Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/842 E. 2022/200 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/842 Esas
KARAR NO : 2022/200

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/01/2014

MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ’NİN 2021/976 ESAS 2021/1123 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/11/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacılar vekili tarafından Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas …. Karar sayılı kesinleşmiş görevsizlik kararı ile mahkememize tevzii edilerek mahkememiz esasına kaydı yapılan davalılar aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davalı …. Yönetim Org İşl ‘ye ait … AVM’nin logosunu taşıyan , davalı … Gıda Tem. Mad. şirketinin maliki olduğu … plakalı müşteri servis aracı ile davalı … Mobilya İnş Gıda Oto. San ve Tic şirketinin maliki olduğu diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet arasında 23/09/2013 tarihinde Kayaşehir -Fenertepe yolu üzerinde … Bölge yönünde kaza meydana geldiğini,kamyonetin … Sigorta AŞ tarafından … nolu KTK ZMSP ile üçüncü kişilerin zararlarının tazmini için koruma altına alındığını, kaza neticesinde servis aracındaki dört kişinin feci bir şekilde can verdiğini ve dört kişinin de yaralandığını, servis aracında vefat eden yolculardan …’un davacıların annesi olduğunu, müvekkillerinin annesi ve babasının boşanmış olduklarını, müvekkillerinin de on beş yıldır sadece anneleri ile yaşadığını, bu olay neticesinde maddi ve manevi zarara ve ölenin desteğinden mahrum kaldıklarını, müvekkillerinden ….’in sürekli özürlülüğünün olduğunu ,ihtiyaçlarının görülmesi amacıyla evde yatılı kadın tutmak zorunda kaldıklarını, müvekkili …’nın manevi kaybın yanısıra maddi anlamda da kayıp yaşadığını, müteveffanın servis aracında yolcu olması sebebiyle dava konusu kazada kusursuz olduğunu, müvekkillerinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, müteveffanın kaza tarihinde 56 yaşında olup hiç bir sağlık probleminin olmadığını, cenaze masraflarının ödenmesinin gerektiğini,davalıların müşterek ve müteselsil sorumluluklarının bulunduğunu,tazminat miktarlarının tahsili amacı ile tedbir kararının verilmesinin zorunlu olduğunu, açıklanan nedenlerle … ve … plakalı araçlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına,davalılar üzerine kayıtlı tüm araç ve taşınmazların tespiti ile tespit edilecek araç ve taşınmazlar üzerine de tedbir konulmasına, ıslah etme hakları saklı kalmak üzere şimdilik müvekkilleri için ayrı ayrı 1.000,00’… TL toplam 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi olan 23/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, cenaze masrafı için toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın ödeme tarihi olan 26/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlkite davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,müvekkili … için 75.000,00 TL , müvekkili … için 100.000,00 olmak üzere toplam 175.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 23/09/2013 tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, talepleri doğrultusunda verilecek hükmün Türk Borçlar Kanunu’nun 58/2 maddesi gereğince yayınmlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVA CEVAP: Davalı … Yön. ve Alış. Hiz. vekili cevap dilekçesinde özetle; davalılardan … Gıda şirketinin AVM içerisinde bulunan mülkiyeti kendisine ait bir market olduğunu, müvekkili şirket ile davalılardan … Market arasındaki reklam anlaşması gereği diğer davalının kendisine verilen marka ve logoları araç üzerine giydirdiğini,2918 sayılı KTK 3. Maddesi uyarınca müvekkilinin dava konusu aracın sahibi olmadığı gibi uzun süreli bir kiralama ilişkisinin de söz konusu olmadığını, müvekkilinin işleten olmadığından sorumluluğunun doğmadığını, davanın sigorta şirketine de yöneltilmiş olması nedeniyle görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, deliller kendilerine tebliğ edilmediğinden itiraz haklarını saklı tuttuklarını, esas yönünden ise kazanın davalı …. şirketine ait aracın sapağı kaçırmasıyla geri geri gelirken meydana geldiğini, geri gelen aracın % 100 kusurlu olması gerektiğini, … Gıda şirketine ait aracın kazadan kurtulmak için sola hamle yaptığını ancak kazanın kaçınılmaz olarak meydana geldiğinden … Gıda sürücüsünün kusuru olmadığını, davacılar tarafından talep edilen maddi ve manevi tazminatın fahiş olduğunu, maddi kayıplara ilişkin herhangi bir belge sunulamadığını, tahsilat makbuzu içeriklerini kabul etmediklerini, yine müvekkilinin bir kusur ve sorumluluğu bulunmadığından ihtiyati haciz talebini de kabul etmediklerinden haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini bildirmiştir.
ASIL DAVA: Davalı … Gıda Tem. Mad. İnş San ve Tic AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini,dava dosyası kapsaı ve davalıların adresleri dikkate alındığında İstanbul Anadolu Adliyesi Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetli olduğunu, dosyanın gönderilmesine karar verilmesini,davacıların iddia ettiği kazanın doğru olduğunu, davacıların annelerinin öldüğünü, kazanın oluşumunda kusurun müvekkil şirket araç sürücüsünde olmadığını,kazanın davalı … şirketine ait aracın sapağı kaçırmasıyla geri geri gelirken meydana geldiğini, müvekkili şirket aracının diğer araca sol arka kısmından müvekkil aracının da sağ ön kısmından çarpmak suretiyle meydana geldiğini, olay yerinde ilk çarpma noktasının sağ şeridin orta şerit çizgisine 20-25 cm civarında yakın bir noktada olduğunu, müvekkili aracın daha sonra alev aldığını ve neticede ağır yaralanmaların oluştuğunu, kaza yerinde tutulan tutanağın tanıklar dinlenmeden düzenlendiğinden eksik ve hatalı olduğunu, müvekkili aracının doğru hamle yaptığını, davacının kusur iddialarının haksız olduğunu, K.Çekmece … SCM’nin …. D.İş sayılı dosyası içerisinde dava konusu kaza ile ilgili resim ve görüntü kayıtlarının bulunduğunu,davacılardan …’nın çalıştığı ve ailenin geçimini sağladığının ortada olduğunu, davacıların destekten yoksun kalmaktan dolayı tazminat talep etmelerinin haksız olduğunu, davacı ….’e herhangi bir bakım parası olarak müteveffa anne ya da davacı …’ya ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun da ilgili kurumlardan sorulması gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminat tutarının haksız olduğunu, tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, davanın …. Sigorta AŞ’ye ihbarının gerektiğini, … AŞ ile …. Sigorta AŞ’nden bir tazminat dava devam ederken davacılara ödenir ise veya dava sonunda bu şirketlerden belirli bir para tahsiline karar verilir ise bu tutarların müvekkilin sorumlu olduğu tutarlardan mahsubuna,haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini bildirmiştir.
ASIL DAVA: Davalı … cevap dilekçesinde özetle; olayın istenmeyen bir olay olduğunu ve bu olaydan dolayı çok üzüldüğünü, ifadesinde belirttiği gibi alınabilecek tedbirleri alarak uyarı ışığı yakarak ve emniyet şeridinde durmakta iken aracın arkadan çarptığını, her türlü tedbiri almaya çalıştığını, arkadan çarpan aracın kusurlu olduğunu, ölen kişilerin ne kadar maddi ve manevi kaybının olduğunu mahkemenin belirleyeceğini, kendisinin bütün tedbirleri aldığını,davanın reddine karar verilmesini bildirmiştir.
ASIL DAVA: Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu,müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili tarafından ….’in % 62 maluliyeti nedeniyle aktüer hesabı yaptırıldığını, 27/01/2014 tarihinde 10.742,13 TL davacıya ödeme yapıldığını, kusur durumunun trafik ihtisas dairesi tarafından belirlenerek aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi tarafından tazminat hesabının yapılmasının gerektiğini, davacının başvurusu üzerine hesaplanan tazminat bedelinin ödendiğinden müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması ve ek ödeme yapılmasına karar verilmesi halinde yapılan ödemelerin dikkate alınmasını, müvekkili temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesini ve davanın reddine karar verilmesini bildirmiştir.
ASIL DAVA: Davalı … Mob İnş Gıda Oto San ve Tic Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesini, dosyalar arasında irtibat bulunması nedeniyle Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında kusur raporu alınmış olması halinde bu raporun celbine karar verilmesini, davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun netleştirilmesine, dosyada kusur incelemesi yaptırılmasına, davacılardan … ‘in destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine, manevi tazminat talepleri yönünden zenginleşme aracı olmama ilkesinin gözetilmesine, reddedilen miktarlar yönünden yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davacı tarafa yükletilmesnie karar verilmesini bildirmiştir.
ASIL DAVA: İhbar olunan …. Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın ve ihbarın reddine,dava açılmasına sebebiyet vermediklerinden temerrüdü söz konusu olmadığı için aleyhlerine masraf ,faiz ve avukatlık ücretine hükmolunmamasına karar verilmesini bildirmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı … Gıda Temizlik Maddeleri İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’nin maliki olduğu … plakalı müşteri servis aracı ile Davalı … Mobilya İnş. Gıda Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin maliki olduğu diğer Davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet arasında 23.09.2013 tarihinde Kayaşehir – Fenertepe yolu üzerinde … Bölge yönünde kaza meydana geldiğini, kamyonetin … Sigorta A.Ş. tarafından … No.lu KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile üçüncü kişilerin zararlarının tazmini için koruma altına alındığını, kaza neticesinde Servis Aracındaki dört kişinin vefat ettiğini, davalılar aleyhine Müvekkili … ve ablası … tarafından açılan maddi ve manevi tazminat talepli davanın Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile görüldüğünü, bu dosyada ıslah yolu ile yükseltilen bedelin, bilirkişi raporunda yapılan tespit ve hesaplamalar neticesinde yetersiz kaldığını, huzurdaki davanın belirtilen dosya ile birleştirilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davalı …. San. ve Tic. A.Ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacılar tarafından açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davanın reddi gerektiğini, dava dosyası kapsamı ve davalıların adresleri dikkate alındığında, dava taraflarından hiçbirisinin Bakırköy Adliyesi yetki çevresinde bulunmadığını, yasa gereği davanın, davalıların adresinde açılması gerektiğini, müvekkili şirketin adresinin, İstanbul Sancaktepe’de olup, müvekkilinin adresi yönünden yetkili yargı yerinin İstanbul Anadolu Adliyesi mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davanın görev yönünden reddi yanında yetki yönünden de reddi ile İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, birleşen dava dosyası ile ikame edilen davadaki talepler bakımından mahkememizin … E. sayılı dava dosyası ile dava ikame edilmiş ve devam etmekte olup birleşen dava dosyasındaki dava ve taleplerin derdest davanın varlığı nedeniyle DERDESTLİK nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacılar vekilinin iddia ettiği kazanın maalesef doğru olduğunu ve davacıların murisinin hayatını kaybetmiş olduğunu, ancak kusur konusundaki iddialara katılmadıklarını, zira, kazanın oluşumunda kusurun müvekkili şirketin araç sürücüsünde olmadığını, kazanın oluşumunun, olay yeri tutanakları ve resimler dikkatle incelendiğinde; kazanın davalı … Ltd.Şti.’ye ait aracın sapağı kaçırmasıyla geri geri gelirken meydana geldiğinin, müvekkili şirket aracının diğer araca sol arka kısmından müvekkili aracının da sağ ön kısmından çarpmak suretiyle meydana geldiğinin, olay yerinde ilk çarpma noktasının sağ şeridin orta şerit çizgisine 20-25 cm civarında yakın bir noktada olduğunun, müvekkilinin aracının daha sonra alev aldığının ve neticede ağır yaralanmaların oluştuğunun görülmekte olduğunu, trafik ekiplerince kaza yerinde tutulan tutanağın tüm deliller ve tanıklar dinlenmeden düzenlenmiş olup bu tespitin son derece eksik ve hatalı olduğunu, çarpma noktasının bulunduğu yerin, araçların son durdukları yer dikkate alındığında, müvekkilinin aracının aslında yasak olmasına karşın kaza mahallinde hızla geri geri gelen araçtan kurtulmaya çalıştığının, sola doğru hamle yaptığının, ancak öndeki aracın sol şeride doğru arkasını çevirmesi üzerine de kaçış yolu kalmadığından kazanın meydana geldiğinin açıkça görülmekte olduğunu, müvekkili şirketin araçlarının tümünün GPS sistemi ile takip edilmekte olduğunu, birer suretini dilekçe ekinde sundukları kayıtlardan da görüleceği üzere müvekkili şirketin aracının kaza anında kaza mahallindeki 50 KM olan hız sınırının bile altında seyrettiğinin açıkça görülmekte olduğunu, kazanın oluşumunda müvekkili şirketin araç sürücüsünün bir kusuru bulunmadığını, ancak trafik ekiplerince müvekkili şirketin araç sürücüsüne asli kusur verilmesinin açıkça haksız ve hatalı bir değerlendirme olduğunu, kaza tespit tutanağındaki kusura dair tespit ve kusur oranını kabul etmediklerini, kusur durumunun dava dosyasında toplanacak delillerle mahallinde keşfen bilirkişi incelemesi yoluyla yeniden değerlendirilmesini talep ettiklerini, kusur hususunda Küçükçekmece … Sulh Ceza Mahkemesi’nin …. D. İş sayılı dosyası ile itirazda bulunulmuş, ancak Mahkemece görevli olmadıkları gerekçesi ile taleplerinin reddedilmiş olduğunu, müvekkili şirketin tüm araçlarının yeni olduğunu, her türlü güvenlik önlemlerinin de araçlarda alınmış olduğunu, araç sürücülerinin de tecrübeli kişilerden seçilmekte olduğunu, kaza yapan araç ve diğer servis araçlarında ön kapıdan binen yolcunun arka kapıdan ineceği şekilde ve hatta bu tür kazalarda arka kapıdan tahliye maksatlı olarak orta kısımda hol oluşturulmuş olduğunu, kaza sonrası araçtan kurtarılan yolcuların da bu sayede arka kapıdan çıkarılmış olduklarını, davacıların iddialarını kabul etmediklerini, davacılar vekilinin iddia ettiği bakım yoluyla destek hususuna dayalı fahiş destek talebinin haksız olduğunu, sadece bakım yoluyla iddia edilen tutarda maddi nitelikli destek katkısı sağlanmasının olası olmadığını, bu nedenle destek hususundaki davacı taraf iddiasını kabul etmediklerini, kaldı ki davacılardan …’nın çalıştığı ve ailenin geçimini sağladığının ortada olup davacıların destekten yoksun kalmaktan dolayı tazminat taleplerinın bu yönüyle de haksız olduğunu, davacı …’in sürekli engelli oluşu nedeniyle kendisine bu engelliliğine bağlı olarak bir maaş ve bakım parası ödenip ödenmemesi hususunun da destekten yoksun kalma tazminatının hesabına etki etmekte olduğunu, bu nedenle davacı …’e herhangi bir maaş ve bakım parası olarak müteveffa anne ya da davacı …’ya ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun ilgili kurumlardan sorulmasını talep ettiklerini, şayet destekten yoksun kalma taleplerinin kabulü yönünde hüküm kurulacak ise bu kere kusur oranında indirim yapılması gerektiğini, müteveffanın yaşının 56 olup, bu durumun da davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatından indirim sebebi sayıldığını, davacı tarafın huzurdaki davayı açmakta hukuki menfaati bulunmadığını, zira (Davacının iddialarını kabul etmiş olmamak ve asıl davadaki beyan ve iddialarına halel gelmemek kaydı ile ) mahkememizin … E. sayılı dosyada kusur durumu, destek hususundaki tazminat miktarları hesaplanmış ve davacı tarafın da hesaplanan tazminat tutarlarına göre davasını ıslah etmiş olduğunu, tazminata dair ıslah edilen tutarlar bakımından dosyada Yargıtayca bu tazminatların da uygun görülmüş olduğunu, Bu bakımdan açılan davada hukuki yarar bulunmadığını, davacı tarafça birleşen dosyada talep edilen tazminat tutarları bakımından zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçmiş olduğunu, davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreler bakımından reddi gerektiğini beyanla; öncelikle davanın görev ve yetki yönünden reddi ile davanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, Derdestlik itirazlarının kabulü ile davanın bu bakımdan reddine, hukuki menfaat yokluğu, zamanaşımı ve hak düşürücü süreler bakımından davanın reddine, kusura dair itirazlarının kabulü ile dosyada öncelikle kusur yönünden araştırma ve değerlendirme yapılması maksadıyla tüm delillerin toplanmasını müteakip keşfen bilirkişi incelemesi yapılmasına, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, şayet maddi tazminat taleplerinin kabulü yönünde hüküm kurulur ise bu kere kusur oranında tenkis yapılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası kapsamında alınan ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin … tarihli raporu ile …’ın asli derecede, müteveffa …’ın ise tali derecede kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim olunan …. tarihli rapor ile …’ın % 85 oranında, müteveffa …’ın ise % 15 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Dosya aktüerya bilirkişiye tevdi edilmiş olup tanzim edilmiş olan bilirkişi raporunda, davacıların murisi …’ın ev hanımı olarak asgari ücret miktarı üzerinden destekten yoksun kalma tazminatından faydalanacak oğlu …’in yetişkin ama işitme engelli sağır ve dilsiz olması sebebiyle bu çocuk yönünden işlemiş, işleyecek ve pasif dönem gelirinden hak sahibine yansıyacak destek oran ile süresi doğrultusunda hesap tarihi itibariyle güncelleştirilerek peşin sermaye değerine dönüştürülmüş zarardan, kusur iskontosu uygulanmayarak hak sahibinin destek göreceği süre içerisinde kendisine yansıyacak destek oranı doğrultusunda bulunmuş miktardan davalı … Sigorta tarafından kendisine yapılmış ödemenin güncel miktarının tenzili ile … için bakiye 17.211,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı, … için destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanamayacağı, müteveffanın cenaze defin, dini tören ve mezar yeri masrafının 2013 yılı rayiç değerinin 2200,00 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
Taraf itirazları doğrultusunda alınan ek raporda taraf itirazları irdelenmiş ve 15/08/2015 tarihli bilirkişi raporunda değişiklik yapılmasını gerektirir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacı taraf, ibraz ettiği ıslah dilekçesi ile müvekkili … yönünden destekten yoksun kalma tazminat miktarını 15011,00 TL, cenaze masrafı yönünden ise 2200,00 TL olarak ıslah ettiklerini bildirmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze giderleri ile manevi tazminatın tahsili talebine ilişkindir. Davacıların murisi anneleri ….’un davalı … Gıda’nın maliki olduğu … plaka sayılı minibüste yolcu konumunda bulunduğu, 23/09/2013 tarihinde davalı … Mobilya’nın maliki, davalı …’ın sürücüsü bulunduğu, davalı … Sigorta’nın ise sigorta şirketi olan … plaka sayılı kamyonetin arkadan çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacıların murisinin vefat ettiği, ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim olunan 29/06/2015 tarihli rapor ile …’ın % 85 oranında, müteveffa …’ın ise % 15 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, davacıların murisinin meydana gelen olayda kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı … AVM’ye karşı dava açılmış ise de, bu davalının olaya ilişkin kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla bu davalıya karşı açılan davanın reddine karar verilmiştir,
Mahkememizce itibar olunan ve davalı … Sigorta tarafından yapılan ödemelerin güncellenmesi neticesinde mahsubu ile hesaplanan davacı …’in talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 15.011,00 TL olduğu tespit edilmiş, davacı … için ise destekten yoksun kalma tazminatının talep edilemeyeceği tespit edilmiş olmakla Davacı …’in destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulü ile ıslah dilekçesi nazara alınarak 15.011-TL maddi tazminatın davalılar …, … Sigorta, … ve … Gıda’dan müştereken müteselsilen tahsiline, tazminat bedeline davalı … Sigorta yönünden 13/01/2014 tarihinden, diğer davalılar bakımından olay tarihi olan 23/09/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davacı …’in destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacıların cenaze giderine ilişkin talepte bulundukları, bilirkişi raporu ile cenaze defin, dini tören ve mezar yeri masrafının 2013 yılı rayiç değerinin 2200,00 TL olarak hesaplandığı anlaşılmakla ıslah dilekçesi de nazara alınarak Davacıların cenaze giderlerine ilişkin talebin KABULÜ ile 2200-TL cenaze giderinin davalılar …, … Sigorta, … ve … Gıda’dan müştereken müteselsilen tahsiline, tazminat bedeline davalı … Sigorta yönünden 13/01/2014 tarihinden, diğer davalılar bakımından olay tarihi olan 23/09/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Davacı tarafça manevi tazminat talebinde bulunulmuştur. Manevi tazminat, TBK 56. Maddesinde düzenlenmiş olup, “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne amirdir. Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Mahkememizce olayın oluş şekli, tarafların kusur durumları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, muris ile davacılar arasındaki yakınlık ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile takdiren davacı … için 40.000-TL davacı … … için 30.000-TL olmak üzere toplam 70.000-TL manevi tazminatın davalılar …, … ve … Gıda’dan olay tarihi olan 23/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken müteselsilen tahsili ile davacılara müştereken ve müteselsilen verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı … Sigorta’ya karşı açılan manevi tazminat davasının ise reddine karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen 18/12/2017 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı İstinaf edilmiş olmakla; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 27/10/2020 tarih ve … Esas …. Karar sayılı ilamı ile; “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesine göre işletenlerin, bu Kanun’un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde ise bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağının düzenlenmiş olduğu, kaza tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 162/1.maddesine göre müteselsil borçlulardan her birinin, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olduğu, aynı Kanun’un 163.maddesine göre borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğunun devam edeceği, alacaklının, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahip olduğu, davalının istinaf dilekçesinde kusur oranında sorumluluğa karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf talep etmiş olduğu, yukarıda belirtilen KTK’nın 85 ve 91. maddelerindeki düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan maddi zararlardan işletenin, sürücü ve trafik sigortacısı zarar görene karşı sorumluluğu tarafların kusurlu olması şartı ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davalı vekilinin bu yöre değinen istinaf başvurusunun yerinde olmadığı, davalı … Gıda Tem. Maddeleri İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından cevap dilekçesi ile usule yönelik olarak yetki itirazında bulunmuş olduğu, mahkememizce davalı vekilinin yetki itirazı hakkında olumlu yada olumsuz değerlendirme yapılmadan karar verilmesinin doğru olmadığı, davaya konu trafik kazası nedeniyle ceza yargılamasının yapıldığı Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporuna göre … plakalı araç sürücü …’ın asli, … plakalı araç sürücüsü …’ın talı derecede kusurlu olduğu, mahkememizce aldırılan … tarihli Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi raporuna göre kazanın meydan gelmesinde davalı …’ın % 85, … plakalı araç sürücüsü …’ın %15 kusurlu olduğunun tespit edildiğinin görülmekte olduğu, bu durumda mahkememizce aldırılan kusur raporu ile ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporlarının birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında davalı vekilinin kusura yönelik istinaf itirazının yerinde görülmediği, desteğin, çocuklarının bakım ihtiyacından ne zaman kurtulacağını tayin etmenin çocuğun yaşadığı yöreye, sosyal çevreye, çocuğun özelliklerine, cinsiyetine, ailenin sosyal ve ekonomik durumuna göre değişmekte olduğu, Hakimin, her somut olayda, destek ölmeseydi, ne kadar süre ile destek olacak idiyse bu süreyi destek süresi olarak kabul ettiği, ana-babaya yardımda, onların yaşama sürelerinin; çocuklara yardımda ise, çocukların çalışmaya başlama süresinin esas alındığı, çocuklarda, kız veya erkek olmalarına, yüksek öğrenim yapıp yapmamalarına göre farklı sürelerin kabul edilmekte olduğu, bunun dışında kız çocukları için genellikle, çalışmaya başlama veya evlenme ile destek ihtiyacının ortadan kalkacağı, Yargıtay …. Dairesi’nin yerleşik uygulamasına göre, yüksek öğrenim görme durumu bulunmayan halde, kız çocuklarının 22 yaşına kadar, erkek çocuklarının 18 yaşına kadar; yüksek öğrenim gören ya da görme ihtimali bulunan çocukların ise 25 yaşına kadar destek alacağı dikkate alınarak destek tazminatı hesaplanması gerektiği, somut olayda davacı …’nin yaşı itibariyle destek ihtiyacının ortadan kalktığı nedenle destekten yoksun kalma maddi tazminatı yönünden davanın reddedilmesinde; yine desteğin ev hanımı olduğu, babasından yetim maaşı aldığı belirtiltiğinden mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunda desteğin ev hanımı olması nedeni Yargıtay …. HD yerleşik içtihatlarına göre asgari ücret üzerinden ve kaza tarihi itibariyle PMF 1931 tablosuna göre hesaplama yapılmasında bir isabetsizlik görülmediği, Yargıtay … Hukuk Dairesince kabul görmüş pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmekte olduğu, çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise destek gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği, yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’… pay, ana ve babaya 1’… pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalı olduğu, çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan payın, hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak payların düşecek olduğu, çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun paylarının destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak, anne ve babaya verilmeyeceği, böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payının artacak olduğu, bu pay esasının Türk aile sistemine çok uygun düşmekte olduğu, çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak payın düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak payın yükselecek olduğu, ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payın diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay, eşe 2 pay esasına göre %50 pay desteğe, %50 pay eşe verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminatın bu ilkelere göre hesaplanması gerektiği, bu durumda somut olayda pay hesabında destek ile davacı …’in bulunduğu gözetilerek, davacı …’in işitme engelli olması, sağlık, eğitim ve durumu nazara alınarak destek payının hesaplanması gerektiği, ( Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/15677 E.2019/7635 K.) KTK’nın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmış olduğu, aynı Kanun’un 85/1. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. ” maddenin son fıkrasına göre ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” İşletenin bu sorumluluğunun bir tehlike sorumluluğu olduğu, 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmış olduğu, şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişinin işleten olduğu, maddi ölçüye göre ise trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütler olduğu, işletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçü olduğu (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 28/02/2019 tarih, 2016/6712 E. ve 2019/2237 K. sayılı kararı), somut olayda … plakalı aracın davalı Olipma… A.Ş. içerisinde faaliyette bulunan davalı … Gıda ….A.Ş’ye ait olduğu, aracın müşteri servis aracı olarak kullanıldığı sabit olup, mahkememizce söz konusu araca sadece market müşterilerinin mi yoksa avm müşterilerinin de kullanıp kullanmadığının saptanmadan, davalı … …A.Ş ile davalı … Gıda…. A.Ş arasında yapıldığı belirtilen sözleşmenin dosya içerisine alınıp değerlendirilmeden, ayrıca servis taşıma sözleşmesi bulunup bulunmadığı saptanmadan, kazaya karışan aracın üzerinde davalı … …A.Ş.’ne ait logo ve resimlerin olup olmadığı tespit edilmeden eksik inceleme ve araştırma ile davalı … …. A.Ş’nin sorumluluğu yönünden karar verilmesinin doğru olmadığı, mahkememizce bu eksikler giderilerek Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi ve T.T.K. hükümleri gereği davalı …… A.Ş.’nin diğer davalılarla birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu olup olmadığı yönünden karar verilmesi gerektiği, TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer aldığı, bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek paranın, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanmasının da amaç edinilmemiş olduğu, o halde, tazminatın miktarının onun amacına göre belirlenmesi gerektiği, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olması gerektiği, Hakimin, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiği, manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerektiği, bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkeler ile mahkememiz kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/2.maddesi kapsamında davacılar lehine verilen manevi tazminat miktarının yeterli olduğu kanaatine varılmış olduğu, mahkememizce verilecek hükmün Türk Borçlar Kanunu’nun 58/2 maddesi gereğince yayınlanmasına ilişkin talep hakkında olumlu yada olumsuz karar verilmemiş olması ise eksik incelemeye dayalı oldğundan bu yöne değinen istinaf itirazının yerinde olduğu, açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ve davalı … Gıda Tem. Maddeleri İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca mahkememize kararının KALDIRILMASINA, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkememize GÖNDERİLMESİNE” karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı doğrultunda davalı … Gıda Temizlik Maddeleri İnşaat San. ve Tic. A.Ş. ve … Yönetim ve Alışveriş Hizmetleri A.Ş.’den iş bu davaya konu aracın yalnızca market müşterileri tarafından mı yoksa AVM müşterisi taraından da kullanılıp kullanılmadığı, aracın üzerinde … Yönetim A.Ş.’nin logosunun bulunup bulunmadığı ve davalılar arasında servis taşıma sözleşmesi veya başkaca sözleşmenin bulunup bulunmadığı sorulmuş, davalı … Yönetim ve Alışveriş Hizmetleri A. Ş. vekili tarafından verilen beyan dilekçesinde davalı … Gıda ile aralarında yalnızca reklam anlaşması olduğunu, reklam anlaşması uyarınca kendilerine ait logoların araç üzerinde bulunduğunu, davalı … Market’in yalnızca kendi müşterilerini servis aracı ile taşıdığını, reklam anlaşmasının sözlü olarak düzenlendiğini beyan ettiği, davalı … Gıda Temizlik Maddeleri İnşaat San. Ve Tic. A.Ş. Vekili beyanında şirketin AVM’de bulunan şubesinin servis aracının aynı zamanda AVM müşterilerine de hizmet verdiği, AVM tarafından araçların üzerine reklam konulduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, sözlü olarak yapılan anlaşma gereğince şirketin servis araçlarının aynı zamanda AVM müşterileri tarafından kullanıldığını beyan ettikleri ve kaza sonrasına ait fotoğrafların incelenmesinde davalı … Yönetim ve Alışveriş Hizmetleri A.Ş.’ne ait logonun belirgin şekilde araç üzerinde yer aldığı görülmüştür.
Dosyanın bozma ilamında belirtilen hususlar yönünden aktüerya bilirkişisi ….’a tevdiine karar verilmiş olup, Aktüerya bilirkişisi … 01/11/2021 tarihli raporda özetle; ATK Trafik İhtisas Dairesinin …. tarihli raporunda olayın meydana gelmesinde; a) … plakalı aracın davalı sürücüsü …’ın %85 kusurlu olduğunun, … plakalı araç sürücüsü ….’ın %15 kusurlu olduğunun belirtilmekte olduğunu, … doğumlu olan müteveffanın 23.09.2013 vefat tarihi itibariyle (56) yıl (5) ay (22) günlük olup, (56) yaşında kabul edilerek, TRH-2010 Kadın yaşama tablosuna göre müteveffanın muhtemel bakiye ömrünün (24) yıl ve bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa idi muhtemelen (80) yaşına kadar yaşayacak olduğunu, dosyada davacının sağlığında çalıştığına dair SGK Hizmet Dökümü, Bordro vs. Belge bulunmadığını, bu nedenle; ülkemizin örf ve adetleri de dikkate alınarak müteveffanın “ev hanımı” olduğu kabulüyle değerlendirme yapılacak olduğunu, o halde; Yüksek Yargıtayın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında ev hanımlarının yaşamları boyunca kendi evi hizmetlerinde çalışacakları kabul edilerek değerlendirme yapılması gerektiğinin belirtilmekte olduğunu, ev hanımı olarak kabul edilen müteveffanın bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsaydı; kendi evi hizmetlerinde aktif çalışmasını devam ettireceğinden kaza ve vefat tarihi itibariyle (56) yaşından itibaren (80) yaşına kadar zarar gördüğü bakiye aktif hayat süresinin (24) yıl olduğunu, müteveffanın annesinin vefat tarihi itibarı ile (30) yaşında olan ….’in çalışmaya engel bir durumunun bulunmaması nedeniyle Yargıtay … Hukuk Dairesi E…., K. …., T. 25.1.2012 sayılı kararı ve …. HD 26.06.2012 Tarih ve … Esas, …. K.sayılı kararı dikkate alındığında, davacı çocuk …. yönünden destekten yoksun kalma şartı oluşmadığını, hal böyle olunca; davacı … yönünden destekten yoksun kalma maddi zarar hesabı yapılabilmesinin mümkün görülmemiş olduğunu, ATK … İhtisas Kurulunun 10.02.2017 tarihli raporunda davacı çocuk …’ in %60 oranında malül olduğunun belirtilmekte olduğunu, davacı çocuk … her ne kadar kaza tarihinde 26 yaşında bir yetişkin ise de; davacı çocuğun %60 malül ve bakıma muhtaç olduğu nazara alınarak davacı çocuk …’in müteveffa annesinin bakiye ömrü ile sınırlı olarak desteğe muhtaç olduğunun kabulü gerekeceğini, Ev Hanımı olan müteveffanın bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsaydı, kendi evi hizmetlerinde aktif olarak çalışmasını devam ettirecek ve kendi evi hizmetlerinde çalışması karşılığı sarf etmesi gereken mesainin parasal değerleri yasal asgari ücretlerin net tutarının altında olmayacağından kaza tarihinden itibaren günümüze kadar geçen dönem içinde memleketimizde uygulanan yasal asgari ücretlere göre değerlendirme yapılacak olduğunu, ayrıca; ev hanımların hesaba esas kazançları vergiye tabi kazanç olmadığından ve ev hanımları vergi ödemediğinden vergi iadesi anlamında olan AGİ dahil edilmemiş hali ile net aylık yasal asgari ücretler hesaba esas alınacak olduğunu, 23.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek bakiye aktif devre sonuna kadar geçecek süre için Yargıtay 4., 9., 10., 11., 17. ve 21. Hukuk Dairelerinin bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak ortalama yıllık kazanç esasına göre değil, her yıl için ayrı-ayrı %10 Artış ve yine her yıl için ayrı-ayrı %10 iskontolama esasına göre değerlendirme ve hesaplama yapılacak olduğunu, işleyecek aktif devre hesabına esas aylık net ücret AGİsiz asgari ücrete eşit ve 910,43 TL olduğuna göre; işleyecek aktif devre başında net yıllık kazancın = 910,43 TL x 12 Ay – 10.925,16 TL olduğunu, davacı hak sahiplerinin (2) yıllık işlemiş maddi zararlarının 23.09.2013-23.09.2015 tarihleri arası geçmiş yılları kapsamakta olup, Yüksek Yargıtayın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak geçmiş yıllarda uğranılan işlemiş maddi zararların herhangi bir iskontoya tabi tutulması söz konusu olmadığından davacı hak sahibinin (2) yıllık işlemiş aktif devredeki maddi zararlarının iskontosuz olarak hesaplanacak olduğunu, …’in (22) yıllık maddi zarar toplamının 129.923,10 TL olduğunu, olayın meydana gelmesinde müteveffa kusursuz olduğundan ve davalılar maddi zararlarını müşterek ve müteselsil sorumluluk ilkesine göre talep ettiklerinden kusur tenziline mahal bulunmadığını, somut olay trafik iş kazası olmadığından Kurum tarafından hak sahibi çocuğa rücuya tabi bağlanmasının mümkün olmadığını, buna göre; rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmadığını, dosyadaki ödeme makbuzundan davalı …. Sigorta A.Ş tarafından davacı …’ e 27.01.2014 tarihinde 10.742,13 TL ödeme yapıldığının görülmüş olduğunu, davacıya yapılan ödemenin; ödeme tarihinden BAM ilamı öncesinde hükme esas alınan rapor tarihi olan 15.08.2015 tarihine kadar işlemiş faiziyle birlikte hesaplanan maddi zarar tutarından tenzil edilecek olduğunu, ayrıca mahkememiz ara kararında davacı … için 10.000,00 TL davacı …. için 10.000,00 TL olmak üzere ön ödeme yapılması yönünde hüküm kurulmuş olduğunu, davacı … yönünden hüküm kurulan ön ödeme tutarının nihai karar ve infaz aşamasında nazara alınması gerekmekte olup, bu aşamada değerlendirilmeyecek olduğunu, davacı …’in innihai gerçek maddi zararının 117.684,43 TL olduğunu, Cenaze ve defin gideri maddi zararının BAM kaldırma ilamı kapsamı dışında bırakıldığının görülmüş olduğunu, bu durumda usulü kazanılmış haklar nazara alınarak; davacıların cenaze ve defin gideri maddi zararının 2.200,00 TL olduğunu, …’in ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararının 110.199,33 TL olduğunu, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede davacıya yapılan ödemenin yetersiz olduğunun tespit edilmiş olduğunu, davacı …’in nihai ve gerçek maddi zararı ile cenaze-defin gideri maddi zararı toplamının 119.884,43 TL olup, 239.257,87 TL tutarındaki bakiye teminat limitinin altında kaldığını SONUÇ OLARAK; ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede; davacı …’e yapılan ödemenin yetersiz olduğunun tespit edildiğini, davacı …’in destekten yoksun kalma nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 117.684,43 TL hesaplanmış olmakla birlikte; davacının destekten yoksun kalma maddi talebinin 15.011,00 TL’na ıslah olunduğunu, davacıların cenaze ve defin gideri zararının 2.200,00 TL olduğunu, 4. mahkememizin ara kararında davacı … için 10.000,00 TL davacı … için 10.000,00 TL olmak üzere işlemiş faizleriyle birlikte ön ödeme yapılması yönünde hüküm kurulduğunu, hüküm kurulan ön ödeme tutarının nihai karar ve infaz aşamasında nazara alınması gerektiğini, temerrüt başlangıcının davalı … Sigorta A.Ş yönünden 13.01.2014 kısmi ödeme tarihi davalılar yönünden ise 23.09.2013 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğunu bildirmiştir.
Esas dosya yönünden; bozma kararında belirtildiği ve tarafların dosyaya sunmuş oldukları beyanlardan anlaşılacağı üzere davalı … Yönetim A.Ş.’ne ait logonun dava konusu kazaya sebebiyet veren aracın üzerinde yer aldığı ve davalı … Yönetim A.Ş. İle davalı … Gıda Tem. Maddeleri İnş. San. ve Tic. A.Ş. arasında reklam anlaşması bulunduğu hususu nazara alındığında davalı … Yönetim A.Ş.’nin araç üzerinde fiili hakimiyetinin bulunduğu ve araçtan ekonomik yarar sağladığının ve buna göre KTK m. 3 uyarınca işleten sayılması gerektiği, meydana gelen zarardan davalı … Yönetim A.Ş.’nin de sorumlu olduğu, dosya kapsamına uygun ve gerekçeli bilirkişi raporuna göre davacı …’in talep edebileceği destekten yoksun kalma maddi zararının 117.684,43 TL olarak tespit edildiği, davacı …’in talebinin 15.011,00 TL’ye ilişkin olduğu, bozma kararında belirtilmeyen hususlar yönünden Mahkememiz önceki tarihli kanaatinin devam ettiği, Mahkememizce verilen 03/03/2021 tarihli ara karar uyarınca davacılara geçici ödeme yapıldığı hususu nazara alındığından yapılan ödemenin mahsubunun gerektiği,
Birleşen dosya yönünden, esas dosyada alınan dosya kapsamına uygun ve gerekçeli bilirkişi raporu uyarınca davacı …’in talep edebileceği destekten yoksun kalma maddi zararının 117.684,43 TL olarak tespit edildiği ve davacının esas dosyadaki talebinin 15.011,00 TL olduğu nazara alındığında bakiye 102.673,43 TL yönünden talepte bulunduğu, davacının talebinin yerinde olduğu kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Her ne kadar esas dosyaya ilişkin kısa kararda davalı … Yönetim Organizasyon’una yönelik dava yönünden cenaze giderleri ve manevi tazminata ilişkin değerlendirme yapılmadığı ve hükümde belirtilmediği görülmüş ise de uygulamada tereddüte yer vermemek adına 28/07/2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmi Gazedete yayınlanarak yürürlüğe giren değişiklik kapsamındaki HMK 305/A gereğince hükmün cenaze giderleri ve manevi tazminata ilişkin kısımlarına “… Yönetim Organizasyon” ibaresi eklenmesine karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A- ESAS DOSYADA
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
Davacı …’in destekten yoksun kalma tazminatı talebinin KABULÜ İLE 15.011,00 -TL maddi tazminatın davalılar …, … Sigorta, …, … Yönetim Organizasyon ve … Gıda’dan müştereken müteselsilen tahsiline, tazminat bedeline davalı … Sigorta yönünden 13/01/2014 tarihinden, diğer davalılar bakımından olay tarihi olan 23/09/2013 tarihinden itibaren yasal faiz İŞLETİLMESİNE,
Davacı …’in destekten yoksun kalma tazminatı talebinin REDDİNE,
Davacıların cenaze giderlerine ilişkin talebin KABULÜ ile 2200,00-TL cenaze giderinin davalılar …, … Sigorta, …, … Yönetim Organizasyon ve … Gıda’dan müştereken müteselsilen tahsiline, tazminat bedeline davalı … Sigorta yönünden 13/01/2014 tarihinden, diğer davalılar bakımından olay tarihi olan 23/09/2013 tarihinden itibaren yasal faiz İŞLETİLMESİNE,
1-Alınması gereken 1.175,68 TL harcın peşin alınan 3.039,80 TL peşin harç ile 48,54 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.088,34 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir KAYDINA,
2-Davacılar tarafından sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 1.200,88 TL ile ıslah harcı 48,54 TL olmak üzere toplam 1.249,42 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
3-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden davacılar yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 5.100,00 TL (2.200,00 TL’lik kısmının her iki davacı lehine verilmesine, bakiye 2.900,00 TL’lik kısmının ise davacılardan … lehine verilmesine) ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
4-Davalılar …, … Sigorta, … Yönetim Organizasyon ve … Gıda kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden bu davalılar yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 1.000,00 TL ücreti vekaletin davacı …’den alınarak bu davalılara VERİLMESİNE,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
DAVACILARIN MANEVİ TAZMİNAT TALEBİNİN KISMEN KABULÜ ile davacı … için 40.000-TL davacı … … için 30.000,00 -TL olmak üzere toplam 70.000-TL manevi tazminatın davalılar …, …, … Yönetim Organizasyon ve … Gıda’dan olay tarihi olan 23/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken müteselsilen tahsili ile davacılara müştereken ve müteselsilen VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, yargılama sırasında esas dosya davalısı … Gıda tarafından yapılan 20.000,00 TL geçici ödeme bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tespit edilen tazminat tutarından mahsup EDİLMESİNE,
Davalı … sigortaya karşı manevi tazminat talebinin REDDİNE,
1-Alınması gereken 4.781,70 TL harçtan, peşin alınan ve maddi tazminat yönünden kurulan hüküm kısmında hesaplanarak mahsup edilen harçtan bakiye kalan 1.912,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.869,04 TL eksik harcın davalılar …, …, … Gıda ve … Yönetim Organizasyon’dan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
2- Davacılar tarafından sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 1.912,66 TL’nin ( manevi tazminat kısmında hesaplanan ve alınması gereken harçtan mahsup edilen kısım olan peşin alınan 3.039,80 TL’nin 1.912,66 TL’lik kısmı) davalılar …, …, … Gıda ve … Yönetim Organizasyon’dan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
3-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden davacılar yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 9.900,00 TL (4.242,15 TL’sinin … lehine verilmesine, 5.657,85‬ TL’sinin … lehine verilmesine) ücreti vekaletin davalılar …, …, … Gıda ve … Yönetim Organizasyon’dan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
4-Davalılar … Sigorta A.Ş, …, … Gıda ve … Yönetim Organizasyon kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden bu davalılar yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 9.900,00 TL (4.242,15 TL’sinden …’in sorumlu tutulmasına, 5.657,85‬ TL’sinden …’in sorumlu tutulmasına) ücreti vekaletin davacılardan alınarak bu davalılara VERİLMESİNE,
MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
1-Davacılar tarafından sarf edilen bilirkişi, ATK masrafı, posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.784,00 TL yargılama giderinin kabul oranı (%45,14) ret oranı (%54,86) dikkate alınarak hesaplanan 1.256,70 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacılar üzerinde BIRAKILMASINA (1.256,70 TL’nin 248,00 TL’sinden tüm davalıların sorumlu tutulmasına, bakiye 1.008,7‬0 TL’sinden davalılar …, … Gıda, … Yönetim Organizasyon ve …’ın sorumlu tutulmasına),
2-Davalı … Gıda tarafından yapılan 250,00 TL yargılama giderinin ret oranı (%54,86) dikkate alınarak hesaplanan 137,15 TL’sinin davacılardan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın bu davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
B- BİRLEŞEN DOSYADA
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE
102.673,43 -TL maddi tazminatın davalılar …, … Sigorta, … ve … Gıda’dan müştereken müteselsilen tahsiline, tazminat bedeline davalı … Sigorta yönünden 13/01/2014 tarihinden, diğer davalılar bakımından olay tarihi olan 23/09/2013 tarihinden itibaren yasal faiz İŞLETİLMESİNE,
1-Alınması gereken 7.013,62 TL harçtan peşin alınan 350,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.662,93 TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir KAYDINA,
2-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 409,99 TL ile 37,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 447,49 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 13.703,98 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/03/2022

Katip ….
¸

Hakim …
¸