Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/725 E. 2022/931 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/725 Esas
KARAR NO : 2022/931

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2016
KARAR TARİHİ : 17/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkete çeşitli tarihlerde nakliye ve taşımacılık hizmeti verdiğini, nakliye ve taşımacılık hizmetlerinin bedeli olarak ücrete hak kazandığını, ancak davalı şirketin icra takibine konu alacak olan 4.255,80-TL olan borcu ödemediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, dosyanın yetki itirazı sonucu yetkili Küçükçekmece …. İcra Daire’sinin …. esas sayılı dosya ile takibe devam edildiğini, davalı tarafa gönderilen ödeme emrine itirazda bulunulduğunu ifade ve özetle; haksız olarak yapılmış bulunulan itirazın iptaline ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı vekili sunduğu cevap dilekçesi ile; davacının taleplerinin tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı-alacaklının çeşitli tarihlerde müvekkil firmaya nakliye ve taşımacılık hizmeti verdiğini, bu hizmetlerin karşılığında da anlaşılan bedelin taraflarına zamanında eksiksiz ödendiğini, takip dayanağı olarak belirtilen faturalara ilişkin borcu kabul etmediklerini ifade ve özetle; davanın reddine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize geldiği ve yukarıdaki esası aldığı anlaşılmıştır.
Küçükçekmece …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 4.255,80-TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Görevsizlikle gelen Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyada alınan 11/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda ;Taraflar arasında sözleşme olmayıp ticari ilişki itiraza uğradığı anlaşılan faturalara göre kurulduğu, davacı/alacaklı, faturalara dayalı alacağını davalının itiraz ederek başlattığı takibi durdurması nedeniyle “itirazın iptali” davasına konu ettiği, ticari defterlerini delilleri arasında gösteren davacı ve davalının defterlerinin yapılan inceleme sonucunda defterlerinin TTK 64., 65. maddeye uygun tutulduğunun tespit edildiğini, ancak davalının tasdiki zorunlu defterin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı görülürken, davacının kapanış tasdikinin yapılmadığının tespit edildiğini, usul yönünden davacı ticari defterlerinin lehine delil niteliği taşımadığının görüldüğünü, davacı kayıtlarında, yapıldığı iddia edilen nakliye hizmeti nedeniyle 10/06/2014 tarihinde 1.298,00-TL ve 25/06/2014 tarihinde ise 1.970,60-TL’lik toplamda 3.268,60-TL’lik faturaların davalı kayıtlarında yer almadığının görüldüğünü, davacı ile davalı arasındaki borç alacak farkı da bu iki faturanın davalı kayıtlarında bulunmamasından kaynaklandığını, davacının davalıya tanzim ettiği faturalardan 30/06/2014 tarihinde …. nolu toplamda 814,00-TL tutarındaki fatura davalıya iadeli taahhütlü gönderildiği ve bu faturada davalı kayıtlarında yer alındığını, diğer faturaların ise davacı vekilinin beyanına göre davalı şirkete elden teslim edildiğini, faturaların teslim alındığında dair teslim alan kısmında herhangi bir imza, isim bulunmadığını, davalının defter kayıtlarında yer alna987,20-TL’lik borç tutarı da dava tarihi itibariyle davacı alacaklıya ödenmediğinin görüldüğünü, somut olayda dava dosyasında davacı ile davalı arasında faturaya konu hizmet ile ilgili herhangi bir sözleşme bulunmadığı gibi hizmetin ifasına ilişkin, ispat yükü davacıda olan somut bir delile de rastlanmadığını, davacının düzeldiği faturaların teslim ve tesellüm yönünden incelendiğinde bir hariç, davalıya teslimine ait herhangi bir belge de bulunmadığını, teslimi ispatlanan bir adet fatura davalı kayıtlarında yer aldığını, böylelikle davacı tarafın 3.268,60-TL hizmet ifasını somut delillerle ispatlayamadığını, neticeten; alacak iddiasını teşkil eden fatura konusu hizmeti davalıya verdiğini ispat külfeti kendisine ait olan davacının teslim ve tesellüm yönünden incelendiğinde; takip konusu 10/06/2014 tarihinde 1.298,00-TL ve 25/06/2014 tarihinde ise 1.970,60-TL’lyik toplam 3.268,60-TL’lik fatura konusu nakliye hizmetini, davalı/borçluya verdiğini ispat edemediğini, takip tarihi itibariyle davalının kendi kayıtlarına 987,20-TL davacıya borçlu olduğu, hususları değerlendirildiğinde; davalının icra takibine yaptığı 3.268,60-TL’ye ilişkin kısmi itirazın yerinde olduğu, davacının davalıdan 987,20-TL alacaklı olduğu, alacağın ödenmesine ilişkin davalıya takip öncesi gönderilen herhangi bir ihtarnamenin de olmaması, davalı borçlunun takip öncesinde temerrüde düşürülmemiş olması sebebiyle takip öncesi için faiz hesaplanmadığı, ancak takip tarihi itibariyle 3095sayılı kanunun 2/2. Maddesine göre geçerli olduğu tarihlerdeki oranlarda iskonto avans faiz talebinin yerinde olduğu, yine aynı şekilde huzurdaki itirazın iptali davasının kabul edilmesi dukrumunda icra takibin ekonu alacağın ifası ispatlanmış faturalar ile sabit, belirli ve hesap edilebilir, davalı borçlu tarafından da bilinmesi ve hesaplanması mümkün olduğundan likit olan alacak için davacının davalıdan 987,20-TL asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatı isteyebileceği, ancak mahkemenin gerek savunmaların tümü ve gerekse faize hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların mahkemenin takdiri içinde kaldığı kanaati bildirilmiştir.
Görevsizlikle gelen Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyada alınan 16/11/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda Davacı taraf kök rapor itirazında sevk irsaliyelerinin incelenmediğini beyan etse de gerek kendisinin tanzim ettiği taşıma irsaliyesi, gerekse davalı tarafın sevk edilen mallarla ilgili tanzim ettiği ve üzerinde davacıya ait bilgilerin yer aldığı okunaklı incelemeye uygun belge ve sevk irsaliyesi sunmadığından incelenemediğini, alacak iddiasını teşkil eden fatura konusu hizmeti davalıya verdiğini ispat külfeti kendisine ait olan davacının teslim ve tesellüm yönünden incelendiğinde; takip konusu 10/06/2014 tarihinde 1.298,00-TL ve 25/06/2014 tarihinde ise 1.970,60-TL’lik toplamda 3.268,60-TL’lik fatura konusu nakliye hizmetini, davalı/borçluya verdiğini ispat edemediği, takip tarihi itibariyle davalının kendi kayıtlarına 987,20-TL davacıya borçlu olduğu hususları değerlendirildiğinde, davalının icra takibine yaptığı 3.268,60-TL’ye ilişkin kısmi itirazın yerinde olduğu, davacının davalıdan 987,20-TL alacaklı olduğu, alacağın ödenmesine ilişkin davalıya takip öncesi gönderilen herhangi bir ihtarnamenin de olmaması, davalı borçlununu takip öncesinde temerrüde düşürülmemiş olması sebebiyle takip öncesi için faiz hesaplanmadığı, ancak takip itibariyle ile 3095 sayılı kanunun2/2. Maddesine göre geçerli olduğu tarihlerdeki oranlarda iskonto avans faiz talebinin yerinde olduğu, yine aynı şekilde huzurdaki itirazın iptali davasının kabul edilmesi durumunda icra takibine konu alacağın ifası ispatlanmış faturalar ile sabit, belirli ve hesap edilebilir, davalı borçlu tarafından da bilinmesi ve hesaplanması mümkün olduğundan likit olan alacak için davacının davalıdan 987,20-TL asıl alacak üzerinden icra inkâr tazminatı isteyebileceği, ancak mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların mahkemenin takdiri içinde kaldığı kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir. Dava İtirazın iptali davası olup davacı taraf her nekadar davalıya verdiği nakliye hizmeti karşılığında alacaklı olduğu iddiasıyla icra takibi başlatmışsa da ispat yükü davacıda olup dava ve takip konusu 10/06/2014 tarihinde 1.298,00-TL ve 25/06/2014 tarihinde ise 1.970,60-TL’lik toplamda 3.268,60-TL’lik fatura konusu nakliye hizmetini, davalı/borçluya verdiğine dair dosyaya herhangi bir sözleşme ve hizmetin ifasına ilişkin bir delil dosyaya sunmamıştır. İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ” (HMK) 190.maddesine göre “ (1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. ” hükmü dikkate alındığında ispat yükü davacı tarafta olup davacı iddiasını ispat edememiştir. İspat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın REDDİNE,
1-Alınması gereken 80,70-TL’nin, harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 72,68-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 8,02-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit olunan 4.255,80-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 17/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır