Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/839 E. 2022/150 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/839 Esas
KARAR NO : 2022/150

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 16/11/2020
KARAR TARİHİ : 17/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
müvekkili banka nezdinde “Genel Kredi Sözleşmesini müteselsil kefil
olarak imzalayan davalı müşterinin, sözleşme uyarınca kullandığı kredi ürünlerinin
vadesi geldiğinde ödeme yapmadığını, bunun üzerine banka tarafından davalı
müşteriye birikmiş borçlarını ödemesi, aksi halde yasal takip işlemlerinin başlatılacağı
uyarılı ihtarnameler gönderildiğini, davacı kefil …..’e borcunu ödemesi için Bakırköy …. Noterliğinin
12/12/2018 tarihli ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi düzenlendiği ve
13/12/2018 tarihinde ihtarname tebliğ edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun
ödenmemesi nedeniyle davalı müşteri hakkında ilamsız takipler yapıldığını, davalı
müşterinin, tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı itiraz etmiş ve takiplerin durduğunu, davalı
borca itirazlarında, takip ve dayanak işlemlere yönelik esaslı bir itiraz nedeni
bildirmediğini, bu yönüyle itirazların haksız olduğu gibi, borç likit olduğundan icra tazminatı talep etmek gerektiğini, davalı tarafından Genel Kredi Sözleşmesi kefil
sıfatı ile imzalanmış olup, ilgili kısımlar bizzat kefil tarafından kendi el yazısı ile
doldurularak imzalandığını, işbu hususa binaen kefalet sözleşmesi usulüne uygun
olarak yapıldığını, davalının bu yönden de itirazları haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dosya borçlusunun itirazları tarafımıza tebliğ edilmemiş olup, dosya incelemesi
sırasında görüldüğünden, yasal bir yıllık sürede itirazın iptalini istediklerini, yine itiraz
borcun tamamına yönelik olmakla dava harç değeri takip miktarı kadar olduğunu,
takiplere haksız itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın tahsili yanında icra tazminatı ve masraf ve ücreti vekaletin davalıya
yükletilmesine karar verilmesini talep etmek gerektiğini, borçlu ile dava konusu icra takibi alacağı nedeniyle arabuluculuk görüşmesi
yapılmış olup, görüşmede anlaşma sağlanamadığını ve … arabuluculuk
numaralı 14.10.2020 tarihli anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, davalı tarafın Bakırköy …. İcra Müdürlüğü ‘nün ….. esas sayılı icra takibine yönelik itirazlarının iptaline, takibin
devamına, İcra takiplerinde yazılı asıl ve feri alacaklarımızın davalı yandan
tahsiline, davalı yanın %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra tazminatına mahkum edilmesine, masraf ve ücreti vekâletin davalı yana tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya dayanak icra takibi, geçersiz bir icra takibi olduğunu, bu sebeple huzurda görülen davanın, dava şartı yokluğundan reddini talep ettikleri, genel kredi sözleşmesinde asıl borçlunun … Tekstil’in borca yeter miktarda
mal varlığının bulunup bulunmadığının tahsil kabiliyeti olup olmadığının araştırılmamış olması
sebebiyle huzurda görülen davanın hukuki yarar yokluğundan reddini talep ettiklerini, Yerleşik Yargıtay kararları gereği, bir genel kredi sözleşmesinde, asıl borçlunun ve tüm
kefillerin hangi krediden ne miktarda ve ne kadar süre ile sorumlu oldukları açık ve net
belirtilmedikçe iş bu kredi sözleşmesi geçerli akdedilemeyeceğini, dayanak icra takibinde,
müvekkilinin hangi krediden ne miktarda ve ne kadar süre ile sorumlu olduğunun belirtilmediğini, bu anlamda davaya dayanak geçerli bir icra takibi bulunmadığının ortada olduğunu, İstanbul Ticaret Odasından …. Tekstil’in 27.04.2017
tarihinde yetkililerinin kim olduğunun müzekkere ile araştırılmasını talep ettiklerini, …. Tekstil’in
krediden kaynaklandığı iddia edilen borçlarından müvekkilinin sorumlu tutulmaya
çalışılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, huzurda görülen davanın pasif husumet yokluğundan
reddini talep ettiklerini, dava konusu kefalet sözleşmesi, TBK 583. maddesinde belirtilen yazılı şekil şartlarına
uygun olarak düzenlenmediğini, BK 584. madde de belirtildiği üzere kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için
müvekkilinin eşinin açık rızasının alınması gerektiğini, bu durumda söz konusu olmadığından
davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, genel kredi sözleşmesinde belirtilen faiz miktarı hukuka aykırı olduğunu, kredi sözleşme hükümleri müzakere edilerek kararlaştırılmadığını, bu hükümlerin bankanın
müşterilerine imzalatmak üzere matbu olarak hazırlamış olduğu sözleşme maddeleri olduğunu,
kabul etmemekle birlikte hesap kat ihtarı müvekkiline tebliğ edilmediğini, TBK 20. maddesi “Genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı
tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir.” belirtildiği üzere müvekkiline imzalatılan çerçeve nitelikli genel işlem koşulu içeren sözleşme olduğunu, TBK 21.maddesi hükmü uyarınca müvekkili aleyhine tüm hükümler hakkında müvekkilinin aydınlatılmamış, aydınlatıldığına dair bir bilgi, belgede sözleşmede yer almadığını, işbu sebeple söz konusu hükümlerin bir ehemmiyeti olmayıp, davacı bankanın tek taraflı olarak
belirlediği faiz oranından müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, kaldı ki faiz oranı usul ve
yasaya aykırı olarak talep edilmediğini, bunun yanında davacı tarafın iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte sözleşme
serbestisi, bir taraf aşırı zenginleşirken, diğer tarafın mahvına sebebiyet verir şekilde
uygulanamayacağını, Türk Borçlar Kanunu’nun 120.maddesi hükmü amir olup; talep edilen faiz oranının afaki olduğu bilirkişi
raporu ile de sabit olacağını, davacı tarafın dava konusu talep ve iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı
tarafın dava konusu alacak iddiası, likit olmayıp, yargılamayı gerektirir nitelikte olduğundan icra inkâr isteminin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın müvekkili aleyhine haksız yere dayanak icra takibini
başlattığını ve akabinde huzurda görülen davayı açtığını, müvekkilinin gerek UYAP
ortamında gerekse de bankalar nezdinde haksız yere borcunu ödemeyen kişi durumuna
düşürüldüğünü, bu sebeple davacı tarafın dava konusu alacak iddiasının %20’sinden az
olmamak üzere, kötüniyet tazminatından sorumlu tutulmasını talep ettiklerini, kredi sözleşmesi ve delillerin tebliğ edildikten sonra belge altlarındaki imzanın
müvekkiline ait olup olmadığı konusunda beyanda bulunacaklarını, haksız ve mesnetsiz davanın
reddini talep ettiklerini, zamanaşımı, görev, husumet, dava şartı yokluğu
itirazlarının kabulüne, davanın reddine, davacı tarafın, dava konusu alacak iddiasının
%20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına,
fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı
tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile dava dışı ……. Sanayi A.Ş. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalının kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları konusunda uyuşmazlık bulunmayıp, davacının davalıldan genel kredi sözleşmesi nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağın muaccel olup olmadığı, davalı kefillden talep edilip edilemeyeceği,talep edilebilecekse miktarı, davacı tarafça talep edilen faiz oranı ve faiz miktarının taraflar arasında aktedilen sözleşmeye aykırı olup olmadığı hususlarındadır.
Bakırköy …. . İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyası UYAP sisteminden mahkememize gönderildiği, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 408.193,96-TL’nin tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibi başlatıldığı, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
…. Bankası’ndan davacı ile dava dışı … Sanayi A.Ş. arasında imzalanan ve davalının kefil olduğu 26/04/2017 tarihli genel kredi sözleşmesi sureti celp edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında, bankacı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu/kredi lehtarı …… Sanayi A.Ş.
arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı/kefilin de müteselsil
kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin
öngörülen süre içinde ödenmemiş olduğu nazara alındığında, davacı bankanın davalı
hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu, söz konusu Genel Kredi Sözleşmelerini davalı kefil …..’in 2.000.000,00 TL
kefalet limiti kapsamında müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, davalı kefil …..’in kefil olduğu 27.04.2017 tarihli sözleşmede çek garanti
tutarlarından sorumluluklarına ilişkin açık hüküm bulunduğu davalının çek garanti
tutarlarından sorumluluğunun bulunduğu,
mahkemece raporun kabulü halinde, davalı …..’in Bakırköy …. İcra Müdürlüğü ….. E. Sayılı dosyasında
24.07.2019 takip tarihi itibariyle nakdi kredilerinden 408.193,96 TL Gayri nakdi kredilerden
ise çek yaprakları bedeli açısından 20.610,00 TL olmak üzere gayri nakdi sorumluğu, 606 TL
ihtiyati haciz vekaleti olmak üzere toplam 428.803,96 TL olarak hesaplandığı kanaati bildirilmiştir.
Tarafların beyan ve itirazları dikkate alınarak ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan bilirkişi ek raporunda özetle; davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu/kredi lehtarı …. A.Ş.
arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı/kefilin de müteselsil
kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin
öngörülen süre içinde ödenmemiş olduğu nazara alındığında, davacı bankanın davalı
hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu,
Söz konusu Genel Kredi Sözleşmelerini davalı kefil …..’in 2.000.000,00 TL
kefalet limiti kapsamında müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu,

davalı kefil …. in kefil olduğu 27.04.2017 tarihli sözleşmede çek garanti
tutarlarından sorumluluklarına ilişkin açık hüküm bulunduğu davalının çek garanti
tutarlarından sorumluluğunun bulunduğu, mahkemece raporun kabulü halinde, davalı …..’in Bakırköy …. İcra Müdürlüğü ….. E. Sayılı dosyasında
24.07.2019 takip tarihi itibariyle nakdi kredilerinden 408.193,96 TL Gayri nakdi
kredilerden ise çek yaprakları bedeli açısından 20.610,00 TL olmak üzere gayri nakdi
sorumluğu, 606-TL ihtiyati haciz vekaleti olmak üzere toplam 428.803,96 TL olarak
hesaplandığı kanaati bildirilmiştir.
Davacı banka ile dava dışı asıl kredi borçlusu/kredi lehdarı … Sanayi A.Ş arasında 2.000.000,00 TL
limitli kredi sözleşmesi imzalandığı , davalı ….. sözleşmeyi 2.000.000,00 TL kefalet limiti ile müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ,taraflar arasında aktedilen genel kredi sözleşmesinin hükmü uyarınca, Bakırköy … Noterliği’nin 12/12/2018 tarih,…. yevmiye no’lu ihtarname kat edildiği, tebliğ tarihinden itibaren 1 gün içinde 35.200,00 TL çek yaprak bedeli, 355.798,87TL nakdi kredi borcunun ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin dava dışı kredi lehdarına 13/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalıya 13/12/22018 tarihli tebligatın yapıldığı anlaşılmıştır.
TBK’nun 584.maddesine 28/03/2013 tarihinde eklenen fıkra ile ticaret siciline kayıtlı işletmenin sahibi veya ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler için eşin rızasının aranmayacağı hükmü getirilmiştir. Taraflar arasında aktedilen kredi sözleşmesinin tarihi 27.04.2017 olmakla kredi sözleşmesi tarihi itibariyle şirket ortağı/yetkili temsilcisi olan davalı kefilin kefalet sözleşmesi eş rızası bulunmaksızın geçerli olacaktır. Kefalet sözleşmesinin kefalete konu miktarın belirli olması dahil geçerlilik koşullarını taşıdığı ve kefillerin de borç miktarından sorumlu olacağı anlaşılmakla dosyada hükme esas alınan bilirkişi rapor da dikkate alınarak açılan açılan davanın kabulü ile Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın likit olduğu anlaşılmakla davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 69.040,82-tl icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KABULÜ ile;
1-Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 69.040,82-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Alınması gereken 27.883,73-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 4.929,97-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 22.953,76-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 4.984,37-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri ile bilirkişi sarf gideri olmak üzere toplam 904,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit olunan 37.023,58-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.17/02/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır