Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/943 E. 2022/192 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/943 Esas
KARAR NO : 2022/192

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/12/2020
KARAR TARİHİ : 25/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Davalı taşıyıcı aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından icra takibine itiraz edildiğini, işbu dava ikame edilmeden önce taraflarınca 04/11/2020 tarihinde zorunlu arabuculuk başvurusu yapıldığını, ancak taraflarca uyuşmazlık konusunda anlaşma sağlanamadığını, dava dışı … Uluslararası Reklam Ve Dekorasyon A.Ş.’nin, müvekkili nezdinde Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, Türkiye’den Portekiz’e gönderilmek üzere yüklemesi yapılan 9 kap reklam malzemesi emtiasının, …. plakalı araç ile davalı taşıyıcının sorumluluğu altında parsiyel taşıma şeklinde taşınmış olduğunu, taşıma esnasında nakliye aracında meydana gelen yangın hadisesi nedeniyle tamamının zayi olduğunun tespit edildiğini, emtialarda meydana gelen hasara ilişkin ekspertiz raporu tanzim edildiğini, tamamı zayi olan emtialarda 10.475.00 Euro’luk zarar meydana geldiğini, müvekkili şirket tarafından teminat kapsamında bulunan hasar bedeli olarak dava dışı sigortalı firmaya 10.475,00 Euro hasar tazminatı ödemesi yapıldığını ve bu ödeme karşılığı dava dışı sigortalı firmadan temlikname alındığını, sigorta poliçesinin geçerli olduğu bir dönemde meydana gelen hasar ile ilgili poliçe kapsamında hasar ödemesi yapıldığından ödeme dekontu ile Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereği halefiyet şartları, ibraname ile de Borçlar Kanunu hükümleri gereği alacağın temliki şartlarının oluştuğunu, hem halefiyet kapsamında hem de alacağın temliki kapsamında işbu davada dava dışı sigortalının tüm talep haklarına halef olduğunun ispat edildiğini beyanla davalı-borçlunun Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin icra takibindeki takip talebinde belirtilen şartlarda devamına, davalı- borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;Söz konusu taşımanın uluslararası karayolu taşıması olduğunu, işbu uyuşmazlıkta ülkemizin taraf olduğu CMR Konvansiyonunun uygulanması gerektiğini, CMR Konvansiyonuna giren taşıma faaliyetlerinden doğan uyuşmazlıklar için zamanaşımı süresinin 1 yıl olduğunu, dava konusu olayın 27/10/2018 tarihinde gerçekleştiğini, davacının, davasını süresinde ikame etmediğini yasal düzenlemelere aykırı davanın usulden reddini talep ettiklerini, iddia edilen hasara ilişkin müvekkili şirkete ihbar yapılmadığını, müvekkili şirketin dava konusu taşıma işinde fiili taşıyıcı sıfatına haiz olmadığını, yalnızca forwarder konumunda olduğunu, asıl fiili taşıyıcının …. Ltd. Firması olduğunu, dava konusu zararın, sigorta teminatı kapsamında olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, zarar iddiasının ve miktarının davacı tarafça ispat edilemediğini, davacının, zarar bedeli olarak tazmini talep edilen tutarın haklılığını, gerçek zararını somut delillerle ispat etmesi gerektiğini, iddia edilen hasar sebebiyle müvekkili şirkete husumet yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ortaya çıkan yangının mücbir sebep niteliğinde olduğunu ,davacının ileri sürdüğü zarardan müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, zira, taşıyıcının mücbir sebep niteliğindeki yangından sorumlu tutulabilmesi için araçtaki yangına başlangıçtaki elverişsizliğin neden olduğunun, başlangıçtaki elverişsizlik ile zarar arasında illiyet bağının olduğunun ispat edilmesi gerektiğini, aksi kabul anlamına gelmemek üzere müvekkilinin sorumlu olacağı düşünülse dahi talep edilen tazminat miktarının CMR Konvansiyonu Sınırlı Sorumluluk hükümleri kapsamında bilirkişi aracılığı ile tespitinin gerektiğini, alacağın likit olmadığını, icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerektiğini beyanla itirazlarının kabulü ile haksız davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuen TTK’nun 1472. maddesi gereğince sorumlularından tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın emtianın hasarlanmasında tarafların kusurlarının bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise kusur oranının tespiti, emtia hasarı için ödenen bedelin gerçek zarar bedeli olup olmadığı, ödenen tazminatın davalıdan rücuen tazmininin talep edilip edilemeyeceği hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplamda 10.475 EURO’nun tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görüldü.
Davacının, sigortalısına ait emtianın davalı tarafından nakliyesi sırasında hasara uğrayıp uğramadığı, hasar sebebiyle davalının kusurunun bulunup bulunmadığı, hasar sebebiyle davacı tarafından sigortalısına ödenen bedelin davalıdan talep edilip edilemeyeceği, talep edilebilecekse miktarının ne olduğu hususlarından önce davalının, davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığına ilişkin itirazını değerlendirmek gerekmiştir.
Davacı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalısı … Uluslararası Reklamcılık ve Dekorasyon AŞ.’nin taşımaya konu emtiasını taşımadan kaynaklı risklere karşı 09/10/2018 tanzim tarihli ve 29/09/2018-29/09/2019 başlangıç ve bitiş tarihli …. numaralı Emtia Blok Abonman Poliçesi kapsamında sigortaladığı, taşıma işinin davacı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalısı … Uluslararası Reklamcılık ve Dekorasyon AŞ. tarafından ihraç edilmek üzere 9 kap reklam malzemesi emtiasının Türkiye’den Portekiz’e nakliyesine ilişkin olduğu, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı … Uluslararası Reklamcılık ve Dekorasyon AŞ.’nin taşıtan, davalının ise akdi taşıyan olduğu, fiili taşıyanın ise dava dışı başka bir firma olduğu, emtianın nakliye sırasında 27/10/2018 tarihinde meydana gelen yangın sebebiyle hasara uğradığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı İtfaiye Daire Başkanlığı Avrupa Yakası İtfaiye Müdürlüğünce tanzim edilen yangına raporunda yangının olduğu bölgede herhangi bir elektrik tesisatı, yangına sebebiyet verebilecek bir açık ateş kaynağına rastlanılmadığı, lastiklerde ve kampanalarda da herhangi bir yanma görülmediği, dorsenin tamamen kapalı ve mühürlü olması ile tespit edilen bilgilere göre yangının çıkış sebebine dair herhangi bir kanaatin oluşmadığının belirtildiği, 26/11/2018 tarihli ekspertiz raporuna göre yangının çıkış sebebi konusunda bir tespitin yapılmamış olduğu, hasar gören emtianın tamamının hurda olarak kabul edildiği ve zorunlu olarak tamamının … edilmesine karar verildiği, buna göre tespit olunan hasar miktarının 10.475,00 EURO olduğu, ekspertiz talep tarihinin 08/11/2018 olduğu, ekspertizin ise 12/11/2018 tarihinde yapıldığı, dava dışı sigortalı … Uluslararası Reklamcılık ve Dekorasyon AŞ.’nin 23/11/2018 tarihinde davacı sigorta şirketinden 10.475,00 EURO talepte bulunduğu, işbu bedelin 18/01/2019 tarihinde davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödendiği, davacının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasında alacağını tahsil etmek için 03/10/2019 tarihinde icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalıya 14/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve davalının 20/11/2019 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiği, CMR 32/1 cümlesi hükmüne göre yapılan taşımalardan doğacak davaların 1 yıl içerisinde açılması gerektiğinin ve CMR 32/1 maddesinin a, b, c bentlerinde bu sürenin hangi tarihten itibaren başlayacağının düzenlendiği, emtianın alıcısına teslim edilmeden zayi olduğu dikkate alındığında CMR 32/1 maddesinin b bendine göre zamanaşımı süresinin yükün taşıyıcı tarafından teslim alınmasından sonraki 60. günde başlayacağının kabul edilmesi gerektiği, yükün taşıyıcıya teslim tarihinin ise 24/10/2018 olduğu, bu durumda CMR 32/1 maddesi uyarınca bir yıllık zamanaşımı süresinin yükün taşıyıcı tarafından teslim alındığı 24/10/2018 tarihinden sonraki 60. gün olan 24/12/2018 tarihinden itibaren başlaması gerektiği, bu tarihten itibaren zamanaşımı süresi işlemeye başlamış iken davacı tarafından zamanaşımı süresi içerisinde Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasında alacağın tahsili için 03/10/2019 tarihinde icra takibinin başlatıldığı, bu durumda işlemeye başlayan zamanaşımı süresinin icra takibiyle kesildiği, zamanaşımının icra takibiyle kesilmesi halinde takibe ilişkin her işlemden sonra yeni bir sürenin işlemeye başlayacağı, davalının süresi içerisinde 20/11/2019 tarihinde ödeme emrine itiraz etmesi üzerine her ne kadar İcra Müdürlüğü borçlu tarafından sunulan vekaletnamede borca itiraz edildiğinin sonradan anlaşılması sebebiyle 03/12/2021 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar vermiş ise de davalı tarafından süresi içerisinde ödeme emrine itiraz edilmesi sebebiyle icra takibinin 20/11/2019 tarihinde durduğunun ve en son yapılan icrai işlemin bu olduğunun kabul edilmesi gerektiği, aksinin kabulü halinde İcra Müdürlüğünce icra takibinin durdurulmasına işbu dava tarihinden sonra 03/12/2021 tarihinde karar verildiğinden dava tarihinde takibin durdurulmasına yönelik karar bulunmadığından davacının işbu davayı açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığının kabul edilmesi gerekeceği, buna göre davalının süresi içerisinde ödeme emrine itirazı üzerine takibin durduğu 20/11/2019 tarihinden sonra icra dosyasında herhangi bir işlem yapılmadığı, bu durumda 20/11/2019 tarihinden itibaren CMR 32/1 maddesi uyarınca bir yıllık zamanaşımı süresinin yeniden işlemeye başladığı, davacının, davasının en geç 20/11/2020 tarihine kadar açması gerektiği, oysa davacının davasını 15/12/2020 tarihinde açtığı, CMR Konvansiyonu 32/1. maddesine göre CMR sözleşmesine göre yapılan taşımalardan doğan davaların bir yıl içinde açılması gerektiğine ilişkin düzenleme dikkate alındığında işbu davanın bir yıllık süreden sonra açılmış olduğunun ve davalının zamanaşımı itirazının yerinde olduğunun Mahkememizce değerlendirildiği, her ne kadar CMR Konvansiyonu 32/1.2. cümlesinde bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlarda zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu düzenlenmiş ise de davacının dava dilekçesinde bu yönde bir iddiasının bulunmadığı gibi diğer taraftan davalının cevap dilekçesinde ileri sürdüğü davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığına ilişkin itirazına karşı davacının sunmuş olduğu beyan dilekçesinde davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığına ilişkin beyanlarda bulunulduğu, dava dilekçesinde olduğu gibi davalının bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurları bakımından bir iddiada bulunmadığı, davacı taraf bu beyan dilekçesinde itirazın kendilerine tebliğ edilmediğinden ve bu nedenle zamanaşımı süresinin işlemeye başlamadığından bahisle davanın süresi içerisinde açıldığını iddia etmiş ise de somut uyuşmazlıkta davacı tarafın iddia ettiğinin aksine zamanaşımı değerlendirmesinin uygulanması gereken CMR 32/1 maddesi kapsamında yapılarak Mahkememizce davanın süresi içerisinde açılmadığı sonucuna varıldığı, bir an için davacının, davalının bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurları bakımından bir iddiada bulunduğunun kabul edilmesi halinde dahi gerek yangın raporu gerek ekspertiz raporu gerekse de dosya kapsamı ve mevcut delil durumu dikkate alındığında davalının bilerek kötü hareket olarak kabul edilebilecek bir kusurundan söz edilemeyeceği, dolayısıyla CMR Konvansiyonu 32/1.2. cümlesinde yer alan hükmün de somut olayda uygulanma imkanı bulunmadığı kanaatine varılarak zamanaşımı süresinde açılmayan davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
ZAMANAŞIMI SÜRESİ İÇİNDE AÇILMAYAN DAVANIN REDDİNE
1- Alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.387,58 TL harçtan mahsubu ile kalan 1.306,88‬ TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT 13/4 gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır