Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/825 Esas
KARAR NO : 2023/578
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2020
KARAR TARİHİ : 30/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; … Sigorta Anonim Şirketi tarafından sigortalanmış olan …. Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi’ye ait olan … plakalı aracın, 21/09/2019 tarihinde temlik eden …’a ait … plakalı araca İstanbul ilinin …. ilçesinde çarpmış ve hasarlanmasına sebebiyet vermiş olduğunu, mevcut kaza sonucu … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı ve hasar onarım bedeli alacağının, araç sahibi 3. kişi … tarafından 24/09/2019 tarihinde müvekkili şirkete temlik edilmiş olduğunu, mevcut kazada davalı tarafından sigortalanmış olan aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 asli kusurlu olduğunu, müvekkiline ait araçta davaya konu kaza sebebiyle meydana gelen hasar miktarının bağımsız eksper … tarafından 19.848,90 TL olarak tespit edilmiş, …. Sigorta Ekspertiz Hizmetleri Ltd. Şti tarafından eksperlik hizmeti alınmış bu hizmet için 354,00 TL ödenmiş olduğunu, kaza sebebiyle müvekkiline ait araçta meydana gelen hasar bedelinin ve ekspertiz ücretinin ödenmesi amacıyla davalı şirkete 01/10/2019 tarihinde yazılı başvuru yapılmış ancak taraflarına herhangi bir ödeme yapılmamış olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından olumlu veya olumsuz herhangi bir cevap verilmemesi üzerine, ihtarnamede bildirilmiş olan yasal sürenin bitiminde taraflarınca Sigorta Tahkim Komisyonuna …. E. sayılı dosya ile başvuru yapılmış, ancak 22.01.2020 karar tarihli, …. K.sayılı karar ile hakemin ; ” Bilirkişi raporun, Yargıtay’ın emsal kararlarına uygun tanzim edildiği, denetime açık, gerekçeli ve aydınlatıcı olduğu görülerek hükme esas alınmasına, başvuranın, iddialarını ispat ile yükümlü olduğu, başvuru dosyasında haklılığının ispatını sağlayacak bilgi ve belgeleri temin edip ibrazla yükümlü olduğu ve 5864 sayılı yasanın 30.maddesi 15. fikrasında “Hakemler, sadece kendilerine verilen belgeler üzerinden karar verirler” hükmü gözetilerek, başvurunun reddine karar verilmiştir.” şeklinde hüküm kurmuş olduğunu, bu sebeple taraflarınca 31/01/2020 tarihinde İtiraz Hakem Heyetine 2020.i.2463 itiraz sayısı ile başvuru yapılmış, ancak bu başvurularının da benzer sebeplerle davanın esasına girilmeden reddedilmiş olduğunu, ancak bilirkişi tarafından hazırlanan 25.11.2019 tarihli ön raporda müvekkiline ait aracın 06.08.2015 tarihli kazasına ait hasar fotoğrafları ve onarıma ait …. Sigorta Şirketine ait hasar dosyası istenmiş, müvekkilinin o tarihte maliki ve de kasko poliçesinin tarafı olmaması sebebiyle belirtilen dosyaya ulaşılamayacağının beyan edilmiş olduğunu, buna rağmen bilirkişinin hasarın esasına ilişkin değerlendirmede bulunmayarak ara kararda verilen görevi yerine getirmemiş olduğunu, bu sebeple başvurunun usulden reddine karar verilmiş olduğunu, verilen kararın usul ve hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi tarafından gerçek hasarın tespit edilmesi için eski hasar dosyasının bulunmasına gerek olmadığını, nitekim dosya mevcudunda hasar bedelinin tespiti için gereken evrakların sunulmuş olduğunu, buna rağmen bilirkişinin hasar bedelini değerlendirmekten imtina etmiş olduğunu, bilirkişi ön raporuna süresi içinde beyanda bulunulmuş, bahsi geçen kasko hasar dosyasının mevcut olmadığı dosya mevcudu ile işlem yapılması gerektiğinin belirtilmiş olduğunu, ekspertiz ücretinin yargıdama gideri olarak kabul edilmesi gerektiğini beyanla; kaza sebebiyle oluşan hasar onarım alacaklarının şimdilik 5.400,00-TL’sinin ve değer kaybı alacaklarının şimdilik 10,00-TL’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, dava konusu hasar bedelinin tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 354,00 TL’nin ( TTK 1448/3 maddesi gereği sigortacı hasarın tespitine ilişkin masrafları ödemekle yükümlüdür.) HMK 323/F gereğince ve Yargıtay …. H.D. … E. ve …. K. sayılı kararı gereği yargılama gideri olarak davalı tarafından müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu hakkında kesin karar mevcut olduğundan huzurda açılan davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, huzurda açılan dava konusu hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu’na … esas numarası ile 18.10.2019 tarihinde başvurulmuş, başvurunun sonuç olarak 14.04.2020 tarihli 2020/İHK-8242 kararı uyarınca kesin olarak reddedilmiş olduğunu, bu nedenle işbu davanın HMK madde 114’te belirtilen dava şartlarının bulunmaması sebebiyle reddini talep ediyor olduklarını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile sigorta şirketinden tazminat talep eden kişilerin alacağını devretmesi mümkün olmadığından husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, 28.07.2020 tarihli 31199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7251 sayılı “Hukuk Muhakemeleri Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 57. Maddesi ile sigorta alacağının kimler tarafından talep edilebileceğinin düzenlenmiş olduğunu, 7251 sayılı kanun 57. maddesine göre, 5684 sayılı Sigortacılık Kanuna eklenen EK MADDE 6 uyarınca sigorta alacağının; alacaklı tarafından bizzat, alacaklının kanuni temsilcisi veya kanuni temsilcisinin bizzat vekalet verdiği avukat vasıtasıyla, alacaklının bizzat vekalet verdiği eşi, çocukları, annesi, babası, kardeşleri veya avukatı vasıtasıyla, takip edilebileceğinin, aynı maddenin 2. Fıkrasına göre tazminat alacağının yalnızca hak sahibine veya avukatına ödeneceğinin, başka hiç kimseye devredilemeyeceğinin düzenlenmiş olduğunu, konu dosyada, davacı …. Tic. Ltd. Şti. tarafından alacağın temlik alındığından bahisle tazminat talep edilmekte olduğunu, müvekkili şirkete sigortalı kişi … olduğundan hak sahibi olarak yalnızca sigortalıya veya avukatına ödeme yapılabilecek olduğunu, dava tarihi itibari ile sigorta alacağının devir ve temlik edilmesi mümkün olmadığından, aktif husumet yokluğundan davanın reddini talep ediyor olduklarını, her halükarda davacının temlik alacağı sebebiyle aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, davacının, müvekkili şirketten alacağı bulunduğu iddia edilen …’ın, alacağını temlik yoluyla kendisine devrettiğini iddia etmekte olduğunu, bilindiği üzere geçerli bir temlikten bahsedebilmek için geçerli bir temlik sözleşmesinin ve geçerli bir temel sebebinin bulunması gerektiğini, ayrıca davacının temlik sözleşmesinin hukuki sebebini oluşturan temel işlemi de ispat etmesi gerektiğini, davaya konu temlik alacağının sebebe bağlı olması ve bu sebebin geçerli bir temel ilişkiye dayanması zorunluluğu karşısında davacının temlik veren ile arasındaki hukuki sebebi oluşturan temel işlemi ve bu temel işlemin geçerliliğini de ispat etmesi gerektiğini, bu nedenle temlik veren olduğu iddia edilen …’ın huzurdaki davada tanık olarak dinlenilmesiyle birlikte temlik sözleşmesinin temel ilişki ve usul bakımından geçerli olup olmadığının tartışılması gerektiğini, temlik dolayısıyla aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, hukuka uygun esas ve şekil şartları sağlanmış temlik sözleşmesinin ispat edilememesi durumunda davanın aktif husumet yokluğundan reddini talep ediyor olduklarını, kaldı ki, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğundan bahsedilebilmesi için aracın onarımına ilişkin masraflara katlandığını ispat etmesi gerektiğini, davacının onarımı yapan firmaya ödeme yaparak zarara katlandığını ispat etmesi ve işbu zararı ödediğine ilişkin ödeme belgelerini ibraz etmesi zorunlu olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının hasar taleplerinin miktar bakımından kabulünün mümkün olmadığını, başvurunun esasına girilmesi ve bilirkişi incelemesine karar verilmesi halinde; her halükarda genel şartların esas alınmasını ve hesaplanan tazminattan iskonto uygulanmasını talep ediyor olduklarını, geçmiş pert kaydı bulunan araçta eşdeğer parça kullanılması gerekirken orijinal parça üzerinden yapılan hesaplamanın kabul edilemeyeceğini, başvuran tarafından dosyaya sunulan ekspertiz raporu incelendiğinde hasarlandığı ve değişmesi gerektiği iddia edilen bütün parçaların orijinal parça bedellerinin hesaplandığının görülmüş olduğunu, ancak Trafik Sigortası Genel Şartlar B.2 TAZMİNAT VE GİDERLERİN ÖDENMESİ bölümünde 2.1 fıkrası uyarınca orijinal parça değerlendirmelerinin reddini talep ediyor olduklarını, her halükârda müvekkili sigorta şirketinin ancak ZMS sigortası genel şartlarında öngörülen şekilde belirlenecek gerçek zarar miktarından sorumlu tutulabilecek olduğunu, başvuran tarafından ileri sürülen tazminat miktarının kabul edilebilir olmadığını ve başvuru konusu taleplerin kabul edilemeyeceğini, başvuran tarafından gerçek zarar miktarı muteber delillerle ortaya konulmadığı gibi, zararın varlığı ve miktarının da denetimine engel olduğunu, meydana geldiği iddia edilen hasarın usulüne aykırı ekspertiz raporu alınarak ihbar edilmesinin, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları B.1.1. Rizikonun Gerçekleşmesi Halinde Sigortalı ve/veya Sigorta Ettirenin Yükümlülüklerinin ihlali niteliğinde olup, aynı zamanda kazanın ve hasarın neden ve niteliğine ilişkin denetleme imkânın ortadan kaldırılması sonucunu yaratmış olduğunu, somut olayda muhatabın, kanun, genel şart ve poliçe özel şartları düzenlemeleri gereği riziko ve hasarı ihbar edip gerekli bilgi ve belgeleri sigorta şirketine iletmesi ve zorunlu haller dışında, rizikonun gerçekleştiği yer veya şeylerde bir değişiklik yapmaması gerekirken, tam aksi yönde davranmasının yükümlülüklerin kasten ihlali niteliğinde olduğunu, başvuran tarafından, müvekkili şirketin aracın hasarlı hali üzerinde ekspertiz yapılmasına izin verilmeden tek taraflı olarak alınan taraflı bir ekspertiz raporu ile başvuruda bulunulmuş olduğunu, bu sebeple araç üzerinde ekspertiz incelemesi yapılmadan zararın tespitinin ve denetiminin mümkün olmayacağını, mevzuata tamamen aykırı bir rapora dayalı olarak tazminat istemlerinin kabul edilebilir olmadığını, bu nedenle sigorta şirketine başvuru şartının gerçekleşmediğinden bahisle başvurunun reddini talep ediyor olduklarını, davacı tarafın sunmuş olduğu ekspertiz raporunun kabul edilemez nitelikte olduğunu, başvuran tarafından müvekkili sigorta şirketine yasal mevzuata uygun olarak hasar ihbarı yapılmadığı gibi, başvuru eki olarak sunulan hasar tespit raporunda müsteşarlıkça usul ve esasları belirlenen eksper atama ve takip sistemi üzerinden bir ekspertiz görevlendirmesi yapılmamış olup, talebe konu hasar raporunun bağlayıcılığı bulunmadığını, buna göre başvuru sahibi tarafından sunulan ekspertiz raporunun yasal mevzuata uygun olmayıp, anılan rapora göre ne sigorta şirketine ne de sigorta tahkim komisyonuna başvurusu esnasında denetime uygun olmadığını, buna göre araç üzerinde yasal mevzuatlar çerçevesinde ekspertiz incelemesi yapılmadan zararın tespitinin ve denetiminin mümkün olamayacağını, başvuru sahibinin başvuru dilekçesi eki olarak sunduğu raporun kabulünün mümkün olmadığını, kaldı ki söz konusu raporun Trafik Sigortası Genel Şartlar hükümlerine uygun olarak düzenlenmemiş olduğunu, müvekkili şirketin iskonto hakkı göz önünde bulundurulmaksızın yapılan zarar değerlendirmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, haksız fiil sonucu kusur konusunda bir değerlendirme yapılabilmesi için kazanın meydana geldiği yer, kaza şekli ve nedeni hususlarının bilinmesi gerektiğini, bununla birlikte her halükârda sorumluluğa esas kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını talep ediyor olduklarını, davacının faize ilişkin taleplerinin kabul edilebilir olmadığını, başvuran tarafından ilgili belgeler ile birlikte sigorta şirketine başvuruda bulunulmamış olması nedeniyle, müvekkili şirketin temerrüde düşmemiş olup, haklı ve geçerli bir nedene dayanmayan faize ilişkin taleplerin kabul edilebilir olmadığını, müvekkili şirkete yapılmış usulüne uygun bir başvuru mevcut olmadığından temerrüde düşmediği dikkate alındığında davacının faize ilişkin taleplerinin reddi gerektiğini, söz konusu olayın işleten açısından haksız fiilden kaynaklanan bir olay olduğunu, müvekkili şirketin de yasal olarak işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlendiği göz önüne alındığında haksız fiilden kaynaklanan olaylarda ise ancak yasal faizin talep edilebileceğinin Yargıtay kararlarıyla da sabit olduğunu, bu nedenle davacının en yüksek temerrüt faizi talebinin reddini talep ediyor olduklarını, somut olayda mahkememiz nezdinde dava açılmasına müvekkili şirketin neden olmadığını, müvekkili şirketin temerrüde düşmediği, dikkate alındığında, müvekkil şirketin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını beyanla; HMK 115 maddesi gereği, sigorta şirketine usulüne uygun başvuru bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle huzurdaki davanın usulden reddine, 28.07.2020 tarihli 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7251 sayılı kanun 57. maddesine göre Sigorta alacağının devir ve temlik edilmesi mümkün olmadığından husumet ehliyeti yokluğundan, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, ihbar yükümlülüğünü kasten yerine getirmeyerek riziko ve hasarın denetimi ortadan kaldıran davacının haksız ve hukuka aykırı taleplerinin reddine, her halükarda HMK 121. maddesi gereği tüm delillerin taraflarına tebliğine, her halükârda hasar onarım tazminatı hesabının ZMS sigortası genel şartları ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasına, sorumluluklarına gidilmesi halinde Genel Şartlara uygun olarak bilirkişi incelemesinin yapılmasına, her durumda müvekkili şirketin temerrüde düşmediği dikkate alınarak müvekkili şirketin yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davası olup, uyuşmazlık; 21/09/2019 günü meydana gelen kaza nedeni ile … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı ve hasar onarım bedelinin araç maliki tarafından davacı tarafa temlik edilmesi sonucu, davacı tarafın değer kaybı ve hasar onarım bedelini talep edebilip edemeyeceği, dava öncesi Sigorta Tahkim Komisyonunun vermiş olduğu kararın taraflar arasında kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağı, davacı tarafın, davalı taraftan talep edebileceği değer kaybı ve hasar onarım bedeli miktarı, talep edilebilecek faiz miktarı hususlarındadır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, 21/09/2019 günü meydana gelen kaza nedeni ile … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı ve hasar onarım bedelinin araç maliki tarafından davacı tarafa temlik edilmesi sonucu, davacı tarafın değer kaybı ve hasar onarım bedelini talep edebilip edemeyeceği, dava öncesi Sigorta Tahkim Komisyonunun vermiş olduğu kararın taraflar arasında kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağı, davacı tarafın, davalı taraftan talep edebileceği değer kaybı ve hasar onarım bedeli miktarı, talep edilebilecek faiz miktarının tespiti için dosya üzerinde GÜNSÜZ olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mak.Y. Müh. Kusur Hasar Değer Tespit Uzmanı bilirkişi …. 28/06/2021 tarihli ön raporunda özetle; dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler, davacı vekilinin talepleri, davalı itirazları dikkate alındığında mevcut dosya kapsamındaki verilere göre sorulan hususlar doğrultusunda tarafınca denetime elverişli rapor tanzim edilememiş olduğunu, dava konusu tazminat talep edilen … plaka sayılı …. (OYAK) … marka-tip, 2013 model araçta 21/09/2019 tarihli kaza nedeniyle oluşan hasar ve talep edilen değer kaybı yönünden sağlıklı bir değerlendirme yapılarak sonuç bildirir rapor tanzimi için … plaka sayılı araçta oluşan hasar ile ilgili; DAVACI TARAFTAN, dava konusu … plaka sayılı tamir süreci ve tamirat sonrasına ait renkli hasar-onarım FOTOĞRAFLARI (CD VEYA FLASH BELLEK İÇİNDE) (özellikle ARKA DİNGİL-ARKA AMORTİSÖR) hasar kalemleri ile ilgili değiştiğine dair fotoğraflar veya DEĞİŞİM-ONARIM FATURASI, DAVA DIŞI HDİ SİGORTA A.Ş.’DEN, dava konusu … plaka sayılı, …. şase nolu aracın ( Hasar Tarihi : 05/06.08.2015, Sigorta Şirketi : …. Sigorta, Dosya No : ….) AYRINTILI EKSPERTIZ RAPORU VE HASAR FOTOĞRAFLARINI İÇEREN HASAR DOSYASI, DAVA DIŞI …. ROT BALANS (İrfan Akçay)/DAN, (Adres: …. Mah. … Sit. 14. Blok No:54 Başakşehir, İstanbul) dava konusu … plaka sayılı aracın 5 nolu İşemri-24/09/2019 tarihli ayrıntılı ölçümlerini içeren, Renkli Rot Balans Raporu evraklarına ihtiyaç duyulmuş olup, söz konusu belgelerin temin edilmesi halinde sorulan hususlar doğrultusunda sağlıklı bir inceleme yapılarak denetime elverişli rapor tanzim edilebileceğini bildirmiştir.
Ön raporda belirtilen eksikliklerin tamamlanması halinde dosyanın rapor tanzim edilmek üzere bilirkişiye tevdiine karar verilmiş olup, Makine Mühendisi bilirkişi … 12/03/2022 tarihli raporunda özetle; dosya muhteviyatında bulunan Oto Mali Mesuliyet Kesin Ekspertiz Raporu, Bağımsız Eksper tarafından hazırlanan Ekspertiz Raporu ve Hasar Fotoğrafları incelendiğinde; … plaka sayılı aracın sağ ön ve sağ arka tampon kısımlarında hasar meydana geldiğinin anlaşılmış olduğunu, dosya muhteviyatında bulunan her iki ekspertiz raporu da incelenmiş olup; aradaki hasar bedeli farkının orijinal/eşdeğer yedek parça kullanımı, değişmesi gereken yedek parçalar ve onarım farklılıklarından kaynaklandığının belirlenmiş olduğunu, 02.10.2019 tarihli Oto Mali Mesuliyet Kesin Ekspertiz Raporu incelendiğinde; değişmesi gereken 12 kalem yedek parçaların eşdeğer parçalarla değişimi için KDV Hariç iskontolu 5.037,53 TL, kaporta, boya, onarım, mekanik, elektrik, rot balans işçilikleri için KDV Hariç 1.680,00 TL olmak üzere toplam KDV Hariç iskontolu 6.717,53 TL hasar onarım bedeli belirlendiğinin görülmüş olduğunu, 27.09.2019 tarihli Bağımsız Sigorta Eksperi tarafından hazırlanan Ekspertiz Raporu incelendiğinde; değişmesi gereken 21 kalem yedek parçanın orijinal parça değişimi için KDV Hariç 14.321,10 TL, kaporta, boya, mekanik, elektrik, rot balans işçilikleri için KDV Hariç 2.500,00 TL olmak üzere toplam KDV Hariç 16.821,10 TL, KDV Dahil 19.848,90 TL hasar bedeli tespit edildiğinin görülmüş olduğunu, Sigorta Bilgi Gözetim Merkezi şasi no ile yapılan geçmiş hasar sorgulamasında; … plaka sayılı aracın dava konusu kazasından 6 adet hasar kaydı olduğunun tespit edilmiş olduğunu, aracın 06.08.2015 tarihli kazasında ön kısımlarından ağır hasara uğradığının ve pert/çekme belgeli işlem yapıldığının anlaşılmış olduğunu, dava konusu kazada hasarlanan … plaka sayılı aracın kaza tarihinde 6 yaşında olması, dava konusu kazadan önce 6 adet hasar kaydının bulunması ve 06.08.2015 tarihli kazasında pert/çekme belgeli işlem yapılması sebebiyle orijinal yerine eşdeğer veya çıkma yedek parçalarla onarımının uygun olacağı görüş ve kanaatine varılmış olduğunu, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Şasi numarası ile yapılan sorgulamada aracın dava konusu kazadan önce 6 adet hasar kaydı olduğunu tespit edilmiş ve aracın 06.08.2015 tarihli kazasında ön kısımlarından ağır hasara uğradığının ve pert/çekme belgeli işlem yapıldığının anlaşılmış olduğunu, dava konusu 21.09.2019 tarihli meydana gelen kazada da … plaka sayılı aracın ön kısımlarında hasar meydana gelmesi sebebiyle, 2. kere aynı noktalardan hasarlanan parçalarda değer kaybı oluşmadığını, tamponlar ile far, stop, panjur, davlumbaz vb. plastik aksamların orijinal parça değişiminin veya orijinaline uygun onarımının ve boyanmasının değer kaybına sebep olmadığını, dava konusu kazada hasarlanan … plaka sayılı aracın kaza tarihinde 6 yaşında, 163.837 km’de olmasının, dava konusu kazadan önce 6 adet hasar kaydının bulunması, 06.08.2015 tarihli kazasında pert/çekme belgeli işlem yapılması ve 2. kere aynı noktalardan hasarlanan parçalarda değer kaybı oluşmayacağı hep birlikte değerlendirildiğinde; aracın dava konusu kazada değer kaybına uğramadığı görüş ve kanaatine varılmış olduğunu SONUÇ OLARAK; dava konusu kazada hasarlanan … plaka sayılı aracın kaza tarihinde 6 yaşında olması, dava konusu kazadan önce 6 adet hasar kaydının bulunması ve 06.08.2015 tarihli kazasında pert/çekme belgeli işlem yapılması sebebiyle orijinal yerine eşdeğer veya çıkma yedek parçalarla onarımının uygun olacağı görüşü ile Oto Mecburi Mali Mesuliyet Ekspertiz Raporu’nda belirlenen iskontosuz KDV Dahil 9.506,81 TL hasar bedelinin uygun bedel olduğunu, … plaka sayılı aracın kaza tarihinde 163.837 km’de olması, dava konusu kazadan önce 6 adet hasar kaydının bulunması, 06.08.2015 tarihli kazasında pert/çekme belgeli işlem yapılması ve 2. kere aynı noktalardan hasarlanan parçalarda değer kaybı oluşmayacağı hep birlikte değerlendirildiğinde; aracın dava konusu kazada değer kaybına uğramadığı görüş ve kanaatine varılmış olduğunu,
Tarafların itiraz ve beyanları hep birlikte değerlendirilmek üzere dosyanın bilirkişiye tevdii ile ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, Makine Mühendisi bilirkişi … 18/08/2022 tarihli ek raporunda özetle; dosya muhteviyatına davalı vekili tarafından sunulmuş olan itiraz dilekçesi incelendiğinde; KDV’nin hesaplamaya katılmaması gerektiğinin, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerinin belirtilmiş olduğunu, 12.03.2022 tarihli kök raporda; hasar bedeli ve değer kaybı yönünden değerlendirme yapılmış olup, mahkememiz tarafından kusur değerlendirmesi talep edilmediğinden bu yönde bir değerlendirme yapılmamış olup, davalı tarafın bu yöndeki itirazlarının değerlendirilmemiş olduğunu, kök raporda yapılan inceleme sonucu, … plaka sayılı aracın dava konusu kazasından 6 adet hasar kaydı olduğunun, aracın 06.08.2015 tarihli kazasında ön kısımlarından ağır hasara uğradığının ve pert/çekme belgeli işlem yapıldığının tespit edilmiş olup, davalı sigorta şirketi tarafından hazırlanan Oto Mecburi Mali Mesuliyet Ekspertiz Raporu’nda belirlenen KDV Hariç iskontosuz 6.376,62 TL yedek parça ve KDV Hariç 1.680,00 TL işçilik olmak üzere toplam KDV Hariç 8.056,62 TL, KDV Dahil 9.506,81 TL hasar bedelinin uygun bedel olduğunun kanaatine varılmış olduğunu, Türk Ticaret Kanununun 1429.uncu maddesi uyarınca “Sigortacı, sigortalının uğradığı zararı tazmin eder” yine aynı kanunun 1452. maddesinin 3.fıkrası gereğince söz konusu hüküm, sigorta ettiren, sigorta ettiren ve lehtar aleyhine değiştirilemez. Sigorta şirketlerinin ilgili özel anlaşmalar kapsamında sahip oldukları iskonto veya indirimler sebebiyle oluşan hasar tutarı farkları mutabakatsızlık olarak değerlendirilemez, Sigorta hukukunda aslolan gerçek zararın ödenmesidir. KDV’nin bir hasar maliyeti olduğu izahtan varestedir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 27.02.2006 tarihli ve 2005/2116 E ve 2006/1881 K sayılı ilamı da bu yöndedir. Bu nedenle hasar bedeli ödenirken eksper tarafından tespit edilen hasar bedeline KDV ilave edilerek ödenmesi gerekmektedir.” şeklinde belirtilmiş olup, kök raporun sonuç kısmında araçta KDV Dahil 9.506,81 TL hasar bedelinin uygun bedel olduğu kanaatine varılmış olduğunu, davalı tarafın itirazları değerlendirilmek üzere dosya tarafınca yeniden incelenmiş olup, kök raporda detaylıca inceleme sonucu yapılan değerlendirmede bir değişiklik olmadığını SONUÇ OLARAK; 12.03.2022 tarihli kök raporda; hasar bedeli ve değer kaybı yönünden değerlendirme yapılmış olup, mahkememiz tarafından kusur değerlendirmesi talep edilmediğinden bu yönde bir değerlendirme yapılmamış olup, davalı tarafın bu yöndeki itirazlarının değerlendirilmemiş olduğunu, 12.03.2022 tarihli kök raporda belirtildiği üzere; … plaka sayılı araçta KDV Hariç 8.056,62 TL, KDV Dahil 9.506,81 TL hasar bedelinin uygun bedel olduğu kanaatinde bir değişiklik olmayıp, KDV’nin hasar bedeline eklenip eklenmemesi hususunun mahkememiz takdirlerine bırakılmış olduğunu, araç maliki tarafından davacı tarafa temlik sonucu, davacı tarafın hasar onarım bedelini talep edip edemeyeceği ve talep edilebilecek faiz miktarının tespiti hususlarının uzmanlık alanı dışında olması sebebiyle bu yönde değerlendirilme yapılmamış olduğunu bildirmiştir.
Dosyanın kazanın oluşumunda kusur durumunun ve tarafların meydana gelen hasar bedelinden sorumluluğunun belirlenmek ve davalı tarafın itirazları değerlendirilerek ek rapor tanzim edilmek üzere bilirkişiye tevdiine karar verilmiş olup, Makine Mühendisi bilirkişi …. 07/05/2023 tarihli 2. Ek raporunda özetle; Karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlamak ve trafik güvenliği tüm konularda alınacak önlemlerin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (K.T.K) ve alınacak tedbirler ile ilgili olarak, gerekli görülen ve bunların uygulanmasına ait esas ve usulleri belirleyen Karayolları Trafik Yönetmeliği (K.T.Y.) ile belirlenmiş olduğunu, Hazine Müsteşarlığı’nın 2007/27 sayılı genelgesi ile, yalnız maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarında, taraflara anlaşma hakkı sağlayan bir yöntem oluşturmuş olduğunu, bu yönteme göre, 01.04.2008 tarihinden itibaren Trafik Kanunu’na uymak koşulu ile kazaya karışan kişilerin aralarında anlaşarak “Trafik Kazası Tespit Tutanağı” yerine geçecek anlaşma tutanağını düzenleyebilecek olduklarını, bu kapsamda 21.09.2019 tarihinde saat 12:00 sıralarında meydana gelen trafik kazasıyla ilgili olarak kazaya karışan sürücülerin arasında tanzim olunup imzaları ile tasdik altına alınan “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı incelendiğinde; … plaka sayılı araç sürücüsü ….’ın … Sitesi’nden çıkış yaptığı esnada, iki şeritli bölünmüş yol olan Y-5 Yolu üzerinde seyir halinde olan … plaka sayılı aracın geldiğini gördüğünü, aracını geri çektiğini, ancak bu esnada … plaka sayılı araca çarpmamak için manevra yapan ve sürüş hakimiyetini kaybeden … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın önce kaldırıma daha sonra ağaca çarpması sonucu dava konusu kazanın meydana geldiğinin anlaşılmış olduğunu, meydana gelen kazada … plaka sayılı aracın ana yol üzerinde seyir halinde olduğunun, … plaka sayılı aracın ise … Sitesi’nden çıkmakta olduğunun anlaşılmış olup, … plaka sayılı aracın … plaka sayılı araca göre geçiş üstünlüğüne sahip olduğunun tespit edilmiş olduğunu, dosya muhteviyatında araçların seyir hızlarına ilişkin herhangi bir somut belge veya kamera görüntüleri sunulmaması sebebiyle bu hususta yorum yapılamamış olduğunu, dosya muhteviyatına sunulmuş olan tüm belgeler incelenmiş olup; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Kavşaklarda geçiş hakkı kurallarından Madde 57/7-b “Trafik zabıtası veya trafik işaret levhası veya ışıklı trafik işaret cihazları bulunmayan kavşaklarda; Bir iz veya mülkten çıkan sürücüler, karayolundan gelen araçlara geçiş hakkını vermek zorundadırlar.” ve Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller kurallarından Madde 84/h “Araç sürücüleri trafik kazalarında; Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” maddelerini ihlal ederek karayolundaki … plaka sayılı aracın geçişini beklememesi sebebiyle … plaka sayılı araç sürücüsü ….’un meydana gelen kazanın oluşumunda %100 oranında asli kusurlu olduğu, ana yol üzerinde seyir halinde olan … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı görüş ve kanaatine varılmış olduğunu, gerek 12.03.2022 tarihli kök rapor, gerekse 18.08.2022 tarihli ek raporda belirtildiği üzere KDV’nin hasar bedeline eklenip eklenmemesi hususunun mahkememiz takdirlerine bırakılmış olup, araçta meydana gelen KDV Hariç 8.056,62 TL, KDV Dahil 9.506,81 TL hasar bedelinin uygun bedel olduğu yönündeki görüş ve kanaatte bir değişiklik olmadığını, kusur oranları göz önüne alındığında, … plaka sayılı araçta meydana gelen hasardan poliçe limitleri dahilinde … plaka sayılı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş.’nin sorumlu olduğu kanaatine varılmış olduğunu, ancak 18.08.2022 tarihli ek raporda belirtildiği üzere araç maliki tarafından davacı tarafa temlik sonucu, davacı tarafın hasar onarım bedelini talep edip edemeyeceği ve talep edilebilecek faiz miktarının tespiti hususlarının makine mühendisliği uzmanlık alanı dışında olması sebebiyle bu yönde değerlendirilme yapılmamış olduğunu SONUÇ OLARAK: dosya kapsamındaki mevcut somut verilere ve yukarıdaki incelemeye göre; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Kavşaklarda geçiş hakkı kurallarından Madde 57/7-b “Trafik zabıtası veya trafik işaret levhası veya ışıklı trafik işaret cihazları bulunmayan kavşaklarda; Bir iz veya mülkten çıkan sürücüler, karayolundan gelen araçlara geçiş hakkını vermek zorundadırlar.” ve Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller kurallarından Madde 84/h “Araç sürücüleri trafik kazalarında; Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” maddelerini ihlal ederek karayolunda seyir halinde olan … plaka sayılı aracın geçişini beklememesi sebebiyle … plaka sayılı araç sürücüsü ….’un meydana gelen kazanın oluşumunda %100 oranında asli kusurlu olduğunu, ana yol üzerinde seyir halinde olan … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığını, gerek 12.03.2022 tarihli kök rapor, gerekse 18.08.2022 tarihli ek raporda belirtildiği üzere KDV’nin hasar bedeline eklenip eklenmemesi hususu mahkememiz takdirlerine bırakılmış olup, araçta meydana gelen KDV Hariç 8.056,62 TL, KDV Dahil 9.506,81 TL hasar bedelinin uygun bedel olduğunu, kusur oranları göz önüne alındığında, … plaka sayılı araçta meydana gelen hasardan poliçe limitleri dahilinde … plaka sayılı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş.’nin sorumlu olduğunu, ancak 18.08.2022 tarihli ek raporda belirtildiği üzere araç maliki tarafından davacı tarafa temlik sonucu, davacı tarafın hasar onarım bedelini talep edip edemeyeceği ve talep edilebilecek faiz miktarının tespiti hususlarının makine mühendisliği uzmanlık alanı dışında olması sebebiyle bu yönde değerlendirme yapılmasının sağlıklı olmayacağını bildirmiştir.
Davacı vekili 31/03/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında talep ettikleri 5.410,00-TL alacak taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda, “müspet zarar kapsamında, hasar onarım bedeline ilişkin 9.506,81-TL ve değer kaybı bedeline ilişkin 10,00-TL olmak üzere toplamda 9.516,81-TL ‘nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine ve dava konusu hasar onarım bedelinin tespiti için yapılan 354,00-TL ekspertiz ücretinin ( TTK 1448/3 maddesi gereği sigortacı hasarın tespitine ilişkin masrafları ödemekle yükümlüdür.) HMK 323/F gereğince yargılama gideri olarak davalı tarafından müvekkiline ödenmesine,” şeklinde taleplerini arttırıyor olduklarını beyanla; talep artırım dilekçesinin davalıya tebliğine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, talep artırım taleplerinin kabulü ile, dava dilekçesi ve işbu dilekçedeki talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 21/09/2019 tarihinde temlik eden …’ın aracında meydana gelen değer kaybı ve hasar onarım bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkindir. Davacı şirket temlik alan sıfatı ile işbu davayı açmıştır. Dava dilekçesinde belirtildiği üzere aynı hasar ve aynı kazaya ilişkin temlik eden tarafından tahkime başvurulmuş olup …. sayılı K-…. karar ile başvurunun reddine karar verilmiş ve 2020.İ… sayılı 2020/İHK-… karar ile de itiraz hakem heyetince itirazın kesin olarak reddine karar verilmiştir. Aynı konuyla ilgili taraflar arasında daha önce görülmüş bir hakem kararı söz konusu olup davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm olusturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerektiği yönündeki şartları birlikte değerlendirildiğinde aynı konuyla ilgili temlik eden davacı ve davalı arasında verilmiş bir hakem kararı da taraflar için bir maddi anlamda bir kesin hükümdür. Her ne kadar işbu dosya davacısı şirket, tahkim dosyası davacısı gerçek kişi olsa da, davacı şirketin temlik alan sıfatı ile dava açmış olması nedeni ile davacıları aynı kabul edilmiştir. Kesin hüküm olumsuz bir dava şartı olup konuyu düzenleyen İlgili HMK.m.114 hükmü uyarınca ise; i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.” denilmektedir. Bu nedenle aynı kazaya ve aynı zarara ilişkin talepler içeren işbu davanın, daha önce verilmiş kesin bir hüküm bulunması nedeniyle açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE;
1-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 92,39 TL peşin harç ile 71,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 163,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 16,51 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
2-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/05/2023
Katip …
¸
Hakim …
¸