Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1017 E. 2022/492 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1017 Esas
KARAR NO : 2022/492

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2016
KARAR TARİHİ : 07/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davaya konu emtianın … Reklam Ltd Şti nam ve hesabına ithal edilerek 03/08/2012 tarihinde müvekkil şirket antreposuna giriş yaptığını, bahse konu şirket hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılarak ardiye ücretinin talep edildiğini, takibin kesinleştiğini, haciz işlemine geçildiğini, ilgili dosya derdest iken aynı borçlu hakkında İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün ….esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının kesinleşen icra takibi sebebiyle müvekkil antreposunda bulunan mahcuz malların satışını istediğini, 23/06/2015 tarihinde alacağa mahsuben satış yapıldığını, davalının alacaklı sıfatıyla malları satın aldığını, davalının emtianın maliki konumunda olduğunu, malların muhafazasından kaynaklı ardiye ücretinden sorumlu olduğunu, emtianın 21/07/2015 tarihinden 19/07/2016 tarihine kadarki ödenmemiş ardiye ücretinin tahsili için Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. esas sayısı ile başlatılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı adına yapılan usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya aslı celbedilmiş olmakla tetkikinde, davalı aleyhine toplam 193.884,75 TL alacağın tahsili istemiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin davalının itirazı ile durduğu anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyalarının incelenip iade edilmek üzere mahkememize gönderilmesinin istenilmiş olup, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celbedilmiş olmakla; takip alacaklısı … Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin takip borçlusu … Reklam Bilgisayar Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine karşı 30.487,65-TL asıl alacak tutarı olmak üzere toplam 33.977,22-TL bedelli takip talebinde bulunulduğu ve dosyanın kesinleştiği anlaşılmıştır.
İcra Müdürlüklerine yazılan müzekkere cevapları döndüğündü duruşma günü beklenilmeksizin dosyanın ardiye ücretleri konusunda uzman bilirkişiye tevdi ile davaya konu emtianın ardiye ücretinden davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise ödemekle yükümlü olduğu miktarın tespiti ile rapor tanziminin istenilmiş olup, bilirkişi 05/06/2017 havale tarihli raporunda özetle; 21/07/2015 icra ihale tarihinden – 19/07/2016 tarihine kadar yığılmış ve ihtarname ile istenen 175.507,00-TL anapara alacağı kabul edilerek 05/07/2016 temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı faiz K.1. MD. Göre yasa faiz uygulanarak 19/07/2016 tarihli icra takibi ile istenebilir 175.507,00-TL anapara +605,86-TL yasal faiz olmak üzere toplam 176.112,86-TL olduğunu, dayanakları gösterildiğini, tarafların mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli, HMK’un 266/c.2 ve 282. Md. Uyarınca bilcümle hukuki niteleme, yasa maddelerinin yorumu, delillerin takdir ve değerlendirmesinin mahkememizin taktirinde olmak kaydıyla teknik görüşünü bildirmiştir.
Dosyanın taraf itirazları irdelenmek sureti ile ek rapor tanzimi için bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup, bilirkişi sunmuş olduğu ek raporunda özetle; mahkememize ibraz etmiş olduğu kök raporunda bir isabetsizlik olmadığını beyan ederek raporunu mahkememize ibraz etmiştir.
Dosyanın bilirkişiye tevdi ile hesaplama yapılan 21.07.2015 ihale tarihi ile 19/07/2016 tarihleri arasında hesaplamaya alınan gün sayısı , takip talebinde davacı vekilinin talebine konu tarihler nazara alınarak kök raporda 568 gün olarak alınan gün sayısının sehven yazılıp yazılmadığı, yapılan hesaplama ile aradaki çelişkiyi giderilmek suretiyle ek rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup, bilirkişi sunmuş olduğu 2. Ek raporunda özetle; Adalet Bankalığının belirlediği depo, garaj, yedieminliklerde uygulanacak tarifenin, bakanlığın açip işlettiği/işleteceği depo-yedieminlik müesseselerine yönelik olduğunu, bu uygulamanın henüz başlamadığından depo, garaj, yediemin ve gümrük depolarından uygulanamayacağını, menkul mallın ihalesinden sonra mülkiyeti müşteriye geçeceğinden, artık İcra İflas Kanunu yerine Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanacağından görüşünde bir değişiklik olmadığını, Türk Borçlar Hukuk ve Antrepo-Gümrük depolama-ücretlendirmede uzman bilirkişi vasıtası ile konunun ayrıca inceletilmesinin takdirinin mahkememize ait olduğunu beyan etmiştir.
Bilirkişi ek raporunda mahkememizce ek raporun verilmesine dayanak teşkil eden hususlarda ayrıca yazılmış olmasına rağmen değerlendirme yapılmadığı,gün hesabının düzeltilmediği, yapılan hataların yeniden ek rapor alınması ile düzeltilmeye çalışılmasının yargılamanın gereksiz yere sürümcemede kalmasına sebebiyet verdiği, bilirkişi raporunda bilirkişinin konunun uzmanı olmadığını belirttiği hususları nazara alınarak dosyanın konusunda uzman bilirkişiye tevdii ile rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi mahkememize ibraz etmiş olduğu 09/03/2018 tarihli raporunda özetle; davacı antreposuna bırakılan eşyalar hakkında antrepo ücretinin belirlenmesine dair her ne kadar taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmasa da, antrepo ücretinden sorumluluğunun önem kazandığı durum bakımından, eşya ilk sahibi dava dışı … Reklam firmasınca antrepo beyannamelerinin tescil edilmiş olması ile davacı antrepo işleticisinin şart ve fiyat politikalarının kabul edildiğini, konu eşyaların icradan satın alma ile bulunduğu statü ile davalı uhdesinde geçmiş olduğundan davalının antrepo ücretine karşı sorumlu olması gerektiğini, serbest dolaşımda olmayan eşyaların bulunduğu statüsü ve davalı edinme biçimi gözetildiğinde satın almayla eşyanın tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte davalı … Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi firmasına geçmiş olduğunu, antrepo ücretlerine karşı diğer işleticilerin fiyat politikalarının emsal alınması ile ücret belirlemenin doğru bir yöntem olmadığını, her ileticinin serbest piyasa koşullarında fahiş ölçüde olmayacak biçimde kendi ücret tarifelerini berileyeceğini, davacı antrepo işleticisinin gümrük mevzuatına dayalı tüm proseslerini işleterek davalı yana gerekli ihtarları yapmakla, 175.507,00-TL ardiye ücretini talep etmekle haklı olduğunu, talepte olan ücret pek fahiş olmadığını, ancak davalının eşyaları edinme biçimi gözetilerek kanaate dayalı hesaplanan 137.322,63-TL ardiye bedelinin makul ve daha ölçülü olacağını, davalı yanın hesaplanan 137.322,63-TL ardiye ücretinden sorumlu olması gerektiğini, tarafların ardiye ücreti dışındaki diğer taleplerinin değerlemesinin mahkememizin takdirinde olduğunu beyan etmiştir.
Dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi ile taraf itirazlarının irdelenmesi, ardiye ücretinin tespitinde raiçlerin değerlendirmeye alınıp alınmadığı, hesaplamaya esas formülün netice olarak tespit edilen günlük ardiye ücretinin ve dosyada alınan ilk raporda tespit edilen günlük aridye ücretin olan 308,99-TL’den ayrılma sebeplerinin incelenmesi ve ek rapor tanzimi istenilmiş olup, bilirkişi ek raporunda özetle; davacı yanın 331 gün depolama hizmeti karşılığı kök rapordaki ifade olunan hususlar doğrultusunda varılan sonuç ile 137.322,63-TL ardiye ücretinin talep edebileceğini, dosayaya sunulu kök raporu tüm hususları ile mütalaa ettiğini beyan etmiştir.
Dosyada birbiriyle farklılık arzeden iki farklı bilirkişi raporunun bulunduğu anlaşılmakla dosyanın üçlü bilirkişi heyetine tevdii ile bilirkişi raporu tanziminin istenmesine karar verilmiş olup, bilirkişi heyetinin mahkememize ibraz etmiş olduğu raporunda özetle; davalının sahibi olduğu-satın aldığı ve antrepo rejimi sattüsünde olan 940 kap, 74.900-KG olan “…. Panosu” emtia-eşyaların, davacı … Lojistik firması antreposunda; davalınn satın alma tarihi olan 21.07.2015 tarihinden son ardiye bedel hesap tarihi olan 15/06/2016 tarihi itibari ile ticari saklama-ardiyeciye bırakma sözleşmesi hükümlerine göre davalı için saklanmakta olduğunu, icra satış sürecinde satın alma ile birlikte malın antrepo statüsünde saklanmasından alıcı/davalının sorumlu olduğunu, kendisinin de saklamayı daha baştan bildiğini ve bu konuda yapılan ihtara süre uzatım şeklinde cevap verdiğini, saklama sürecinde aksine özel bir anlaşma bulunmadığından davacının kendi ücret ve zaman tarifesine göre hesaplama yapmasının ticari teamüllere uygun olduğunu, davacının takibe konu ettiği miktarın saklama süresi ve tarife ile uyumlu hesaplandığını, icra takibine konu edilen 175.507,00-TL ardiye bedelinin tarife-akdi ilişki ve saklama süresi ile uyumlu olduğunu, mahkemece yapılan hesaplamanın somut olay ve saklama süreci gözetilerek fahiş bulunması halinde hakkaniyet gözetilerek indirim yapılmasının mümkün olduğunu beyan etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava İİK.nun 67 ve devamı maddeleri uyarınca itirazın iptali davasıdır. Davacı vekili tarafından müvekkili şirketin antreposunda beklemekte olan davalıya ait malın ardiye ücretinin ödenmemesi nedeniyle icra takibi yapıldığı, davalı tarafça iş bu takibe süresinde itiraz edildiği anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan belgelerden, davalıya ait malların davacıya ait antrepoya boşaltıldığı ve süresinde davacı tarafça antrepo rejimine tabi tutulmak üzere davalı tarafça beyanlarının yapıldığı, davacı antrepo işleticisinin depolama, muhafaza ve hizmet işlemlerini Gümrük Mevzuatı çerçevesinde usulüne kurallara uygun şekilde yerine getirdiği, 940 kap, 74.900-KG olan “…. Panosu” emtia-eşyaların, davacı … Lojistik firması antreposunda; davalınn satın alma tarihi olan 21.07.2015 tarihinden son ardiye bedel hesap tarihi olan 15/06/2016 tarihi itibari ile ticari saklama-ardiyeciye bırakma sözleşmesi hükümlerine göre davalı için saklandığı, icra satış sürecinde satın alma ile birlikte malın antrepo statüsünde saklanmasından alıcı/davalının sorumlu olduğu, 15/03/2016 ve 15/06/2016 tarihli ihtarlara, süre uzatım şeklinde cevap verildiği, BK.nun 476 maddesi uyarınca davacının her üç ayda bir ardiye ücreti isteme hakkı olduğu, bunu istemezse her halde ardiyeden çıkış zamanında ücret isteme hakkının bulunduğu, malın üzerinde ardiyecinin hapis hakkı da gözetildiğinde malın değerinden daha fazla ardiye ücreti talep edilirken ardiyecinin saklatandan özellikle teyit alması gerektiği, takip aşaması, yargılama süreci, icra dosyasındaki malın değerinin 400.000 TL olup, ardiye ücretinin bunun yarı oranında çıkmasının, orantısızlık yarattığı, bu nedenle belirlenen ardiye ücretinden TMK.nun 4. maddesi uyarınca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği kanaatine varılarak istenilen ardiye ücreti olan 175.507,00-TL ardiye bedeli üzerinden %20 oranında indirim yapılarak davanın kısmen kabulü ile takibin 140.405,60 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 21/01/2019 tarih ve …. Esas .. Karar sayılı ilamı İstinaf edilmiş olmakla; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 11/11/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile; “Davanın, yazılı yargılama usulüne tabi olup, yazılı yargılama usulünde, 6100 sayılı HMK 184. maddesi uyarınca hâkim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir. Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder. İlk derece mahkemesince nihai kararın verildiği ve istinaf edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan HMK 186. maddesinde, mahkemenin tahkikatın bitiminden sonra sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet edeceği, taraflara çıkartılacak davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususunun bildirilmesi gerektiği, sözlü yargılamada mahkemenin taraflara son sözlerini sormasından sonra hükmünü vereceği ifade edilmiş ise de; gelinen aşamada anılan hüküm 22.07.2020 tarihli 7251 sayılı yasa ile değiştirilmiş olup, maddenin yeni haline göre, mahkeme, tahkikatın bittiğini tefhim ettikten sonra aynı duruşmada sözlü yargılama aşamasına geçer. Bu durumda taraflardan birinin talebi üzerine duruşma iki haftadan az olmamak üzere ertelenir. Hazır bulunsun veya bulunmasın sözlü yargılama için taraflara ayrıca davetiye gönderilmez. Somut olayda, nihai kararın verildiği duruşmada davalı vekilinin hazır bulunmadığı, mazeret gönderildiği ileri sürülmüşse de, mazeret dilekçesinin fiziki olarak duruşma saati geçtikten sonra dosyasına sunulduğu dolayısıyla taraflarca karar duruşmasında erteleme talebinde bulunulmadığı ve artık 7251 sayılı yasa ile değişik HMK 186. maddesine göre, sözlü yargılama için ayrıca bir davetiye gönderilmesine gerek bulunmadığı da gözetildiğinde, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf nedenine itibar edilmesinin mümkün görülmediği, davacının antreposuna bırakılan eşyaların, dava dışı …. firması adına tescilli üç ayrı sayılı 03.08.2012 tarihli antrepo beyannameleri le tescilli toplam 940 Kap, 74.900 Kg olan Pvc Tabaka tanımlı eşyalar olduğu, depolanması safhasında davalı …. Yapı Malz. San. ve Tic. A.Ş. firması tarafından …. Baskı şirketine karşı başlatılan icra takibinde eşyaların haczedildiği, akabinde icradan satışa çıkarıldığı ve takip alacaklısı olan davalının alacağına mahsuben antrepodaki eşyaları satın aldığı böylece cebri satışla emtiaların mülkiyetinin davalıya geçtiği, ihalenin 21.07.2015 tarihinde kesinleştiği ancak davalı tarafından antrepodan teslim alınmadığı ve davacının; iş bu davada ihalenin kesinleşme tarihi olan 21.07.2015 ila 15.03.2016 tarihleri arasındaki ardiye bedelinin tahsili amacıyla icra takibi yaptığı dosya kapsamı ile sabit olduğu gibi taraflar arasında da ihtilafsız olduğu, söz konusu emtiaların, antrepo beyannamelerinin dava dışı …. tarafından tanzim ve tescil edildikten davacı antreposuna girişinin yapıldığının tartışmasız olduğu, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 10/1 maddesi, “Gümrük Müsteşarlığı, gümrük mevzuatının doğru olarak uygulanması için gerekli gördüğü bütün önlemleri alır” hükmüne amir olup, anılan madde kapsamında düzenlenen 29.05.2000 tarih ve 2000/42 Sayılı Genelgede, gümrük idarelerinin denetimindeki geçici depolama yerleri ile antrepolarda bulunan ve haciz konulan eşya ile ilgili olarak; … İflas Daireleri ve İcra Müdürlüklerince, 3. şahısların alacakları ve aldıracakları haciz veya sair tedbirler için; eşyanın cins ve miktarı ile sahiplerinin de açıkça belirtilmesi şartıyla geçici depolama yeri veya antrepo işleticisine bildirilmesi, geçici depolama yeri veya antrepo işleticisi tarafından kayıtlarına bu eşyanın durumunu belirtir serh düşülmesi ile aynı zamanda durumun gümrük idaresine bildirilmesi gerektiğine işaret edilmiş olduğu, diğer taraftan Gümrük Yönetmeliğinin ” Cebri İcra Yoluyla Satış” başlıklı 98/A maddesine göre; Geçici depolama yerleri ile gümrük antrepolarında bulunan ve henüz gümrük işlemleri bitirilmemiş eşyanın cebr-i icra yoluyla satılması halinde, eşyanın tabi tutulacağı rejime ilişkin gümrük, dış ticaret ve sair mevzuattan kaynaklanan tüm yükümlülükler eşyayı satın alan kişi tarafından yerine getirilir. Bu yükümlülükler yerine getirilmeden eşyanın cebr-i icra kararına istinaden teslim alınmasına izin verilmez. Görüldüğü üzere; cebri icra satışlarında eşyanın kayıtları üzerine konulan şerhler ve değişikliklerle eşya yeni alıcısı uhdesine geçecek ve buna bağlı olarak eşyanın tabi olduğu tüm yasal yükümlülüklerin de yeni alıcısına geçmiş olacağı, öte yandan 4458 sayılı Gümrük Kanununun 101. maddesine göre, eşyanın antrepo rejimi altında kalış süresi sınırsızdır. Ancak, gümrük idarelerince gerek görülen hallerde, eşyaya gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem veya kullanım tayin edilmesi için bir süre belirlenebilir. Eşyanın antrepoda kaldığı yasal süreler için antrepo işleticilerin depolama ücret hakkı doğmaktadır.Yasanın 101.maddesi kapsamında, Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2010/41 sayılı Genelgesi ile sahibinin oluru alınmadan eşyanın antrepoda kalış süresinin 6 ay ile sınırlandırılmış olduğu, anılan genelge de, 6 ayı aşan süreyle eşyanın antrepoda kalıp kalmayacağının yükümlüsüne sorulması, 30 gün içerisinde yükümlüsü tarafından talep olmaması veya cevap verilmemesi halinde eşyanın gümrük kanununun 177.maddesi hükmünce tasfiye sürecinin başlatılması gerektiğinin hüküm altına alınmış olduğu, bu hususta davacı tarafından davalıya 15.03.2016 tarihli yazı gönderilerek; 21.07.2015 ila 15.03.2016 tarihleri arasındaki 239 gün için 116.620,00 TL olmak üzere günlük bazda 487,95 TL ardiye bedeli talep edildiği, davalı tarafından bu yazıya faks ile verilen cevapta, eşyanın gümrük işlemlerinin halledilemediği bu nedenle uygun bir süre istendiği buna göre, davacının depolama ediminin devamına onay verildiğinin kabulü gerektiği sonucunun ortaya çıktığı, dolayısıyla davacının antreposunda bulunan emtiaları icradaki ihale ile alan davalının, emtiaya bağlı olan tüm yasal yükümlükleri üzerine aldığı gibi antrepo bedelinden de sorumlu olduğunun anlaşıldığı, esasen istinaf konusu uyuşmazlığın, antrepo ücretinin miktarı noktasında olduğu, zira davalı tarafın istinafında, yetersiz ve hatalı bilirkişi raporları esas alınarak fahiş miktarda ücretin hüküm altına alındığını ileri sürmekte olduğu, davacının antreposundaki emtiaların, serbest dolaşımda olmayan milleştirilmemiş, gümrük vergileri ödenmemiş emtialar olduğundan, antrepo ücretinin tespitinde yediemin depolarının ücret tarifelerinin uygulanamayacağı, zira bu konunun Lisanslı Yediemin Depoları Yönetmeliğinin 18. maddesinde açıkça düzenlenmiş olduğu, gümrük antrepo ücretlerinin uygulanacağının hükme bağlanmış olduu, Gümrük Kanununda ve diğer mevzuatta antrepo ücretlerini düzenleyen hiç bir madde ve müeyyide bulunmayıp, antrepo ücretlerinin genel teamül ve tamamen serbest piyasa koşullarına göre belirlenmekte olduğu, bu belirlemeye esas unsurların, antreponun bulunduğu lokasyon, depolama dönemine bağlı doluluk oranı, müşterinin devamlılığı ve işletme politikaları ve buna benzer etkenler olmasına göre, değişim gösterebileceği, bununla birlikte antrepo işleticisinin fahiş fiyat uygulayabileceği anlamının da çıkarılmaması gerektiği, nitekim, Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 10.02.2005 Tarih, E…. – K… sayılı kararında; antrepo işleticileri “kendi ücret tarifelerince eşya sahiplerinden” ücret isteyebilecekler ise de, bu durumdan istifadeyle piyasa fiyatına kıyasen fahiş bir ücretin kabul edilemeyeceğinin izahtan vareste olduğu, alacak miktarı tespit edilirken, antrepolarda resmi tarifelerin uygulanmaması ve ücretin işletici ile müşteri arasında serbestçe kararlaştırılabiliyor olması ile yetinilmeyip, fahiş bir taleple karşılaşılması durumunda fiyat ortalamalarına nazaran istenebilecek ardiye ücretinin belirlenmesi gerektiğinin vurgulandığı, esasen Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarının da bu yönde olduğunun görüldüğü, somut olayda, mahkememizce davacının uyguladığı ücret tarifesi esas alınarak belirlenen ücrete hükmedilmiş olduğu, davalı vekili tarafından, davacı şirketçe mail yoluyla gönderilen fiyat teklifi dosyaya ibraz edildiği gibi yargılamanın tüm aşamalarında ücretin fahiş olduğunun ileri sürülmüş olduğu, mahkememizce itibar edilen raporlarda ücretin belirlenmesine yönelik incelemenin yetersiz ve denetime elverişsiz olduğundan, davacı tarifesinin, emsalleriyle de kıyaslanarak gerekirse davacı şirketin anılan döneme ilişkin ticari defter ve kayıtları incelenip, ihtilaf konusu eşyaların antrepoda kaldığı dönemde benzer nitelikte eşyalar için uyguladığı ücretin tespiti ile talebe konu bedelin fahiş olup olmadığının tespiti, davalının ödemekle yükümlü olduğu tutarın hesaplanması yönünden alınacak denetime elverişli rapor sonucunda varılacak uygun bir sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunu kabulü ile mahkememiz kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca, KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın mahkmemize GÖNDERİLMESİNE” karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 11/11/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı doğrultusunda yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde 07/03/2022 günü saat 15:00 itibariyle mahkememiz duruşma salonunda inceleme yapılarak BAM kararından belirtilen hususların tetkik edilerek ek rapor tanzim edilmek üzere dosyanın bozma öncesi rapor düzenleyen bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiş olup, kaldırma kararı öncesi rapor sunan İcra Müdürü …., Lojistik ve Taşımacılık Uzmanı bilirkişi … ve Ulaştırma ve Lojistik Uzmanı bilirkişi …. 27/04/2022 tarihli ek raporlarında özetle; İstanbul BAM ….Hukuk Dairesi 11.11.2021 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı KALDIRMA kararı, davalı vekilinin itirazları kapsamında yaptığı değerlendirme neticesinde, davacının ardiye ücreti talep etme hakkı ve talep edebileceği süreler bakımından haklı olduğu kanaatine varmış olduğunu, miktarı bakımından ise davacının düzenlediği diğer faturalar ve verdiği saklama hizmetleri ile, dava dışı benzer işletmelerin fiyatlarına göre karşılaştırma yapılarak değerlendirme yapılması gerektiği kanaati belirtilmiş olduğunu, dosyada mevcut bilirkişi …. tarafından hazırlanan 04.06.2017 tarihli raporda ve ek raporunda, hesaplama bakımından Borçlar Hukuku ve gönderilen ihtar esas alınarak 175.507 TL asıl alacak hesaplandığının görülmekte olduğunu, gümrük antrepo açısından ayrıca uzman hesaplaması yapılabileceğinin de değerlendirilmiş olduğunu, bilirkişi ….’ün ise gümrük ve antrepolarla ilgili uzman sıfatıyla hazırlanan 06.03.2018 tarihli raporunda ve ek raporunda 175.507,00 TL hesaplamanın yerinde olduğunu, ancak bu miktarın davalı tarafından emtianın elde edilmesi-edinim şekli-icra satışı hususu gözetilerek 137.322,63 TL ardiye bedeli hesaplandığının tespit edildiğini, bilirkişi heyetlerinin ise 18.09.2018 tarihli raporunda hesaplama bakımından miktar, süre, ücret tarifesi gözetilerek 175.507,00 TL ardiye bedeli hesaplamış olduğunu, heyetlerince hesaplanan miktarın, mahkemece fahiş bulunması halinde hakkaniyet indirimi hususunda takdirin de mahkememizde olduğunun değerlendirilmiş olduğunu, gelinen aşamada, gerek davacının düzenlediği çeşitli faturalar ve sunduğu saklama hizmetleri, gerekse örnek olarak sunulan dava dışı şirket fatura ve tarifesi gözetilerek yapılan değerlendirmede, davacının yaptığı hesaplamanın dosya kapsamına uygun olduğunun belirlendiğini, ardiye ücreti hesaplama yöntemi bakımından zaman*miktar*ücret unsurlarına göre, davacı yanın; dosyada mevcut üç (3) farklı raporda da hesaplamasında haklı olduğunun tespit edilmekte olduğunu, mahkememizin ilk kararında %20 oranında uygulanan hakkaniyet indirimi bakımından takdir ve değerlendirmesinin mahkememize ait olduğunu, BAM kararında muadillerine ve düzenlenen diğer faturalara göre yapılan irdelemede, fahiş bir hesaplama olmadığını, ancak, malın edinim şekli, edinim kıymeti, rayiçlere göre de olsa hesaplanan ardiye ücretinin fahiş olduğu intibaına yol açtığını, takdirin mahkememize ait olduğunu, dosyada sunulu, gümrük – antrepo uzmanı ….’un, 01.11.2017 tarihli “uzman raporunda” en düşük 0,90 EURO, en yüksek 2,50 EURO x gün hesabına göre hesaplama yapılırken malın kaçak mal olması ve değerini yitirmesi halinde indirim uygulanacağının yazılı olduğunu, buna göre 22.560,00 TL ardiye hesaplanmış olduğunu, somut olayda böyle bir değer yitirme veya kaçak mal ardiyesi değil, davalı için ticari değeri olan mal ardiyesi söz konusu olduğunu, icra satışı gözetildiğinde ise ardiye ücreti hesabının 18.988,00 TL belirlenmiş olduğunu, oysa BAM kararında da belirtildiği gibi akdi ilişki kapsamında davalının sorumlu olmakla, gönderilen ihtara göre belirlenen miktardan sorumlu olacağının değerlendirilmiş olduğunu, emsal antrepo ücretlerine göre hesaplamanın ise 44.094,15 TL gösterilmiş olduğunu, ancak emsal alınan – muadil hizmet veren antrepo işletmesinin ve tarifesinin dosyada olmadığını, uzman tarafından kendi bilgisi dahilinde soyut değerlendirme ile emsal değerlendirme sonucu verildiğinin gözlenmekte olduğunu, davacının sunduğu emsal tarifede 0,90-3,20 EURO arasında olan GÜNLÜK ARDİYE bedelinin, uzman raporunda 0,90-2,50 EURO arasında gösterilmiş, ancak hesaplamada bu tarifeye dahi itibar edilmeksizin 0,80-0,60 EURO üzerinden hesaplama yapılmış olduğunu, uzman raporunun bu yönü ile kendi içinde çelişkili olduğunu, kaldı ki, ticari teamül ve uygulamada, süre uzadıkça tarife fiyatı yükselmekte iken; hesaplamada uzman raporu düşen tarife fiyatlarını esas almış olduğunu, oysa, sırf uzman tarafından verilen tarifenin bile, uzman raporunda hesaplamanın çok ötesinde miktarlara işaret etmekte olduğunu, şöyle ki; 0,60 x 66.000 x 10 = 396,00, 0,70 x 66.000 x 20= 924,00, 0,75 x 66.000 x 30 =1.485, 0,80 x 66000 x 265 = 13.992 TOPLAM 16.797 EURO hesaplanmak gerekirken; hesaplama 13.398 EURO yapılmış olduğunu, uzman görüşünde dayanak bir tarife olmadığını, sadece davacının tarifesinin yüksek olduğu belirtilmiş, kendi bilgisine göre bir tarife ile hem de düşen oranlı bir tarife ile hesaplama yapılmış olduğunu, bu nedenle, uzman görüşüne itibar edilememiş, heyetlerinin kök raporunda ve işbu ek raporunda dosya kapsamında inceleme ve değerlendirmeler ile kanaate varılmış olduğunu SONUÇ OLARAK; Davacı lehine 175.507,00 TL ardiye ücreti hesaplamasının dosya kapsamına sunulan emsal şirket tarifesine, davacının kendi diğer müşterilerine düzenlediği faturalara uygun olduğunun değerlendirildiğini, somut olayın özellikleri gözetilerek mahkememizce takdir olunan %20 hakkaniyet indiriminin daha da yüksek uygulanması veya aynı şekilde korunması hususunda takdirini mahkememize ait olduğunu bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı veİstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 11/11/2021 tarih ve…. Esas … Karar sayılı kaldırma kararı hep birlikte değerlendirildiğinde, dava antrepo ücretinin tahsili amacı ile yapılan icra takibine itirazın iptali davası olup davacının antreposuna bırakılan eşyaların, dava dışı … firması adına tescilli üç ayrı sayılı 03.08.2012 tarihli antrepo beyannameleri le tescilli toplam 940 Kap, 74.900 Kg olan Pvc Tabaka tanımlı eşyalar olduğu, depolanması safhasında davalı …. Yapı Malz. San. ve Tic. A.Ş. firması tarafından …. şirketine karşı başlatılan icra takibinde eşyaların haczedildiği, akabinde icradan satışa çıkarıldığı ve takip alacaklısı olan davalının alacağına mahsuben antrepodaki eşyaları satın aldığı böylece cebri satışla emtiaların mülkiyetinin davalıya geçtiği, ihalenin 21.07.2015 tarihinde kesinleştiği ancak davalı tarafından antrepodan teslim alınmadığı ve davacının; iş bu davada ihalenin kesinleşme tarihi olan 21.07.2015 ila 15.03.2016 tarihleri arasındaki ardiye bedelinin tahsili amacıyla icra takibi yaptığı dosya kapsamı ile sabit olduğu gibi taraflar arasında da ihtilafsız olduğu, söz konusu emtiaların, antrepo beyannamelerinin dava dışı …. tarafından tanzim ve tescil edildikten davacı antreposuna girişinin yapıldığı anlaşılmış olup uyuşmazlığın, antrepo ücretinin miktarı noktasında olduğu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 11/11/2021 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı kaldırma kararı gereği ek rapor için bilrikişi i heyetine tevdi edilmiş olup hükme esas alınan bilirkişi heyet raporuna göre davacı ticari defterlerinde cari hesap kaydında dava dışı …. Kimya firmasından gelen 21.04.2017 tarihli alacak kaydı incelendiğinde bir (1) gün için 306,17712 euro bedelle ardiye hizmeti verildiği, KDV dahil 1.416,00 TL fatura tanzim edildiği, 28.07.2016 tarihli … firması alacak kaydında sekiz gün için 978,83914 Euro üzerinden ardiye hizmeti verildiği, KDV Dahil 3.864,50 TL fatura tanzim edildiği, 07.03.2016 tarihli …. Firması alacak kaydı bakımından, EURO İle düzenlenen faturada KDV dahil 42.395,03 TL fatura düzenlendiği, yük miktarları ve düzenlenen faturaların EURO cinsinden olması bakımından somut olaya uygun bedeller olduğu, davacının kendi kayıtlarına göre benzer süreler ve benzer yükler için benzer miktarlarda faturalar da düzenlediği, davacı vekili tarafından 15.08.2017 havale tarihli sunulan “emsal tarife örnekleri, fiyat teklifleri ve ödeme makbuzlarının arzı” konulu dilekçe ekinde evrakların incelenmesinde davacının yapı kredi finansal kiralama firmasına düzenlediği faturanın yine 384,50447 EURO cinsinden hesaplama ile 1.888 TL bedelli, bir günlük ardiye için düzenlendiği görülmekte, davacının …. firmasına düzenlediği fatura EURO cinsinden hesaplama ile 5.900 TL Bedelli, 19 günlük ardiye için düzenlendiğin , davacının okunaksız faturasında da EURO cinsinden ve TL karşılığı ile fatura tanzim ettiği , dava dışı ardiye işletmecisi (muadil-emsal firma fiyatları) tarife ve faturaların incelemesinde ; dava dışı … depolama firmasının da 3 gün için 121,10 EURO bedelli faturası ve 01-10 gün ton x 0,90 EURO, 11-30 gün ton x1i80 EURO, 30-60 gün tonx2,50 EURO, 60 günden sonra günxtonx3,20 EURO, paletlerde tonx8 EURO, paletsizler için tonxl0 EURO üzerinden günlük saklama bedeli hususunda tarifesinin olduğu dava dışı … firmasının tarifesine göre bir gün için 372,83 EURO tutarında da fatura düzenlediği, miktara göre 1 kap-115 kg yük için bile bu miktarın düzenlenmiş olduğu, dava dışı … firmasının tarifesine göre bir gün için 545,04 EURO Tutarında da fatura düzenlediği, miktara göre 232 kap-1.791 kg yük için bu miktarın düzenlenmiş olduğu tespiti yapılmış olup bu kapsamda davacı lehine 175.507,00 TL ardiye ücreti hesaplamasının dosya kapsamına sunulan emsal şirket tarifesine, davacının kendi diğer müşterilerine düzenlediği faturalara uygun olduğu tespit edilmiş olup BK.nun 476 maddesi uyarınca davacının her üç ayda bir ardiye ücreti isteme hakkı olduğu, bunu istemezse her halde ardiyeden çıkış zamanında ücret isteme hakkının bulunduğu, malın üzerinde ardiyecinin hapis hakkı da gözetildiğinde malın değerinden daha fazla ardiye ücreti talep edilirken ardiyecinin saklatandan özellikle teyit alması gerektiği, takip aşaması, yargılama süreci, icra dosyasındaki malın değerin hep birlikte değerlendirilmesinde belirlenen ardiye ücretinden TMK.nun 4. maddesi uyarınca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği kanaatine varılarak istenilen ardiye ücreti olan 175.507,00-TL ardiye bedeli üzerinden %35 oranında indirim yapılarak açılan davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi İle; Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasında davalının 114.079,55 TL’Lİk kısmi itirazının %35 hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle 114.079,55 TL üzeriden iptali ile, takibin 114.079,55 TL Üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
1-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalının 114.079,55 TL’lik kısmi itirazının %35 hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle 114.079,55 TL üzeriden iptali ile, takibin 114.079,55 TL üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından REDDİNE,
3-Alınması gereken 7.792,77 TL harçtan peşin alınan 2.341,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.451,12 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 2.370,85 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 3.255,30 TL yargılama giderinin kabul oranı (%58,84) ret oranı (%41,16) dikkate alınarak hesaplanan 1.915,42-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafça sarf edilen 54,00 TL yargılama giderinin ret oranı dikkate alınarak hesaplanan 22,23-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 14.787,56 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 11.174,68 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/06/2022

Katip …
¸

Hakim ….
¸