamanaşımı itirazının reddine,
2-Davacı tarafından açılan davanın esastan reddine,
3-Alınması gereken 80,70-TL’nin harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 656,50-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 575,8‬0-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır