Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/934 E. 2021/822 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/934 Esas
KARAR NO : 2021/822

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2020
KARAR TARİHİ : 21/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, kargo taşımacılığı alanında faaliyet göstermekte olup; kendi faaliyet alanında 2019-2020 yılları içinde davalı şirketle çalışmış ve faturaya dayalı olarak hizmet vermiş olduğunu, davalı şirketin, son zamanlarda ödemelerini yapmaması üzerine müvekkili şirketin cari hesapta 116.259,51.-TL alacaklı duruma gelmiş olduğunu, bu alacağın tahsili için önce Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında icra takibi yapılmışsa da davalı şirketin hem borca hem de yetkiye yönelik itirazı üzerine dosyanın yetkili olan Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’ne gönderilmiş olduğunu, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından gönderilen icra ödeme emrine de borçlu şirket tarafından kötü niyetli olarak itiraz edilmiş ve takibin durdurulmuş olduğunu, bunun üzerine dava şartı arabuluculuğa başvurulmuşsa da davalı şirketle yapılan görüşmelerin sonuç vermemiş ve alacağın tahsilinin mümkün olmamış olduğunun, alacağın kayıtlı ve likit olup; davalı yanın itirazının haksız, kötü niyetli ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, müvekkili şirketçe verilen her hizmet için fatura kesilmiş, faturaların karşı tarafça kabul edilmiş, karşılıklı olarak ticari defterlere işlenmiş, buna paralel olarak davalı şirketçe yapılan ödemelerin de banka kanalıyla gerçekleştirilmiş ve cari hesaptan düşülmüş olduğunu beyanla; itirazın iptaline, takibin devamına, likit ve kayıtlı bir alacağa haksız yere itiraz eden davalı yanın asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davaı firma ile müvekkili firma arasında kargo taşımacılığına istinaden gerçekleşmiş bir ticaret bulunmakta olduğunu, davacı taraf, dilekçesinde belirtilen miktarda alacağı olduğunu iddia etse de bu hususun gerçeği yansıtmadığını, müvekkili firmanın, davacı firmanın, TTK ve ilgili mevzuat uyarınca istenildiği gibi tam ve eksiksiz yapmış olduğu taşımalara ilişkin ödemeleri yapmış olduğunu, bakiye miktara karşılık gelen taşımalar ilişkin davacı firmanın tam ve ağır kusuru bulunmakta olduğunu, bu taşımalara ilişkin gerçekleşen zarara karşılık müvekkili firmanın ödeme yapmamış olduğunu, davacı taraf dilekçesinde her ne kadar alacağın likit ve itirazın haksız olduğu iddiasında bulunsa da; hiçbir suretle kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı firmanın alacak bakiyesi olduğunu düşünsek dahi bu tutarın muhtac-ı muhakeme olduğunu, diğer bir deyişle, şayet bir alacak mevzu bahis ise bu alacak miktarını tam olarak davacı tarafın tespit ettiği kadar olmadığını, dolayısıyla -tekraren- hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının iddiasında haklı olduğunu düşünsek dahi, bu tutarın, icra takibinde ve dolayısıyla dava konusu tutar olmadığını, yapılacak inceleme sonucunda ortaya çıkacağını beyanla; davanın reddine, tüm yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 116.259,51 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusunun vekili aracılığıyla takibe itiraz ettiği ve takibin durmuş olduğu anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, davacı tarafın, davalı taraftan; aralarında yer alan ticari ilişki gereği alacaklı olup olmadığı, davacı firmanın taşıma işinin gerçekleştirilmesi sırasında tam ve ağır kusurunun bulunup bulunmadığı, davacı tarafın söz konusu taşımalar nedeni ile davalı taraftan alacağının miktarının tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 26/04/2021 günü, saat 14.00 da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Taşımacılık Uzmanı bilirkişi …. ve Mali Müşavir bilirkişi …. 28/05/2021 tarihli raporlarında özetle; davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (28.07.2020) itibariyle davacının davalıdan 116.262,73 TL alacaklı olduğunun tespit edilmiş olduğunu, mahkememizin 16.03.2021 tarihli ara karan gereği tevdi edilen 26.04.2021 inceleme kararına istinaden inceleme gününü davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen defter belge sunulmadığını ve mazeret bildirmediğinden dolayı davalının ticari defterlerinin incelenememiş olduğunu, davalı yanın, takibe itirazında ve davaya cevabında bu miktar borcu olmadığını, taşımalarda oluşan zararlar olduğu için ödenmediğini iddia etmiş ise de; iddia edildiği gibi zararın ve takas mahsup edilebilir karşı alacağın veya tazminat iddiasının somut olarak ortaya koyulmuş olmadığını, davalı vekilinin cevap dilekçesinde, ödemelerin tam ve sağlam taşımalar için yapıldığını, ödeme yapılmayan taşımaların ise zarara yol açtığının iddia edilmiş olduğunu, buna karşın, davalı vekilinin davacının düzenlediği faturalar ve faturalar konusu işler bakımından açık itirazda bulunmamış olduğunu, bu durumda, görülen taşımaların ihtilafsız, davalının itirazı ile taşıma süreçlerinde zarar iddiası konusunda olduğunu, davacı yan ticari defter kayıt ve belgeleri incelendiğinde, davalının ödemelerinin fatura bazında değil, hesaben ödemeler olduğunu, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi yoksa da, hesaben cari hesap şeklinde işleyiş ödemeler ile de teyit edildiğinin görülmekte olduğunu, bu yönü ile davacının takibe konu ettiği ve takip tarihi itibarı ile 116.262,73 TL alacağın davacı ticari defterlerinde düzenlenen faturalar ve davalı yan ödemeleri ile oluşan bakiye olarak tespit edilmekte olduğunu, davalı yanın fatura bazında işin görülmediğini, fatura konusu taşımaların yapılmadığı gibi hususi ve somut fatura bazında itirazı olmadığından, iddia ettiği takas ve mahsup edilebilir zararı ve/veya kendisi de taşıyıcı sıfatı ile katlandığı tazminatı ortaya koyması gerektiğini, davacı yanın düzenlediği faturalarda bir takım taşımalarda toplu faturalar düzenlemiş ve faturalar konusu işleri ayrı ayrı ortaya koymamakta olduğunu, buna karşın, davalı yanın da toplu ödemeler yapmış olup ticari ilişkinin yürütümüne göre davacının kendi ticari defterleri ile ispatladığı alacak miktarınca alacaklı olduğunu, dayanak fatura konusu işleri gördüğü değerlendirmesi dosya kapsamına uygun gözükmekte olduğunu, yani, toplu faturalar bakımından konusu işe ilişkin ihtilaf olmadığı için konusu işlerin görüldüğü değerlendirmesi yapılmak gerekmiş olduğunu, davalı yanın yansıtabileceği zarar ve tazminat yönünden cevap ve itirazlarına karşın bu yönde iddiasını ortaya koyacak delil sunmamış olduğunu sonuç olarak; davacının 2019 ve 2020 yıllan ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (28.07.2020) itibariyle davacının davalıdan 116.262,73 TL alacaklı olduğunu, buna karşın itiraz ve cevap dilekçesinde belirtildiği şekilde zarar veya katlanılan tazminat davalı yanca ortaya konulamadığını neticeten, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan (taleple bağlı olarak) 116.259,51 TL alacaklı olduğunu bildirmişlerdir.
Davalı tarafın cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmış olması ve yemin teklif edilmesi nedeni ile davacı şirket yetkisinin duruşmada usulünce beyanının alındığı, davacı şirket yetkilisinin “ben yapmış olduğum taşımaya ilişkin davalıdan ödeme aldım, ancak bakiye 116.259,51 TL alacağımız daha bulunmaktadır, şirketimiz bu taşımaları tam ve eksiksiz olarak yerine getirmiştir, davalı tarafın cevap dilekçesinde belirtmiş olduğu taşımanın ağır kusurlu olarak ifa edildiği doğru değildir, az öncede belirtmiş olduğum gibi davalı taraftan halen 116.259,51 TL alacağımız bulunmaktadır.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde dava, faturaya dayalı ticari hizmetten kaynaklı alacak talebi ile başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında kargo taşımacılığı hizmeti şeklinde ticari ilişki bulunduğu ve davacı tarafından hizmetin gerçekleştirildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davalının cevap dilekçesinde belirttiği üzere davacının hizmeti yerine getirirken tam ve ağır kusurlu olarak yerinde getirip getirmediğine ilişkindir. Yapılan defter ve bilirkişi incelemesine davalı tarafın defter ve belgelerini sunmadığı, davacı defterleri üzerinde yapılan incelemede ise, davacının davalı taraftan 166.259,51 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Hizmetin tam ve ağır kusurlu olarak yerinde getirildiği davalı tarafından iddia edildiğinden ispat külfeti davalı taraftadır. Ne var ki davalı tarafından buna ilişkin bir delil sunulmadığı, yemin teklifi üzerine alınan şirket yetkilisi beyanında ise hizmetin tam ve eksiksiz olarak yerine getirildiği beyan edilmiştir. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın kabulüne, belirlenebilir alacak yönünden icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE
1-Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine davalının yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 116.259,51 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz UYGULANMASINA,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 23.251,90 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 7.941,69 TL harçtan peşin alınan 1.404,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.537,56 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 1.458,53 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.663,50 TL olmak üzere toplam 3.122,03 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 14.994,65 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸