Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/723 E. 2022/77 K. 04.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/723 Esas
KARAR NO : 2022/77

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2020
KARAR TARİHİ : 04/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında 04.04.2018 tarihinde ….. Projesi Yapım Sözleşmesi düzenlemiş olup taraflarca imza altına alınmış olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu sözleşme kapsamında yüklenici firma olarak sözleşme gereklerini uygun olarak yerine getirmiş olduğunu, davalı şirketin söz konusu sözleşme uyarınca ödemesi gereken miktarların bir kısmını ödediğini ancak ödemeyen miktarlara ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından faturaların davalı şirkete gönderilmiş olduğunu söz konusu faturaların haksız ve kötü niyetli olarak davalı şirket tarafından iade edildiğini, davalı şirketin kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirket tarafından Bakırköy …. İcra Dairesinin …. Esas sayısı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, müvekkili şirketin söz konusu faturada yer alan bedele ilişkin yüklenici firma olarak beton dökme işlerini tamamlamış olup ticari defterlerinde yer alan miktarlara ilişkin KDV ödemesinde bulunmuş olduğunu, ancak davalı şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, haksız ve kötüniyetli olarak borca itiraz edildiğini, davalının kesilen faturalar sebebiyle eksik ödeme yaptığı gibi ayrıca fark faturası olan …. sıralı faturanın ödemesinin hiç yapılmadığını, icra takibine başlanılmadan önce davalı tarafça davacı hesabına 67.740,44 TL miktarında ödeme yapıldığını, müvekkilinin dikkat etmemesi sonucunda asıl alacak olan 171.969,56 üzerinden takip başlatılmış olduğunu, ancak işbu dava açılırken söz konusu ödeme miktarı düşülerek asıl alacaklı olunan miktar üzerinden davanın açıldığını, taraflarınca takip açılışına kadar işlemiş faiz hesaplaması ödeme emrinin 171.969,56 TL miktarı üzerinden olduğundan dolayı yine bu miktar üzerinden olduğunu beyanla davalının haksız itirazının iptali ile borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen yasal faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden açılan davanın reddi gerektiğini, sözleşme ve delillerin kendilerine tebliğ edilmemesi sebebiyle herhalükarda hak kaybına uğramamak adına söz konusu sözleşmenin müvekkili şirket açısından geçerli ve bağlayıcı olmadığı yönünde itirazda bulunduğunu, davacının yapılan işin metreküp birim fiyatının 275 TL + KDV olduğu iddiasının kabul edilemez olduğunu, 22/05/2018 tarihli …. numaralı 480.000,00 TL (KDV hariç) bedelli ve 22/05/2018 tarihli …. numaralı 398.750,00 TL (KDV hariç) bedelli faturaların 250 TL birim fiyat üzerinden kesildiğini ve ödemelerin buna göre yapıldığını, bundan sonra davacının ek fatura düzenleyerek ek ödeme talep etme ve dava hakkının bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından 2018-2019 yıllarında muhtelif tarihlerde müvekkili şirketin işletmekte olduğu ….. Hidroelektrik santralinde duvar inşaatı, hazır beton satın alınması, tamir işleri vs. olmak üzere birçok imalat yaptırıldığını ve cari hesap olarak borç alacak kaydı tutulduğunu, cari hesap alacağına karşı toplamda 2.136,718,41 TL ödeme yapıldığını, davacı şirket tarafından aynı şekilde toplamda 2.136,718,41 TL’lik fatura keşide edildiğini, müvekkili şirketin ticari defter kayıtları incelendiğinde davacıya borcu olmadığının sabit olduğunu beyanla açılan davanın öncelikle usulden aksi halde esastan reddine, takibinde haksız ve kötüniyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı, icra takibine başlanmadan önce davalı tarafından 67.740,44 TL ödeme yapılmış ise de icra takibinin faiz ile birlikte sehven 171.969,56 TL üzerinden başlatıldığı, ancak davanın ödenen miktar gözetilerek açıldığı, buna göre işlemiş faiz hesabının ödenen miktar mahsup edilerek mi edlmeyerek mi yapılacağı ve miktarı, bundan önce işlemiş faiz talebinin yerinde olup olmadığı, beton m3 birim fiyatının davacının iddia ettiği gibi 275 TL+KDV şeklinde mi yoksa davalının iddia ettiği gibi 250 TL üzerinden mi olduğu, davacı tarafından hangi birim fiyat üzerinden faturalandırma yapıldığı, buna göre davacının alacaklı olup olmadığı ve miktarı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplamda 171.969,56 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; davacı yanın ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden 2018 yılında usulüne uygun tutulmuş olduğunu, 2019 yılında usulüne uygun tutulmamış olduğunu, davalı yanın ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden 2018 ve 2019 yıllarında usulüne uygun tutulmuş olduğunu, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan 16/07/2019 takip tarihi itibariyle 170.832,24 TL alacaklı olduklarının görüldüğünü ancak takip tarihinden sonra davalı tarafından 21/08/2019 tarihinde icra takibine itirazından sonra, 03/09/2019 tarihinde 67.740,44 TL ödeme yapılmış olduğunu, işbu ödemeden sonra davacı alacağının 103.091,80 TL kalmış olduğunu, davalı yanın incelenen ticari defterlerinde davacı yana 16/07/2019 takip tarihi itibariyle 67.740,44 TL borçlu olduklarının görüldüğünü, ancak takip tarihinden sonra davalı tarafından 21.08.2019 tarihinde icra takibine itirazından sonra 03/09/2019 tarihinde davacı yana 67.740,44 TL ödeme yapıldığını, işbu ödemeden sonra davalının, davacıya borcunun veya alacağının kalmadığını, taraflar arasındaki cari hesap farkının davacı tarafından davalı yana düzenlenmiş 19/06/2019 tarihli …. numaralı 103.091,80 TL’lik fiyat farkı faturasının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklanmış olduğunu ancak işbu fiyat farkı faturasının taraflar arasında düzenlenmiş 04.04.2018 tarihli ….. Projesi Yapım İşi Sözleşmesinin 4.1 maddesine göre eksik fatura edilen tutarlara ilişkin fiyat farkı olarak düzenlenmiş olduğunu, davalı tarafından 21.08.2019 tarihinde icra takibine itirazından sonra 03/09/2019 tarihinde 67.740,44 TL ödeme yapılmış olduğundan davacı tarafından işbu davanın 103.091,88 TL’lik fiyat farkı fatura bedeli üzerine 1.837,29 TL faiz eklenerek 104.929,17 TL üzerinden açılmış olduğunu, ancak sözleşmede vade tarihinin 30 gün olarak belirtilmesi, faturaların 19/06/2019 tarihli olması ve icra takibinin 16/07/2019 tarihinde başlatılması sebebiyle vade tarihi henüz dolmadığından işlemiş faizin hesaplanmaması gerektiğini, bu nedenle davacının alacağının 103.091,88 TL fiyat farkı faturası tutarı kadar olduğunu, davacı yan lehine karar alınması durumunda davacı yanın 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 16.07.2019 tarihinden itibaren 103.091,88 TL’lik asıl alacağına, davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faizi talep edebileceğini, tarafların inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerin Mahkeme taktirinde olduğunu bildirmiştir.
Davacının incelenen ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle 170.832,24 TL alacaklı olduğu, davalının incelenen ticari defterlerine göre davacıya takip tarihi itibariyle 67.740,44 TL borçlu olduğu, davalı tarafından, davacıya takip tarihinden sonra 03/09/2019 tarihinde 67.740,44 TL ödeme yapılmış olduğu, taraflar arasındaki cari hesap farkının davacı tarafından davalıya düzenlenen 19/06/2019 tarihli, …. numaralı, 103.091,80 TL’lik fiyat farkı faturasının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, taraflar arasında ….. Projesi Yapım İşi Sözleşmesinin akdedildiği, bu sözleşmenin 4.1 maddesine göre davalı iş sahibi tarafından davacı yükleniciye döktüğü beton üzerinden m3 başına 275,00 TL + KDV birim fiyatı üzerinden ödeme yapılacağının kararlaştırıldığı, buna göre söz konusu fiyat farkı faturasının sözleşmeye göre m3 başına 25,00 TL eksik hesaplanması sebebiyle düzenlendiği, 22/05/2018 tarihli, …. numaralı ve 19/06/2019 tarihli, …. numaralı faturaların sözleşmenin 4.1 maddesine göre m3 başına 25,00 TL eksik hesaplanarak tanzim edildiği, davalı tarafın cevap dilekçesinde 22/05/2018 tarihli …. numaralı ve 19/06/2019 tarihli …. numaralı faturaların 250,00 TL birim fiyat üzerinden kesildiğini ve ödemelerin buna göre yapıldığını da belirtmiş olduğu dikkate alındığında davacının taraflar arasındaki sözleşmenin 4.1 maddesine göre söz konusu fiyat farkı faturasını kesmekte haklı olduğu, davacının 3.515 m3 için sözleşmeye göre 103.692,50 TL fiyat farkı faturası düzenlemesi gerekirken fiyat farkı faturasının 103.091,88 TL üzerinden düzenlendiği, ticari defterlere ise 103.091,80 TL üzerinden işlendiği, davacı tarafından hesaplanan ve talep edilenin daha az olduğu, buna göre davacının söz konusu fiyat farkı faturası sebebiyle ticari defterlerine işlediği 103.091,80 TL bakımından davasında haklı olduğu ve bu yönden davasını ispatlamış sayıldığının Mahkememizce değerlendirildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.1 maddesinde davacı yüklenici tarafından kesilen faturanın 30 gün içerisinde ödeneceğinin kararlaştırıldığı dikkate alındığında 19/06/2019 tarihli, … numaralı, 103.091,88 TL’lik fiyat farkı faturasının ödenmesi için sözleşmede öngörülen 30 günlük süre henüz dolmadan 16/07/2019 tarihinde icra takibine girişilmesi sebebiyle henüz muaccel olmayan alacak sebebiyle davacının işlemiş faiz talep etmesinin yerinde olmadığı, her ne kadar davalı vekilinin 18/06/2021 tarihli celsede sözleşmede davalı şirkete atfen atılan imzanın müvekkil şirket yetkilisi tarafından atılmadığını beyan etmesi sebebiyle Mahkememizce imza incelemesi yapılması yoluna gidilmiş ise de davalı tarafın imza inkarına ilişkin iddiasının Mahkememizce hakkın kötüye kullanılması olarak yorumlandığı, zira davalının, davacı tarafından 250,00 TL birim fiyat üzerinden kesilen faturalara göre ödemelerin yapıldığını kabul etmiş olduğu, bundan sonra davalının ek fatura düzenleyip talepte bulunamayacağını savunduğu, davacının ise 250,00 TL birim fiyat üzerinden fatura kesmesi sebebiyle söz konusu fiyat farkı faturasını aynı sözleşmeye göre m3 başına 25,00 TL eksik hesaplanması sebebiyle düzenlediği, dolayısıyla bu fiyat farkı faturasının başka bir sözleşme yada protokole dayalı olarak düzenlenmediği, yine taraflar arasındaki aynı sözleşme kapsamında tanzim edildiği nazara alınarak davalı vekilinin sözleşmede müvekkili şirkete atfen atılan imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığına yönelik ileri sürdüğü iddiasına değer verilmeyerek Mahkememizce imza incelemesine ilişkin ara kararından dönülmesine karar verilmiş olduğu anlaşılmakla hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından 103.091,80 TL asıl alacak yönünden yapılan itirazın iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz isteminin reddine, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından 103.091,80 TL asıl alacak yönünden yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, bu miktar üzerinden TAKİBİN DEVAMINA, fazlaya ilişkin işlemiş faiz isteminin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 20.618,37 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 7.042,20 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.791,93 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 5.250,27 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 1.791,93 TL peşin harcın toplamından oluşan 1.846,33 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 900,00 TL bilirkişi ücreti ve 103,70 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.003,70 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre (%98,24 kabul, %1,76 red) hesaplanan 986,03 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 13.743,72 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 1.837,32 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden kabul-red oranına göre (%98,24 kabul, %1,76 red) hesaplanan 1.296,76 TL’sinin davalıdan, 23,24 TL’sinin ise davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/02/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır