Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/836 E. 2023/351 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/836
KARAR NO : 2023/351

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 16/11/2020
KARAR TARİHİ : 13/04/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı … Bankası … Caddesi şubesi ile 11.05.2015 tarihinden itibaren ticari olarak çalışmaya başladığını, müvekkilinin davalı banka ile çalışmaya başladıktan sonra bankanın alternatif dağıtım kanallarından pos makinasını kullanmaya başladığını ancak taraflar arasında pos makinasının kullanımına dair bir sözleşme imzalanmadığını, müvekkilinin kendisine ait iş yerinde kredi kartı ile yaptığı satış nedeniyle davalı bankaya ait pos cihazından toplamda 21 adet slip çekerek 21.100,00 TL’lik kredi kartından çekim yaptığını, slipte şifre kullanılmadan işlem yapılması nedeniyle de kart hamilinin imzalarını slip üzerine aldığı ve yine kart hamilinin kimlik fotokopisini de aldığını, böylece müvekkilinin üzerine düşen görevi eksiksiz tamamlayarak slipleri davalı bankaya teslim ettiğini, davacı müvekkilinin bir sonraki gün hesabına geçen parayı havale yapmak istenmişse de, davalı banka tarafından havale işleminin iptal edildiğini, yapılan kredi kartı satış bedelinin blokeye alınmakla satış bedellerinin kart sahiplerine geri aktarıldığını, davacı müvekkiline bildirdiğini, davacı müvekkilinin, bankanın haksız ve usulsüz işlemine itirazla kartın kullanımı esnasında kart hamilinin kimliğini kontrol ettiğini ve kimliğinin bir suretini aldığını ve POS tan çıkan slipler üzerine hamilin imzasını aldığını bu nedenle paranın kendisine ödenmesi gerektiğinden, müvekkilinin davalıya karşı Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E.sayılı dosyası ile açtığı davanın, 120 günlük bekleme süresi dolmadan 18.11.2015 tarihinde açtığı, oysaki sürenin 27.11.2015 tarihinde dolacağı ve bu tarihten sonra davanın açılabileceği gerekçesi ile süresinden önce erken açılma nedeniyle mahkemece davanın reddine karar verildiği ve anılan kararın kesinleştiği, Türk Borçlar Kanununun davanın reddinde ek süre başlıklı 158 Maddesinde; “Dava veya defi; mahkemenin yetkili veya görevli olmaması ya da düzeltilebilecek bir yanlışlık yapılması yahut vaktinden önce açılmış olması nedeniyle reddedilmiş olup da o arada zamanaşımı veya hak düşürücü süre dolmuşsa, alacaklı altmış günlük ek süre içinde haklarını kullanabilir “Amir hükmü uyarınca Davacının erken açma nedeniyle reddine dair Davasındaki alacağı davalı banka tarafından halen ödenmediğinden TBK md.158 uyarınca 60 günlük sürede dava hakkını kullanabileceği, TBK madde 158 in kendisine tanıdığı 60 günlük ek süre içerisinde alacağının ödenmesi için 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu uyarınca arabuluculuk müessesine müracaat etmiş, Davalı ile Uzlaşmanın sağlanamaması üzerine Arabuluculuk Kanunu madde 17 ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md.5/A uyarınca 28.10.2020 tarihli tutanak imzalandığını, sonuç olarak, davalı bankanın müvekkilinin Pos kullanımından kaynaklanan alacak talebini haksız olarak reddetmesi nedeniyle işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, davanın kabulü ile 21.100,00 TL alacağın ödeme tarihi olan 28.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı bankadan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı … tüm taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, hiçbir şekilde davanın görülebilir olduğunun kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı … müvekkili bankanın işlemlerinden dolayı zarara uğradığını iddia ettiği taleplerine karşı zamanaşımı itirazı bulunduğu, Türk Borçlar Kanunu madde 72’de “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. “zamanaşımı düzenlenmiş olup zararın öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl sürenin geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağı belirtildiği, davacının dilekçesinde 28.11.2015 tarihinde zarara uğradığını iddia ettiğini, hal böyle iken davaya konu talebin zamanaşımına uğradığından, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiği, davacı … iddia ettiği dolandırıcılık sonrası uğradığı zararda müvekkili bankanın hiçbir sorumluluğu olmadığı gibi müvekkili bankanın işbu davada taraf da olmadığı, dava konusu uyuşmazlığın uluslararası bankacılık uygulamalarında ters ibraz adı verilen işleyişe ilişkin olduğu, müvekkili Bankanın uluslararası olarak kabul gören tüm güvenlik önlemlerini aldığını, şayet davacının iddia ettiği şekilde bir dolandırıcılık işlemi var ise bu durumda zarardan dolandırıcılık eylemini gerçekleştiren şahıs ya da şahısların sorumlu olacağı, işbu sebeple dava konusu talebin müvekkili bankaya yöneltilmesi mümkün olamayıp, husumet itirazını yineleyerek, davanın dava şartı eksikliği nedeniyle müvekkili banka yönünden usulden reddini talep ettiklerini, davacı … sözlşem yapılmadığı yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı ile müvekkili banka arasında 06.05.2015 tarihinde üye işyeri sözleşmesi imzalandığını, müvekkili Bankaca yapılan sorgulamalarda chargeback nedeni ile oluşan borç kayıtlarına rastlamış bu işlemler için üç kişi olarak belirtilen kart hamillerinin hesaplarına 21.10.2015 tarihinde 18.993,66 TL ilave 23.10.2015 tarihinde ise 2.288,37 TL iade edildiğini, müvekkilinin banka kartın kim tarafından kullanıldığı, kartın nasıl ele geçirildiği, ortada dolandırıcılık mı yoksa başka bir fiilin mi olduğunu bilme imkanı olmadığından uluslararası platformda da kabul gören şekilde işlem güvenliğini sağlamak amacıyla üçüncü kişi olarak belirlenen hamillerinin kartına ödemeyi geri iade ettiğini, davacının iddia ettiği gibi üye iş yeri hesabına bloke koyulması söz konusu olmadığı gibi müvekkili bankanın böyle bir yetkisi de bulunmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3.Maddesinde de açıkça belirtildiği üzere davacı … sözleşme hükümlerine, mevzuat hükümlerine uluslararası kredi kartı kurallarına bunlarda hüküm bulunmadığı takdirde genel kabul görmüş bankacılık kurallarına uygun hareket etmek zorunda olduğunu, Uluslararası kart kurallarına göre şifresiz işlemlerin kural hatalarına neden olduğu ve chargeback riskleri yarattığının kabul edildiğini, işbu riskleri önlemek için müvekkili bankanın işlem bedellerini blokede tutarak üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, bu durumda kusurun müvekkili bankaya atfedilmesi; dava dışı 3. şahıslara iade edilen tutarlardan dolayı sorumlu tutulmasının, mümkün olmadığını, davacının uğradığını iddia ettiği zarar, müvekkili bankanın bir ihlalinden kaynaklanmadığını, kaldı ki davacı …, tacir olması ve basiretli bir tacir olarak davranma yükümlülüğü kapsamında, kredi kartı ile şifresiz satış yapmaması işlem güvenliği konusunda dikkatli ve özenli olması da gerektiği, davacı … şifresiz bir şekilde 21 ayrı slip çekerek herhangi bir şüphe duymadan işlem yapması da basiretli bir tacirin davranışına uygun olmadığı, davacı … kredi kartı ile yapılan satış işleminin şifreli yapılması konusunda ihmalkar davrandığı, basiretli bir tacirin göstermesi gereken dikkat ve özen sorumluluğunu yerine getirmediği, hal böyle iken davacının kusurlu hareketlerinin sorumlusunun müvekkili banka olmadığı gibi dava konusu uyuşmazlığa da yine davacı … kusurlu hareketlerinin sebep olduğunu, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı davanın esas incelemesine geçilmeden, davanın derdestlik, zamanaşımı ve husumet itirazlarımız nedeniyle usulden reddine, aksi kanaat halinde ise davanın esas incelemesine geçilerek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan Alacak davası olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki post cihazı kullanımına ilişkin sözleşme gereğince davacının kullanmış olduğu post makinası ile alışveriş karşılığı düzenlenen fişin ödenmesinin davalı tarafından yapılmamasının sebebinin belirlenerek davacının kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
Mahkememizce alınan 05/10/2021 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Bankacılık işlemleri açısından davacının yapılan işlemlerde; sliplere imza aldığı,
kart sahibinin kimlik fotokopisini aldığı, davacının sözleşme hükümlerine uyduğu, davalı Bankanın kart hamili harcama
itirazları ve bahse konu harcamaların iadesi ile ilgili dekontları dava dosyasına sunmadığı, davacının sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmiş olduğu buna karşılık davalı
Banka’nın iddiasının ispata muhtaç olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce alınan 04/04/2022 tarihli Bilirkişi Ek Raporunda özetle; Davalı incelenmediğini iddia ettiği belgeleri rapor yazıldıktan sonra dava dosyasına sunduğu bilirkişi kök raporu yazıldığında dava dosyasında bulunmadığı, bankacılık işlemleri açısından davacının yapılan işlemlerde; sliplere imza aldığı, kart sahibinin kimlik fotokopisini aldığı, davacının sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmiş olduğu buna karşılık davalı Banka’nın bilirkişi raporu sonrası dava dosyasına sunduğu yeminli tercüman tarafından tercüme edilen belgelerde kart hamilinin harcamalara itiraz ettiği harcamaların kendisi tarafından yapılmadığını kartı aldığı ….’a itirazda bulunduğu, harcama sliplerindeki imzaların doğruluğu uzman bilirkişi tarafından doğrulanması halinde kanaat oluşabileceği, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce alınan 13/10/2022 tarihli 2. Bilirkişi Ek Raporunda özetle;
Kök ve ek rapordaki görüşlerin korunduğu; Kök ve ek raporda belirtilen görüşte “Üye İşyeri Sözleşmesinin 4. Maddesinde Satış İşlemi Tamamlanmadan Önce ve Satış Belgesi işyeri, mutlaka Üye tarafından imzalanmış KART’la ve SATIŞ BELGESİ üzerine ÜYE imzasını alarak, bu imzanın Kart üzerindeki Üye imzası ile aynı olup olmadığını kontrol etmek suretiyle işlem yapacaktır…” maddesi bulunmakta olup imzanın doğruluğundan heyetimizce doğrulanmamış imzaların kart sahibine ait olması halinde işlemlerin doğru olacağı beyan edilmiş, imza doğruluğu da heyetimizin uzmanlık alanı değildir. Kart hamilinin itirazından dolayı sliplerdeki imzaların doğruluğu yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır. İmzaların doğruluğunun teyidi sonrası net bir görüş oluşacağı, davalı Banka’nın bilirkişi raporu sonrası dava dosyasına sunduğu yeminli tercüman tarafından tercüme edilen belgelerde kart hamilinin harcamalara itiraz ettiği harcamaların kendisi tarafından yapılmadığını kartı aldığı …’a itirazda bulunduğu, ne sonuca ulaştığına dair bir belge sunulmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde ;Dava, Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan Alacak davası olup, davalı banka tarafından davacı … adına tahsis edilen POS cihazından 27.07.2015 tarihinde Yurt Dışı Kredi Kartı ile mal alımı ile ilgili olarak toplam 21.100,00 TL tutarında 21 adet Slip çekimi yapıldığı, dava konusu blokaja konu olan 21 adet 21.100,00 TL tutarındaki işleme ait slipte şifre kullanılmadan işlem yapıldığı şifresiz işlemlerin sözleşmeye uluslararası kart kurallarına göre kural hataları olduğu ve chargeback riskleri yarattığı, Chargeback risklerinin öncelikle bankanın sorumluluğu altında olduğu, chargeback bedellerini itiraz edebilecek kart hamillerine iade edilmek üzere karşı bankalara otomotik olarak ödeme yükümlülüğü bulunduğu , kart hamilinin harcamalara itiraz ettiği harcamaların kendisi tarafından yapılmadığını kartı aldığı ….’a itirazda bulunduğu, davalı bankanın, yapmış olduğu işlemlerin bir aracılık işleminden ibaret olduğu , dolayısıyla uluslararası kredi kartı kuralları gereği chargeback uygulamaları kapsamında işlem bedelini kart hamilinden bankasına iade etmek zorunda olduğu nazara alındığında, davalı bankaya bir kusur isnat edilemeyeceği, dolayısıyla uluslararası chargeback uygulamaları çerçevesinde itiraza uğrayan yada ters işlem yapılan işlem bedellerinin kart hamilinin bankasına iade etmek zorunda olduğu, bu nedenle davalı bankanın herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacı tarafa ödenmediği iddia olunan ve davalı banka tarafından chargeback kuralları uyarınca işlem yapan üçüncü şahısların bankalarına iade edilen bedellerden dolayı davalı bankanın herhangi bir ödeme yükümlülüğünün bulunmadığı, anlaşıldığından, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 179,90-TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 360,34-TL’den mahsubu ile bakiye kalan 180,44-TL fazla harcın karar kesinleşince ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı taraf yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin e-duruşma ortamında yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/04/2023

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır