Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1032 E. 2022/127 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1032 Esas
KARAR NO : 2022/127

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2021
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirketin, davalı … İnşaat ile taşeron anlaşması yapmış ve söz konusu anlaşmanın, protokol şeklinde karşılıklı olarak imzalanmış olduğunu, anlaşma çerçevesinde davalı ….’nın müvekkiline vereceği hizmete istinaden müvekkili tarafından davalıya ödenmek üzere … Bankası …. Şubesi’ne ait … numaralı, 169.000-TL bedelli ve 31/12/2021 vadeli çek keşide edilmiş olduğunu, bahse konu anlaşma neticesinde her ne kadar davalı tarafından müvekkiline hizmet verileceği ve anlaşmada belirlenen sürelerde işe/hizmete başlanacağı kararlaştırılmışsa da davalı tarafından anlaşmaya aykırı hareket edilerek anlaşmada yazılı sürelere uyulmamış ve hizmete başlanılmamış, sözleşme kapsamındaki yükümlülükler yerine getirilmemiş olduğunu, davalı ile yapılan şifahi görüşmelerde, davalının ekonomik olarak sıkıntıya düştüğü ve davalı şirket hakkında icra takiplerine başlanıldığı bilgisinin haricen öğrenilmiş olduğunu, davalı tarafın, anlaşma kapsamında yer alan yükümlülüklerini yerine getirmemesine karşın müvekkili tarafından düzenlenen çeki de halen iade etmemiş olduğunu, davaya konu çekin davalı ya da şayet başkaca bir hamil var ise bu hamil tarafından tahsil edilirse, borçlar hukuku anlamında bir sebepsiz zenginleşme durumu ortaya çıkacak olduğunu, zira çekin düzenleyeni konumundaki müvekkilinin mevcut olmayan bir borç için ödeme yapmış olacağını ve aktif mal varlığının haksız yere azalmış olacağını, karşı taraf bakımından ise yüklenilen edim yerine getirilmemesine karşın bedelsiz kalan çekin mesnetsizce tahsil edilebilecek ve karşı tarafın aktif mal varlığında haksız bir artış meydana gelecek olduğunu, müvekkilinni telafisi mümkün olmayacak zararlara uğramasının önlenmesi adına çeke istinaden ödemeden men yasağı getirilmesine, gerek davalıya gerekse de çekin varsa diğer hamillerine şamil olmak üzere çekin ödenmesine ilişkin yasağın tatbikine ve bu yöndeki ihtiyaten tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini beyanla; öncelikle teminat aranmaksızın çeke ilişkin gerek davalıya gerek varsa diğer hamillere şamil olmak üzere tedbiren ödemeden men yasağı getirilmesine, (dava sonucunda bu talebin kesinleşmesine) aksi kanaatte uygun bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile dava konusu çeke ilişkin davalıya ve varsa diğer hamillere şamil olmak üzere ödeme yasağı tatbikine, (dava sonucunda bu talebin kesinleşmesine), huzurdaki dava devam eder iken takibe konu olabilecek her türlü icra takibine ilişkin tedbiren durdurma kararı verilmesine, davanın kabulü halinde talebin kesinleşmesine, taleplerin kabul görmemesi halinde tedbiren paranın çek hamiline ödenmemesine, menfi tespit davasının KABULÜ ile müvekkilinin çekin bedelsiz kalması sebebiyle borçlu olmadığının TESPİTİNE, müvekkili yönünden çekin iptaline, netice itibariyle davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket temsilcisi vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; şirketinin son dönemde yaşadığı ekonomik sıkıntıların ticari faaliyetlerinin aksamasına ve durmasına sebebiyet vermiş olduğunu, işlerinin durmasına sebebiyet veren kurumlar hakkında yasal sürecin başlatılmış olduğunu, şirketinin yaşadığı sorunların davacıya protokol çerçevesindeki hizmeti verememelerine neden olduğunu, hizmetin tamamlanmasına ilişkin uğraşların devam ettiğini beyan etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, bedelsiz kalan çek nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti ve çekin davacı yönünden iptali talebini içerir menfi tespit davasıdır.
Davalı şirket yetkilisi 28/12/2021 tarihli imza sirkülerini içerir dilekçesi ile davacıya protokol kapsamında hizmetleri veremediklerini ve hizmetin tamamlanmasına ilişkin uğraşlarının devam ettiğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davaya son veren taraf işlemlerinden olan davayı kabul, HMK’nun 308.maddesinde düzenlenmiş olup, davalının talep sonucuna kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.
Tüm dosya kapsamından; davalı şirket yetkilisinini 28/12/2021 tarihli dilekçesinde davacıya protokol kapsamında hizmetleri veremediklerini ve hizmetin tamamlanmasına ilişkin uğraşlarının devam ettiğini beyan ettiği, davalı şirket yetkilisinin dava dilekçesinde belirtilen hususlara bir itirazının bulunmadığı, bu anlamda davayı kabul ettiği, beyan dilekçesi ekinde sunulan imza sirkülerinde şirket yetkisinin temsil ve ilzama yetkili olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-Davacının 31/12/2021 vade tarihli, 169.000,00 TL bedelli, … Bankası …. Şubesine ait … numaralı çek nedeni ile davacı tarafın borçlu olmadığının TESPİTİNE, çekin davacı yönünden İPTALİNE,
2-Alınması gereken Harçlar Kanunu 21 ve 22. maddeleri gereğince hesaplanan (11.544,39 TL’nin 1/3’ü) 3.848,13 TL harçtan peşin alınan 2.886,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 962,03 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 2.945,40 TL ile tebligat ve posta masrafı 37,00 TL olmak üzere toplam 2.982,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. madde 6 gereğince hesaplanan 10.002,50 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/02/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸