Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/936 E. 2021/1021 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/936 Esas
KARAR NO : 2021/1021

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2020
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafın davalı taraf ile iş ilişkisi içinde olduğunu, bir takım malların taşınması için anlaşma yapıldığını, taşımanın yapılmasına karşın ödenmesi gereken tutarın ödenmediğini, davalı tarafa alacağın tahsili için icra takibine geçildiğini, davalı tarafın haksız itirazı ile takibin durdurulduğunu beyanla, davacı taraf yukarıda açıklanan nedenlerle, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın yaptığı parsiyel taşıma nedeniyle mallarının zarar gördüğünü, bu hususların CMR kapsamında olduğunu, davalının bu zararlar sebebi ile 3.000 Euro ödemek zorunda kaldığını, davalının davacı şirkete hiçbir borcu bulunmadığını, taşınan malların zarar görmesinden dolayı davacı şirketin kusurlu ve sorumlu olduğunu, herhangi bir borçlarının olmadığını beyanla, davanın reddine, davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davası olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının fatura alacağından kaynaklı alacaklı olup olmadığı, varsa miktarı, taşıma nedeniyle taşınan mallarda hasar oluşup oluşmadığı, oluştuysa davacının kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususlarında olduğunun tespitine karar verildi.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yazılan müzekkereye Uyap sistemi üzerinden dosyanın taranarak mahkememize gönderildiği görüldü. İncelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı fatura alacağına istinaden 2.350,00-Euro’nun tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı takip borçlusu tarafından yetkiye ve borca itiraz edildiği anlaşıldı. Bilirkişi heyetinden alınan 16/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın 2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibitehine delil niteliği taşıdığı, HMK 222 (5) maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazi talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” ifadesi yer almıştır. Davalı tarafın 05.07.2021 tarihli defter inceleme günü gelmediği, sayın mahkemenizin verdiği yerinde inceleme yetkisi ile davalı taraf vekili ve davalı taraf ile iletişime geçildiği, fakat geçen süre içerisinde davalı taraf ve davalı vekili ile tekrar iletişime geçilse de ticari defterlerin incelemeye sunulmadığı, bu nedenle ticari defter kayıtları veya belgeleri üzerinden inceleme yapılamadığı, bu husustaki takdir sayın mahkemenize bırakıldığı, Davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği ve takibe konu ettiği 2020 yılında 1 adet ve KDV dâhil toplam 2.350,00 EURO – 15.635,73 TL tutarlı faturanın olduğu, davacı tarafın yasal defterlerine işlendiği, davalı tarafın yasal defterlerine işlenip işlenmediğinin tespit edilemediği, 25.03.2020 tarihli …. numaralı KDV dâhil 2.350,00 EURO – 15.635,73 TL tutarlı e-faturanm, açıklama kısmına NAVLUN GELİRİ diye yazıldığı, faturanın e-fatura olduğu ve üzerinde teslim eden ile teslim alan kısımlarının olmadığı, imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, faturaya davalı tarafın itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak yada belgeye rastlanılmamıştır. “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21-(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.”ifadesi yer almaktadır. Davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği 2020 yılına ait takibe konu 1 adet faturanın davacı tarafın BS FORMU ile beyan ettiği, davalı tarafın BA FORMU ile beyan etmediği, Davacı Tarafın Dosya Muhteviyatına Sunduğu Cari Hesap Ekstresinde, 2020 yalı: davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 25.02.2020 tarihli 2.350,00 EURO – 15.635,73 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 31.12.2020 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 2.350,00 EURO – 15.635,73 TL alacaklı olduğu, Davalı tarafın inceleme günü gelmediği, dosya muhteviyatına ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, Davacı yanca düzenlenen 2.350 EURO navlun faturasına karşın, davalı yanın takas ve mahsup edilebilir alacak iddiasını delilleri ile ortaya koyamadığı, bu durumda ödeme ve sair şekilde sona erdirilmeyen fatura borcundan davalının sorumlu olduğunun değerlendirildiği, Davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 2.350,00 EURO = 15.635,73 TL alacaklı olduğu 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 99/son maddesine göre, alacaklının seçimlik hakkı mevcut olup fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemesi halinde takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirilir. Bu alacağa 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiilen ödeme tarihine kadar Devlet Bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebileceği, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin, Sayın Mahkemenizin takdirlerine ait olduğu, sonuç ve kanaatini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı dosyada alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirilmesinde dava itirazın iptali davası olup davacı taraf ticari 2020 yılı ticari defterlerinin ssahibi lehine delil niteliğine sahip olduğu dava konusunun davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği ve takibe konu ettiği 2020 yılında 1 adet ve KDV dâhil toplam 2.350 EURO – (15.635,73 TL ) tutarlı faturanın olduğu, davacı tarafın yasal defterlerine işlendiği Davacı Türkiye -İstanbuldan Almanya -Frankfurt’a taşıma yaptığı ve bunu için 2.350 EURO taşıma faturası düzenlediği işin görülmesi ve taşıma sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık olmayıp davalı yan ihracatını yaptığı malın parsiyel -kısmi araç yükü şeklinden taşınmasından zarar oluştuğunu ve 3.000 EURO zarara katlandığı iddiası iddiası ile taşıma bedelini ödemediğine dair itiraz etmiş olup Davalının takas mahsup için dayanak yaptığı yansıtma faturalarına konu zarar ziyan iddialarını CMR m.17/1 ve CMR m.23 maddeleri kapsamında hasar tespiti ve ihbarı suretiyle hasarın davacının taşıması sürecinde meydana geldiği konusundaki ispat külfeti davalı üzerinde olup , dosya kapsamınca doğrudan taşıyıcıya yapılan yazılı bir ihbara, tutulan tutanağa ilişkin bir delil davalı tarafça sunulmamıştır. Davalı tarafı iddialarını ispat edememiş olup davacıdan 2.350,00 EURO tutarlı faturadan doğan alacağını talep edebileceği anlaşılmakla Davanın Kabulü İle; B.çekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı Takip Dosyasında Davalı tarafın 2.350,00-EURO asıl alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin 2.350,00-EURO asıl alacak üzerinden takibin devamına, alacağın likit olduğu anlaşılmakla Davacı vekilinin icra inkâr tazminatı talebinin kabulü ile alacak likit olduğundan EURO cinsinden olan alacağın takip tarihi itibariyle TCMB efektif satış kuru olan 7.3688 üzerinden TL’ye çevrilmesi suretiyle bulunan 17.316,68-TL’nin %20’sine tekabül eden 3.463,33-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-B.Çekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafın 2.350,00-EURO asıl alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin 2.350,00-EURO asıl alacak üzerinden takibin devamına,
2-Davacı vekilinin icra inkâr tazminatı talebinin kabulü ile alacak likit olduğundan EURO cinsinden olan alacağın takip tarihi itibariyle TCMB efektif satış kuru olan 7.3688 üzerinden TL’ye çevrilmesi suretiyle bulunan 17.316,68-TL’nin %20’sine tekabül eden 3.463,33-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Alınması gereken 1.182,90-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 285,47-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 897,43-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 339,87-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri 69,00-TL ile bilirkişi sarf gideri 1.500,00-TL olmak üzere toplam 1.569,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır