Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/87 E. 2021/323 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/87 Esas
KARAR NO : 2021/323 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/01/2020
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı yanın, müvekkili şirketle arasındaki ticari alışverişten kaynaklı ödenmemiş 8.630,76 TL borcu bulunduğunu, davalı borçlu bu borcunu ödemediği için aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının borca yönelik itirazı sonrası zorunlu yasal arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ama davalı tarafla 06.05.2019 tarihinde yapılan arabuluculuk görüşmesinde anlaşma sağlanamadığını, taraflar arasında süre gelen ticari işlerin mevcut olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirkete fatura borçları olduğunu, davalı tarafın faturalara itiraz etmeyerek borcu kabul ettiğini, davalı borçlu icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği için icra takibinin durduğunu beyanla, itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı borçlunun %20′ oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin müvekkili şirket ile arasında ticari ilişkiden kaynaklı fatura borcunun olmadığını, davacı yanın söz konusu faturanın dayanağı olan ticari ilişkiyi ispatlamadığını, fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerektiğini, madde hükmüne göre faturanın bir alacağı mevcudiyetine delil teşkil etmesi, karşı tarafa tebliğinden itibaren sekiz gün içinde hiçbir itiraza uğramamış olması koşuluna bağlı olduğunu, bunun için de öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi inkar etmesi durumunda alım satım ilişkisini ispat etmesi gerektiğini, davacının müvekkil şirkete yönelik olarak başlatmış olduğu takip; dayanağı olmadığından açılan davanın kötü niyetini gösterdiğini, ispat edilemeyen ve olmayan borca karşılık açılan takibe yapılan itirazımızın iptali talebi haksız olduğunu, bu nedenle müvekkil şirketin davacıya bir borcu bulunmazken, kötüniyetli davacının haksız davası nedeniyle müvekkili davalı şirket lehine alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi, davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalin istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının taraflar arsındaki ticari ilişki kapsamında davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne olduğu hususlarındadır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 8.630,76-TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, takip dayanağının cari hesap alacağı olduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek SMMM bilirkişi tarafından rapor alınmasına karar verilmiş, SMMM bilirkişisi …’den alınan 21/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dosya kapsamında taraflar arasında akdedilen herhangi bir sözleşmeye rastlanılmadığı, davacı tarafından sunulan 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerin T.T.K. ve V.Ü.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, takibe ve davaya konu edilen cari hesap özetinde kayıtlı faturanın ve ödeme belgelerinin davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin; davacının davalıya outsource ve bakım hizmeti satışından ibaret olduğu davacı tarafından davalıya öteden beri çeşitli tarihlerde hizmet faturası düzenlendiği ve bu faturaların bedellerini kısım kısım tahsil ettiği, son olarak 28/09/2018-….numaralı 6.860,30 TL tutarında ve … 6.860,30 TL tutarında 2 adet hizmet faturası düzenlendiği, her iki faturanın toplamı 13,720.60 TL olduğu, bu faturalar ile birlikte devreden cari hesap bakiyesinin 22.350,76 TL olduğu, her iki fatura düzenlendikten sonra toplamda 13,720,00 TL tahsil edildiği, yapılan tahsilatlardan sonra “22.350,76- 13,720,00=8.630.76TL” alacak tespit edildiği, davacı yan alacağının oluşmasına sebep olan, davalı yana düzenlenmiş faturalar e-fatura olduğu için üzerinde herhangi bir imza mevcut olmadığı, faturaların içeriği ile ilgili 8 günlük yasal süre içinde(TTK md. 21) itirazın yapıldığına ilişkin yazılı bir belgeye rastlanılmadığı, davacının 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerine göre; 16.01.2019 takip tarihi itibari ile 8,630.76 TL alacağı olduğu, davalı yanın aksini ispat etmek istemesi halinde 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerini ve belgelerini incelemeye sunması gerektiği, davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan olan asıl alacağına, takip tarihinden itibaren(16.01.2019) faiz talep edebileceği, tarafların inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin sayın mahkemenizin takdiri içinde kaldığı kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde ; davacı tarafından sunulan 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerin T.T.K. ve V.Ü.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, takibe ve davaya konu edilen cari hesap özetinde kayıtlı faturanın ve ödeme belgelerinin davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, anlaşılmış olup davalı taraf ticari defterlerini sunmamıştır. Davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin; davacının davalıya outsource ve bakım hizmeti satışından ibaret olduğu dosyada alınan ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre de ;davacı tarafından davalıya öteden beri çeşitli tarihlerde hizmet faturası düzenlendiği ve bu faturaların bedellerini kısım kısım tahsil ettiği, son olarak 28/09/2018-…. numaralı 6.860,30 TL tutarında ve 19/10/2018-… 6.860,30 TL tutarında 2 adet hizmet faturası düzenlendiği, her iki faturanın toplamı 13,720.60 TL olduğu, bu faturalar ile birlikte devreden cari hesap bakiyesinin 22.350,76 TL olduğu, her iki fatura düzenlendikten sonra toplamda 13,720,00 TL tahsil edildiği, yapılan tahsilatlardan sonra “22.350,76- 13,720,00=8.630.76TL” alacak tespit edilmiş olup davacı yan alacağının oluşmasına sebep olan, davalı yana düzenlenmiş faturalar e-fatura olduğu , faturaların içeriği ile ilgili 8 günlük yasal süre içinde(TTK md. 21) itirazın yapıldığına ilişkin yazılı bir belge davalı tarafça sunulmamış olup tarihi itibari ile 8.630.76 TL alacağı olduğu anlaşılmış olup davanın kabulü ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapılan takibin davalının itirazının iptaline, takibin devamına, alacak likit olduğu anlaşıldığından asıl alacağın %20’si oranında 1.726,15-TL icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KABULÜ ile
1-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapılan takibin davalının itirazının iptaline, takibin devamına,
2-Asıl alacağın %20’si oranında 1.726,15-TL icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Alınması gereken 589,56- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 104,25-TL’ nin mahsubu ile eksik kalan 485,31-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 158,65-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri ile bilirkişi sarf gideri olmak üzere toplam 775,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/03/2021
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır