Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/955 E. 2021/540 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/955 Esas
KARAR NO : 2021/540

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2020
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı taraf ile aralarında ticari bir ilişki söz konusu olduğunu, davacı taraftan halı satın aldığı, cari hesapta olan 7.421,82-TL alacağın ödenmediğini, davalı tarafa noter kanalıyla ihtarname yollandığını, davalı tarafın borcunu ödemediğini, icra takibine geçildiğini, davalı tarafın itirazı ile takibin durduğunu beyan ettiğini, davanın kabulü ile, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağa ticari faiz uygulanmasını, davalı aleyhinde %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmcsine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının icra takibine konu faturadan kaynaklı alacaklı olup olmadığı alacaklı ise miktarı davalının itirazının haklı olup olmadığı hususlarındadır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden taranarak mahkememize gönderildiği, davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı ilamsız takip yaptığı, davalının itiraz etiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek SMMM bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın 2018-2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine detil niteliği taşıdığı, HMK 222 (5) maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtlan kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” ifadesinin yer aldığı, davalı tarafın 15.03.2021 tarihli defter inceleme günü gelmediğinden ticari defter kayıtları veya belgeleri üzerinden inceleme yapılamadığı, davalı tarafın dosya muhteviyatına 05.03.2021 tarihinde üst yazı ile 2018 ve 2019 yılı isletme defterlerinin sadece gider kısımlarını sunduğu, hu husustaki değerlendirme mahkemenin takdirine bırakıldığı, davacı tarafin davalı tarafa düzenlediği, takibe konu olan 2018 yılına ait 6 adet, 2019 yılına alt 3 adet irsaliye faturanın olduğu, toplam 9 adet irsaliyeli faturanın KDV dâhil 7.421,82-TL tutarlı olduğu, iş bu faturaların davacı tarafın yasal defterlerine işlendiği, davalı tarafın yasal defterlerine işlenip İşlenmediğinin tespit edilemediği, (davalı tarafından dosya muhteviyatına üst yazı ile sunulan 2018-2019 yılı İşletme gider defterleri dökümlerinde iş bu faturaların kayıt olmadığının görüldüğü) faturaların açıklama kısmına halı ve ölçüm bilgilerinin yazıldığı, miktar ve birim fiyatlarının belirtildiği, fatura üzerine 2 kere teslim eden kısmının yazıldığı, bu kısımların boş ve imzasız olduğu, faturaların imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, faturalara davalı tarafin itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak yada belgeye rastlanılmadığını, “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21-(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” ifadesi yer aldığı, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği takibe konu faturaların 2018 ve 2019 yılında ilgili oldukları dönemlerde BS-BA FORMU yasal bevan sınırının altında kaldığından beyan edilmediği / edilemediği, Davacı Tarafın Dosya Muhteviyatına Sunduğu Cari Hesap Ekstresinde; 2018 yılı: davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 31.10.2018 tarihli 3.069,36 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 31.12.2018 tarihinde davacı tarafin davalı taraftan 5.549,06-TL alacaklı olduğu, 2019 yılı: 01.01.2019 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 5.549,06-TL alacaklı olduğu, 20.03.2019 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 6.421,82-TL alacaklı olduğu, 31.12.2019 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 6.421,82-TL alacaklı olduğu, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, 20.03.2019 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 6.421,82-TL alacaklı olduğu, 31.12.2019 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 6.421,82-TL alacaklı olduğu, davalı tarafın inceleme günü gelmediği, yerinde inceleme talebinin olmadığı, dosya muhteviyatına sunduğu 2018-2019 işletme defterlerinin gider kısımlarında davacı tarafa ait herhangi bir kayıt olmadığı, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği faturaların üzerine 2 kere teslim eden kısmının yazıldığı, bu kısımların boş ve imzasız olduğu, faturaların imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, davacı tarafından iş bu faturaların teslim/tebliğine ilişkin sunulan belgelerin üzerine fatura tutarının, tarih ve numara bilgilerinin elle yazıldığı, bir kısım belgede imza olmadığı, üzerinde isim yazılıp imza atılan belgelerin imza tespitinin tarafımdan yapılmasının mümkün olmadığı gibi iş bu teslipı/tebiiğe ilişkin belgelerin asıllannın dosya muhteviyatına sunulmayarak yerine fotokopi/kopya suretlerin sunulduğu, bu durumda takdir sayın mahkemenize bırakılarak davacı tarafın alacağını ispat etmesi gerektiği, davacı tarafın ispat halinde 6.421,82-TL alacağı takip tarihi itibariyle talep edebileceği, ihtarname, davacı tarafın Bakırköy …. Noterliğinin 04.11,2019 tarihli … yevmiye madde numaralı ihtarnamesi ile 7.421,82-TL üzerinden davalı tarafa ihtarnamenin tebliğinden 7 gün içinde borcun gecikme faizi ile ödenmesini talep ettiği, tebliğ mazbatası, mazbatanın 05.11.2019 tarihinde … imzası ile teslim/tebliği alındığı görüldüğü, Davalı tarafın 12.11.2019 tarihinde temerrüde düştüğü/düşürüldüğü, 6.421,82-TL üzerinden 12.11.2019 tarihi ile takip tarihi 06.12.2019 tarihi arasında 38,00-TL işlemiş faiz hesaplandığı, nihai takdirin mahkemeye bırakıldığı kanaati bildirilmiştir.
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede davacı tarafın davalı taraftan cari hesap alacağı bulunduğu tespit edilmiş ise de; “Takibe sıkı sıkıya bağlılık” ilkesi gereğince davacının takibe dayanak kıldığı fatura dışında taraflar arasındaki tüm cari hesap ilişkisinin değerlendirme konusu yapılamayacağı, Davacı taraf davaya ve takibe konu faturaların fatura ve fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğine dair sevk irsaliyesini faturanın karşı tarafa tebliğ ediliğine ilişkin belgeleri dosyaya sunmadığı hususu ve ayrıca davacının yemin deliline de vazgeçtiklerine ilişkin beyanı hep birlikte değerledirilmesinde ispat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ” (HMK) 190.maddesine göre “ (1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. ” hükmü dikkate alındığında davacı iddiasını ispat edememiş olup ispat edilemeyen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gereken 59,30-TL’nin harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 81,93-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 22,63-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafa dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,

Dair, davacı vekili ve davalı asilin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır