Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1009 E. 2022/268 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1009 Esas
KARAR NO : 2022/268

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2021
KARAR TARİHİ : 18/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Müvekkili ile … Sanayi Ve Ticaret A.Ş. Arasında … Sanayi Ve Ticaret A.Ş. Yönetim kurulunun 13/07/2017 tarihli kararı ile yükleniciye verilen yetki çerçevesinde, Beyoğlu …. Noterliği’nin 13/07/2017 tarih ve …. yevmiye numaralı Taşınmaz Satış Vaadi Ve Arsa Payı Karşılığı ( Kat Karşılığı) İnşaat Ve Kar Paylaşımı sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin üzerine düşen tüm edimleri yerine getirmiş olmasına rağmen, davalının sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediğini, edimleri ifa etmediğini, müvekkilinin Büyükçekmece …. Noterliği aracılığıyla 24/11/2017 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarname ile kat maliklerin mağduriyetlerinin bir an önce giderilmesinin ihtar edildiğini, davalı tarafın Beyoğlu ….. Noterliği 09/10/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname yazı cevabında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik il Müdürlüğü’nden gelecek yazı cevabına göre cevap verileceğinin bildirildiğini, Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı Ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü yazı cevabında, sözleşme konusu işin inşaat işlerine başlanılmasının taraflarınca uygun görülmediğinin bildirildiğini, projenin devamına onay verilmediğini, netice olarak sözleşmeyi haklı sebeplerle feshettiğini, yapılan sözleşmenin amacının bakanlar kurulu tarafından riskli alan ilan edilmiş olan …. İli, …. İlçesi, … Mahallesi, … ve … ada üzerindeki parsellerde kentsel dönüşüm amacı ile inşaat yapılması ve buradan elde edilecek kararın, masraflar hesap edilip ödendikten sora %70’i ….Bankasına, %30 Karın da işveren payı olarak ödeneceğini, sözleşme tarihinde …. İnşaat olarak her iki ada sakinleri ile sözleşmelerin bitirildiğini ve vekaletnamelerin alındığını, …. Projesinin hazırlanarak Kiptaş yetkililerine teslim edildiğini, ancak aradan 16 ay geçtiğini, kurumlarının ilgili müdürlüklerinin inşaata başlamak için tüm hazırlıkları tamamladığın, tüm işlemleri tamamlayarak projenin ruhsat aşamasına getirildiğini, 12/11/2018 tarih … yevmiye sayılı İstanbul ….. Noterliği kanalı ile gönderilen ihtarnamede, projenin 16 ay geciktirilmesinin sebebinin müvekkili şirkete aitmiş gibi Bakanlar Kurulunun yürütmeyi durdurma kararı bahane edilerek inşaatın yapılamayacağını ve bu proje için yapılan masrafların da müvekkili şirketten tahsil edilmesine ilişkin taraflarına yazı gönderildiğini, ruhsat aşamasına getirilen projenin, yürütmeyi durdurma kararından önce alınmış olmasının, projenin iptal nedeni olmaması gerektiğini, davalının, müvekkilinin iş ve sözleşmeye aykırı bir eylemi bulunmadığından konkordato sürecinde olmasını bahane ederek sözleşmeyi haksız ve kötü niyetli olarak feshettiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmede taraflardan birinin iflasına karar verilmesi halinde diğer taraf için sözleşmenin haklı nedenle feshetme hakkının doğacağını, müvekkilinin iflasına karar verilmediğinden davalının, yapmış olduğu fesihin haksız olduğunu, yaklaşık 1 yıllık süreç sonunda toplam 5.099.692,98 TL ödeme ve harcama yapan, 1 yıl sonunda davalılarca dolandırıldığını, kandırıldığını, anlayan müvekkilinin, en azından yapmış olduğu harcamaların bedelini almak için Büyükçekmece …. Noterliği’nin 22/01/2019 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kalan bakiye olan 4.099.692,98 TL’nin ödenmesini talep ettiğini, davalının ödemeyi yapmadığı gibi avans olarak verdiği ve yapılan harcamalara mahsup edilen 1.000,00 TL’nin iadesi için istanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasından takibe geçtiğini, haksız fesih sonucu olarak müvekkilinin, davalıdan en başta sözleşmenin süresinin sonuna kadar elde edilebilecek yoksun kalınan kazancı talep etmesinin mümkün olduğunu, davalı sözleşmeyi haksız bir şekilde feshetmeseydi müvekkilinin sözleşmenin ifa edilmesi sonucunda 77.541.000,00 TL kar elde edeceğini, sözleşmenin haksız feshedilmesi üzerine müvekkilinin bu kardan da mahrum kaldığını beyanla, sözleşme şartlarına aykırılık nedeniyle ve sözleşmenin haksız feshinden dolayı müvekkilinin zararları ( müspet ve menfi zararları) ve muhtemel kazanç kaydı için fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100.000,00 TL maddi tazminatın haksız fesih tarihinden itibaren ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasında başlatılan takipten dolayı davalıya borçlarının olmadığının tespitine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili arasında Bakırköy ….. Noterliği’nin 13/07/2017 tarih ve ….. yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşnımaz Satış Vaadi Ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereğince davacı tarafın işveren, müvekkilinin yüklenici konumunda olduğunu, anılan sözleşmenin maddesi gereği her türlü uyuşmazlığın hakem heyeti ile çözümleneceğini, davacı tarafın hakem şartının yerine getirilmediğini, gözününe alınacak hususlarla birlikte işbu davanın hukuki yarar yokluğundan reddinin gerektiğini, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının bulunduğunu, çerçeve protokol, ek protokol ve sözleşme kapsamında bölgedeki çalışmalar ile ilgili devam edilmekteyken bölgenin riskli alan ilan edilmesine ilişkin 09/05/2013 tarih ve ….. sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’na karşı Danşıtay …. Dairesi’nin …. Esas-… Esas-… Esas-… Esas sayılı dosyalarından açılan davalarda 12/04/2018 tarihinde yürütmenin durdurulmasın ve giderek davalarla ilgili Bakanlar Kurulu Kararının iptaline karar verildiğini, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından müvekkiline gönderilen yazı cevabı ile, sözleşme konusu iş ve işlemlerin devamının uygun olmadığı yönünde görüş bildirildiğini, Bakanlık tarafından gönderilen cevap üzerine müvekkili tarafından ….. İnşaat’a Bakanlık yazısı belirtilmek suretiyle, belirtilen gerekçelerle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği ve ödenen avans bedeli olan 1.000.000,00 TL’nin iadesi talepleriyle İstanbul ….. Noterliği 12/11/2018 tarih ve ….. yevmiye no’lu ihtarnamenin keşide edildiğini, 09/01/2019 tarihinde İstanbul ….. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davacı tarafından takibe itiraz edildiğini, davacı tarafından 4.099.962,98 TL bedelinde 10/04/2019 tarihinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip başlatıldığını, müvekkili tarafından icra takibine itiraz edildiğini, 03/05/2019 tarihinde zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu, anlaşma sağlanamadığını, bakanlık kararı nedeniyle davacı taraf ile yapılan sözleşmenin yapılma amacının ortadan kalktığını bu nedenle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, davacı tarafın konkordatoya başvurması nedeniyle de müvekkili tarafından sözleşmenin feshinin yerinde olduğunu, davacı tarafından iyi niyet kurallarına aykırı olarak ikame edilen işbu dava ve taleplerin sebepsiz zenginleşme aracı olarak kullanılmaya çalışıldığının açık olduğunu, davacı tarafın iddialarını kanıtlayamadığını, sözleşme kapsamında bu yönde kanıt da sunmadığını, davacının alacak iddialarını ile ilgili Bakanlıktan onay ve ödeme planı dahi almadığını beyanla, öncelikle hakem heyeti şartı nedeniyle işbu davanın reddine, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, yerinde olmayan, yasal dayanaktan yoksun davacı tarafın tüm taleplerinin, işbu davanın reddine, hak düşürücü süre, zamanaşımı yönünden davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin kaşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Taraflar arasındaki Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı (Kat Karşılığı) İnşaat ve Kar Paylaşım Sözleşmesinin “İhtilafların Çözüm Şekli ve Yeri” başlıklı 21. maddesinde uyuşmazlıkların sulhen halledilememesi halinde Hakem prosedürüne uygun olarak çözümünde tarafların mutabık kaldığı, iki tarafın da hakemini seçip bildirmesinden sonra üçüncü ve başhakemin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı görevini yürütmekte olan Mücahit Demirtaş’ın olduğu, adı geçenin mevcut görevinden ayrılsa bile başhakem sıfatının devam edeceği, taraflardan herhangi birinin süresi içerisinde hakemini seçmemesi ve diğer tarafa bildirmemesi halinde o tarafın hakeminin de …. tarafından seçileceği ve bununla ilgili diğer hususların düzenlendiği anlaşılmıştır.
“…Geçerli bir tahkim şartı ya da anlaşmasından söz edebilmek için tarafların tahkim iradeleri, karışıklığa yer vermeyecek biçimde açık ve kesin olarak belirtilmelidir. Kural olarak bir uyuşmazlığın çözümlenmesi görevi yetkili mahkemelere ait olduğundan tahkim iradesinin açık ve kesin olmaması halinde tahkim şartı ya da anlaşması geçersiz olur…”(Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/5313 Esas 2017/3922 Karar sayılı kararı).
HMK 412 maddesinde tahkim sözleşmesinin tarafların, sözleşme veya sözleşme dışı bir hukuki ilişkiden doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların tamamı veya bir kısmının çözümünün hakem veya hakem kuruluna bırakılması hususunda yaptıkları anlaşma olarak tanımlandığı, aynı maddede tahkim sözleşmesinin, taraflar arasındaki sözleşmenin bir şartı veya ayrı bir sözleşme şeklinde yapılabileceğinin de düzenlendiği, buna göre taraflar arasındaki somut uyuşmazlığın tahkime elverişli olduğu, taraflar arasındaki Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı (Kat Karşılığı) İnşaat ve Kar Paylaşım Sözleşmesinin “İhtilafların Çözüm Şekli ve Yeri” başlıklı 21. maddesinde tarafların tahkim iradelerinin açık ve kesin nitelikte belirlendiği anlaşılmakla taraflar arasında kararlaştırılan geçerli ve uygulanabilir nitelikte bir tahkim şartı bulunduğundan ve davalı tarafından süresinde ileri sürüldüğünden davalının tahkim itirazının kabulü ile, HMK 116/1-b, 117/3 ve 413/1 uyarınca davanın usulden reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalının tahkim itirazının kabulü ile, HMK 116/1-b, 117/3 ve 413/1 uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
1-Alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.707,75 TL harçtan mahsubu ile kalan 1.627,05‬ TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT 7/2 gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı .18/03/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır