Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/85 E. 2021/159 K. 12.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/85 Esas
KARAR NO : 2021/159

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/01/2020
KARAR TARİHİ : 12/02/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin uluslararası nakliyat ve kargo işi ile uğraştığını, davalının, müvekkili şirketten hizmet aldığını, müvekkilinin, davalı firmaya bir takım hizmeti sunduğunu, taşıma hizmetleri neticesinde müvekkilinin alacaklarının doğduğunu, ancak davalının, müvekkilinin faturaya konu alacaklarını ödemediğini, bunun üzerine müvekkilinin, davalıdan olan alacağının tahsili zımnında Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itirazda bulunduğunu, davalının itirazlarının soyut ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı tarafından icra takibine yapılan itiraz üzerine arabuluculuk faaliyetinin yapıldığını, davalı taraf ile anlaşılamadığını beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın % 20’sinden az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle yetki itirazında bulunduğunu, esas yönünden ise davacının, müvekkilinden hiçbir alacağının bulunmadığını, davacının hizmet ilişkisinden kaynaklanan edimlerini tam ve eksiksiz yerine getirdiğini ispat edemediğini, müvekkili şirketin borçtan sorumluluğunu doğuran hususların meydana gelmediğini, müvekkili şirketin işbu takibe ilişkin bir borç ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, davaya konu icra takibini açmakta kötüniyetti olan alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi gerektiğini beyanla icra takibinin iptaline, dava ve yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine, işbu davanın davacı tarafından haksız ve kötü niyetle açılması nedeniyle takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplamda 1.470,92 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görüldü.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup taraflara ait ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup mali müşavir bilirkişi ……. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davacı … ile davalı …… İç ve Dış Ticaret Anonim Şirketi arasında 19.09.2018 tarihinde akdedilmiş Yurt İçi Taşıma ve Cari Hesap Sözleşmesinin olduğunu, söz konusu sözleşmenin altında davalı şirketin kaşesi, üzerinde imza ile ……. adlı şahsın adı soyadının bulunduğunu, davacı tarafından sunulan ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğunu ve sunulan ticari defterlere göre davacının 26.06.2019 takip tarihi itibarıyla davalıdan 1.376,77 TL alacaklı durumda olduğunu, davalı tarafından sunulan ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K, hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olmadığı ve sunulan ticari defterlere göre davalının 26.06.2019 takip tarihi itibarıyla davacıya 1.027,55 TL borçlu durumda olduğunu, taraf defterlerinin karşılaştırılması sonucunda taraflar arasında 349,22 TL tutarında farkın mevcut olduğunu, bu farkın davacı tarafında davalıya düzenlenen 3 adet faturadan kaynaklandığını, rapor içerisinde açıklanan nedenlerle bu aşamada bu faturaların ve davacının faiz talebinin ispata muhtaç olduğunu, bu tespitler ışığında davacının takıp tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği tutarın 1,027,55 TL olabileceğini bildirmiştir.
Davacının usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin lehine delil niteliğine sahip olduğu, davacının ticari defter ve belgelerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 1.376,77 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinin lehine delil niteliğine sahip olmadığı, davalının ticari defter ve belgelerine göre takip tarihi itibariyle davacıya 1.027,55 TL borçlu olduğu, taraflara ait defterlerin karşılaştırılması neticesinde arada 349,22 TL’lik fark olduğu, farkın ise davacı tarafından davalıya düzenlenen 12/12/2018 tarihli 7,78 TL bedelli ve 06/02/2019 tarihli 293,27 TL bedelli navlun bedeli ile 18/02/2019 tarihli 48,17 TL bedelli vade farkı açıklamalı faturalardan kaynaklandığı, navlun hizmetinin davalıya verildiğine ve yine vade farkının ne şekilde uygulanıp hesaplandığına ilişkin dosya kapsamında dayanak bir delil bulunmadığı, dolayısıyla ispata muhtaç olduğu, davacı taraf dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış ise de karar duruşmasında yemin deliline dayanmayacağını belirtmiş olup buna göre davacının bu faturalar sebebiyle alacaklı olduğunu mevcut dosya kapsamı ve delil durumu itibariyle ispatlayamadığı, incelenen ticari defter ve belgeler ile davacının, davalıdan 1.027,55 TL alacaklı olduğunun ispatlandığı, hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin 1.027,55 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. E sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 1.027,55 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 205,51 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 70,19 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,79 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Yapılan yargılama gideri olarak 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 117,00 TL posta masrafı olmak üzere toplamda 925,80 TL’den kabul-red oranına göre (% 74,63 Kabul, %25,37 Ret) hesaplanan 690,92 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 1.027,55 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 349,22 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden kabul-red oranına göre (% 74,63 Kabul, %25,37 Ret) hesaplanan 985,11 TL’nin davalıdan, 334,89 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır