Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/838 E. 2020/778 K. 20.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/838 Esas
KARAR NO : 2020/778

DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 29/01/2020
KARAR TARİHİ : 20/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında …. Konut Sözleşmesi akdedilerek …Blok 9. kat 172 nolu Bağımsız bölüm, … Blok 35. Kat 641 nolu Bağımsız bölüm ve … Blok 29. Kat 527 nolu Bağımsız bölümün müvekkiline devri konusunda anlaşılmış olduğunu, usulüne uygun olarak yapılan sözleşmeye istinaden devir ve temlik sözleşmesi ile devralınmış ve teslim almış olduğunu, sözleşme konusu konuta ait satış bedelinin tamamen ödendiğini ayrıca satış bedeline dahil olmayan ve harçlarında ayrıca tahdil edildiğine ilişkin evrağı da davalıdan teslim almış olduğunu, müvekkilinin, ifade edilen bedelleri ödemesinden sonra taşınmazların zilyetlerini devralmış olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin taşınmazlar üzerine taşınmazların bedelini ödediği tarihten itibaren zilyet olduğunu, müvekkilinin taşınmazın tapusunu devralmış olup taşınmaz üzerinde davalı lehine ipotek ve haciz tesis edildiğini öğrenmiş olduğunu, davalının bugüne kadar ipoteğin ve haczin kaldırılacağını gerek ihtarname ile gerekse sözlü olarak tarafına bildirimde bulunulmuş olduğunu, ancak davalının borcu sebebiyle konulmuş olan ipotekler ve hacizlerin taşınmazın satış bedeli ve satışa dahil olmayan diğer bedeller ödendiği halde taşınmaz üzerindeki takdiyatların kaldırılmamış olduğunu, ilgili ipotekler ve hacizlerin davalı ile adi satış sözleşmesinin akdedilmesinden sonraki bir tarihte davalının borcu sebebiyle konulmuş olduğunu, davalı …’nın mağdur ettiği tek şahsın müvekkili olmayıp bu şekilde mağdur olan onlarca kişi bulunduğunu, davalı şirketin borçlanmaları sebebiyle taşınmaza ipotek ve haciz konulmasının, taşınmazın cebri icra yoluyla veyahut 3.kişilere devir ve temlikinin gerçekleşmesinin muhtemel olduğunu beyanla; tedbiren ve davalıdır şerhinin tapu kaydına işlenerek, … İli … İlçesi … Mahallesi …. … ada … parselde bulunan konut nitelikli Taşınmaz … Blok 9. kat 172 nolu Bağımsız bölüm, … Blok 35. Kat 641 nolu Bağımsız bölüm ve … Blok 29. Kat 527 nolu Bağımsız bölümün müvekkili üzerine olan tapu kaydındaki haksız iyiniyete aykırı olarak üzerinde davalı lehine bulunan takdiyatların, ipoteklerin müvekkili ile satım sözleşmesinin yapıldığı tarihten itibaren pürüzler ve takyidatların tapu kaydından silinmesine, müvekkilinin zarara uğramaması için teminatsız olarak tedbir karar verilmesine ve tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına, ayrıca taşınmaz tapu kaydına davalıdır şerhinin işlenilmesine, belirtilen bağımsız bölüm üzerindeki taşınmazın müvekkiline satışından sonra davalının borçları sebebiyle konulan ipoteğin ve hacizlerin fekkine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın haciz ve ipoteklerin fekki hususunda her ne kadar müvekkili şirkete dava açmışsa da taşınmazlar üzerindeki haciz ve ipotekleri kaldırması için dava edilmesi gereken tarafın müvekkili şirket olmadığını, müvekkili şirketin inşaat sektörünün öncü şirketlerinden olup, ülke çapında tanınmış, itibarlı ve basiretli bir tacir konumunda olduğunu, müvekkili şirket ile davacı taraf arasında dava konusu üç ayrı taşınmazın satımına ilişkin olarak “… Konut Satım Sözleşmeleri” akdedilmiş olduğunu, müvekkili şirketin müşterilerinin sözleşmesel şartları yerine getirmesi halinde mülkiyet devrine de hazır olduğunu, ancak davacı tarafından satın alınan bağımsız bölümler üzerinde …bank T.A.Ş. lehine 1.750.000.000,00 TL, …. Finansal Kiralama Anonim Şirketi lehine 53.621.000,00 EURO değerinde ipotek tesis edilmiş olup ipoteklerin yasal mevzuat ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeye aykırı şekilde terkin edilmemesi sebebiyle davacı tarafa takyidatsız tapu devri yapılamadığını, ….bank T.A.Ş. tarafından sözleşme hükümlerine aykırı olarak taahhüdü bulunmasına rağmen ipoteklerin terkin işlemi gerçekleştirilmediğini, bununla birlikte lehine ipotek tesis edilmiş olan … Finansal Kiralama Anonim Şirketi tarafından ise alacak miktarını fahiş miktarda aşan ipoteklerin haksız ve mesnetsiz bir şekilde teminat olarak tutulduğunu, bu nedenle dava konusu bağımsız bölümler üzerinde bulunan tüm ipoteklerin öncelik ve ivedilikle …bank T.A.Ş. ve … Finansal Kiralama Anonim Şirketi tarafından terkin edilmesi gerektiğini, banka ile müvekkili arasındaki kredi sözleşmesinden kaynaklanan ihtilafın çözüme kavuşamamış olduğunu ve Banka’nın sözleşmeye aykırı davranması sebebiyle Şirket’in meydana gelen zararlarının tazmini talebiyle dava ikame edilmiş olduğunu, davanın …bank T.A.Ş ile … Finansal Kiralama Anonim Şirketi’ne ihbar edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin tapunun devrini gerçekleştirmek amacıyla gerekli prosedürü işleterek taşınmazların tapularını devretmiş olduğunu, tapuların ipoteksiz devri hususunda müvekkili şirketin elinde herhangi bir imkan bulunmadığını, müvekkili şirketin davacı tarafın haklarını gözeterek ve menfaatini koruyarak gerekli tüm işlemleri gerçekleştirmiş ve yükümlülüklerini yerine getirmiş olduğunu, sözleşmeler’in her aşamasını müvekkili şirketin gerek yazılı gerek sözlü olarak açık bir şekilde davacı yanın bilgi ve onayına sunmuş olup, davacı tarafın muvafakati ile sözleşmeler ve sair tüm anlaşmaların akdedilmiş olduğunu beyanla; usule ilişkin karşı beyanları yönünde karar verilmesini, davanın ihbarını ve ayrıca davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, taraflar arasında yapılan Konut Satım Sözleşmesi doğrultusunda davalı inşaat şirketinden satın alınan taşınmazlar üzerinde bulunan ipoteğin fekki istemine ilişkindir.
Dosyanın mahkememize Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi’nin 21/09/2020 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı kesinleşmiş görevsizlik kararı ile tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı gerçek kişinin talebinin davalı ile arasında yer alan sözleşme hükümlerine aykırılık nedeni ile belirtilen bağımsız bölümler üzerindeki taşınmazların müvekkiline satışından sonra davalının borçları sebebiyle konulan ipoteğin ve hacizlerin fekkini talep ettiği, uyuşmazlığın mahkememiz görev alanı içerisinde yer alan mutlak ticari dava, nisbi ticari dava, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen dava niteliğinde olmadığı, ticari olmayan davalarda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, Asliye Hukuk Mahkemesi ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisi olduğu, açıklanan sebeplerle mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edişmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/11/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸