Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/977 E. 2021/641 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/977 Esas
KARAR NO : 2021/641

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2020
KARAR TARİHİ : 25/06/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Müvekkili … ile … ve … arasında müvekkiline ait Merkez mahallesi, … Caddesi, … Sokak, No:…, …/…/… adresinde bulunan kadın erkek kuaför salonunun anahtar teslimi mimari, dekorasyon ve tadilatı için 26.03.2019 ve 01.04.2019 tarihli iki sözleşmenin ayrı ayrı imzalandığını, işin bedelinin 265.0000,00 TL olarak ve işin teslim tarihinin 25.04.2019 olarak belirlendiğini, … ile imzalanan 01.04.2019 tarihli yapılacak işler adlı sözleşmede …’a ödenecek tutarın 165.000,00 TL+KDV olarak gösterildiğini, davalıların imzaladıkları sözleşme ve tahsil ettikleri nakit paralar ve aldıkları çeklere rağmen işe başlamadıklarını beyanla Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sırasında açılan dava ile işbu davanın birleştirilmesine, davalılar … ve …’ın kabul ve taahhüt ettikleri sorumluluklarını yerine getirmeyerek davacının uğradığı zarar ve ziyanın tazmini ve davalıların sözleşmeden doğan ve tahsil ettikleri ücretin karşılığını yerine getirmeyerek müvekkilinin başka kişilere tekrar ücret ödeyerek işlerini bitirmek zorunda kaldığından bu mükerrer harcamaların tahsili için fazlaya ilişkin hakları saklı kalma kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL’lik alacaklarının tahsiline, davalıların işi tamamlamamalarından dolayı fazladan 6 hafta daha kira ödemek zorunda kaldıklarından dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL’lik alacaklarının tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat çıkarılmış olup davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır.
Davalı … vekili sunmuş olduğu 22/02/2021 tarihli beyan dilekçesinde özetle; davacı taraf aleyhine eser sözleşmesinden dolayı müvekkilinin hak ettiği ancak ödenmeyen haklarının tahsili talepli Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında dava açıldığını, davaların bağlantı sebebiyle birleştirilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı alacak taleplerine ilişkindir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığını res’en araştırmakla yükümlüdür.
6102 Sayılı T.T.K.’nun 4. maddesinin 1. fıkrası 6335 Sayılı Yasanın 1. maddesi ile değiştirilerek ticari davalar her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları, T.T.K.’nun 4. Maddesinin a bendi gereğince T.T.K.’nun dan kaynaklanan davalar, T.T.K.’nun 4. maddesinin b, c, d, e, f bentlerinde sayılan davalar ve diğer özel kanunlarda Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu kararlaştırılan davalar ticari dava olarak Ticaret Mahkemelerinde görülecektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında toplanan tüm deliller hep birlikte değerlendirildiğinde aşağıdaki sonuç ve kanaate varılmıştır.
Mahkememizce davacı adi ortaklığın yetkilisi olduğu belirtilen …’in tacir kaydı olup olmadığı hususunda araştırma yapılarak Vergi Dairesi Müdürlüğüne ve Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmış olup, gelen müzekkere cevaplarının tetkiki ile adı geçenin tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı adi ortaklığın yetkilisi olduğu belirtilen …’in tacir olmadığı, dava konusunun kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmediği, 6102 sayılı TTK’nın 4/1 maddesi hükmünce davanın ticari dava olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmış olmakla yapılan açıklamalar uyarınca mahkememizin görevli olmadığı, genel yetkili olan Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, görev hususu kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gerektiğinden açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine, mahkememizin görevsizliğine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 25/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır