Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/1007 Esas
KARAR NO : 2023/457
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2021
KARAR TARİHİ : 09/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında bulunan malların teslimi karşılığında bir ön sözleşme niteliğinde olan proforma faturanın 22/06/2020 tarihinde düzenlenmiş olduğunu, aynı tarihte bu fatura karşılığında müvekkili şirketin, davalı şirketin … Bankası A.Ş. … IBAN nolu hesabına malların bedelinin yarısı olarak 13.850,00 € ödeme yapmış olduğunu, olayda müvekkili şirketin yaptığı ön ödeme sonrasında davalı şirketin, ürünlerin numunesini göndermiş olduğunu, müvekkili şirketin, davalı şirketin gönderdiği numune ürünlerin tarafların anlaştığı kalitede olmadığını fark etmiş olduğunu, davalı şirketin ise anlaşılan kalite ve fiyatlardaki ürünlerin, müvekkilinin yaptığı ön ödemeye rağmen tesliminin mümkün olmayacağından bahsederek, anlaşılan fiyatların iki katını talep etmiş olduğunu, bunun üzerine bu teklifi müvekkilinin kabul etmeyerek, düzenlenen proforma faturanın iptalini ve yapılan ön ödemenin iadesini istemiş olduğunu, ayrıca tarafların arasında cezai şarta ilişkin de herhangi bir hüküm bulunmadığını, Karşıyaka …. Noterliğince 24/02/2021 tarihinde … yevmiye numaralı ihtarname ile yine aynı şekilde ödemenin iadesinin talep edilmiş, buna rağmen ödeme yapmayan davalıya karşı yapılan ödemeyi geri alabilmek amacıyla Silivri İcra Dairesinde takip başlatılmış olduğunu, bu takibe de davalı borçlunun itiraz ederek takibi durdurmuş olduğunu, dava şartı olan arabuluculuğa başvuru yapıldığını, ancak anlaşma sağlanamamış olduğunu, tüm bunlara rağmen alacağını tahsil edemeyen müvekkili şirketin mağdur olduğunu, malların teslimini gerçekleştirmese dahi davalı tarafın müvekkili tarafından yapılan havale miktarını iadesi gerektiğini, ayrıca menfi-müspet ve munzam zarardan kaynaklı fazlaya ilişki tazminat haklarını da saklı tutuyor olduklarını, tüm bu hususlar doğrultusunda müvekkili şirketin hem malen zarara uğramış hem de ürünleri temin edememesi sebebiyle kendi müşterilerine zamanında ürün temin edememiş olduğunu, sözleşmeye aykırı davrandığı için birçok müşteri kaybetmiş olduğunu, daha sonrasında başka bir yer ile anlaşmış ancak Dolar/ Euro kurundaki yüksek artıştan dolayı da müvekkili şirketin daha fazla ödeme yapmak durumunda kalmış ve yine zarara uğramış olduğunu, bu durumun da satış yapmasını geciktirmiş ve dolasıyla da kazancını azaltmış olduğunu, bu hususta ortaya çıkan menfi-müspet ve munzam zarardan kaynaklı ek dava haklarını saklı tutuyor olduklarını, müvekkilinin kur farkından kaynaklı çok büyük zarara uğramış, icra takibini açtığındaki euro miktarı ile davayı açmış olduğu tarihler arasında dahi çok ciddi derecede farklar bulunmakta olduğunu, bu süreçte davalının kara geçmiş, müvekkilinin zararının ise hala devam etmekte olduğunu, bu sebeple müvekkilinin mağduriyetini ve maddi zararını gidermek amacıyla Silivri İcra Müdürlüğünde 16/03/2021 tarihinde taraflarınca ilamsız takip başlatılmış, ancak davalı şirketin bu ödemenin kendilerine yapılmış olmasına rağmen bu takibe kötü niyetli ve haksız olarak olarak itiraz etmiş ve bunun sonucunda açılmış olan bu takibin durmuş olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin faiziyle birlikte devamına, borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan takip konusu alacağın % 20’ından az olmamak üzere icra inkâr tazminatına/kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, dava harç ve masrafları ile vekâlet ücretinin karşı … yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dilekçesinde belirtmiş olduğu müvekkili şirket ile aralarında bir ticari ilişki olduğunun doğru olduğunu, ancak davacı tarafın dilekçesinin devamında belirttiği hususların gerçeği yansıtmadığını, davalı tarafından Bakırköy ….Noterliği’nce düzenlenen … yevmiye no’lu 28.09.2020 tarihli ihtarnameden de anlaşılacağı üzere, müvekkili şirketçe “İhraç kayıtlı proforma fatura” gereği edimlerini ifa etmiş olup, davacı taraf yetkililerinin söz konusu siparişleri teslim almasını ihtar etmiş olduğunu, ihtarnamede eksiksiz ve tam olarak teslime hazır olan siparişlerin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içinde ürünlerin teslim alınmasını bu sürenin müvekkili şirkete bildirilmesi aksi halde doğacak zararlardan müvekkili şirketin mesul tutulamayacağı, bunun dışında bir tutum veya davranış olması durumunda tüm hukuki ve kanuni hakları masraf ve giderler üzerlerine bırakılmak üzere kullanılacağının açıkça ihtar edilmiş olduğunu, davacı şirket kendisine açıkça ihtar edilmesine rağmen üzerine düşen edimleri yerine getirmediğinden dolayı müvekkili şirketten bu konuda bir talepte bulunmasının hukuka uygun olmadığını, davacı tarafın siparişini vermiş olduğu 27.705,00 EURO değerindeki sipariş ürünlerin bir kısmının müvekkili şirket tarafından hazırlanmış ve halen müvekkili şirketin deposunda yer işgal ettiğini, bir kısmının ise müvekkili şirket tarafından başka firmalara sipariş edilmiş olup davalı müvekkili şirketin o firmalara da ödemeler yapmak zorunda kalmış olduğunu beyanla; davanın reddine, haksız takip nedeniyle %20 kötüniyet tazminatına, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafın davalı adına yapmış olduğu havale ödemesinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalı tarafından temin edilen ürünlerin tarafların anlaştığı kalitede olup olmadığı, davalı tarafın ürünlerin kararlaştırılan tarihte ve kararlaştırılan niteliklerde teslime hazır edip etmediği, davacı taraf alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarındadır.
Dosyanın mahkememize Silivri … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas…Karar ve 27/09/2021 tarihli kesinleşmiş görevsizlik kararı ile tevzi edildiği anlaşıldı.
Silivri İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya uyap sistemi üzerinden mahkememize gönderilmiş olup, davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 124.012,90 TL asıl alacak, 580,99 TL asıl alacağın takip başlangıç tarihine kadar olan işlemiş yasal faizi olmak üzere toplam 124.593,89 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin vekili vasıtasıyla takibe itiraz ettiği ve takibin durmuş olduğu anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalı tarafından temin edilen ürünlerin tarafların anlaştığı kalitede olup olmadığı, davalı tarafın ürünlerin kararlaştırılan tarihte ve kararlaştırılan niteliklerde teslime hazır edip etmediği, davacı taraf alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarının tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 07/03/2022 günü saat 14:00’da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Muhasebe Finans Uzmanı Mali Bilirkişi …. ve Kimya Mühendisi bilirkişi …. 02/08/2022 tarihli raporlarında özetle; dava konusunun, taraflar arasında düzenlenen 22.06.2020 tarihli proforma fatura kapsamında davacı … tarafından davalı hesabına avans olarak ödenen 13.850,00 Euro ödemenin tahsili/iadesi amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, davacı … vekili vasıtası ile 31.03.2021 tarihinde Silivri İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, davalı … tarafından borca itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davacı … tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 09.09.2021 tarihinde mahkememizin …E. sayılı huzurdaki davanın ikame edildiğinin belirlendiğini, davacının 2020 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre; davacı … tarafından takibe konu edilen 22.06.2020 tarihli ve 13.850,00 Euro tutarlı ödemenin davacı ticari defterlerinde 195. İş avansları hesabında 106.283,52 TL olarak kayıtlı olduğunu, iş bu ödemeden kaynaklı takip tarihi (31.03.2021) itibariyle davalı … 106.283,52 TL alacaklı olduğunu, davalı … 07.03.2022 günü saat 14:00’da mahkememiz duruşma salonunda yapılan incelemeye katılmış ve resmi bir kayıt bulunmadığından ticari defterlerini ibraz etmeyeceklerini beyan ettiğini, mali yönden neticeten; taraflar arasında düzenlenen 22.06.2020 tarihli proforma fatura gereği davacı … tarafından 22.06.2020 tarihinde 13.850,00 Euro tutarında ödeme yapılmış olup mahkememizce davacı … davasında haklı görülmesi ihtimalinde davacının incelenen ticari defterlerine göre takip tarihi (31.03.2021) itibariyle davalı … (takip konusu ödemeye karşılık defterde kayıtlı olan tutar) 106.283,52 TL alacaklı olacağını bildirmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalı tarafından temin edilen ürünlerin tarafların anlaştığı kalitede olup olmadığı, davalı tarafın ürünlerin kararlaştırılan tarihte ve kararlaştırılan niteliklerde teslime hazır edip etmediği, davacı taraf alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarının tespiti için sözleşme konusu ürünler üzerinde kök raporu hazırlayan teknik bilirkişi ….vasıtasıyla mahkeme hakiminin katılımı olmaksızın HMK’nun 278/ son maddesi uyarınca bilirkişiye yetki verilmek suretiyle 26/01/2023 günü saat 10:00 itibariyle keşfen bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, kök raporu sunan Kimya Mühendisi bilirkişi 07/03/2023 tarihli ek raporunda özetle; dava konusunun, taraflar arasında düzenlenen 22.06.2020 tarihli proforma fatura kapsamında davacı … tarafından davalı hesabına avans olarak ödenen 13.850,00 Euro ödemenin tahsili/iadesi amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, davacı … vekili vasıtası ile 31.03.2021 tarihinde Silivri İcra Müdürlüğü’nün ….E. sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, davalı … tarafından borca itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davacı … tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 09.09.2021 tarihinde mahkememizin … Esas sayılı huzurdaki davanın ikame edildiğinin belirlendiğini, davacı taraf vekilinin bilirkişi heyet raporuna beyan dilekçesinde, dava konusu olayda; tarafların kalite ve fiyatlar üzerine yaptığı anlaşmaya istinaden müvekkili şirketin, davalı şirkete 13.850,00 € ödeme yaptığını, ardından müvekkiline ürünlerin numunesinin gönderildiğini, müvekkilinin bu numune ürünlerin anlaştıkları şekilde olmadığını, bu haliyle bu ürünleri alamayacağını belirttiğini, davalının ise verilen siparişte belirtilen kalitedeki ürünleri iki katını talep ederek yapabileceğine yönelik bir fiyat listesi sunduğunu, bu konuşmaların whatsapp yazışmalarında mevcut olduğunu, böylece müvekkilinin seçimlik hakkı olan sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, bu davanın müvekkilinin alacaklı olduğu miktarın tahsili amacıyla açılmış bir dava olduğunu, uyuşmazlık konusu, malların kalitesi olmadığını, davalı tarafın böyle bir iddiası varsa ayrıca bir dava açması gerektiğini belirttiğini, davalı vekilinin bilirkişi heyet raporuna itiraz dilekçesinde, taraflar arasındaki anlaşmazlığa konu olan hususun, müvekkili şirketçe üretilen malların kalitesi olduğunu, ancak bilirkişi heyet raporunda bu hususa ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, müvekkili şirketçe “İhraç kayıtlı proforma fatura” gereği edimlerini ifa etmiş olup, davacı taraf yetkililerinin söz konusu siparişleri teslim almasını ihtar ettiğini, davacı şirketin sipariş verip teslim almadığı ve halen müvekkili şirketin deposunda yer işgal eden bu ürünler nedeniyle müvekkili şirketin zarara uğradığını belirttiğini, 16.02.2023 tarihinde, davalı tarafa ait “… Sok. No:6 Silivri” adresine gidilerek yapılan keşif incelemesi neticesinde, davalı tarafın işletmesinde dava konusu ürünlerin paletler üzerinde, sevkiyata hazır biçimde paketlenmiş vaziyette bekletildiğinin, toplam 5 palet üzerinde ürünlerin yer aldığının, her bir palette 9 kat dizili olacak şekilde toplam 54 koli bulunduğunun, dolayısıyla toplam koli sayısının 270 olduğunun, keşif incelemesi sonucunda dava dosyasındaki proforma faturada adı geçen … Kebap, …. gibi ibareleri taşıyan hamburger kağıdı niteliğindeki ürünlerin paketlenmiş halde koliler içerisinde bulunduğunun, gıda sektöründe kullanılmak üzere hazırlandığı anlaşılan hamburger kağıdı niteliğindeki ürünler üzerinde belirgin bir kalite probleminin bulunmadığının anlaşıldığını bildirmiştir.
Dava, İİK m. 67 kapsamında açılan itirazın iptali talebine ilişkin olup taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve bu ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalı adına 22/06/2020 tarihli proforma fatura düzenlendiği ve fatura bedelinin yarısının davalı şirket hesabına ödendiği hususu sabittir. Uyuşmazlık fatura konusu, davalı tarafından üretilen ürünlerin istenilen kalitede olup olmadığı, üretilecek ürünlerin niteliğine ilişkin taraflar arasında bir sözleşme bulunup bulunmadığı, yapılan ödemenin davalı taraftan talep edilebilip edilemeyeceği hususlarına ilişkindir. Davalı tarafın proforma konusu ürünlerin üretildiği ve depolarında hazır beklediğine yönelik savunması kapsamında ürünler üzerinde sektör bilirkişi aracılığı ile yapılan inceleme sonucu düzenlenen ve hükme esas alınabileceği kanaat edilen bilirkişi raporu uyarınca ürünler üzerinde belirgin bir kalite probleminin bulunmadığı tespit edilmiştir. HMK m. 190/1 uyarınca iddia eden iddiasını ispatla mükellef olup somut olayda davacı tarafın üretilen ürünlerin istenilen kalitede olup olmadığı, buna ilişkin taraflar arasında yapılmış sözleşmeyi sunması gerekirken dosya kapsamında ispata elverişli delil sunulabilmiş değildir. Her ne kadar taraflar arasındaki ses kayıtlarının sunulduğu ve incelenmesinin talep edildiği görülmüş ise de taraflar ticari şirket olup yapılan konuşmaların şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere ait olup olmadığının tespiti mümkün olmadığından ve usul hukukunda ses kayıtlarının delil olarak değerlendirilebileceğine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığından bu talep yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 1.504,79 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.324,89 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafça sarf edilen 3.504,90 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 19.689,08-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/05/2023
Katip …
¸
Hakim …
¸