Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/789 E. 2022/941 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/789 Esas
KARAR NO : 2022/941

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/11/2020
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; … A.Ş.’nin “… Mah. …. Cad. Dışkapı No:…. İç Kapı No:… – …/….” adresindeki rizikolarının “01.04.2017 başlangıç tarihli ve …. nolu “… paket poliçesi” ile …. Sigorta tarafından teminat altına alınmış olduğunu, 21.04.2017 tarihinde sigortalı şirketin riziko adresinde yaptığı kontrollerde motorlu araçlarda herhangi bir eksik olmadığının tespit edilmiş olduğunu, ancak 22.04.2017 tarihinde ise işyerinde yapılan kontrolde tel örgülerin kesilmiş ve bazı motorlu araçların parçalarının (stepne lastikleri) çalınmış olduğunun tespit edilmiş olduğunu, sigortalının başvurusu üzerine görevlendirilen Eksper raporunda; “riziko adresinde tarafımızca yapılan incelemelerde; işyeri otopark bölümü çevresini kaplayan tel çitin bir bölümünün dik şekilde kesilmiş olduğu, saha içerisinde bulunan …. marka …-…-…-… şase numaralı araç ile … marka …. şase numaralı kamyonun stepne lastiklerini bulunmadığı, … lastikleri tutan zincirlerin boş ve sarkık vaziyette olduğu tespit edilmiştir.” şeklinde belirtildiğini, sigortalı … adresindeki malların güvenliği için davalı …. Güvenlik şirketi ile güvenlik sözleşmesi yapmış olduğunu, sözleşmenin 2.maddesi altında yapılacak işin tanımlanarak iki güvenlik görevlisinin burada görevlendirileceği hususunda anlaşmaya varılmış olduğunu, eğer davalının görevlendirdiği güvenlik görevlileri sorumluluklarını gereğince yerine getirmiş olsa idi bu hırsızlık olayının yaşanmayacak olduğunu, davalının sözleşmede taahhüt ettiği yükümlülükleri yerine getirmeyerek sözleşmeyi ihlal etmiş ve bu sebeple de zararın meydana gelmiş olduğunu, davalı tarafın çalışanlarının gerek kasdi ve gerekse ihmali hareketlerinden dolayı 3.kişilere verdiği zarardan sorumlu olduğunu, … Sigortanın hırsızlık olayında zarar gören ve teminat kapsamında olan … A.Ş.’ye 03.11.2017’de 4.942,00 TL ödeme yaparak zararını gidermiş olduğunu, yapılan ödeme için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatılmış, ancak borçlunun itirazı ile takibin durmuş olduğunu, davalının itirazı üzerine zorunlu arabuluculuk yoluna gidilmiş, ancak anlaşma sağlanamamış olduğunu, davalı her ne kadar ikametgahının İzmir’de olduğunu belirterek yetki itirazında bulunsa da sözleşmenin yapıldığı ve uygulandığı yerin ve de olayın gerçekleştiği ilçenin Bakırköy Adliyesi yetki alanı içinde olduğunu beyanla; davalının itirazının 6.027,00 TL için iptali ile kaldırılmasına, asıl alacağa işletilecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, yargılama giderleri ve kanuni vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ettiği üzere dava dışı … A.Ş firmasıyla müvekkili arasında herhangi bir saklama sözleşmesi mevcut olmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, yine müvekkili ile dava dışı …. A.Ş. firması arasında hırsızlığa karşı Güvenlik Hizmeti verildiğine ilişkin herhangi bir sözleşme hükmüde mevcut olmadığını, bu nedenle müvekkilini ilgili yerde yaşanan hırsızlıklardan sorumlu tutmanın mümkün olmadığını, davacı yanın davaya konu emtiaların çalındığına ilişkin iddialarının da ispata muhtaç olduğunu, hırsızlık olayının bir suç olup soruşturulması ve kovuşturulmasının Savcılık Makamı tarafından yapılmakta olduğunu, davacı yanın hırsızlığın gerçekleştiğini iddia ettiği olaya ilişkin sunmuş olduğu herhangi bir hırsızlık olayı soruşturması veya kovuşturulması yaşandığına ilişkin bir kayıt bulunmadığını, bu nedenle davacının beyanlarının “iddiadan öte” gitmediğini, müvekkilinin Özel Güvenlik Şirketi olup hizmet sözleşmesinin tarafına Risk analizi yapmış ve tüm eksikleri Hizmet Sözleşmesinin tarafı olan firmaya tebliğ etmesine rağmen firma tarafından müvekkili firmanın analiz raporunda belirttiği hiçbir güvenlik açığını kapatmamışlar hatta müvekkili firmanın onlara daha fazla güvenlik görevlisi gerekir dediği alanlarda maaliyet artıyor diyerek güvenlik görevlisi sayısını azaltmış olduklarını, bu nedenle müvekkili firmanın kusurundan bahsetmenin mümkün olmadığını, kaldı ki bir an için emtiaların çalındığı iddialarını kabul etseler bile dava dışı …. A.Ş firmasının çalınma da ağır ihmali ve kusuru varsa bundan müvekkilinin sorumlu olmayacağını, bu nedenlerle davacının beyan etmiş olduğu hırsızlık olayına ilişkin şikâyet üzerine başlatılan soruşturma veya kovuşturma aşamasındaki dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, beyan edilen çalıntı malların dava dışı sigortalının ticari defterlerinde alım faturalarının bulunup bulunmadığı, buna bağlı olarak davacı sigortacı tarafından sigortalısına ödenen tazminatın çalınan malların rayiçlerine nazaran kadri maruf olup olmadığı, rayiç ve gerçek zararda aşar tutarda sigorta şirketi tarafından ex gratia (hatır ödemesi) yapılıp yapılmadığı, hususlarınında incelendiğinde davacının haksız davasının reddi gerektiğini beyanla; müvekkilinin kusursuzluğu nedeniyle haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, kötüniyetli davacı hakkında %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız eylemden kaynaklanan zarar nedeni ile açılan itirazın iptali davası olup, uyuşmazlık; davacı tarafın sigortalısına yaptığı ödemenin kaynağı zarar nedeni ile davalı tarafın kusurunun bulunup bulunmadığı, ödemeye konu hırsızlık olayının gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise çalınan emtialara biçilen değerin kadri marufunda bulunup bulunmadığı, davalı tarafın icra takibi öncesi temerrüde düşürülüp düşürülmediği, düşürülmüş ise faiz miktarı, davacı tarafın rücu şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 4.942,00 TL asıl alacak, 1.085,14 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.027,14 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusunun vekili aracılığıyla takibi itiraz ettiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, davacı tarafın sigortalısına yaptığı ödemenin kaynağı zarar nedeni ile davalı tarafın kusurunun bulunup bulunmadığı, ödemeye konu hırsızlık olayının gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise çalınan emtialara biçilen değerin kadri marufunda bulunup bulunmadığı, davalı tarafın icra takibi öncesi temerrüde düşürülüp düşürülmediği, düşürülmüş ise faiz miktarı, davacı tarafın rücu şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti için dosya üzerinde …. olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Sigorta Tahkim Hakemi Sigortacılık Uzmanı bilirkişi … ve Güvenlik Uzmanı bilirkişi …. 24.05.2021 tarihli raporlarında özetle; davacı …. Sigorta Şirketi tarafından sigorta teminatı altına alınan dava dışı …. A.Ş.’nin … Mah. …. Cad. No:… …./… adresindeki rizikolarının 01.04.2017 başlangıç tarihli ve … nolu … paket poliçesi ile …. Sigorta tarafından teminat altına alınmış olduğunu, sigorta teminatı altına alınan dava dışı … A.Ş.’ye ait otoparkın çevresini kaplayan tel örgülerin kesilmek suretiyle faili meçhul kişi/kişilerce 21.04.2017-22.04.2017 tarihleri arasında otoparkta park halinde bulunan 0 kilometre araçların stepne lastikleri ve jantları ile birlikte çalınmış olduğunu, hırsızlık eyleminin gerçekleştirildiği tarihlerde bahse konu işletmenin koruma ve güvenlik hizmetleri davalı …. Güvenlik Şirketi elemanlarınca korunmakta olduğunu, davalı şirketin personelini görev esnasında korumakla mükellef olduğu bina, araç-gereç vb. korunmasında yeterli ihtimam ve özen yükümlülüklerini yerine getirmedikleri birden çok aracın lastik ve jantları ile birlikte sökülerek çalınması aşamasında geçen süreçte devriye hizmetlerinin yerine getirilmediği saptandığından, eylemin gerçekleştirilmesi sonucunda uğranılan maddi zarardan davalı yanın sorumluluğu ve kusuru bulunduğunu, teknik tespitler kapsamında sigortacılık tekniği bakımından davacının rücu hakkından bahsedilebileceğini, ödenen bedelin kadri maruf olup olmadığı hususunda heyetlerinin uzmanlığı bulunmadığını, davacının ödeme tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini bildirmişlerdir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, araç parçaları konusunda uzman bilirkişiye tevdi ile çalındığı belirtilen emtialara ilişkin biçilen değerin kadri marufunda bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde … bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Makine Yüksek Mühendisi bilirkişi … 18/05/2022 tarihli raporunda özetle; 22.04.2017 tarihli Olay Yeri inceleme, Görgü ve Kamera Tespit Tutanağında özetle; “22.04.2017 saat 10:30 sıralarından … Mah. …. Caddesi No:…. sayılı adreste yaptığımız incelemede otopark olduğu çevresinin tel örgüler ile çevrili olduğu, içerisinde araçların bulunduğu görülmüş; otoparkın Orhangazi Caddesi tarafında bulunan tel örgünün yaklaşık olarak yukarıdan aşağıya doğru 150 cm kesilmiş olduğu, otopark içerinde yapmış olduğumuz incelemelerde Şase Numarası …. aracın, Şase Numarası … aracın, Şase Numarası … aracın, Şase Numarası …. aracın, Şase Numarası …. aracın STEPNE LASTİKLERİNİN YERİNDE OLMADIĞI VE STEPNE lastiklerini tutan zincirlerin aşağıya doğru sarkık olduğu, ayrıca şase numarası …. olan …. Marka aracın stepne bölümünde bulunan plastik parçaların aracın alt bölümünde yerde olduğu görülmüş olup Olay yerini inceleme ve tespit tutanağı içeriği okunup imzalandı” tespiti yapılmış olduğunu, …. … Ltd. Şti. tarafından düzenlenen 05.09.2017 tarihli 2017 ……. raporunda hasar tespitinin; toplam 0 KM araç hırsızlık hasar miktarı talep edilen 5.846,54 TL, takdir edilen 5.491,12 TL olarak özetlenmiş olduğunu, KDV’nin tazminat hesabında dikkate alınmadığını, tazminat miktarının 0 KM araç hırsızlık/kısmi; sigorta bedeli 15.000,00 TL sigorta değeri 15.000,00 TL, hasar miktarı 5.491,12 TL, %10 muafiyet -549,11 TL, hasar miktarının 4.942,01 TL olduğunu, kolluk kuvvetleri tarfından çalındığı tespit edilen araç parçalarının yerinde keşif incelemesiyle teknik yönden çalınan araç parçalarının detayları …. Ltd. Şti. tarafından tespit hasar miktarı değerlendirilmiş olduğunu, bu bilgi ve belgelerden hareketle çalınan parçaların cins ve hasar miktarının, … Ltd. Şti. tarafından tespit edilene katılarak, toplam hasar miktarının 5.491,12 TL olarak değerlendirilmiş ve kadri marufunda olduğu sonucuna ulaşılmış olduğunu bildirmiştir.
Dava, davacı sigorta şirketinin sigortalısına yapmış olduğu ödemenin rücuen tahsili amacı ile başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamına uygun, hüküm kurmaya elverişli ve gerekçeli bilirkişi raporları ile davalı şirket personelinin görev esnasında korumakla mükellef olduğu bina, araç-gereç vb. korunmasında yeterli ihtimam ve özen yükümlülüklerini yerine getirmediği, birden çok aracın lastik ve jantları ile birlikte sökülerek çalınması aşamasında geçen süreçte devriye hizmetlerinin yerine getirilmediği saptandığından, eylemin gerçekleştirilmesi sonucunda uğranılan maddi zarardan davalı yanın sorumluluğu ve kusuru bulunduğu, davacının rücu hakkından bahsedilebileceği, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin kadri marufunda olduğu tespit edilmiştir. Dosyaya sunulan ödeme belgelerinden anlaşılacağı üzere davacı şirketin rücu hakkı bulunmaktadır. İcra dosyasında talep edilen işlemiş faiz yönünden Mahkememizce resen yapılan hesaplamada, ödeme tarihinden itibaren davacı tarafın talep edebileceği faizin talep edilen miktar kadar olduğu tespit edilmiştir. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın kabulü ile, belirlenebilir olmayan alacak yönünden icra inkar tazminatının reddine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE;
1-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine davalı tarafın yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ İLE, takibin aynen DEVAMINA,
2-İcra inkar tazminatı talebinin alacağın varlığı ve miktarı yapılan yargılama ile tespit edildiğinden REDDİNE,
3-Alınması gereken 411,70 TL harçtan peşin alınan 72,79 TL harcın mahsubu ile bakiye 338,91 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 127,19 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 2.184,00 TL olmak üzere toplam 2.311,19 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 6.027,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, (davacı tarafa e-duruşma sistemi üzerinden) İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2022

Katip …
¸

Hakim ….
¸