Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1024 E. 2023/403 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1024
KARAR NO : 2023/403

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2021
KARAR TARİHİ : 26/04/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 02/05/2023

DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkil ile davalı arasında fiyatı 37,8 TL olmak üzere toplamda 168.000 kg iplik alınması konusunda protokol yaptıklarını, protokol gereğince müvekkil şirket tarafından …bank …. Şubesi’ne ait 28.12.2021 keşide tarihli, … no’lu 1.500.000 TL bedelli, 29.02.2022 keşide tarihli, … no’lu 500.000 TL bedelli, 28.02.2022 keşide tarihli, … no’lu 500.000 TL bedelli, 28.02.2022 tarihyi …. no’lu 500.000 TL bedelli 4 adet çeki davalı tarafa peşinen teslim ettiğini, davalının karşılığında 06.092021 -10.10.2021 tarihleri arasında parçalar halinde ürünleri teslim etmesinin gerektiğini, davalının protokol kurallarına aykırı davranarak ve ürün teslim borcu kararlaştırılanın altında 40.000 kg olacak şekilde yerine getirdiğini, yapılan araştırmalar çerçevesinde davalının pek çok şirkete aynı işlemi gerçekleştirdiklerini öğrendiklerini, dava dışı … Ltd Şti’nin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile davalıya karşı ihtiyati tedbir talepli menfi tespit davası açtığını, davalının ürün teslim borcunu yerine getirmemesi üzerine Beşiktaş … Noterliğinin 10.11.2021 tarih, … yevmiye no’lu ihtarnameyi keşide ettiklerini, protokolü haklı nedenle tek taraflı feshederek çeklerin iadesini talep ettiklerini, yapılan araştırmalar neticesinde davalı şirket yetkililerinin yurtdışına çıkarak şirket aktiflerini ortadan kaldırdıklarını öğrendiklerini belirterek davanın kabulü ile borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirdiğini, taraflar arasında belirlenen 37,8 TL’lik fiyatın yalnızca 168.000 kg iplik alınması halinde geçerli olduğunu, belgede belirtilen toplam 6.000.000 TL’lik çekin müvekkiline teslim edilmesi halinde ipliğin tesliminin gerçekleştirileceğini, davacının sadece 3.000.000 TL’lik çek teslim ettiğini, müvekkilinin de bu sebeple yalnızca ödemesini aldığı ipliğe ilişkin iplik ve davacı talebi doğrultusunda söz konusu ipliğin örülmesi, boyanması ile oluşan kumaş, yaka, bant satışını ve teslimini tam olarak gerçekleştirebildiğini, söz konusu kumaş, yaka ve bantın fason olarak dava dışı … AŞ’ye ürettirildiğini ve bu firma tarafından davalıya teslim edildiğini, 40.0000 kg ipliğin de teslim edildiğinin davacı tarafça bildirildiğini, müvekkili tarafından teslimin 40.000 kg iplik ile bona ek olarak kumaş, yaka ve bant üretimi şeklinde gerçekleştirildiğini, iplik kilosu başına belirlenen satış fiyatının satışı yapılan ipliğin kilosuna göre değiştiğini, davacının 6.000.000 TL’lik çek teslim etmesi gerekmekte iken 3.000.000 TL’lik çek teslim ederek ön ödeme planını yerine getirmediğini, ödemeler davacı tarafından tam olarak yerine getirilmediğinden müvekkilinin zarara uğradığını, malların eksik teslim edildiğini kabul etmemekle birlikte davacı taraf sözleşmeyi feshettiğini bildirmiş ise de iplikleri iade etmediğini, teslimi gerçekleşen ürünlere ilişkin iade faturası düzenlediğini, protokol uyarınca ödemesi gerçekleştirilen ürünlerin teslim edildiğini, ön ödemesi gerçekleştirilmeyen mallara ilişkin olarak ise teslim yükümlülüğünün bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir
CEVABA CEVAP; Davacı vekili tarafından sunulan cevaba cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin anılan protokol gereğince 6.000.000 TL’lik çeki davalıya teslim ettiğini, karşı tarafın sadece 3.000.000 TL’lik mal satabileceğini söylemesine karşısında 3.000.000 TL’yi müvekkiline iade ettiğini, davalı tarafın teslim ettiğini belirttiği irsaliyelerin usulüne uygun olarak düzenlenmediğini, müvekkil şirket yöneticileri tarafından teslim alındığına dair tutanaklar bulunmadığını, teslimi gerçekleştirilmeyen veya anlaşmanın dışında yer alan birim fiyatlar ile faturalandırılan kalemlerin iade faturaları düzenlenmek suretiyle iade edildiğini, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığı gibi davalının müvekkiline 1.917,369 TL borcu bulunduğunu belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.
İKİNCİ CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan ikinci cevap dilekçesinde özetle; müvekkilleri tarafından Büyükçekmece CBS’nın …. soruşturma sayılı dosyası üzerinden suç duyurusunda bulunduklarını, taraflar arasındaki sözleşmenin 6.000.000 TL tutarında çek teslimi halinde geçerli olacağını, davacı tarafın 3.000.000 TL’lik çek teslim ettiğini, müvekkilinin de bu sebeple sadece ödemesini aldığı iplik ile davacı talebi doğrultusunda söz konusu ipliğin örülmesi, boyanması ile oluşan kumaş, yaka ve bant satış ve teslimini gerçekleştirdiğini, kumaş, yaka ve bantın üretiminin müvekkili tarafından …. firmasına yaptırıldığını, bir kısmının da …. tarafından yapılarak davacıya teslim edildiğini, anlaşma uyarınca kararlaştırılan tarihte teslim edilmeyen çek tutarına karşılık ipliğin, çekler ileri tarihte teslim edilse dahi aynı tutardan tesliminin mümkün olmadığını, ipliğin fiyatının çeklerin teslim edilmediği süreçte artış gösterdiğini, ön ödemesi tam olarak gerçekleştirilmeyen malların tesliminin gerçekleştirilmesinin müvekkilinden beklenemeyeceğini, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Tarafların defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
SMMM …. ile tekstil mühendisi … tarafından düzenlenen kök raporda, taraflarca ibraz edilen ticari defterlerin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin yanların lehine delil niteliğinin sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, davacı tarafından davalıya sipariş avansı olarak 3.000.000,00 TL’lik çek verildiği, ancak karşılığında mal alınmadığı iddiası ile 3.000.000,00 TL’lik çeke dayalı olarak 4.500.000,00 TL’lik huzurdaki menfi tespit davasının açıldığı, davacının menfi tespit taleplerine konu 3.000.00000 TL’lik çeklerin her iki … ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, çeklerin alındığı/verildiği hususunda … arasında herhangi bir ihtilaf olmadığı, davacı ticari defterlerinde 3.000.000,00 TL’lik çek davalıya verildikten sonra, davalıdan bir kısım mallar alındığı ve dava tarihinde davacının davalıdan 1.917.939,39 TL alacak bakiyesi kaldığı, yani davacının sipariş avansı olarak yaptığı ödemeler karşılığında kısmi mal aldığı ve davalıdan bakiye 1.917.939,39 TL alacaklı gözüktüğü, davalı ticari defterlerinde de, davacıdan 3.000.000,00 TL’lik avans çeki alındıktan sonra davacıya bir kısım mallar satıldığı ve dava tarihinde davalının davacıya 1.917.762,43 TL borçlu olduğu, dava tarihinden sonra önceden beri … arasında gidip gelen 793.711,53 TL’lik faturanın davacıya iade faturası olarak düzenlendiği ve 2021 yılı sonu itibariyle alınana avans çeklerinden bakiye olarak davalının davacıya 1.124.050,90 TL borçlu olduğu, … arasında 793.888,49 TL ihtilaf bulunduğu, bu ihtilaf rakamının 176,96 TL’sinin davalının davacının faturasının tutarını yanlış işlemesinden kaynaklandığı, dolayısıyla … arasında ki gerçek ihtilafın 793.711,53 TL olduğu, … arasında davalı tarafından davacıya İplik satışı yapılması şeklinde ticari ilişki kurulduğu, davalı tarafından davacıya 33.017,4 kg iplik, 6.383 kg tek toplama lacost kumaş, 1.366 kg yaka ve 268 kg bant satıldığı, davacının davalıya kesmiş olduğu fiyat farkı faturalarının davalı defterlerine işlenerek kabul edildiği, taraflar arasında ihtilafa konu 793.711,53 TL tutarındaki – 21.10.2021 – tarihli …. nolu faturanın 19.157 adet polyester iplik satışı ile ilgili olduğu, faturası konusu 19.157 adet polyester iplik satışının davacı tarafından davalıya yapıldığı iddiası ispata muhtaç olduğundan davacının söz konusu fatura bedelini davalıdan talep edemeyeceği, davacı … 3.000.000,00 TL’lik çeklerin menfi tespitini talep etmiş ise de, bu çeklerden kaynaklı olarak davalıdan sadece 1.124.050,90 TL alacaklı olduğu, yani davacının davalıya yaptığı avans ödemesi karşılığında hiç mal almadığı değil, aldığı mallardan sonra sadece 1.124.050,90 TL alacak bakiyesi kaldığı, dolayısıyla davacının sadece 1.124.050,90 TL yönünden menfi tespit talep edebileceği, çekler ödenmiş olduğundan davacının menfi tespit değil, alacaklı olduğu bedelin istirdatını talep edebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporuna itiraz sonucu aynı heyetten ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Ek raporda, tarafların kök bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmesi sonucunda kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerimizde herhangi bir değişiklik bulunmadığı belirtilmiştir.
Dava, çeklerin bedelsiz kaldığından bahisle menfi tespit istemine ilişkin olup, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, 168.000 kg ipliğin kg bedeli olarak 37,8 TL’ye alımı ve bu iplikler karşılığında 4 adet toplam 6.000.000 TL bedelli çek verileceği konusunda protokol yapıldığı, davaya konu çeklerin davalıya teslim edildiği, 40.000 kg ipliğin davacı tarafa teslim edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmayıp, uyuşmazlığın davacının davalıya dava konusu çekler nedeniyle borçlu olup olmadığı, davalının çek bedellerine karşılık davacı tarafa protokolde kararlaştırılan malları teslim edip etmediği, davalının iddiasına konu mal teslimlerinin yapılıp yapılmadığı, davacının iade faturasına konu ettiği belirtilen malların iade koşullarının oluşup oluşmadığı, protokolün tek taraflı feshinin mümkün olup olmadığı, feshedilmiş ise davacı tarafından malların iade edilip edilmediği, davacının borçlu olup olmadığı, borçlu olmadığı taktirde borçlu olmadığı tutarın tespitine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde davacı ticari defterlerine göre davacının davalıdan 1.917.939,39 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerine göre ise davacının davalıdan 1.124.050,90 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olup tarafların ticari defterlerine göre ihtilaf konusu miktar 793.711,53 TL’dir. Davacı tarafından davalıya 21/10/2021 tarihinde 793.711,53 TL’lik iade faturası düzenlenmiş, iade fatura davalı tarafından kabul edilmeyerek iade edilmiştir. Dolayısıyla öncelikle çözülmesi gereken uyuşmazlık tarafların ticari defterlerinde kayıtlı tutarlar arasındaki farka sebebiyet veren iade faturası nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığı hususudur.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 08/02/2016 tarihli 2015/4521 E. 2016/549 K. sayılı ilamı; “…Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27/062003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. (Faturalar ve dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın m. 21/2.) Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır… Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir..” şeklindedir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 10/02/2016 tarihli 2015/4576 E. 2016/621 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 08/02/2016 tarihli 2015/5485 E. 2016/550 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 09/12/2015 tarihli 2015/2467 E. 2015/7975 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 11/01/2016 tarihli 2015/4473 E. 2016/19 K. sayılı ilamları da aynı mahiyettedir.
Davacı tarafından davalıya 21/10/2021 tarihinde 793.711,53 TL’lik iade faturası düzenlenmiş, iade fatura davalı tarafından iade edilmiş olmakla çözümü gereken uyuşmazlık tarafların ticari defterlerinde kayıtlı tutarlar arasındaki farka sebebiyet veren 793.711,53 TL’lik iade faturası nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığı hususudur. Söz konusu fatura, 19.157 adet polyester iplik satışına ilişkin 21/10/2021 tarihli …. No’lu e faturadır. Davacı tarafça davalıya polyester iplik satışı yapıldığı ve bu malların davalıya teslim edildiğine ilişkin irsaliye sunulamamıştır. Davalı tarafından davacıya 33.017,4 kg iplik, 6383 kg tek toplama lacost kumaş. 1366 kg yaka ve 268 kg bant satıldığı, davacının davalıya kestiği fiyat farkı faturalarının davalı defterlerine işlenerek kabul edildiği, teslim edilen ve edilmeyen bu mallar yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, bununla birlikte 21/10/2021 tarihli 793.711,53 TL’lik davacı tarafından kesilen fatura içeriğinin davalıya teslim edilmediği, teslim edildiğine dair belge ve delil sunulmadığı anlaşılmıştır. Netice itibariyle davalının protokol nedeniyle 168.000 kg, davacının yaptığı ön ödeme nedeniyle ise 78.200 kg iplik teslimatı yapması gerekmekte iken kumaş imalatındaki fire oranları nazara alınarak yapılan hesaplamaya göre 41.684,4 kg iplik teslimatı yaptığı anlaşılmıştır. Davacının verilen çekler nedeniyle borçlu olmadığı tespit edilen tutar 1.124.050,90 TL’dir. Bu sebeplerle dava konusu 28/12/2021 tarih …. nolu çek yönünden davacının 1.124.050,90-TL borçlu olmadığının tespitine, çekin 28/12/2021 tarihinde ödendiği anlaşılmakla, 1.124.050,90-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili 30/12/2022 tarihinde vekillikten çekilme dilekçesi ibraz etmiştir. Vekalet ücretine dayanak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 5/1. maddesine göre “Hangi aşamada olursa olsun dava ve icra takibini kabul eden avukat, bu tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır. ” hükmünü içermektedir. Yargılama giderleri kapsamındaki vekalet ücreti, vekil lehine değil, temsil ettiği taraf lehine hüküm altına alınır. Duruşmalara bir taraf adına vekaletname sunarak katılan vekilin yargılama sürecinde her hangi bir nedenle ( vefat, yasaklanma, azil, istifa gibi ) vekillik görevinin sona ermesi ilgili tarafın yargılamada vekille temsil edildiği gerçeğini ve buna bağlı olarak hak etmesi halinde vekalet ücreti alacağını ortadan kaldırmaz. Başka bir deyişle, vekille temsil edilen taraf vekalet ücretinden mahrum kılınamaz. ( Aynı yönde görüşler: B.Kuru Medeni Usul Hukuku El Kitabı C: II syf. 1617 Yetkin Yayınları . Pekcanıtez Medeni Usul Hukuku 15. bası C: III syf. 2396 ) Bu sebeple reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olup aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
1-Dava konusu 28/12/2021 tarih …. nolu çek yönünden davacının 1.124.050,90-TL borçlu olmadığının tespitine, çekin 28/12/2021 tarihinde ödendiği anlaşılmakla, 1.124.050,90-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 76.783,91 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 51.232,50 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 25.551,41 -TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan dava ilk açılış harç gideri olan 51.291,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 8.249,50 TL ‘nin kabul-red oranına göre hesaplanan 3.090,95 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 137.924,07 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 192.797,46 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 26/04/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır