Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/782 E. 2021/431 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/782 Esas
KARAR NO : 2021/431

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2016
KARAR TARİHİ : 20/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalının, tacir sıfatına sahip olmasına rağmen Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı kararı ile şikayetin kabulüne karar verilmiş olduğunu, anılı hakem heyeti kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının … marka araç için “Otomotiv Ürünleri Kredisi ve Rehin Sözleşmesi” ile müvekkili firmadan kredi kullanmış ve bu krediyi Ödeme Planı uyarınca taksitler halinde ödemeyi taahhüt etmiş olduğunu, davalının anılı sözleşme ile … marka ….Ticari Araç satın almış olduğunu, her ne kadar davalı, gerçek kişi olarak kredi sözleşmesini kendi adına imzalamışsa da bu durumun davalının tüketici olduğunu göstermediğini, davalının müvekkili şirkete kredi kullanımı yolunda başvuru yaptığı sırada kendisine ait vergi levhasını ibraz etmiş olduğunu, kendisinin tacir sıfatı ile “KKDF” den muaf olarak kredi kullandırılmasını sağlamış ve fakat sonrasında Tüketici Hakem Heyeti nezdinde haksız bir şikayette bulunmuş olduğunu, davalı tarafından ibraz ve imza edilen belgeler doğrultusunda, davalının tüketici olmayıp, tacir olduğunu ve taraflar arasında ticari sözleşme imzalanmış olduğunu, taraflar arasındaki kredi sözleşmesinde bir tüketici ilişkisi bulunmadığı gibi kredi alanın da kredi sözleşmelerinin türü nedeniyle tüketici sıfatı taşımadığını, Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı kararı ile iadesine karar verilen masrafın ticari krediye ait masraf olması sebebiyle hakem heyetinin bu konuda görevli olmayıp karar vermeye yetkili olmadığını, davalı ile müvekkili arasında imzalanan kredi sözleşmesinin ayrılmaz parçası olan ödeme planında açıkça “Not2:TL ve EUR kredilerde 650,00 TL tutar işlem masrafı kredi alana fatura edilecek ve tutar kredi alandan tahsil edilecektir” şeklinde belirtilmiş olduğunu, ödeme planının sonunda yer alan bu ibarenin hemen üstünde kredi alanın imzası mevcut olup tarafların masraf konusunda mutabık kalmış olduklarını, davalı tarafından imzalanmış olan kredi sözleşmesinin ekinde yer alan ödeme planında not 2 olarak imzanın hemen üzerinde açıkça masrafların kredi alandan tahsil edileceğinin ve miktarının on iki puntodan büyük bir şekilde belirtilmiş olduğunu, bu durumda kredi alanın masraftan haberdar olmamasının ve/veya müzakere edememesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin, 6502 sayılı kanun ile ilgili yönetmeliklerinde yer alan ve kredi veren kuruluşlara yüklenen tüm yükümlülükleri gereği gibi yerine getirmiş olduğunu, Tüketici’ye kanun ve mevzuat dışı bir uygulamada bulunmamış olduğunu beyanla; öncelikle, T.C. Beylikdüzü Tüketici İlçe Hakem Heyeti Başkanlığı’nın 25.07.2016 tarihli …. karar numaralı kararının; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 70. Maddesi 3. Fıkrası kapsamında tedbiren icrasının durdurulmasına, T.C. Beylikdüzü Tüketici İlçe Hakem Heyeti Başkanlığı’nın 25.07.2016 tarihli … karar numaralı kararının iptaline, yargılama giderleri ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 70. Maddesi 6. Fıkrası kapsamında ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Bakırköy … Tüketici Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava, tüketici hakem heyeti kararının iptali istemine ilişkin olup, davacı taraf Beylikdüzü Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının 25/07/2016 tarihli kararının iptali istemiyle işbu davayı açmış olup, Bakırköy .. Tüketici Mahkemesi tarafından uyuşmazlığa konu işin ticari iş olduğundan bahisle mahkememize görevsizlik kararı verilmiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70. maddesinin üçüncü fıkrasında “Taraflar, tüketici hâkem heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir.” şeklinde tüketici hâkem heyeti kararlarına karşı itiraz yolunda özel bir düzenleme öngörülmüştür.
O hâlde, Tüketici Sorunları Hakem Heyetine intikal ettirilen uyuşmazlığın türü ne olursa olsun bu merci tarafından verilecek bütün kararlara karşı itiraz merci (münhasıran) tüketici mahkemesidir. Kaldı ki, tüketici hukuku kapsamında olmayıp da genel hükümler çerçevesinde çözümlenmesi gereken bir uyuşmazlık hakkında her nasılsa tüketici sorunları hakem heyetine başvurulmuş ve buradan işin esası hakkında bir karar alınmışsa dahi itiraz merci, yine (münhasıran) tüketici mahkemesidir. Tüketici Sorunları Hakem Heyetine intikal ettirilen uyuşmazlığın türü ne olursa olsun bu merci tarafından verilecek bütün kararlara karşı itiraz (iptal) merci (münhasıran) tüketici mahkemesidir. Davaya konu uyuşmazlık da Hakem Heyeti Başkanlığının kararının iptali istemine ilişkin olduğundan görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir.(Yargıtay 20.Hukuk Dairesi,12.12.2016 tarih, 2016/12064 Esas, 2016/11975 karar sayılı ilamı) Bu sebeplerle mahkememizce davanın görev dava şartı yokluğundan reddine, mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş olup, aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yakarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE, görevli mahkemenin Bakırköy … Tüketici Mahkeseninin olduğuna,
2-Dosya Bakırköy … Tüketici Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmiş olmakla kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın re’sen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331/2.maddesi gözetilerek davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 20/04/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸