Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/78 E. 2022/62 K. 28.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/78 Esas
KARAR NO : 2022/62

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2020
KARAR TARİHİ : 28/01/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Davacının, davalı firma ile 05/01/2018 tarihinde taşımacılık hizmeti sözleşmesi imzalamak suretiyle davalının belirlediği güzergahta, onun adına servis taşımacılığı hizmeti vermiş olduğunu, … nezdinde bulunan sözleşme ve yapılmış olan başvuru neticesinin, ….. tarafından verilen yol belgesinin davacının, davalı firma adına taşımacılık hizmeti verdiğinin ispatı olduğunu, servis taşımacılığı hizmetini davalı firma adına ….. plakalı servis aracıyla 13/11/2019 tarihine kadar ….. Otomotiv Sanayi AŞ.’nin personel servisini davalı firma adına taşıyarak gerçekleştirmiş olduğunu, davalı firmanın, davacıya Balarköy …. Noterliğinin ….. yevmiye no.lu ve 13/11/2019 tarihli (Davacıya 15/11/2019 tarihinde tebliğ olduğunu) ihtarnamesini göndermiş olduğunu, davalı firmanın bu ihtarnamesinde asılsız ithamlarda bulunarak davacının servis hizmeti (personel taşıma hizmeti) verdiğini ancak yapılan kontrollerde davacının çalışmadığı gün ve zamanda çalışma yapmış gibi göstererek fazla bedel tahsil etmekle suçlandığını ve kendisinden 4.187,32 TL talep edilmiş olduğunu, gerçekleri yansıtmayan ve sırf sözleşmeyi kendince haklı sebeple feshetmek adına böylesine asılsız ithamda bulunarak davacının sözleşmesini feshetmiş olduğunu, davalının bugüne değin alacaklı olduğunu iddia ettiği 4.187,32 TL için hiçbir yasal girişimde bulunmamış olduğunu, davalı ile davacı arasındaki ticari ilişki gereği, davacının, davalı firma adına ….. Otomotiv San. AŞ.’nin personel taşımacılığını çok uzun süredir sürdürmekte olup buna ilişkin belgelerden bir kısmını (02/09/2019 – 15/11/2019 tarihleri arasındaki taşımacılık hizmetini yaptığını gösterir ….. Otomotiv San. AŞ. Servis Taşımacılık kayıtları) dava dilekçelerinin ekinde olduğunu, davalının davacıya olan borçlarını ödememek için uydurma ve asılsız içerikli Bakırköy ….. Noterliğinin ….. yevmiyeli 13/11/2019 tarihli ve 25/11/2019 tebliğ tarihli ihtarnamesiyle sözleşmeyi feshetmiş olduğunu, davalı tarafın, davacı tarafından düzenlenen 28/11/2019 tarihli …. seri no.lu 14.046,30 TL’lik 2019 yılı 10. Ay ve 11. Ay personel taşıma alacaklarına ilişkin faturayı teslim almadığını, tekrar kargoyla gönderildiğinde ise Bakarköy …. Noterliğinin 23/12/2019 tarihli ve … yevmiye no.lu ihtarnamesiyle iade ettiğini, defterlerine işlememiş olduğunu, davalının, davacının personel taşıma hizmetini verdiğini ve bunu 3. kişi ….. Otomotiv San. AŞ. kayıtlarıyla da belgelemesine rağmen kötü niyetli olarak tüm alacaklarını ödememekte olduğunu, davalının bu yersiz gerçeklikten yoksun ve tamamıyla ispatı kendisine ait sözleşme feshini kabul etmelerinin mümkün olmadığını, davacının verdiği taşıma hizmetini ….. Otomotiv San. AŞ. kayıtlarıyla, gerek tanık beyanları ve gerekse ticari defter kayıtları ile ispatlamış olmakla alacaklarını talep etme zaruretlerinin hasıl olduğunu ve işbu davayı açmış bulunduklarını beyanla davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL alacaklı olduklarını ve alacaklarına ticari temettü faizi işletilmesine, dava harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacının daha öncesinde de davalı şirkette alt taşeron olarak çalıştığını, ardından sigortalı şirket şoförü olarak işe alındığını, sonrasında kendisine tekrardan araç alması üzerine kendisiyle davalı şirket adına dava dilekçesinde de belirtilen şekilde ….. ….. A.Ş.’nin personel servisini yapmak ve kendi aracıyla çalışmak üzere yapılan sözleşme ile hukuki ilişki kurulmuş olduğunu, davalı şirketin kayıtlarında hukuki ilişkiyi düzenleyen sözleşmeyi bulamadıklarını ancak davacının da sözleşme ile çalıştırıldığını ikrar ettiğini ve davalı şirketin, tüm tedarikçilerle aynı sözleşmeyi yaptığı için ekte sözleşme örneğini sunduklarını, davacının kurulan hukuki ilişki kapsamında ….. …..’da çalışan personelin iş çıkışlarında ya da girişlerinde onları evlerine ya da işyerlerine ulaştırmak üzere kendi aracıyla çalıştığını, bu kapsamda yaptığı servis hizmetine karşılık tutulan çetele sonucu aylık hak edişinin hesaplandığını ve buna göre de davalı şirketçe ödeme yapıldığını ayrıca yakıt masrafı için de yakıt kartı verilmekte olduğunu, davacının, ….. ….. A.Ş.’de davalı şirket adına kendi aracıyla servis hizmetini ifa ederken, davalı şirket çalışanı şoförlerden, davacının kendi gitmesi gereken servis saatlerine kendilerini ve davalı şirket araçlarını gönderdiği şeklinde duyumlar alınmaya başlanmış olduğunu, alınan bu duyumlar üzerine davalı şirket çalışanlarının …. isimli araç takip sistemi aracılığıyla davacının aracının GPRS verilerini ve yaptığı işe karşılık tutulan çetelelerinin karşılaştırıldığını ve davacının kendi aracının gitmesi gereken servis hizmetine şirket araçlarını ve şoförlerini göndererek 2019 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında toplam 4.187,32 TL bedeli haksız bir şekilde davalı şirketten aldığını tespit etmiş olduklarını, bu durum bilirkişi incelemesi sonucun da aynı şekilde tespit edileceğini, tespit edilen bu durum üzerine, davalı şirketçe davacıya Bakırköy ….. Noterliği’nin 13 Kasım 2019 gün ve ….. yevmiye no.lu ihtarnamesinin keşide edilerek bu ihtarname ile bahse konu tespitin yapıldığının belirtildiğini, sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini ve tespit edilen 4.187,32 TL’nin davalı şirkete iadesinin istenmiş olduğunu, davacının bu konuda herhangi bir girişimi olmadığı gibi davalı şirkete 28.11.2019 gün …. sıra no.lu 14.046,30 TL bedelli fatura tebliğ edildiğini, bunun üzerine davalı şirketçe faturanın 10. ve 11. aylara ait personel taşıma adı altında herhangi bir borcun olmadığı gerekçesi ile Bakırköy ….. Noterliği’nin 23 Aralık 2019 gün ve …. yevmiye nolu ihtarnamesi ile süresinde iade edilmiş olduğunu, ve davacı tarafça huzurdaki davanın ikame edilmiş olduğunu, davalı şirketçe tespit edilen durum karşısında, davalı şirketin sözleşmeyi feshetmesinin hukuka aykırı bir yönü bulunmadığı gibi sözleşmenin feshinde davacının hareketlerinin etkili olduğu göz önüne alınarak, sözleşmeyi kendisinin haksız feshettiğinin kabulü ile sözleşme hükümleri gereği davalının, davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, aksine davacının, davalıya cezai şart ödemesi gerektiğinin tespitinin de hukuka aykırı bir yönü bulunmamakta olduğunu, davalı şirketin, davacıya herhangi bir borcu olduğunu kabul etmemekle beraber davacının, davalı şirketten şimdilik tespit edilen 4.187,32 TL’yi de fazladan tahsil ettiği göz önüne alındığında, davalının, davacıdan alacaklı olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve takas mahsup def’i ileri sürdüklerinden bu bedelin mahsup edilmesi gerektiğinin açık olduğunu, bu bağlamda borç ilişkisinin fazla olan miktar oranında Borçlar Kanunu’nun 139. maddesi uyarınca takas ve mahsup edilmesi gerekmekte olduğunu beyanla davalı şirketin, sözleşme hükümleri gereği davacıya herhangi bir borcunun olmadığı göz önüne alınarak huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davalının, davacıya herhangi bir borcunun olduğunu kabul anlamına gelmemekle beraber davalının, davacıdan şimdilik tespit edilen 4.187,32 TL alacaklı olduğu göz önüne alınarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla borç ilişkisinin fazla olan miktar oranında takas ve mahsup edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, hakediş alacağının tahsili istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı, sözleşmenin davalı tarafından feshedilmesinin haklı olup olmadığı, sözleşmenin feshinin haklı olduğunun anlaşılması halinde davalı tarafından davacıdan talep edilebilecek miktarın ne olduğu, buna göre davacının, davalıdan talep edebileceği miktarın olup olmadığı, sözleşmenin feshinin haksız olduğunun anlaşılması halinde davacının, davalıdan talep edebileceği miktarın tespiti hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; davacı ve davalı yanın ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, 28.11.2019 tarihli davacının, davalıya düzenlediği 25 Numaralı 14.046,30 TL’lik fatura hariç olduğunda davacının, davalı yana 3,09 TL borçlu olduğu, ….. Otomotiv Sanayi A.Ş. tarafından 20.11.2020 tarihinde dosyaya sunulmuş cevap yazısında davacının 02.09.2019 ile 15.11.2019 tarihleri arasında şirketlerine servis yaptığının belirtilmiş olduğu ve çetele listelerinin ekte gönderilmiş olduğu dikkate alındığında davacı yanın, davalı yana 15.11.2019 tarihine kadar hizmet vermiş olduğunun anlaşılmış olduğu, bu nedenle bu hizmete karşılık davacı tarafından 10. ve 11. aylara ilişkin personel taşıma için davalıya düzenlemiş olduğu 28.11.2019 tarihli 25 Numaralı 14.046,30 TL’lik faturanın davalı tarafından kayıtlara alınması gerektiği kanaati uyanmış olduğu, sözleşmenin davalı tarafından feshinin haksız olduğunun anlaşılması halinde davacının, davalıdan talep edebileceği tutarın, 14.043,21 TL olacağının hesaplanmış olduğu, davalı tarafından davacı yana 13.11.2019 tarihinde noter aracılığı ile ihtarname gönderilerek sözleşmenin feshedilmiş olduğu, sözleşmenin davalı tarafından feshedilmesinin haklı olup olmadığı ve davalının 4.187,32 TL’nin mahsup edilmesi talebinde haklı olup olmadığı, dolayısıyla davacının 14.043,21 TL’lik alacağından ne kadar mahsup yapılması gerektiğinin tespiti için Servis Taşımacılığı konusunda uzman bilirkişi tarafından …. firmasında kayıtların incelenebileceği ve tespitinin yapılabileceği bildirilmiştir.
Dosya kapsamında bulunan GPS kayıtları incelenmek suretiyle 2019 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında yapmış olduğu işe karşılık davacının, davalıdan talep edebileceği miktarın ne olduğu, buna göre fazladan bir bedel talep edilip edilmediği, davalının, davacının 4.187,32 TL bedeli haksız olarak aldığına dair iddialarının yerinde olup olmadığı hususlarının tespiti için GPS kayıtları ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup bilirkişi …. tarafından söz konusu CD’nin çözümünün yapılarak buna ilişkin raporun sunulduğu görülmüştür.
Taraflar arasında kendilerinin de kabulünde olduğu üzere bir hukuki ilişkinin bulunduğu uyuşmazlık konusu olmayıp uyuşmazlığın davalı tarafından keşide edilen Bakırköy …. Noterliğinin 13/11/2019 tarih ve ….. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin davacının çalışmadığı gün ve zamanlarda çalışma yapmış gibi gösterilerek fazla bedel tahsil ettiği ve bu şekilde güveni kötüye kullandığından bahisle feshedilmesi üzerine davacının vermiş olduğu hizmet nedeniyle tanzim ettiği faturalara binaen davalıdan alacaklı olup olmadığı ve alacaklı ise miktarı, bunun karşısında davacının fesih ihtarnamesinde ve cevap dilekçesinde bahsedilen 4.187,32 TL’yi iddia edildiği üzere çalışmadığı gün ve zaman olmasına rağmen fazladan tahsil edip etmediği, bu miktar yönünden takas mahsup şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkindir.
Taraflar arasındaki hukuki ilişki davalı tarafından keşide edilen Bakırköy ….. Noterliğinin 13/11/2019 tarih ve ….. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sonlandırılmış olup davalı taraf her ne kadar sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesi sebebiyle sözleşme hükümleri gereğince davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını iddia etmiş ise de davacı tarafından talep edilenin kendisi tarafından verilen hizmet sebebiyle doğduğu iddia edilen alacaklarına ilişkin olduğu, dolayısıyla sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediğine bakılmaksızın davacının verdiği tespit edilen hizmetleri sebebiyle alacak talebinde bulunabileceği, buna göre davalının sözleşmenin haklı olarak feshedildiği iddiasıyla davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı talebinin yerinde olmadığı, fakat davalı tarafından iddia olunduğu üzere davacının çalışmadığı gün ve zamanlar var ise bunun tespiti halinde davacıya fazladan ödenen bir bedelin olup olmadığı ve miktarı ile bunun takas ve mahsuba konu edilip edilmeyeceğinin ise değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tarafların bilirkişi incelemesine sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı tarafın incelenen ticari defterlerine göre davalıdan 2019 yıl sonu ve dava tarihi itibariyle 41.691,78 TL alacaklı olduğu, buna karşılık davalı tarafın incelenen ticari defterlerine göre davacıya 2019 yıl sonu ve dava tarihi itibariyle 364,47 TL borçlu olduğu, davacının 2016, 2017 ve 2018 yıllarında işletme defteri tutması sebebiyle sadece faturaların ticari defterlere kayıtlı olduğu, ödemelerin kayıtlı olmadığı dikkate alınarak mali müşavir bilirkişinin dosya kapsamındaki mevcut belgelere göre her iki tarafın ticari defterlerinin karşılaştırılarak tarafların alacak borç durumuna ilişkin yapmış olduğu değerlendirmenin yerinde olduğu ve Mahkememizce de benimsendiği, buna göre davacının, davalıya düzenlemiş olduğu 28/11/2019 tarihli 14.046,30 TL’lik fatura hariç tutulduğunda 3,09 TL borçlu olduğu, söz konusu faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı tarafından kayıt altına alınmadığı, oysa davacının, davalı ile içinde bulunduğu hukuki ilişki içerisinde kendi aracıyla ….. ….. AŞ’nin personeline yönelik servis hizmeti verdiği ve ….. ….. AŞ tarafından da davacının 15/11/2019 tarihine kadar servis hizmeti verdiğinin bildirildiği dikkate alındığında davalının ticari defterlerine kayıt etmediği davacının düzenlemiş olduğu 28/11/2019 tarihli 14.046,30 TL’lik fatura sebebiyle davacıya borçlu olduğunu kabul etmek gerektiği, söz konusu fatura hariç tutulduğunda davacının, davalıya borçlu olduğu 3,09 TL, yine söz konusu fatura bedeli olan 14.046,30 TL’den mahsup edildiğinde davacının, davalıdan talep edebileceği miktarın 14.043,21 TL olduğu, fazlaya ilişkin talebinde ise haklı olmadığı değerlendirilmiştir.
Davalı tarafından iddia edilen davacının çalışmadığı gün ve zamanların olup olmadığı, var ise davacıya fazladan ödenen bir bedelin olup olmadığı ve miktarı ile bunun takas ve mahsuba konu edilip edilmeyeceği yönünden yapılan değerlendirmede; davalının, davacının çalışmadığı gün ve zamanlara karşılık fazladan ödeme aldığını iddia ettiği tarihlerin 2019 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarına ilişkin olduğu, dosya kapsamında bulunan GPS kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına ilişkin ara karar kapsamında bilirkişi İbrahim Bayşu tarafından söz konusu CD’nin çözümünün yapılarak buna ilişkin raporun sunulduğu, rapora göre 2019 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında sadece 15/09/2019 tarihi Pazar günü çalışma yapılmadığının tespit edildiği, davacıya ait araca ilişkin 2019 yılı Temmuz – Kasım ayları arasındaki GPS kayıtlarının istenilmesi için Mobiliz isimli firmaya yazılan müzekkereye verilen cevapta kayıtların geriye dönük 2 yıl tutulduğundan belirtilen tarihlere ilişkin kaydın bulunamadığının bildirildiği, diğer taraftan alınan tanık beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde hem diğer hem de özellikle davanın tarafları ile bir ilgisi bulunmayan kendi personeli taşınan ….. ….. AŞ’de çalışan ve beyanlarına başvurulan tanıkların beyanları dikkate alındığında davalı tarafın iddia etmiş olduğu gibi davacının çalışmadığı gün ve zamanların olduğu ve bu sebeple davacıya fazladan bedel ödendiği iddialarına Mahkememizce itibar edilmediğinden davalı tarafın takas mahsuba konu olabilecek bir alacağının olmadığı kanaatine varılarak takasa mahsup talebinin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca davacı tarafından açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 14.043,21 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talep ile davalı tarafın takas mahsup talebinin reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1- 14.043,21 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Davalı tarafın takas mahsup talebinin reddine,
3-Alınması gereken 959,29 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 170,78 TL ve 444,20 TL peşin harcın toplamından oluşan 614,98 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 344,31 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 54.40 TL başvurma harcı ile 170,78 TL ve 444,20 TL peşin harcın toplamından oluşan 669,38 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarfedilen bilirkişi ücreti, müzekkere, tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.162,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre (%39 kabul, %61 ret) hesaplanan 453,18 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarfedilen bilirkişi ücreti, müzekkere, tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 789,90 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre (%39 kabul, %61 ret) hesaplanan 481,83 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden kabul-red oranına göre (%39 kabul, %61 ret) hesaplanan 522,85 TL’sinin davalıdan, 797,15 TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/01/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır