Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/880 E. 2021/583 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/880 Esas
KARAR NO : 2021/583

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2020
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalı aleyhine Silivri İcra Dairesinde … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, 23/12/2019 tarihli 354,00-TL, 30/12/2020 tarihli 1.893,90-TL,30/09/2019 tarihli 6.554,90-TL, 21/11/2019 tarihli 1.888,00-TL, 18/12/2019 tarihli 177,00-TL, 05/12/2019 tarihli 177,00-TL, 11/02/2020 tarihli 755,20-TL,16/01/2020 tarihli 867,30-TL, 20/01/2020 tarihli 177,00-TL, 23/01/2020 tarihli 1.362,90-TL ve 23/03/2020 tarihli 409,46-TL bedelli faturalardan kalan cari hesap bakiyesinin toplamda 12.997,31-TL faturalardan kaynaklı ilamsız icra takibiyle gönderilen ödeme emrinde borca itiraz ederek takibin durdurulmasına sebebiyet verildiği, davanın itirazı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun iptali gerektiği, yukarı da fatura tarihi ve bedeli belirtilmiş olunan hizmet eksiksiz ve kusursuz bir şekilde borçlu firmaya teslim edildiği, ancak borçlu firma satışın önemli unsurlarından olan satış bedeli ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği, mutabakat formunda borçlu firmanın borcunu kabul ettiğine dair kaşeli ve imzalı onaylı evrakın bulunduğu, bu mutabakat formunda davalı taraf açıkça müvekkillerine borcu olduğunu bildirdiği ve mutabık kalındığı, uyuşmazlık konusu faturalara ilişkin ve ürün teslimiyle alakalı olarak herhangi bir itirazda bulunmadığı, başlatılmış olunan icra takibine yapılan itirazın, hukuki dayanaktan yoksun tamamen ödemeyi geciktirmeye yönelik bir itiraz olduğu, ödeme yapılacak bahanesiyle arabuluculuk görüşmesi de 1 yıl bekletildiği, daha sonra yapılan arabuluculuk görüşmesinde de sonuç alınamadığı, borçlu firmanın müvekkile göndermiş olduğu mutabakat formu alacağın varlığını gösteren bir delil niteliği taşıdığı, ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilmesi gerektiği, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu, borçlu firma tarafından verilen mutabakat formu faturanın borçluya ulaştığının hem de işin yapılıp teslim edildiğinin açık bir kanıtı olduğu, öncelikle mahkemenin takdir edeceği teminat karşılığında borçlunun borcunu karşılayacak miktarda menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması yönünde karar verilmesi, davalı borçlunun haksız ve hukuka aykırı itirazın iptalini, Silivri İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibinin devamına, yıllık faiz oranı %13,75 olarak tespiti ile iş bu faiz miktarı ile takibin devamına, kötü niyetli borçlunun alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın çelişkili ve tutarsız iddialarını kabul etmenin mümkün olmadığı, bu sebeple 02/12/2020 tarihli mahkemenin ara kararının isabetli olduğu, davanın da reddi gerektiği, davacı taraf icra takibinde açıkça 18 faturadan bahsettiği, ancak davada 11 faturadan söz ettiği, alacaklarından 30/12/2020 tarihli olanı dava tarihi itibariyle dahi talep hakkı doğmadığı, mahkemenin ihtiyati haczin reddine kararının doğru ve isabetli olduğu, davanın da reddini talep ettiği, davacı taraf tüm fatura içeriğinde yer alan hizmetlerin davalı tarafa eksiksiz ve sorunsuz bir şekilde teslim edildiği iddiasında bulunsa da, davacı tarafın ticari defterler incelendiğinde, davalı müvekkile vade farkı faturası kestiği ortaya çıkacağı, bu vade farkı faturasının hizmet karşılığının olmadığı, bu faturayı muhasebe bölümünün sehven alarak işlediği, bu faturayı kabul etmediklerini, davacı tarafın ödeme takibinde faiz talep ettiği, ancak hiç bir faiz oranı veya türünü yazmadığı, açılan dava ile faiz oranı ile ilgili ise usul ve yasaya aykırı yapılan işlemi fark ederek yıllık faiz oranı olarak %13.75 talep ettiği, davacı tarafın takipte faiz belirtmemesi sonucunda, itirazın iptali davası ile alacak veya takip tarihinden itibaren Mahkeme kararıyla kendi belirlediği faize hükmedilmesine karar verilmesi talebi hukuka ve hakkaniyetle tamamen aykırı olduğu, davacı tarafın alacağı tespit edilmesi durumunda ancak yasal faiz uygulanması gerektiği, bu bakımdan da davanın reddi gerektiği, davacı taraf lehine şayet bir alacak miktarı ortaya çıkacaksa bu ancak davadaki karar tarihi itibariyle bir faize hükmedilmesi halinde olabileceği, davacının davasının reddine, takip/dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacı şirketten alınıp müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının icra takibine konu faturadan kaynaklı alacaklı olup olmadığı alacaklı ise miktarı davalının itirazının haklı olup olmadığı hususlarındadır.
Silivri İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 14.005,53-TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek SMMM bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan bilirkişi raporunda özetle; dava konusunun, davacının davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura kaynaklı cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı ve davalı tarafından sunulan 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahipleri lehine delil niteliğine haiz olduğu, takibe ve davaya konu edilen cari hesap özetinde kayıtlı faturaların ve ödeme belgelerinin davacı ve davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının ticari defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle (14.09.2020) 12.997,40 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davalının davacıya takip tarihi itibariyle (14.09.2020) 12.997,40 TL borçlu olduğu, davalının gerek ticari defterleri, gerekse imzalanan Mutabakat Formu nazara alındığında; davacının 2019 ve 2020 yılında düzenlemiş olduğu faturalar ile davacının takip konusu alacağına konu faturaların davalının kabulünde olduğunun değerlendirildiği, davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde, davacının takip tarihi (14.09.2020) itibariyle davalıdan olan asıl alacağına faiz talep edebileceği, neticeten, incelenen ticari defterler, davalı tarafından imzalanan mutabakat mektubu, faturalar ve tüm dosya içeriği çerçevesinde takip tarihi itibari ile davacının davalı yandan 12.997,40 TL. alacaklı olduğu kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 17/05/2021 tarihli dilekçesi ile davalının davaya konu icra dosyası borcunu ödemesiyle davanın konusuz kaldığından, vekalet ücreti, icra inkar tazminatı, yargılama giderleri, masraf ve ferilerin haklılıkları gözetilerek kendileri lehine ödenmesine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde ; dava konusunun, davacının davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura kaynaklı cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.. Davacı ve davalı tarafından sunulan 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahipleri lehine delil niteliğindedir. Takibe ve davaya konu edilen cari hesap özetinde kayıtlı faturaların ve ödeme belgelerinin davacı ve davalı defterlerinde kayıtlı olduğu davacının ticari defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle (14.09.2020) 12.997,40 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davalının davacıya takip tarihi itibariyle (14.09.2020) 12.997,40 TL borçlu olduğu davalının gerek ticari defterleri, gerekse imzalanan Mutabakat Formu nazara alındığında; davacının 2019 ve 2020 yılında düzenlemiş olduğu faturalar ile davacının takip konusu alacağına konu faturaların davalının kabulünde olduğu bu kapsamda davacının davalıdan 12.997,40 TL alacaklı olduğu anlaşılmış davacı vekilinin 17/05/2021 tarihli dilekçesi ile davalının davaya konu icra dosyası borcunu ödendiğine ilişkin beyanı dikkate alındığında dava konusuz kalmış olup davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yerolmadığına , alacağın likit olduğu anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’si olan 2.599,48-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’si olan 2.599,48-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Alınması gereken 59,30-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 221,97-TL’den mahsubu ile fazla alınan 162,67-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça açılışta yatırılan 54,40-TL başvurma harcı ile alınması gereken için için mahsup edilen 59,30-TL toplamı olan 113,70-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gider ile bilirkişi sarf gideri olmak üzere toplam 908,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, teminatın karar kesinleştikten 1 ay sonrasında tazminat davası açılmadığı takdirde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin e-duruşma ortamında, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır