Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/753 E. 2021/157 K. 12.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/753 Esas
KARAR NO : 2021/157

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 12/02/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin … Aliminyum Tic. Ve Pazarlama Ltd. Şti olarak faaliyet devam etmekte iken nevi ve unvan değişikliği ile … Aliminyum San. AŞ’ye dönüştüğünü, davacı şirket bakımından İ.T.O kayıtlarının celbi ile durumun anlaşılacağını, müvekkili şirketin borçlu şirketin sözleşmesel ilişki kapsamında tanzim edilen ve de uzunca bir süredir faturaya konu borç miktarlarını ödememesi nedeniyle kendilerine borç bedellerinin ödenmesinin bildirdiğini, ancak davalı karşı davacının bu bildirimlere rağmen herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun karşısında borçlu şirket hakkında Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine geçtiğini, ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğ edildiğini ve borçlu şirket vekili tarafından da ödeme emrine itiraz edildiğini, müvekkilinin davalı şirketle kurulan ticari ilişki gereği hesap ekstresinde de gözüken faturalardaki borca konu olan mal ve emtiaları veya hizmetleri teslim ettiğini ve gördüğünü beyanla davalı karşı davacı borçlunun Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı karşı davalı şirket arasında 02.09.2016 tarihli bir inşaat yapım sözleşmesi mevcut olduğunu, taraflar arasında imzalanmış bu sözleşmeye göre yüklenici sıfatındaki karşı davalı şirketin müvekkili şirkete ait gayrimenkul üzerinde gayrimenkulün yenilenmesi ve tadilatı için inşaat yapılması işlemini üstlendiğini, müvekkili şirketin de bu yüklenici firmaya aradaki sözleşmenin 15. maddesinde kararlaştırılmış işleri yapması karşılığında ve sözleşmedeki yükümlülüklerini tamamlaması koşulu ile yine sözleşmenin 15. maddesinde belirlenmiş 285.000 USD+KDV ile birlikte 336.300 USD’yi ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, taraflar arasındaki yapılan sözleşmenin 8. maddesi uyarınca işlerin teslimi için belirlenmiş sürenin 100 iş günü olduğunu, yine sözleşmenin 10. maddesi hükümleri uyarınca yüklenici karşı davalı şirketin işlerin %95’nin bitiminde müvekkili şirkete geçici kabul için rapor sunumu yapmak ve müvekkili şirketin eksik göreceği hususları raporlayarak 10 gün içerisinde işi kesin kabule hazırlamak sorumluluğunda olduğunu, halihazırda hala taraflar arasında bir geçici kabul ya da kesin kabul işlemi yapılmış bulunmadığını beyan ederek açılan davanın reddine, müvekkili şirketin karşı davalı şirketten yapmış olduğu fazla ödeme sebebiyle 28.386 USD karşılığı Türk Lirası alacağının tespiti ile bu bedelin ihtarname tarihi olan 09.11.2018 tarihinden itibaren temerrüdü oluşan karşı davalı şirket aleyhine ticari faiz işletilerek tahsiline, karşı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizin …. esas sayılı dosyasının karar celsesinde davacı karşı davalı vekilinin mazeretinin reddine karar verilmiş olması sebebiyle açılan işbu asıl davanın HMK m. 150 uyarınca 3 aylık yasal süre içerisinde yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına ve iş bu dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydının yapılmasına karar verildiği ve Mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedildiği, davaya davalı karşı davacının davası bakımından devam edildiği, davacı karşı davalı vekilinin 23/10/2020 tarihli yenileme dilekçesi üzerine davanın kaldığı yerden devam edilerek yargılamanın yukarıda belirtilen esas sırasında yürütüldüğü, Mahkememizin … esas sayılı dosyasında 25/09/2020 tarih ve …karar sayılı karar ile davalı karşı davacının davasının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, karşı dava ise fazladan ödendiği iddia olunan bedelin tahsili istemine ilişkin olup uyuşmazlık taraflar arasındaki ticari ilişkisi kapsamında davacı karşı davalının, davalı karşı davacıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, yine davalı karşı davacı tarafından davacı karşı davalıya yapılan fazladan ödeme olup olmadığı, var ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacı karşı davalı ve davalı karşı davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Büyükçekmece .. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 103.596,15 TL asıl alacak ve 19.232,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 122.828,85 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosya bilirkişi heyetine gönderilmiş olup bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacı ve davalı tarafın ticari defter ve belgelerine göre davacının, davalı ile olan hesap ekstresi, fatura, çek ödemeleri, sözleşme hükümleri, resmi defter ve belgeleri karşılıklı olarak incelendiğinde davacı şirketin, davalı şirkete düzenlenmiş olduğu bir adet mal ve hizmet faturası karşılığında cari hesaba dayalı olarak 103.596,15 TL ana para alacağı olduğunun tespit edildiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmenin USD olarak yapıldığını, yapılacak işlem karşılığında verilecek avans çeklerinin de USD olarak verileceğinin kararlaştırıldığını ve imza altına alındığını, yapılan avans ödemelerinin TL çeki ile yapıldığını, faturanında TL olarak düzenlendiğini, ilgili tarihte çevrilen kura göre 1.260,000,00 TL davalı tarafından davacıya ödeme yapıldığını, davacının 1.353,596,15 TL davalıya fatura düzenlediğini, davacının 10.000,00 TL davalıya havale gönderdiğini bu nedenle 22.278,63 USD, TL karşılığı olarak 87.699,82 TL davacının, davalıdan alacaklı olabileceğini bildirmişlerdir.
Dosya bilirkişi ek raporu düzenlenmesi için tekrar bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi ek raporunda özetle; dosya kapsamında yapılan değerlendirmeler neticesinde taraf vekilleri itirazları doğrultusunda, kök raporda değişikliği gerektirir herhangi bir eksiklik tespit edilmediğini bildirmişlerdir.
HMK 222 madde gereğince mahkeme ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Kanuni şartlara uygun olarak tutulan ticari defter ve kayıtların sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabulü gerekmektedir. Zira kanuni şartlara uygun tutulduğu anlaşılan tarafın ticari defter ve kayıtları ancak karşı tarafın kanuna uygun tutulduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi suretiyle hükümden düşürülebilir.
Davacı-karşı davalı taraf dava dilekçesinde tanzim edilerek davalı-karşı davacıya tarafa gönderilen faturaların bir kısmının ödendiğini, kalan bakiye tutarın ödenmemesi üzerine icra takibine girişildiğini iddia ettiği anlaşılmıştır.
Her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacıya kesilen 1.353.596,15 TL’lik faturanın ve davalı-karşı davacı tarafından davacı-karşı davalıya 1.260.000,00 TL tutarında çek ile yapılan ödemelerin her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı-karşı davalının incelenen her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre davalı-karşı davacıdan 103.596,15 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında yapılan sözleşmenin döviz üzerinden yapıldığı ve ödemelerin de USD çeki ile yapılacağının kararlaştırıldığı, ancak her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarında fatura ve çek ödemelerinin TL olarak işleme alınarak muhasebeleştirildiği, davalı-karşı davacı tarafından TL olarak çek ile yapılan ödemelerin 352.591,10 USD’ye ve davacı-karşı davalının ise alacağının 374.869,73 USD’ye tekabül ettiği, buna göre ise davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacıdan 22.278,63 USD karşılığı 87.699,82 TL alacaklı olduğunun bilirkişi heyeti raporu ile tespit edildiği anlaşılmıştır.
Her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtların usulüne uygun tanzim edildiği ve sahipleri lehine delil niteliği taşıdığı, davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacıya kesilen 1.353.596,15 TL’lik faturanın 2017 Nisan dönemine ait olduğu, faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı karşı davalı tarafından davalı karşı davacıya 04/01/2017 tarihinde 10.000,00 TL havale yapıldığı, bu havalenin de her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, buna göre davacı karşı davalının, davalı karşı davacıdan bir adet mal ve hizmet faturası karşılığında cari hesaba dayalı olarak 103.596,15 TL ana para alacağı olduğu, taraflar arasında yapılan sözleşmenin döviz üzerinden yapıldığı ve ödemelerin de USD çeki ile yapılacağının kararlaştırıldığı, ancak her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarında fatura ve çek ödemelerinin TL olarak işleme alınarak muhasebeleştirildiği, davalı-karşı davacı tarafından TL olarak çek ile yapılan 1.260.000,00 TL ödemenin 352.591,10 USD’ye ve davacı-karşı davalının ise alacağının davalı karşı davacıya düzenlenen 1.353.596,15 TL’lik faturanın 372.071,51 USD ile davacı karşı davalı tarafından davalı karşı davacıya gönderilen 10.000,00 TL’lik havalenin 2.798,22 USD olmak üzere toplamda 374.869,73 USD’ye tekabül ettiği, buna göre ise davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacıdan 22.278,63 USD karşılığı 87.699,82 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak davacı-karşı davalı tarafından açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin asıl alacak olan 87.699,82 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE
1-Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin asıl alacak olan 87.699,82 TL üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacak olan 87.699,82 TL’nin %20’si üzerinden hesaplanan 17.539,96 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 5.990,77 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.155,03 TL ile icra dosyasında yatırılan ve dava açılırken mahsup edilen 614,14 TL’nin toplamından oluşan 1.769,17 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 4.221,60 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen 1.155,03 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, icra dosyasında yatırılan ve dava açılırken mahsup edilen 614,14 TL peşin harç, 2.058,00 TL bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 3.863,07 TL’den kabul-red oranına göre (%84,65 kabul, %15,35 ret) hesaplanan 3.270,08 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 12.200,98 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 12/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır