Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/764 E. 2021/170 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/764 Esas
KARAR NO : 2021/170

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2020
KARAR TARİHİ : 16/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 11.10.2013 tarihinde müvekkili ile davalı arasında 01.10.2012 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere Belirsiz Süreli Hizmet Sözlemesi imzalanmış olduğunu, davalının işbu sözleşme ile müvekkili şirkette 01.10.2012-30.07.2020 tarihleri arasında çalışmış olduğunu, davalının müvekkili nezdindeki son brüt maaşının 3.165,00 TL olduğunu, davalı işçinin serviste çalışmak üzere işe alınmış olduğunu, müvekkilinin davalıyı ustalık çıraklık ilişkisi çerçevesinde sıfırdan yetiştirmiş olduğunu, müvekkilinin aktarmış olduğu bilgi, tecrübe neticesinde davalının kalifiye bir eleman olduğunu, davalının 30.07.2020 tarihli istifa dilekçesinde, çalıştığı sürenin bütünü nedeniyle iş yerinden herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını, ücretini ve sosyal haklarının tamamını eksiksiz olarak aldığını beyan ederek müvekkilini ibraz etmiş olduğunu, işçinin istifasını vermesi akabinde işyerine uğramamış olduğunu, rakip bir firmada çalışmaya başlamış olduğunu, davalının istifa eder etmez rakip firmada çalışmaya başlamış olduğunu ve işveren müvekkilinin ticari ve mesleki sırlarını ifşa etmiş olduğunu, davalının rakip firmada çalışabilmek için müvekkilinin iş yerinden istifa etmiş olduğunu, davalının ihbar süresini beklemeksizin rakip firmada çalışmaya başlamış olduğunu, davalının sır saklama ve gizlilik taahhüdüne de aykırı davranış sergilemiş olduğunu beyanla; davanın kabulü ile, 11.10.2013 tarihli Belirsiz Süreli Hizmet Sözleşmesinin Rekabet yasağı ve 3.kişiler lehine iş yapmama taahhüdüne aykırı davranışları nedeniyle son aldığı brüt ücretin 6 katı oranında cezai şart bedeli olan 18.990,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 11.10.2013 tarihli Belirsiz Süreli Hizmet Sözlemesi’nin Sır Saklama ve Gizlilik Taahhütlerine aykırı davranışları nedeniyle son aldığı brüt ücretin 6 katı oranında cezai şart bedeli olan 18.990,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 11.10.2013 tarihli Belirsiz Süreli Hizmet Sözleşmesi’nin Sadakat Borcu ve Özenle Çalışma Yükümlülüğü’ne aykırı davranışları son aldığı brüt ücretin 6 katı oranında cezai şart bedeli olan 18.990,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 10.000,00 TL manevi ve itibar tazminatının işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli mahkemede açılmamış olduğunu ve görevli mahkemenin Bakırköy İş Mahkemeleri olduğunu bu nedenle görev itirazları bulunduğunu, müvekkilinin rakip firmada çalıştığı ile gizlilik sözleşmesine aykırı davrandığı iddialarının dayanaktan yoksun olduğunu, davalının nihai amacının aleyhlerine açmış oldukları iş davasını sürüncemede bırakmak olduğunu, davacının müvekkilini yetiştirdiği, eğitim verdiği söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını, davacının iddia ettiği zararı ve sır saklama yükümlülüğüne aykırı davrandığını ispatlar delili ve belgeyi ibraz edemediğinden bu iddialarının da soyut ve dayanaktan yoksun olduğunu, sözleşme altındaki imza müvekkiline ait olsa dahi sözleşmenin geçerliliğinin de sorgulanması gerektiğini, zira işçiye tek taraflı borç yükleyen genel, soyut ve belirli bir mülki birim ile sınırlandırılmayan bu tarz sözleşmelerin geçerli olmadığının yerleşik Yargıtay kararları ile sübut olduğunu beyanla; davacının davasının reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, taraflar arasında imzalanın Belirsiz Süreli Hizmet Sözleşmesinde yer alan Rekabet Yasağı ve Gizlilik ve İfşa Etmeme Taahhüdüne aykırı hareket eden davalının manevi tazminat ve ceza şart ödemesi talebi istemine ilişkindir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesinini 2020/1715 E.-2020/387 K. sayılı ilamında “Davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK’nın 444-447.maddeleri arasında yer almaktadır. 25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre: ” 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır. 7036 sayılı yasa, 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirmiştir. Özel nitelikte olan ve daha sonra yürürlüğe giren 7036 sayılı yasada, iş sözleşmesinin devamı veya sona ermesinden sonra açılan davalar ayırımı yapılmamış, aksine iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden doğan her türlü uyuşmazlığın iş mahkemelerinde görüleceği belirtilmiştir. Bu durumda, eldeki davanın 7036 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 09.08.2018 tarihinde açılmış olmasına ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre, davaya bakma görevi İş Mahkemelerine ait bulunduğundan, ilk derece mahkemesince, iş mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. HMK 114. maddesinde, görev dava şartları arasında sayılmıştır. HMK 115. maddesinde de, dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin esasa ilişkin istinaf nedenlerinin incelenmesine gerek olmaksızın ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve dosyanın görevli Bakırköy İş Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile ilk derece Mahkemesinin kararının kaldırıldığı görülmüştür.
Eldeki davanın 7036 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 22/10/2020 tarihinde açılmış olmasına ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre davaya, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuki uyuşmazlığın İş Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği, davanın uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, 25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğü giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanuna göre TBK’ nun hizmet sözleşmesine ilişkin 6. Bölüm düzenlenen hususlara ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklı davalara bakma görevinin İş Mahkemesine (İşM. m 5/1-a ) ait olduğu, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nın 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy İş Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/02/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸