Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/923 Esas
KARAR NO : 2021/915
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalının, tarafı hakkında Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile alacak takibi yapmış olduğunu, ancak takibe konulmuş olan bononun dolandırıcılık, ve senedin yağması, hata, hile ve tehdit ikrah sonucu elde edilmiş olan hukuken geçersiz batıl bir bono olduğunu, davalı …’un, dava dışı eşi … ve kayınpederi eşi’nin babası … isimli şahıslar ile birlikte suç örgütü gibi hareket ederek tarafını dolandırmış olduklarını ve tarafının iyi niyet ve saffetinden yararlanarak sebepsiz zenginleşmeyi hedeflemiş olduklarını, hali hazırda ilgili … ve …’un tarafına 129.000-TL miktarda borcu bulunmakta olduğunu, bu borcun ödenmesini temin için … isimli bir kişinin ödeyecek olduğu 129.000-TL bedelli bir senedin tarafına getirilmiş ve davalının eşi … tarafından tarafına teslim edilmişken ödemenin yapılacağı iddia edilerek defalarca … tarafından senet ile birlikte ödeme yapılmak üzere çağrılmış, bu bahane ile ilgili senedi nerede muhafaza ettiğini öğrenmiş ve uygun zamanda senedi çalarak ele geçirmiş olduğunu, çalınan ve bu sebeple aslı müvekkilinde bulunmayan senede ilişkin ellerinde fotograf bulunmakta olduğunu, senedi arabadan gizlice alan kişi … olmasına rağmen, daha sonra bu senedin kaybolduğunu ve yarın öbür gün bir başkası tarafından ele geçirilirse tahsili yoluna gidilebileceğini ileri sürerek kendisini defalarca aramış ve baskı yapmış olduğunu, senedin kaybolduğuna, tarafınca icra takibine konulmayacağına ve tahsil edildiğine ilişkin tarafından gerçek dışı bir yazı almış olduğunu, bu da yetmemiş aksi bir durumda senedi ödemek zorunda kalacağını ileri sürerek bunun önüne geçebilmek için tarafından zorla icraya konan senedi almış olduğunu, alınan senedinde icraya konulmayacağını belirterek vadesi olmayan ödeme tarihi boş bırakılan ( Rakam ve yazı ile tarih eklenerek ) ve adres bilgisi olmadan boş bırakılan aynı bedelde bir senedin tarafına tehdit ve baskılarla imzalatılmış olduğunu, bu geçersiz olan, sonradan doldurulan senedin daha sonrasında şikayet edilenlerden ….’ın eşi, …’ın gelini’ne ciro edilmiş olduğunu, bu olaylardan sonra da senedin Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip yolu alacak takibine konu edilmiş olduğunu, bu suçların tamamı nedeni ile de savcılığa da suç duyurusunda bulunulmuş olduğunu, alacaklının ciro ile …’tan bu senedi aldığını ileri sürmekte olduğunu, ancak ortada kendisinin bir borcu olmayışı sebebi ile bir ciro ilişkisi yahut borç – alacak ilişkisi dahi bulunmadığını, …’un ve davalı … isimli şahısında 129.000-TL’lik bir borcu verebilecek yahut ciro alabilecek bir ekonomik gücü dahi olmadığını, senetteki ciro imzasının da kuvvetle muhtemel sahte olduğunu, icra takip talebinde bulunan …’un takip talebinde bulunmaya yetkisi bulunmadığını, ciro ve ciro imzasının … isimli kişiye dahi ait olmadığını beyanla; takip nedeni ile oluşan zararların önlenebilmesi amacıyla Büyükçekmece …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyası, hakkında teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, mümkün olmaması halinde ise bu takip nedeni ile tüm mal varlığı banka hesapları ve gayrimenkullerin üzerine haciz koyulmuş olması bu haciz sebebi ile de ekonomik durumunun zarar gördüğü de düşünülerek, düşük bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilerek icra takibinin durdurulmasına, alınan senedin, hata, hile, tehdit ikrah ve yağma yolu ile alındığının, ilgili senede ve Büyükçekmece …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasına borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafın, kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve karşı vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; iş bu davanın icra takibinden sonra açılmış olan menfi tespit davası olup, müvekkilinin alacağının geçerlilik şartlarına haiz ve imzası borçlu davacı tarafından da ikrar edilmiş bir bono ile (yazılı olarak) ispat edilmiş halde olduğunu, davacı borçlunun haksız kazanç sağlamak, borcundan kurtulabilmek ve vakit kazanabilmek gayesi ile açmış olduğu bu davanın reddi gerektiğini, ayrıca kötü niyetli açılan bu davada davacı borçlunun iddia ettiği tüm soyut ve gerçek dışı beyanlarını ispat etmesi gerektiğini, aksi takdir de borcun varlığı, tartışmaya mahal vermeyecek şekilde senet ile sabit olduğundan davanın reddi gerektiğini, davacının icra takibinden sonra Büyükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesi …. Esas sayılı dosyası ile icranın taliki veya iptali davası açmış, bu davada da bahsetmiş olduğu tüm gerçek dışı beyanları tekrarlamış ancak Büyükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesi ilk celsede davayı reddetmiş olduğunu, hatta bu davayı açmadan önce yine gerçek olamayan ve iftira niteliği taşıyan beyanlarla suç duyurusunda bulunmuş olduğunu, davacı borçlunun kötü niyetli ve borcunu ödememek için gerçek olmayan iddialarda bulunduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının ciranta imzalarının sahte olduğunu iddia etmesi, ciranta ile müvekkili arasında akrabalık ilişkisi nedeniyle borç alacak ilişkisi olamayacağı gibi hukuki dayanaktan yoksun ve açmış olduğu davasını ispata yaramayan beyanlarını kabul etmediklerini, davacının Büyükçekmece … İcra Hukuk Mahlemesinde açılan davada da dayanmış olduğu “ciroların birbirine bağlı olması, ilk cironun lehtar tarafından yapılmasıyla mümkün olması” içtihatından anlaşılması gereken yorum ise; senetteki ciroların ilkinin lehtar adı ve imzasıyla olmasının, yani lehtar adı ve imzası olmadan bir başka isim ve imza ile ciro silsilesi başlatılamayacağını ifade ettiğini, kaldı ki senette bulunan ilk cironun zaten lehtarın olduğunu, davacının “lehtarın imzasının muhtemelen sahte olduğu” iddiası ile kendi imzası dışında senetteki üçüncü kişilerin imzasına itiraz etmesinin de hukuken yersiz olduğunu, bu durumun hukuken imzaların bağımsızlığı ilkesine ters olduğunu, davacı borçlunun; senedin zorla (hata, hile, tehdit vs.) imzalatılan senet olduğu iddiasında bulunmasının, senedin teminat senedi olduğu iddiasında bulunmasının hem de lehtar olan cirantanın imzasına itiraz etmesinin birbiriyle çelişkili ve tabiri caizse “hangisi tutarsa” düşüncesi ile yapılmış gerçek dışı ve süreci uzatmaya yönelik iddialar olduğu gibi davanın da haksız (kötü niyetle) açıldığını ispatlar nitelikte olduğunu beyanla; açılan davanın REDDİNE, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı borçlu tarafına yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, kıymetli evraktan kaynaklı menfi tespit davasıdır.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize UYAP sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davalı takip alacaklısı tarafından davacı takip borçlusu aleyhine 129.000,00 TL bono 3.604,93 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 132.604,93 TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı anlaşıldı.
06/07/2021 tarihli celsede davacı tanığı … hazır: Usulen yemini yaptırıldı. Soruldu. Tanık beyanında: davacı ve davalı benim çocukluk arkadaşlarım olurlar. Ben davacı ve davalının çok öncesinden beri tanımamdan dolayı davacı tarafın taşınır ve taşınmaz malları bulunduğunu, davalıların ise maddi olarak iyi durumda olmadıklarını bilirim. … ve …’un , …’dan elden borç aldığını birkaç defa gördüm. Dava dilekçesinde bahsi geçen senedin davacı tarafın zorlama yolu ile imzaladığına ilişkin görgüm ve bilgim bulunmamaktadır. Ancak taraflar, benim yanımdayken davalının davacıya “sana olan borçlarımızı nasıl ödeyeceğiz” şeklinde beyanının bulunduğuna şahit oldum. Davacı, davalıların kendisini telefonla baskı kurduklarını bize söylerdi. ve birkaç defa da davalının eşi …. bizim yanımıza gelerek davacıyı “yanıma geleceksin, gelmek zorundasın. Sen bize babandan habersiz borç verdin. Bunu babana söylerim” şeklinde tehdit etti. dedi. Beyanı okunarak imzası alındı.
06/07/2021 tarihli celsede davacı tanığı … hazır: Usulen yemini yaptırıldı. Soruldu. Tanık beyanında: davacı benim oğlum olur. Davalı ve davalının eşi … oğlumun okuldan arkadaşı olurlar. Davalı ve eşi maddi durumlarının kötü olması sebebiyle sürekli bizden yardım isterler. Biz de elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalıştık. Oğluma zorla senet düzenlendiğine ilişkin herhangi bir görgüm bulunmamaktadır. Ancak bu senet nedeniyle oğlumu arayarak “bu işleri bıracaksınız. Sizi buradan kaldırtırız.” şeklinde ifadeler kullanarak oğlumu tehdit ettiler. Ben de bu tehditleri birebir duydum. Hatta ailesi beni de tehdit etti. Ben de bu tehditler nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundum. dedi. Beyanı okunarak imzası alındı.
21/09/2021 tarihli celsede davacı tanığı … hazır: Usulen yemini yaptırıldı. Soruldu. Tanık beyanında: davacı ve davalı benim liseden arkadaşım olurlar, senedin imzalatıldığı gün davacı beni arayarak acil olarak buluşmamız gerektiğini söyledi, buluştuğumuzda hal ve hareketlerinden kendisinin zorla birşeyler yaptırıldığı belliydi, yüzünde morluklar ve çizikler vardı, canıyla babasıyla tehdit edildiğini söyledi, davacının maddi durumunun oldukça iyi olduğunu, aynı zamanda babasının da maddi durumunun çok iyi olduğunu, kendilerini yakınen tanıdığımdan dolayı biliyorum dedi. Ben …’ya zorla belge imzalatıldığını birebir görmedim, ancak olay yaşandıktan hemen sonra konuştuğumuzda her halinden zorla bir şeyler yaptırıldığı belliydi, davacı ve davalının eşi ile ortak arkadaş ortamımız bulunmasından dolayı bir çok kez bir araya geliriz ve bu buluşmalar sırasında davalının eşi … bir çok defa davacıya hitaben sana olan borcumuzu nasıl öderiz şeklinde beyanda bulunurdu.aynı zamanda davacının davalının eşi …a birçok kez borç verdiğine şahit oldum Dedi. Beyanı okunarak imzası alındı.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirilmiştir. Dava, bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı taraf, takibe konu senedin hata, hile ve tehdit kullanılarak kendisine imzalattırıldığı iddiasına dayanmaktadır. Davacının dayanmış olduğu sebepler göz önünde bulundurularak bildirmiş olduğu tanıklar dinlenilmiştir. Ne var ki alınan tanık beyanlarında davacıya takibe konu senedin hata, hile veya tehdit kullanılarak imzalatıldığına dair görgüye dayalı bir ifadenin yer almadığı görülmüştür. Dava dilekçesinin incelenmesinde davacı tarafın delilleri arasında yemin deliline dayanmadığı görülmüştür. Açıklanan nedenlerle ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1- Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 2.203,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 2.143,70 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 16.205,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı asil ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/10/2021
Katip …
¸
Hakim …
¸