Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/870 E. 2022/436 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/870 Esas
KARAR NO : 2022/436

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/11/2020
KARAR TARİHİ : 12/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın icra takibine itiraz dilekçesindeki yetki itirazı yersiz olduğunu ve reddi gerektiğini, HMK’na göre ifa yeri yetkili icra dairelerinin belirlenmesinde esas alınabildiğini, ifa yeri tarafların anlaşma ile belirlemiş oldukları yer olduğunu, eğer taraflar arasındaki sarih veya zımni ifa yeri belirlenmemişse BK. Md.89’a göre ifa yeri belirlenebileceğini ve buna göre götürülecek borçlarda ifa yeri alacaklının ikametgâh adresi olduğunu, mevcut borç para borcu olduğunu, para borçlarının da götürülecek borçlardan olduğundan dolayı ifa yeri alacaklının ifa zamanındaki ikametgah adresi olduğunu, müvekkili şirketin ikametgah adresinin Yenibosna/İstanbul adresi olduğunu, Bakırköy İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetki alanında olduğunu, takip yetkili icra dairelerinde yapıldığını, davalı yanın itirazlarının dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu, BK. M.89 ve İİK. M.50’ye göre icra takibi yetkili yerde yapıldığını, davaya konu hizmetin hava yolu taşıma hizmeti olduğundan 26/03/2011 tarihinde yürürlüğe giren Montreal Konvansiyonu’nun 33. maddesinin uygulanması gerekmekte olduğunu, söz konusu madde metnine göre açılacak dava veya icra takibinin davacının tercihine bağlı olarak ya taşıyıcının ikametinin ya da esas iş yerinin bulunduğu yerin ya da taşıyıcının sahip olduğu bir iş yerinin bulunduğunu ve bu sözleşmenin aracılığıyla yapıldığı yerin mahkemelerinde ya da varış yerindeki mahkemelerde açılır denildiğini, buna göre icra takibi taşıyıcının iş yerinin bulunduğu yerde açılmış olduğundan yetki itizarının yerinde olmadığını, itirazının reddi gerektiğini, müvekkili şirketin uluslararası hava taşıma hizmeti verdiğini, davalı tarafa da aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden vermiş olduğu taşıma hizmeti sonucu keşide edilen faturalardan; 16/09/2019 tarihli, 862,56-TL tutarında fatura, 19/09/2019 tarihli 377,54-TL tutarında fatura, 24/09/2019 tarihli 4.210,36-TL tutarında fatura, 30//09/2019 tarihli 5.427,71-TL tutarında fatura, 08/10/2019 tarihli 3.611,90-TL tutarında fatura, 14/10/2019 tarihli 2.520,63-TL tutarında fatura, 21/10/2019 tarihli 6.876,02-TL tutarında fatura, 28/10/2019 tarihli 8.012,66-TL tutarında fatura, 11/11/2019 tarihli 5.583,97-TL tutarında fatura, 18/11/2019 tarihli 2.484,88-TL tutarında fatura, 25/11/2019 tarihli 8.789,89-TL tutarında fatura, 09/12/2019 tarihli 676,34-TL tutarında fatura, 16/12/2019 tarihli 6.818,03-TL tutarında fatura olmak üzere toplamda 13 adet fatura bedelinin ödenmediğini, davalı tarafın cari hesapta yer alan fatura bedellerini ödememesi sebebiyle faturalardaki son ödeme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalı hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın kendisine gönderilen ödeme emrinde belirtilen yetkiye, borca ve ferilerine, itiraz ederek borcu olmadığından bahisle icra takibini haksız ve kötü niyetli bir şekilde durdurduğunu, davalı tarafın yapmış olduğu itirazların yerinde olmayıp reddi gerektiğini, müvekkili şirketin davalı taraf ile aralarında oluşan cari hesap ilişkisine istinaden davalı tarafa yasa ve uluslararası kurallar çerçevesinde hizmet verdiğini ve haklı olarak da verilen hizmetle ilgili olarak oluşan bedelin ödenmesini talep ettiğini, 397 sayılı VUK Genel Tebliğ ve diğer mevzuat hükümlerine uygun olarak faturaların gönderildiğini, yasal süresi içerisinde itiraz edilen veya iade edilen fatura söz konusu olmadığından yerleşik Yargıtay kararları ve TTK 21/2 uyarınca davalı tarafça fatura içeriğini kabul etmiş sayılmakla birlikte davalı yana taşıma hizmetinin yapıldığına ilişkin konşimento örneği de dilekçe ekinde sunulduğunu, davalı tarafa verilen hizmet neticesinde, faturalardan oluşan borcun ödenmemesi üzerine, müvekkili şirketçe takibe konu faturaların ödenmesi için ihtarname gönderildiğini, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına ve TTK 21/2. Maddesine göre tebliğden itibaren 8 gün içerisinde itiraz edilmeyen faturaların kabul edilmiş sayıldığını ve borç tutarının kesinleştiğini, davalı taraf ile yapılan abone cari hesap anlaşmasının Madde 2- Tarafların Hak ve Yükümlülükleri alt başlıklı maddede “Faturaların ödeme vadesi, fatura tarihinden başlamak üzere on beş (15) gün olarak belirtildiğini, vadesinde ödeme yapılmaz ise müşteri, ayrıca bir ihtar veya ihbara gerek olmaksızın aylık yüzde üç(%3) veya yasal ticari faiz oranından hangisi yüksek ise o oranda vade farkı/gecikme faizi ödeyeceğini beyan, kabul ve taahhüt eder” şeklinde ifade edildiğini, ayrıca, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Ticari hükümlerle yasaklanmış işlemler ile mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları alt başlıklı 1530/2. Maddesine göre; “Ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, alacaklı, kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen, borçlu, gecikmeden sorumlu tutulamayacağı hâller hariç, sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirtilen ödeme süresinde borcunu ödemezse, ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşer” şeklinde hüküm altına alındığını, davalının takip konusu alacağın tamamına, yetkiye, faiz ve ferilerine yapmış olduğu itirazın haksız ve mesnetsiz olduğundan, takibin devamı için işbu davayı açma zorunluluğunun doğduğunu, sonuç ve istemle; takibe kötü niyetli bir şekilde itiraz eden davalının takibe konu 58.524,20-TL tutarındaki alacakla ilgili yetkiye, borca, faiz ve ferilerine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, takip sonrası asıl alacağa avans faizi uygulanması ile alacağın tahsiline, haksız itiraz için alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının icra takibine konu faturadan kaynaklı alacaklı olup olmadığı alacaklı ise miktarı davalının itirazının haklı olup olmadığı hususlarındadır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 58.524,20-TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takibi başlatıldığı, davalının yetkiye, takibe ve borca itiraz etiği, takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme günü belirlenerek SMMM bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan bilirkişi kök raporunda özetle; dava konusunun, davacının davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı tarafından sunulan 2019 yılı ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehimne delil niteliğinde haiz olduğu, takibe ve davaya konu edilen faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından inceleme esnasında sunulan ve usulüne uygun tutulan 2019 yıllarına ilişkin ticari defterler incelendiği ancak hesap hareketlerini gösteren detaylı muavin kayıtlarının sunulmaması nedeniyle alacak miktarı net bir şekilde tespit edilemediği, davacı tarafın Muavin kayıtlarını tam olarak incelemeye sunması durumunda alacak tutarının netleşebileceği, davalı yanın ticari defterleri incelenemediğinden taraflar arasındaki cari hesap farklılıkları tespit edilemediği kanaati bildirilmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan beyan dilekçesi ile mali müşavirlerinin vefat ettiğini, ticari defterlerin kendilerince teslim alındığından yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiş, tarafların beyan ve itirazları dikkate alınarak taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında davalı tarafın ticari defter ve belgeleri incelenerek ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan bilirkişi ek raporunda özetle; dava konusunun, davacının davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı tarafından sunulan 2019 yılı ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. Hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, takibe ve davaya konu edilen faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı taraf ticari defter ve belgelerini incelemeye sunmadığından sahibi lehine değerlendirme yapılamadığı, davacının ticari defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi (22.01.2020) 56.252.49 TL alacaklı olduğu, davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde, davacının takip tarihi (22.01.2020) itibariyle davalıdan olan asıl alacağına faiz talep edebileceği, neticeten, incelenen ticari defter, faturalar ve tüm dosya içeriği çerçevesinde takip tarihi itibari ile davacı tarafın davalı taraftan 56.252.49-TL alacaklı olduğu kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde ;Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup davacı tarafın 2019 yılına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu anlaşılmış olup davalı taraf ticari defterlerini sunmamıştır. Davacının ticari defterlerine göre; davacı tarafın davalı taraftan 56.252,49 TL alacaklı olduğu , davalı usulune uygun yapılan tebligata rağmen ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmış olup ticari defterlere delil olarak dayanan davacının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine delil teşkil ettiği, davalı tarafın defter ve belge ibraz etmeyerek HMK m. 222/3 hükmü gereği davacı tarafın defterlerinde yer alan kayıtları kabul etmiş sayılması gerekeceği, icra takibine konu alacağın davacı tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtları ile ispatlamış olup davacı tarafın davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürdüğüne ilişkin belge sunulmadığı anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine, Bakırköy ….. İcra Müd.nün ….. E sayılı icra takibinde davalı tarafından 56.252,49-TL asıl alacak yönünden itirazın iptali ile takibin 56.252,49-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın likit olduğu anlaşılmakla davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’si oranında 11.250,49-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
1-Bakırköy …. İcra Müd.nün ….. E sayılı icra takibinde davalı tarafından 56.252,49-TL asıl alacak yönünden itirazın iptali ile takibin 56.252,49-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’si oranında 11.250,49-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden; 51,24-TL’sinin davacıdan, 1.268,76-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Alınması gereken 3.842,61-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 706,83-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 3.135,78-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Dava ilk açılış harç gideri olan 761,23-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 949,00-TL’den kabul oranına göre(%96,12) hesaplanan 912,16-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 250,00-TL’den red oranına göre(%3,88) hesaplanan 9,71-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit olunan 8.112,82-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit olunan 2.271,71-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

10-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/05/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır