Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/886 E. 2023/312 K. 07.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/886 Esas
KARAR NO : 2023/312

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 07/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/05/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; dava Dışı … San. Ve Tic. A.Ş. nin …. ticari paket sigorta poliçesi kapsamında sigortalısı olduğunu, sigortalının deposunda 23.03.2020 tarihinde üst katta bulunan dükkanın tesisatının patlamış olmasıyla su basması olayının olduğunu, Uzman ekspertiz incelemesi ile hasarın 14.907,30 TL olarak tespit edildiğini, bu bedelin 18.08.2020 tarihinde ödendiğini, davacı tarafın kanunen halef olduğunu, açıklanan nedenlerle, davacı tarafından dava dışı sigortalıya ödenen 14.907,30 TL tutarın ödeme tarihi olan 18.08.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin börek ve pide sektöründe hizmet verdiğini, meydana gelen olayda kusurlarının olmadığını, bahsi geçen borunun tüm binaya su taşıdığını, sorumlunun müteahhit firma olduğunu, davalı tarafın 22 ve 23 nolu dükkanda kiracı sıfatıyla bulunduğunu, davacı tarafın hesaplamasının hatalı olduğunu, izah edilen nedenlerle, davanın müteahhit firmaya ve 23 numaralı taşınmaz malikine ihbarına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etiği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, ticari paket sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına ödeme yapan davacı sigortacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
-Mahkememizce hasar dosyası, ödemeye ilişkin evraklar ile dava konusu poliçe celp edilerek incelenmiş, diğer deliller toplanmıştır.
-Tarafların iddia ve savunmalarının incelenmesinde çözümlenmesi gereken uyuşmazlığın, davacının dava dışı sigortalısı … San. ve Tic. AŞ’nin deposunda meydana gelen su basması sebebiyle davalının bir kusurunun bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise kusur oranının tespiti, ödendiği belirtilen hasar tazminatı sebebiyle davacının, davalıdan rücuen tahsil talebinde bulunup bulunamayacağı ve miktarı, dosya kapsamında yer alan ekspertiz raporunda yapılan değerlendirme ve tespitlerin hükme esas teşkil edip edemeyeceği, ekspertiz raporunda tespit edilen miktarın kadri marufunda olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
-Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
-Dosya kapsamında yer alan sigorta sözleşmesi ve ödeme belgesi dikkate alındığında, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
-Yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda kusur durumunun tespiti amacıyla dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 23/08/2021tarihli raporda özetle; dava dışı sigortalının 2017-2018-2019-2020 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı tarafın alacak talebine konu olan hasara ait malların faturalarının dava dışı sigortalısının ticari defter ve kayıtlarına 2017-2018-2019-2020 yıllarında usulüne uygun olarak işlendiği, iş bu faturaların 28 adet ve toplam KDV dâhil 25.224,33 TL tutarlı olduğu, dosya muhteviyatında bulunan 17.08.2020 tarihli hasar tespit raporunda tazminat tutarının 14.907,30 TL tutar olarak hesaplandığı ve davacı tarafın 03.07.2020 tarihli dekont ile dava dışı sigortalısına 14.907,30 TL tutar ödediği, davaya Konu Dahili Su Basması hasarının Davacı … Sigorta tarafından …. Ticari Paket Sigorta Poliçesi vadesinde ve teminat kapsamında meydana geldiği, Davacı Sigorta Şirketi tarafından tespit edilen hasar tutarı Sigortalısı …. Sanayi adına 03.07.2020 tarihinde …. Sigorta …. No’lu Hasar Ödemesi açıklamasıyla 14.907,30 TL ödeme yapıldığı, sigorta Eksperi tarafından tespit edilen 14.907,30 TL hasar tutarının kadri marufunda olduğu, ödendiği belirtilen 14.907,30 TL hasar tazminatı sebebiyle davalının kiracı ve kusuru olmadığı kanaatiyle davacının davalıdan rücuen tahsil talebinde bulunamayacağı, dosya kapsamında yer alan ekspertiz raporunda hasara sebebiyet veren 22-23 numaralı iş yeri … Ünvalı firmaya rücu imkanı bulunmaktadır tespitine davalının kiracı olması ve meydana gelen hasar sebebinin kullanım kaynaklı olmadığı kanaati hasıl olduğundan katılmamakla birlikte, diğer değerlendirme ve tespitlerin hükme esas teşkil edip edemeyeceği hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu, Ekspertiz raporunda tespit edilen miktarın kadri marufunda olduğu görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 07/02/2022 tarihli ek raporda ise özetle; kök rapordaki inceleme ve tespit sonuçlarına ilişkin kanaatin korunduğu yönünden görüş bildirildiği görülmüştür.
-Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 05/12/2022 tarihli ek raporda özetle; aradan geçen zaman nedeni ile olay anının görülmemiş olması nedeni ile olayın oluş şekli ve nedenin tam olarak tespitinin mümkün olmadığını, ekspertiz raporu içerisindeki beyan kısmında “hacim odasındaki su birikintisi” olarak tarif edildiğini, rapor içeriğinden 23 bağımsız bölüme giden tesisat hacminde bulunan boruda hasar meydana geldiği, hasarın sabaha karşı avm kapalı iken gerçekleştiği, temiz su tesisatında kullanım olmadığı sırada yaşanan patlamaya şehir şebekesindekinden ani basınç artışı nedeni ile olabileceği, dosyaya eklenen evraklar arasında mekanik tesisat projesi mevcut olmadığını, heyet içerisinde makine mühendisinin bulunmadığını, aradan geçen zaman nedeni ile binada bu tespitleri bilirkişi tarafından yapılmasının mümkün olmadığını, ancak hasar meydana geldiği tarihteki tespitlere ilişkin evraklar üzerinden bir inceleme yapılmasının mümkün olduğunu, dosya içeriğindeki ekspertiz raporuna göre yapılan incelemede 23 bağımsız bölüme giden tesisat hacminde bulunan boruda hasar meydana geldiği beyan edilmesi nedeni ile ve heyetimizdeki sigorta uzmanı tarafından yerinde yapılan inceleme sonucunda hasara sebep olduğu iddia edilen su sayaçlarının bulunduğu bölümün bağımsız bölümlerden ayrı olarak ayrı bir kapısının olduğu , bu bölümün normalde kilitli olduğu ancak site yönetimi ,güvenlik ve teknik görevliler tarafından girilerek müdahale edilebildiğinin olay mahallinden tespit edildiğini, İski’nin bu alanı denetlemesinin mümkün olmadığını, site yönetimi tarafından denetim ve kontrollerinin yapılması gerektiğini, kiracının hasarın meydana geldiği yere erişim yetkisinin olmadığını bildirdikleri görülmüştür.
-Mahkememiz dosyası daha önce rapor düzenleyen bilirkişi heyetinde makine mühendisinin bulunmaması ve uyuşmazlık bakımından tesisat projesinin de incelenmesi gerektiğinden dava konusu zarara neden olan olayın oluş şekli ve nedeninin tam olarak tespiti, yerinde yapılan tespitler de değerlendirilmek suretiyle kanun ve yönetmelik hükümlerine göre şebeke bağlantılarında eksiklikler olup olmadığı, bu kapsamda tedbirlerin alınıp alınmadığı, bu tedbirler alınmamış ise zararın meydana gelmesindeki etkileri, …’nin denetim yükümlüğünden kaynaklanan herhangi bir kusuru olup olmadığı, meydana gelen hasarda davalı kiracının herhangi bir kullanım hatası bulunup bulunmadığı, var ise kusur ve sorumluluğunun derecesi, binanın yapımındaki ve tesisatındaki bozukluk ve bakımındaki eksiklikten kaynaklı bir zarar olup olmadığı, var ise yapı eseri malikinin kusur ve sorumluluğunun derecesi, davalı kiralayanın olağan kullanım için zorunlu olan tamiratları yapmak zorunda olduğundan hareketle su borusunun patlaması sonucu meydana gelen zararın bu kapsamda değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, hususlarının belirlenmesi amacıyla makine mühendisi bilirkişi tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 17/02/2023 tarihli raporda özetle; dava konusu zarara neden olan olayın oluş şekli ve nedeninin, binanın yapım aşamasında tesisat işçiliğindeki hata olduğu, yerinde yapılan tespitler de değerlendirilmek suretiyle kanun ve yönetmelik hükümlerine göre şebeke bağlantılarında eksiklikler olmadığı, bu kapsamda tedbirlerin alındığı, …” nin denetim yükümlülüğünden kaynaklanan herhangi bir kusuru olmadığı, meydana gelen hasarda davalı kiracının herhangi bir kullanım hatası bulunmadığı, binanın yapımındaki ve tesisatındaki bozukluktan kaynaklı bir zarar olduğu, yapı eseri malikinin kusur ve sorumluluğunun bulunduğu, davalı Kiralayanın olağan kullanım için zorunlu olan tamiratları yapmak zorunda olduğundan hareketle su borusunun patlaması sonucu meydana gelen zararın bu kapsamda değerlendirilemeyeceği görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
-Yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; davacı sigorta şirketinin dava dışı taşınmaz malikine halef sıfatıyla iş bu davayı açtığı, davalı tarafın ise poliçeye konu taşınmazda kiracı sıfatına sahip olduğu ancak alınan bilirkişi raporları ve dosyada mevcut proje ve belgelere göre dava konusu rücuen tazminat alacağına konu su baskınında davalı kiracıya atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı, davalı kiracı/işletenin taşınmazdaki su tesisatına müdahale imkanının bulunmadığı, davaya konu su baskınının binanın yapım aşamasında tesisat işçiliğindeki hatadan kaynaklandığı, bu bedenle davacı tarafın zararın meydana gelmesinde kusuru bulunmayan davalıdan rücu talebinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİ ile;
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 254,58 TL harçtan mahsubu ile bakiye 74,68 TL harcın davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gider bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının ilgili tarafa derhal iadesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Küçükçekmece Arabuluculuk bürosunun … numaralı arabuluculuk dosyasında Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 680,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair; davalı vekilinin e-duruşma ortamında yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/04/2023

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır