Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/758 E. 2020/851 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/758
KARAR NO : 2020/851

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/10/2020
KARAR TARİHİ : 09/12/2020
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 15/12/2020

DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 1992 yılında …… ve ……. tarafından kurulduğunu, dava dışı ……’in davacı …….’in eşi, davacı …..’un babası olduğunu, ……’in 08/06/2020 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçıları olarak davacılar ile dava dışı oğlu …… kızları …… ve …….’in kaldığını, dava dışı ……’nın esasen dava dışı ……. ile % 50, % 50 hisse ile kurulan şirketin muvazaalı kuruluş sözleşmesi ile dava dışı çocuklarının her birine % 50 hissesinin % 8’ine tekabül eden hisse vermek suretiyle toplam % 24 hisse ile kurucu hissedar yaptığını, ortak miras bırakan ……’in ….. …’in 16 yaşına gelmesi üzerine 2010 yılı genel kurul toplantısında sermaye arttırımı yolu ile kendi hissesini % 2 seviyesinde bırakarak dört çocuğunu şirkette % 12 pay sahibi olmasını muvazaalı olarak sağladığını, dava dışı miras bırakan ……’in sağlığında davalı şirketin gerek 11/12/1992 tarihinde onaylanan kuruluş esas sözleşmesi ile dava dışı 3 çocuğunu % 8 hisse ile hissedar yapmak, gerekse 2010 yılında sermaye arttırımı ile hisseleri tekrar düzenleyerek dört çocuğunun her birinin % 12 hissedar olmasını sağlayarak muvazaalı olarak davacı eşi ……. …’i davalı şirketin hisseleri üzerinde miras dışı bıraktığını, ……. … tarafından Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… esasına kayıtlı olarak açılan hisselerin muvazaa nedeniyle iptali ve tescili talepli davanın devam ettiğini, 1997 yılı ve 1998 yılları hariç bazı yıllar şirket karlarının olağanüstü yedek akçeye ayrılmasına ilişkin kararlar almak, bazı yıllar ise kar dağıtımını olağan genel kurul gündemine almamak suretiyle hissedarlara kar dağıtımı yapmadığını, olağanüstü yedek akçeye ayrılan karların bir kısmı ya da tamamının hakim hissadarlar tarafından yönetim kurulu eliyle eşitlik ilkesi de ihlal edilerek gayri resmi olarak hakim hissedarlara dağıtılmak suretiyle haksız zenginleşmeye sebebiyet verildiğini, 1998 ve 1997 yılında kar payı dağıtımına karar verilmiş ise de, kar payı dağıtılmadığını, 1993, 1994, 1995, 1996 yıllarında yapılan olağan genel kurul toplantılarında kar dağıtımı ile ilgili karar alınmadığını, 1999, 2000, 2001, 2002, 2003, 2004, 2005, 2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015 yıllarında yapılan olağan genel kurul toplantılarında ise şirket karlarının kanuni yedek akçeler ayrıldıktan sonra kalan kısmının olağanüstü yedek akçe olarak ayrılmasına karar verilmek suretiyle hissedarlara kar payı dağıtımı ile ilgili olarak bir karar alınmamak suretiyle hissedarlara kar payı dağıtımı yapılmadığını, şirketin kar payı dağıtmama konusunda direngen hale geldiğini, TTK’nun 523.maddesindeki istisnai hallerin gerçekleşmediğini belirterek davanın kabulü ile davalı şirket genel kurullarında alınan şirket karlarının kanuni yedek akçeler ayrıldıktan sonra kalan kısmının olağanüstü yedek akçeye ayrılmasına ilişkin kararların yoklukla malul olduğunun tespitini ve butlanını, davalı şirketin kurulduğu 1992 yılından itibaren kar paylarının tespitini, her bir davacı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000’er TL olmak üzere toplam 20.000 TL kar payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, 1997 ve 1998 yıllarında dağıtılmayan kar payları için her bir davacı için 10.000’er TL olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 20.000 TL’nin tahsiine, Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacıların gerçekleşen tüm genel kurullara karşı dava açtıklarını, taleplerin açıklık içermediğini, davacıların taleplerinin ayrı ayrı zamanaşımı ve hak düşürücü süreden reddinin gerektiğini, taleplerin zamanaşımına uğradığının açık olduğunu, davacıların talepleri yönünden aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, davacılardan ….. …’in müvekkili şirkete ortak oluşuna dayanak işlemin 2009 yılında tesis edildiğini, dava dilekçelerinde ….. …’in müvekkili şirketteki ortaklığının muvazaalı biçimde gerçekleştiğinin kabul edildiğini, davacı ….. bakımından ortak olmadığı döneme ilişkin talepte bulunması imkanının olmadığını, davacı …..’un şirket ortağı olmasından bu yana her genel kurul toplantısına katılarak kabul oyu verdiğini, reşit oluncaya kadar kendisine velayeten ……. …’in, reşit olduktan sonra kendisinin toplantılara katıldığını, davacı …….’in ise hiçbir zaman şirket ortağı olmadığını, 2009 yılı öncesine ait işlemler yönünden de davacı …..’un aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, davacı …….’in müvekkili şirketin ortağı olan birtakım kimselere ikame ettiğini beyan ettiği davaların müvekkili şirketle ilgisinin bulunmadığını, davanın dürüstlük kuralına aykırı şekilde açıldığını, genel kurul kararlarının tümünün usule ve yasaya uygun olduğunu, kar payının ortaklara dağıtılmasına ilişkin kararların gereğinin eksiksiz olarak yerine getirildiğini, anılan karar tarihlerinde davacıların şirket ortağı olmadıklarını, şirketin yetkili organı tarafından bir kısmına davacı ….. …’in ve kızına velayeten davacı …….’in de katılıp oy ve imza verdiği,paydaşların oybirliğiyle alınan kararların yok hükmünde sayılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Dava, genel kurul kararlarının butlanı, kar paylarının tespiti ve tahsili istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın ……. …’in aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, 1999, 2000, 2001, 2002, 2003, 2004, 2005, 2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015 genel kurul kararlarının butlanı şartlarının oluşup oluşmadığı, taleplerin hak düşürücü süre ve zamanaşımı nedeniyle reddinin gerekip gerekmediği, kar paylarının tahsilinin istenip istenemeyeceği, istenebilecekse miktarın tespiti hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
TTK’nın 446. maddesinde; “Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri” nin genel kurul kararının iptali davası açabilecekleri, TTK’nun 447.maddesinde ise “Genel kurulun özellikle, pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, anonim şirketlerin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan kararının batıl olacağı” düzenleme altına alınmıştır.
Davacı ….. … tarafından 1999, 2000, 2001, 2002, 2003, 2004, 2005, 2006, 2007, 2008, 2009 yılı genel kurullarında şirket karlarının kanuni yedek akçeler ayrıldıktan sonra kalan kısmının olağanüstü yedek akçeye ayrılmasına ilişkin kararlarının butlanı talep edilmiş ise de, davacının davalı şirketin 26/02/2010 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında “pay sahibi olduğu” 2010 yılı öncesinde şirkette pay sahibi sıfatı bulunmadığından bu genel kurullarda alınan kararların butlanını ileri süremeyeceği anlaşılmakla 1999, 2000, 2001, 2002, 2003, 2004, 2005, 2006, 2007, 2008, 2009 yılı genel kurullarına ilişkin butlan taleplerinin aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı ….. … tarafından 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015 yılları genel kurullarında şirket karlarının kanuni yedek akçeler ayrıldıktan sonra kalan kısmının olağanüstü yedek akçeye ayrılmasına ilişkin kararların butlanı talep edilmiş ise de; TTK’nun 447.maddesinde pay sahibinin genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, anonim şirketlerin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan kararlarının batıl olacağının düzenleme altına alındığı, şirket karlarının kanuni yedek akçeler ayrıldıktan sonra kalan kısmının olağanüstü yedek akçeye ayrılmasına ilişkin kararının iptal edilebilir nitelikte kararlardan olduğu, batıl olduğunun ileri sürülemeyeceği anlaşılmakla bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı ….. … tarafından dağıtılmayan kar paylarının tespiti ve tahsili talep edilmiş ise de, Genel kurul tarafından, kar payı dağıtımına karar verilmediği sürece, pay sahibinin şirkete karşı ileri sürebileceği muaccel bir kar payı alacağından söz edilemeyecek olup, pay sahibi davacı ancak davalı şirket tarafından karın genel kurulda dağıtılmasına karar verildiği takdirde ve genel kurulca dağıtılmasına karar verilen kar payları dahilinde, alacak talebinde bulunabilir. Genel kurulun kar payı dağıtılması veya dağıtılmaması kararı alması ya da bu hususta karar almaması durumlarında, ortak ve şirket organlarının haklarının neler olduğu TTK.da düzenlenmiştir. Davacı, 1997 ve 1998 yılı genel kurulları haricinde kar payı dağıtılması yönünde alınmış bir genel kurul kararı olduğunu ve davanın genel kurul kararına karşı açıldığını iddia etmemekte olup, dosya içerisindeki genel kurul kararlarından da bu yönde alınmış bir karar bulunmadığı görülmüş olmakla bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı …… tarafından 1997 ve 1998 yıllarına ilişkin kar paylarının tahsili talep edilmiş ise de, TBK’nun 147/4 maddesinde bir ortaklıkta, ortaklıkta ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklara 5 yıllık zamanaşımı uygulanacağının hüküm altına alındığı ve davalı tarafça süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulunulduğu, bununla birlikte davacının davalı şirketin 26/02/2010 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında “pay sahibi olduğu” 2010 yılı öncesinde şirkette pay sahibi sıfatı bulunmadığından bu yöndeki taleplerinin öncelikle aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi gerekmekte olup, bu talepleri yönünden aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle red kararı verilmiştir.
Davacı …….. tarafından 1999, 2000, 2001, 2002, 2003, 2004, 2005, 2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015 yılları genel kurullarında şirket karlarının kanuni yedek akçeler ayrıldıktan sonra kalan kısmının olağanüstü yedek akçeye ayrılmasına ilişkin kararların batıl olduğunun tespiti, dağıtılmayan kar paylarının tespiti ve tahsili, 1997 ve 1998 yıllarına ilişkin kar paylarının tahsili talep edilmiş ise de, davacı ….. … red gerekçelerinin davacı ……. … yönünden de geçerli olduğu, genel kurullarda şirket karlarının kanuni yedek akçeler ayrıldıktan sonra kalan kısmının olağanüstü yedek akçeye ayrılmasına ilişkin kararların iptal edilebilir nitelikte kararlar olduğu, batıl olduğunu tespiti istenemeyeceği, kar payı dağıtılmasına ilişkin karar tesis edilmeyen genel kurullar yönünden kar payı isteminin muaccel olmadığından reddinin gerektiği, 1997 ve 1998 yılı kar payı dağıtım kararlarına karşı zamanaşımı süresinin dolduğu, bununla birlikte ……. …’in davalı şirkette pay sahipliğinin bulunmadığı, bu hususun öncelikli olarak değerlendirilmesi gerektiğinden red gerekçesinin aktif husumet ehliyeti olması gerektiği değerlendirilmiş olmakla davacı ……. …’in tüm talepleri yönünden aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olup aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı …….. yönünden açılan davanın aktif husumet ehliyet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Davacı …… yönünden;
-1999, 2000,2001, 2002, 2003, 2004,2005,2006,2007,2008,2009 yılı genel kurullarına ilişkin butlan taleplerinin aktif husumet ehliyet yokluğu nedeniyle reddine,
-2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015 yıllarına ilişkin kararların yoklukla malul olduğunun tespiti talebinin reddine,
-Dağıtılmayan kar payının tespit ve tahsiline yönelik talebin reddine,
-1997 ve 1998 yıllarına ilişkin kar paylarının tahsiline yönelik talebin aktif husumet ehliyet yokluğu nedeniyle reddine,
3-Alınması gereken 54,40 TL’nin peşin yatırılan 683,10 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 628,70 TL’nin hüküm kesinleştikten sonra talebi halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.. 09/12/2020

Başkan …..
E-imzalı
Üye …..
E-imzalı
Üye …….
E-imzalı
Katip ……
E-imzalı