Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/811 E. 2021/1124 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/811
KARAR NO : 2021/1124

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 16/11/2016
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 29/11/2021

DAVA: Davacı vekili tarafından davalılar Keşan … Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan ve verilen yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin mobilya üretimi yapan davalı … Mobilya Tic ve San Ltd Şirketine bir takım mobilya siparişi verdiğini ve müvekkilinin de daha sonra 32.500-TL ödeme yaptığını, davalı şirketin sözleşme konusu malları teslim etmiş ise de kısa bir sürede bu ürünlerde esaslı ayıpların ortaya çıktığını, bunun üzerine müvekkilinin davalı şirkete müracaatta bulunarak sözleşmeden caydığını ve bu konuda ihtar keşide ettiğini, ancak davalı şirkete yapılan müracaatın sonuçsuz kalması üzerine Keşan … Asliye Hukuk Mahkemesinde “Ayıplı Malın Bedelinin iadesi” davası açıldığını ve Mahkemenin … esas ….. karar sayılı ilamı ile 32.500-TL’nin müvekkiline iadesine karar verildiğini, söz konusu ilama dayalı olarak Keşan İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattıklarını ve takibin kesinleştiğini, ancak davalı şirketin ayıplı malları iade almadığı gibi bedeli de davacı tarafa ödemediğini, icra takip işlemleri sırasında davalı şirketin 17.11.2014 tarihinde tasfiye edildiğini, tüzel kişilik, ticaret sicilindeki kaydın terkini ile sona ereceğini, ancak tüzel kişiliğin sona erdiğinin hukuk açısından kabul edilebilmesi için tasfiye işleminin eksiksiz tamamlanması gerekeceğini, eğer tasfiye işlemlerinin gerçek olarak tamamlanmamış ve tasfiyede gerekli hususlar eksik bırakılmışsa tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilse bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemeyeceğini, dava konusu olayda da 29.02.2012 tarihli sözleşmeden kaynaklanan borcun devam ettiğinin açıkça görüldüğünü, şirketin tasfiyesinin hukuka aykırı olduğundan, TTK nun 224 ve 445 maddeleri anlamında ihyası gerektiğini, diğer davalı ….ın davalı şirketin kanuni temsilcisi, müdürü iken dava konusu alacağı ödememek üzere ve davanın lehine sonuçlanacağını anladığından kötü niyetle ve hukuka aykırı olarak şirketi tasfiye ederek aynı adreste ve yine mobilya işi ile ilgili olarak kendi adına başka bir iş yeri açtığını ve ticari faaliyetine devam ettiğini, bu nedenlerle öncelikle davalı şirketin yeniden ihyasına ve Keşan İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı icra takip konusu alacaklarının davalı ….. dan tahsiline ve icra takip dosyasında borçlu taraf olarak aleyhinde icra takibi yapılmasına karar verilmesi gerektiğini beyanla davanın kabulüne, hukuka aykırı şekilde tasfiye edilen İstanbul Ticaret Sicilinde kayıtlı ….. Mobilya Tic ve San Ltd Şirketinin yeniden İhyasına, Keşan İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı icra takip konusu alacaklarının davalı …..’dan tahsiline, icra takip dosyasında davalı …..’ın borçlu taraf olarak eklenmesine ve aleyhinde icra takibi yapılmasına, bu taleplerinin kabul olmaması halinde icra takibinin kesinleşmesinden sonraki kapak hesabı olan 45.558,54-TL‘nin hesap tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalı …..’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ….. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davalının adresi itibariyle davalı yönünden davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını, dosyada Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, Davacının konu ettiği Keşan ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. ….. K. sayılı dosyasının, tüketici kanunundan kaynaklı bir dava olduğu ve bu davanın davalısının, tasfiye edilen ….. Mobilya olduğunu tasfiyeye ilişkin gerekli ilanların zamanında yapılarak tasfiyenin gerçekleştiğini, davacının Keşan İcra Müdürlüğünün ….. E. sayılı dosyası ile başlattığı icra takibine hem icra takip dosyası dışı davalı …..’i dahil etmek istemesinin hem de Ticari bir işlem olmayan, tüketici hukukuna dayalı bir ilama konu icra takibine verilmiş bir mahkeme kararı olduğu halde “ticari faiz işletilmesi” talebinin de kabulünün mümkün olmadığını bahisle öncelikle davanın yetkisizlik nedeniyle reddini ,maddi ve yasal dayanaktan yoksun davanın, zamanaşımı ve husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Müdürlüğü vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev ve yetki bakımından itiraz ettiklerini, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret Mahkemelerinin olduğunu, Müvekkilinin TTK’nun 32 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Tasfiye memuru tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurun sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduklarını, vadesi gelmeyen borçlardan ihtilaflı veya şarta bağlı borçların notere tevdii yada kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bunun yapılmadan şirketin tasfiye sürecinin sonuçlandırılıp, bakiye, mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kaydı sicilinden terkin edilmiş ise, terkin işleminin iptali ile şirket tüzel kişiliğinin ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, tasfiye memurunun iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını,bu davanın ihya ile sınırlı olması gerektiğini ve belirttiği diğer nedenlerle öncelikle yetki ve görev yönünden davanın reddine, bu olmadığı takdirde tasfiye sürecinde eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabı, tasfiye memurları olduğunu ve yasal hasım olan müvekkilinin aleyhine hiçbir şekilde vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin yüklenmemesine, açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Keşan …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar Sayılı yetkisizlik kararı ile dosyanın mahkememizin … Esasına kaydedildiği ve mahkememizin anılan dosyasında verilen kararın BAM ….. Hukuk Dairesi’nin 15/10/2020 tarih ve …. Esas … Karar sayılı ilamıyla kaldırılmasına karar verildiği, dosyanın mahkememiz esasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı şirketin sicil kayıtları ile davalı …..’in ortağı ya da yöneticisi olduğu şirkete ilişkin sicil kayıtlarının , SGK ve Avcılar Tapu Sicil Müdürlüğünden Tasfiye Halinde … Mobilya Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’nin gerek tasfiye öncesinde gerekse tasfiye sürecinde tasfiye olan borçlu şirketin mal varlığına ve mali durumuna ilişkin belgelerin ve Keşan … Asliye Hukuk Mahkemesine müzekkere yazılarak … Esas, ….. karar sayılı dosyasının Uyap üzerinden ve Keşan İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
Keşan İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasının dosya içerisinde bulunduğu incelenmesinde; Alacaklısının …., borçlusunun ….. Mobilya olduğu, borçlu aleyhine Keşan … Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesinin … esas ….. karar sayılı , 01.09.2015 tarihli ayıplı malın satım bedeli olan 32.500-TL nin mobilyaların tamamı ile davalı şirkete iade edildiği tarihten itibaren yasal %9 faizi ile birlikte borçludan tahsiline ilişkin karara istinaden 32.500-TL asıl alacak, 1,081,55-Yargı giderleri, 3,875,00-TL vekalet ücreti ve 84,33-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 37.540,88-TL üzerinden para borcuna veya teminat verilmesine veya bir işin yapılması veya yapılmamasına, irtifak hakkının kaldırılmasına veya yükletilmesine ilişkin takip başlatıldığı, Ödeme icra emrinin borçluya 17.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı şirketin ticari defterleri ve kayıtları SMM bilirkişi aracılığıyla incelenerek borçlu şirketin borcunu ödeyecek bir mal varlığı veya ekonomik gücünün bulunup bulunmadığı, Keşan … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı davasının yargılama sürecinde ve sonrasındaki tasfiye sürecinde şirkete ait mal varlıklarının kötü niyetli olarak elden çıkarılıp çıkarılmadığı, davalının eyleminin, alacaklı davacının zarara uğramasına neden olup olmadığı hususlarında mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
SMMM …tarafından düzenlenen kök raporda, davalı tarafından herhangi bir ticari defter ve belge ibraz edilmemesi nedeniyle dosya münderecalımın incelenmesi neticesinde; rapor içeriğinde gerekçeleri ile izah edildiği üzere; davalı şirketin tasfiyeye giriş tarihi 22.07.2013 olmakla birlikte, dosyada tasfiyeye giriş bilançosu olmadığından 22.07.2013 tarihi itibariyle davalı şirkelin varlık ve borçlarının ve neticede özkaynaklarının tespit edilemediği, hal böyle olmakla birlikte; tasfiyenin devam ettiği 31.12.2013 tarihinde şirketin Aktif toplamı 921,06041 TL, borçları 150.081.21 TL olmakla, kaydi değerli varlıklarının borçlarından 770.979.20 TI. fazla olduğu, 2014 yılında tasfiyesi sonlanan davalı şirketin rayiç değerli varlıklarmın tespiti imkanı olmadığı, ANCAK, şirketin rayiç değer tespiti yapılabilecek sadece ticari mal ve duran varlık kalemleri olduğu, zaten kaydi bilançoda çok yüksek miktarda amortisman ayrılmış olduğundan, rayiç değerlerden de değerlendirme yapılsa davalı şirketin varlıklarında önem arz edecek bir eksilme olmayacağının değerlendirildiği, Tasfiye sürecinin sonu olan 17.11.2014 tarihinde, davalı şirketin borçlarının ödenmesinden sonra arta kalan bir varlığının olup olmadığının değerlendirilmesi kapsamında, vergi dairesinden celp edilen tasfiye sonu kesin mizan bildirimi ve gelir tablosunun incelenmesinde, şirketin borçlarının ödenmesinden sonra Tasfiye sonunda 538.910,89 FL daha varlığı kaldığı ve kalan bu varlığın 500.000 00 TL sermaye hesabı ve 38.9 10,89 TL dönem net karı hesabı ile kapatıldığı, bir diğer ifade ile tasfiye sonunda şirketin 538.910,89 TL varlığı kaldığı ve kalan varlıkların ortaklara payları oranında dağıtım yapıldığının gözüktüğü, tüm bu tespitler neticesinde, davalı şirketin tasfiyesinin sonucunda davacının alacaklı olduğu bedeli karşılayacak kadar mal varlığı olduğu, ancak tasfiye sonunda kalan mal varlığının davalı şirket ortaklarına dağıtıldığı belirtilmiştir.
Rapora karşı taraf itirazlarının irdelenerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Aynı bilirkişiden alınan ek raporda, kök raporda yapıları tespit ve varılan sonuçları değiştirecek yeni bir bilgi ve belge sunulmadığından, kök raporda varılan görüşte bir değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
Dava, şirketin ihyası ve tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebiler” düzenlemesine yer verilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazıya cevap verildiği ….. Mobilya Sanayi Ticaret Ltd.Şti.nin 29/05/2013 tarihinde tasfiyesine karar verildiği 22/07/2013 tarihinde tescil tasfiyesinin ise sona erdiği tarihin 17/11/2014 tarihinde tescil edildiğinin bildirildiği görülmüştür.

Mahkememizce yapılan incelemede Keşan İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasının derdest olduğu, davacının şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Mobilya Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’nin Keşan İcra Müdürlüğünün ….. E sayılı dosyası ile sınırlı olarak ihyasına, şirketin son tasfiye memuru …..’in tasfiye memuru olarak atanmasına, ihyası talep edilen şirkete husumet yöneltilmiş ise de, sicilden terkin edilen davalı şirketin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla davalı şirkete karşı açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı, davalı şirketten teslim alınan malların ayıplı çıkmış olması nedeniyle Keşan … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esasına kayıtlı olarak açtıkları dava neticesinde 32.500,00 TL’nin davacıya iadesine karar verildiğini, ilama istinaden Keşan İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı icra takibini başlattıklarını, kesinleşen takibe rağmen borcun ödenmediğini, davalı şirketin tasfiyesinin kötüniyetli ve hukuka aykırı olarak yapıldığını belirterek alacağın …..’dan da tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …..’in zamanaşımı itirazı, davanın TTK m.560’da belirtilen sürelerde açılmış olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davalı ….. Mobilya Sanayi Ticaret Ltd.Şti.nin 29/05/2013 tarihinde tasfiyesine karar verildiği, tasfiye memuru olarak şirket yetkilisi …..’in atandığı, 17/11/2014 tarihinde tasfiyenin sona erdiği anlaşılmıştır. TTK hükümlerine göre, şirket müdürü veya tasfiye memurunun, alacaklının zararından sorumlu olması için, yükümlülüğünü yerine getirmemesi veya davranışının zarara neden olması gerekmektedir. Borçlu şirketin, borcunu ödeyebilecek mal varlığı veya mali gücünün bulunmaması durumunda, borçlu şirket tasfiye olmasa dahi, alacaklı alacağını tahsil edemeyeceğine göre, borçlu şirketin tasfiyesine zarar eden olmadığının kabulü gerekmektedir. Mahkememizce Ticaret Sicil Memurluğundan tasfiye işlemlerine ilişkin tüm belgeler, gerek tasfiye öncesinde gerekse tasfiye sürecinde tasfiye olan borçlu şirketin mal varlığına ve mali durumuna ilişkin belgeler celbedilerek bilirkişi incelemesi yapılmış olup, bilirkişi tarafından tanzim olunan rapor ile davalı şirketin tasfiyesi sonucunda davacının alacaklı olduğu bedeli karşılayacak malvarlığı olduğu ancak tasfiye sonunda kalan mal varlığının davalı şirket ortaklarına dağıtıldığı tespit edilmiştir. Davalı şirketin tasfiye karar tarihi 29/05/2013, tasfiyenin sona erdiği tarih ise 17/11/2014’dür. Davacı tarafça, davalı şirketten satın alınan mallara ilişkin olarak 17/09/2013 tarihinde noterden ihtarname keşide edilmiş ve akabinde 11/10/2013 tarihinde Keşan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esasına kayıtlı olarak ayıplı malın ve bedelin iadesi talepli dava ikame edilmiş olup, 01/09/2015 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı şirketin tasfiyesi yargılama sürmekte iken tamamlanmıştır. Bilirkişi incelemesi neticesinde borçlu şirketin borcunu ödeyecek ekonomik gücü bulunmakta iken tasfiye işlemlerinin tamamlanarak sicilden terkin edildiği, davacı tarafın bu surette zararına sebebiyet verildiği anlaşılmakla davalı …’e yönelik talep bakımından davanın kısmen kabulü ile, 32.500 TL alacağın ( Keşan İcra Müd.nün ….. E sayılı dosyasındaki alacak miktarı ile tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde ) dava tarihi olan 26/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …..’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİNE,
1-Davalı Tasfiye Halinde ….. Mobilya Ticaret ve Sanayi Limited Şirketine karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı TASFİYE HALİNDE … MOBİLYA TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ’nin ihyasına,
3-Şirketin son tasfiye memuru …..’in tasfiye memuru olarak atanmasına, ücret takdirine yer olmadığına,
4-İhya kararının Ticaret Sicil Müdürlüğünde tescil ve ilanına,
5-Davalı …e yönelik talep bakımından davanın kısmen kabulü ile, 32.500 TL alacağın (Keşan İcra Müd.nün ….. E sayılı dosyasındaki alacak miktarı ile tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde) dava tarihi olan 26/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …..’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
6-Davalı …. Müdürlüğü yasal hasım olduğundan harç ve masraflardan sorumlu tutulmasına yer olmadığına,
7-Alınması gereken 2.220,07 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 555,02 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.665,05 TL’nin davalı …..’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Dava ilk açılış harç gideri olan 584,22 TL’nin davalı …..’den alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan davetiye, müzekkere ve bilirkişi gideri 2.500 TL’nin kabul-red oranına göre hesaplanan1.781,85 TL’sinin davalı …..’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı ….. tarafından yapılan 37,10 TL’nin red oranına göre hesaplanan 10,65 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …..’den alınarak davacıya verilmesine,
12-Davalı ….. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
13-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davalı ….. vekilinin yüzüne karşı, davacı vekili ile diğer davalının yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 24/11/2021
Başkan ….
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır