Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/706 E. 2022/203 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/706 Esas
KARAR NO : 2022/203

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/10/2020
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalının maliki bulunduğu … plaka sayılı aracın, müvekkili Sigortacı şirket nezdindeki, … No’lu Karayolları Trafik Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalanmış bulunduğunu, davalının konumundaki muteriz borçlu … İlaçlama Temizlik İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin maliki olduğu ve müvekkili şirket nezdinde trafik sigortalı bulunan söz konusu … plaka no`lu aracın, 14.09.2018 tarihinde … tarafından “1,30 promil alkollü şekilde” sevk ve idare edilmekte olduğu sırada, anılan dava dışı sürücünün %100 kusurlu şekilde sebebiyet verdiği trafik kazasında, … plaka no.lu araçta hasar oluşmasına sebep olduğunu, müvekkili şirket nezdinde trafik sigorta poliçesi kapsamında sigortalı bulunan söz konusu aracın sebebiyet verdiği kaza neticesinde … plakalı araçta meydana gelen hasarların karşılanması amacıyla, müvekkili sigortacı şirket tarafından poliçe teminatları kapsamında 26.12.2018 tarihinde 13.647,00 TL tutarında hasar tazminatı ödenmiş olduğunu, müvekkili Sigortacı şirketin, mezkur kaza nedeni ile ödemek zorunda kalmış olduğu tazminat tutarını, muteriz davalı borçludan rücu etme hakkı bulunduğunu, dosya kapsamında yer alan Trafik Kazası Tespit Tutanağında yer verilen anlatımlardan, trafik sigortalı araç sürücüsünün, yasal sınırların üzerinde olduğu tespit edilmiş olan alkolün etkisi ile uyuması ve bu şekilde güvenli sürüş yapma yeteneğini kaybetmiş olması sonucu, sigortalı aracın yol kenarındaki kanala düşmesine sebebiyet vermesi suretiyle söz konusu yaralamalı kazanın meydana gelmesine sebebiyet vermiş olduğunun anlaşılmakta olduğunu, belirtilen bu durumun, Karayolları Motorlu Araçlar ZMM Trafik Sigortası Genel Şartlarının B.4/c Maddesinin açık şekilde ihlal edilmiş olduğu anlamına gelmektedir ki, söz konusu Genel Şartlar hükümleri çerçevesinde müvekkili Sigortacı Şirketin, ödemiş olduğu tazminat tutarları bakımından davalı yana rücu hakkı bulunduğunu, söz konusu poliçe genel şartları uyarınca, tüm sorumluluğun sigorta ettiren konumundaki davalı muteriz borçluya ait olması karşısında, müvekkili Sigortacı Şirketin Karayolları Motorlu Araçlar ZMM Trafik Sigortası Genel Şartlarının B.4/c Maddesi gereği ödemiş olduğu tazminat bedelini davalı yandan rücuen talep etme hakkına sahip bulunduğundan, müvekkili şirket tarafından, miktarın ödenmesi için, Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü nezdindeki … E. nolu icra takip dosyası ile takip başlatıldığını, ancak davalı konumdaki muteriz borçlunun takibe itiraz ettiğini ve takibin durmuş olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamamış olduğunu beyanla; itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine ve tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; şirket araçlarını hırsızlayarak alkollü bir biçimde kazaya karışan ve olayın müsebbibi …’e rücu haklarını saklı tutmak suretiyle davanın ihbarını talep ettiklerini, taraflarına haksız yere Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatılmış olup, taraflarınca süresinde itiraz edilmiş olduğunu, öncelikle husumet itirazları bulunduğunu, davanın yöneltilmesi gereken kişinin aynı zamanda İhbar talepleri bulunduğu, olay günü araçlarını çalarak alkollü şekilde kazaya sebebiyet veren … olduğunu, davanın ….’e yöneltilmesi gerekirken taraflarına yöneltilmesinin haksız olduğunu, bu nedenle öncelikle davanın husumet yokluğu sebebiyle usulden reddini talep ettiklerini, itirazın iptali davalarının 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, taraflarına yalnızca dava dilekçesi tebliğ olunduğunu, dava dilekçesinin eklerinin tebliğ edilmemiş olduğunu, bu nedenle itirazın iptali davasının süresinde açılıp açılmadığını göremediklerini, davaya karşı hak düşürücü süre itirazı ve zamanaşımı def’inde bulunduklarını, taraflarına ait aracı hırsızlayarak alkollü bir biçimde kazaya karışan ve davaya sebebiyet veren …’in şirketlerinin eski çalışanı olduğunu, kendisinin maddi durumu kötü olduğu için 3 katlı olan şirketlerinin en üst katında geçici süreliğine konaklamakta olduğunu, olay günü gece vakti işyerinin giriş katında bulunan şirket sahibinin masasının çekmecesinde muhafaza edilen araç anahtarlarının bulunduğu çekmeceden izinsiz ve yetkisiz bir biçimde araç anahtarını çalmış ve arabayla Beylikdüzü’nden ….. sahile giderek alkol almış, ardından davaya konu kazanın gerçekleşmiş olduğunu hırsızlık olayından sonra …’in iş akdinin haklı nedenle feshedilmiş ve Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuş olduğunu, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca İhbar olunan …’in hırsızlık eylemi sabit görülerek Büyükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesine Kamu Davası açılmış olduğunu, davanın … E. sayısı ile derdest olduğunu, görülmekte olan itirazın iptali davasının seyrini değiştirecek ve haklılıklarını ispatlayacak olması sebebiyle Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesi … E. sayılı dosyasının bu dosya için bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, hırsızlık sonucu failin gerçekleştirdiği 3. kişiye verdiği zarardan dolayı araç sahibinin sorumluluğuna gidilmesinin gerek sorumluluk hukuku ilkeleriyle gerekse KTK m. 107 ile bağdaşmamakta olduğunu, davaya konu olayda şirketlerinin hiçbir sonumluluğu bulunmadığını, şirketlerinde araç anahtarlarının her gün sonunda şirket sahibinin çekmecesinde toplanmakta ve sabah işe gidecek ekiplere araç anahtarlarının şirket sahibince araç kullanmaya yetkili ekip liderine verilmekte olduğunu, anahtarı çalmak suretiyle kazayı gerçekleştiren …’in ekip lideri olmadığını ve aracı kullanmaya yetkili de olmadığını, belirtilen eylemleri gerçekleştiren ve farazi işleten konumunda bulunan eski çalışan …’in işe alınması ve devamında taraflarınca her türlü dikkat ve özenin gösterilmiş olduğunu, … projesi ka.psamında kendisinin işe alınarak eğitim gören personel statüsünde çalışmış, bunun ardından istihdam devam ettirilerek eğitimli personel olarak çalışmaya devam etmiş olduğunu, kaldı ki iş bu kazanın işçinin işi görme edimi sırasında gerçekleştirilmemiş olup gece vakti alkollü bir biçimde kazanın gerçekleşmiş olduğunu, bu kapsamda şirketlerinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, mahkemece tüm bu belirtilenlere rağmen davanın kabulüne karar verilecek olursa dahi icra inkar tazminatına hükmolunmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olacağını, şirketlerinin kusursuz olduğunu, bu olay haricinde ne bir davası ne de bir icra takibi bulunduğunu beyanla; davanın reddine, davanın …’e ihbarına, ceza davasının sonucu bu davayı etkileyeceğinden bekletici mesele yapılmasına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, dava dilekçesi incelendiğinde HMK’nin 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; taraflar arasında kurulan ZMMS dahilinde sigortacılık ilişkisi uyarınca, davacı sigorta şirketince, davalıya ait sigortalı aracın verdiği hasar nedeniyle, dava dışı araca yapılan hasar ödemesinin, rucüen davalıdan istemine ilişkin olup, davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan … plakalı aracın karıştığı kazada oluşan, davacı tarafından ödenmiş ve oluşan zararların yönünden davacının davalıya rücu hakkının doğup doğmadığı, davalının kusurunun bulunup bulunmadığı, rücuen tahsil şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu ve ihbar olunan … aleyhine 13.647,00 TL asıl alacak, 2.034,15 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.681,15 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Kazanın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediği, alkol dışında başka unsurların olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının tespiti açısından karayolları trafik fen heyetinden seçilecek trafik uzmanı, sigortacı ve nöroloji uzmanı bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş olup, Makine Mühendisi bilirkişi …., Nöroloji Uzmanı bilirkişi …. ve Sigorta bilirkişisi … 14/06/2021 tarihli raporlarında özetle; 14.09.2018 tarihinde saat … sıralarında meydana gelen trafik kazasıyla ilgili olarak A Bölgesi Trafik Denetleme Ekip Amirliği tarafından “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı” tutulmuş olduğunu, tutanakta, sürücü …’in 2918 sayılı Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 95. Maddesini ihlal ettiği görüş ve kanaatine yer verilmiş olduğunu, Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı’nda meydana gelen kazanın yerleşim yeri içi olduğu ve Alkol Tespit Tutanağı’nda … plaka sayılı araç sürücüsü …’in alkol ölçümünün 1.30 promil alkollü olduğunun, … plaka sayılı araç sürücüsü ….’ın alkol ölçümünün 0.00 promil olduğunun belirtilmiş olduğunu, dosya muhteviyatında bulunan kaza yeri krokisi, Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı ve İfade Tutanakları incelendiğinde; … plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı …’in sürüş hakimiyetini kaybederek, kurallara uygun şekilde seyir halinde olan sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarpması neticesinde gerçekleştiğinin anlaşılmış olduğunu, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediği yönünden değerlendirmede: dosyada mevcut belge ve delillerdenn; 14.09.2018 tarihinde saat … sıralarında meydana gelen trafik kazasından sonra yapılan alkol ölçümüne göre; Alkol Tespit Tutanağı’nda … plaka sayılı araç sürücüsü …’in 1.30 promil alkollü olduğu anlaşılmakta olduğunu, Karayolları Trafik Kanunun 48. Maddesinde uyuşturucu veya keyif ver olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasaklanmış olduğunu, alkol seviyesine göre sürücünün aracı güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş olup olmadığı hususunun ise yapılan çeşitli bilimsel çalışmalarda incelenip değerlendirilmiş olduğunu, alkolün, merkezi sinir üzerinde tıpkı genel anestezi yapan maddeler gibi etki ettiğini, bununla birlikte az miktarda alkol alımının bile bir işin yapılması için gerekli beceri, dikkat ve özende azalmaya neden olduğunu, bu belirtilerin ortaya çıkması için gereken alkol miktarının kişiler arasında büyük farklılıklar gösterdiğini, alkol alanlarda öncelikle psişik inhibisyonların ortadan kalktığını, daha sonra muhakeme ve karar verme yeteneğinin kaybolduğunu, dikkat ve refleks aktivite hızının azaldığını, psikomotor koordinasyonun azaldığını, hafıza kusurlarının oluştuğunu, kanda alkol düzeyi arttıkça desoryantasyon, stupor, koma ve ölümün geliştiğini, promil, kelime anlamının kandaki alkol konsantrasyonu olup, 100 ml kanda mg cinsinden bulunan alkol konsantrasyonunu ifade ettiğini, hukuki yorumlarda kandaki alkol oranı konusunda, bazen mg/dl değeri, bazen de promil değeri kullanılmakta olup, tıbbi olarak 0,5 promil – 50 mg/dl olduğunu, bu durumda sürücü …’in, 1.30 promil olan kanındaki alkol miktarının 130 mg/dl olduğunu, bu gruplamadan da anlaşılacağı gibi, kişinin cinsiyetine, yaş, vücut kütlesi, alkol tüketim alışkanlığı, alkol eşliğinde tüketilen gıdaların içeriklerinin etkilerine göre değişmekle birlikte, kana karışan alkol seviyesinin artması, kişideki motor ve denge ayrıca serebellar fonksiyonlarının bozulmasının çoğalmasına neden olmakta, alkol seviyesi 0,5 promili geçtikçe, bozulmanın daha da artmakta ve görüldüğü üzere, kandaki alkol miktarı arttıkça kandaki oksijenin azalmakta ve beyin ihtiyacı olan oksijeni temin edemediği için işlevlerini yavaş yavaş kaybetmeye başlamakta olduğunu, bu durumun kişide, uyku hali ve gevşeme yaratmakta olduğunu, planlama ve karar verme süreçleri olumsuz etkilenirken saldırganlık artmakta, zihinsel inhibisyonların (kısıtlamalar) kaybolmakta olduğunu, psikomotor koordinasyonun azalmakta olduğunu, konuşma bozuklukları, kafa karışıklığı ve kısa süreli hafızada bozulmalar görülmekte olduğunu, kişideki uyku hali ve gevşeklik, direksiyon, fren ve vitesi doğru kullanmayı engellemekte olduğunu, hız tahmini ve kıyaslaması zayıflarken mesafe algısının da tümüyle bozulmakta olduğunu, bu durumda; kaza esnasında en az 1.30 promil alkollü olduğu anlaşılan sürücü …’in semptomlar açısından yapılan gruplamadaki 100-200 mg aralığında belirtilen; ” Keyifli ve pervasız halde olduğu, Emosyonel kararsız durumda, reaksiyon zamanının uzamış olduğu, karanlığa adapte olmada zorlanma ve koordine hareketlerde güçlük” şeklinde semptomları taşıdığının anlaşılmış olduğunu, alkolü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün, alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun sürücülere göre bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceğini, dava konusu kazanın meydana gelme şekli göz önüne alındığında, sürücü …’in kazada 1.30 promil alkollü iken, aracının hızını, çevresel faktörlere uyduramadığını, eğer alkollü olmasaydı aracın hızını yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurabileceğini ve dolayısıyla alkollü olmasaydı kazanın meydana gelmeyebileceği değerlendirildiğinden, kazanın meydana gelmesine münhasıran sürücünün alkollü olmasının etkili olduğu kanaatine varılmış olduğunu, dosyada mevcut polis kaza tespit tutanağı incelemesinde; hadisenin 14.09.2018 günü saat …. sıralarında sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile Zeytinburnu içinden … istikametine seyir halindeyken otoban arkasına geldiği esnada alkolün etkisiyle uyuması sonucu aracının ön kısımlarıyla Bakırköy istikametinden gelen sürücü …. idaresindeki … plakalı aracın sol ön ve ön kısımlarına çarpması neticesinde dava konusu kazanın meydana geldiğinin öğrenilmiş olduğunu, dosya içerisinde ve Uyap Sisteminde Davacı …. Sigorta tarafından tanzim edilen ZMSS poliçesi görülememiş ancak polis zaptı ,hasar dosyası ve diğer delillerden …. Sigorta A.Ş. tarafından Sigortalı Davalı … İlaçlama adına … numaralı ZMMS Trafik Poliçesi ile … plakalı araç için 05.04.2018- 05.04.2019 tarihleri arasında teminat altına alınmış olduğunun ve kaza tarihi olan 14.09.2018 ‘i kapsadığının anlaşılmış olduğunu, davacı … Sigorta … nolu ZMSS Poliçesi ile sigortalı bulunan … Plakalı araç sürücüsü …’in kusurlu olarak karıştığı kaza neticesi sigortalısının kusuruna denk gelen tazminat tutarını teminat kapsamında dava dışı … Sigorta’ya 26.12.2018 tarihinde … hasar dosyası kapsamında 13.647,00 TL olarak ödemiş olduğunu SONUÇ OLARAK; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Trafik işaretlerine uyma kurallardan Madde 47/d “Karayolundan faydalananlar; Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere, uymak zorundadırlar.” ve Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin etkisi altında araç sürme yasağı kurallardan Madde 48 “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmeleri yasaktır.” maddelerini ihlal etmesi nedeniyle … plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı …’in meydana gelen kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunu, … plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığını, mahkememizin … Plakalı araç sürücüsü …’in kaza anında alkollü olarak kazaya karıştığına hükmetmesi durumunda rücu şartlarının oluşacağını, davacı sigorta şirketinin ödediği tazminat tutarı olan 13.647,00 TL tutarı sigortalısı ve araç sürücüsünden rücuen talep edebileceğini, dava konusu trafik kazasının … plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı …’in münhasıran güvenli sürüş kabiliyetini kaybedecek derecede alkollü olması nedeniyle meydana geldiğini bildirmişlerdir.
Dosyanın önceki bilirkişi heyetinden makine mühendisi bilirkişiye tevdi ile dosyanın hasar yönünden irdelenerek değerlendirme yapılmak üzere ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup, kök raporu hazırlayan bilirkişi heyetinden Makine Mühendisi bilirkişi … 09/01/2022 tarihli ek raporunda özetle; dosya muhteviyatında bulunan Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Kasko Ekspertiz Raporu, Onarım Faturası incelendiğinde; … plaka sayılı aracın sol ön ve ön kısımlarında hasar meydana geldiğinin görülmüş olduğunu, aracın onarımının …. San. ve Servis Hizmetleri Ltd. Şti. A.Ş./İstanbul servisinde yapıldığının anlaşılmış olduğunu, aracın sol far komple, ön tampon, motor kaputu, sol ön çamurluk, ön tampon ızgarası başta olmak üzere montaj elemanlarıyla birlikte toplam 16 kalem yedek parçada hasar meydana geldiğinin görülmüş olduğunu, yedek parça için KDV Hariç iskontolu 8.731,79 TL, kaporta, boya, onarım, elektrik, rot balans işçilikleri için KDV Hariç iskontolu 1.413,00 TL olmak üzere toplam KDV Hariç 10.144,79 TL, KDV Dahil 11.970,85 TL bedelle aracın onarımının yapıldığının anlaşılmış olduğunu SONUÇ OLARAK; meydana gelen kaza sebebiyle … plaka sayılı, … marka, …. tipinde, …. model araçta oluşan KDV Dahil 11.970,85 TL hasar bedelinin yapılan piyasa araştırmasında tarafınca da uygun bedel olduğunu, araçta meydana gelen hasarların kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğunu bildirmiştir.
Zorunlu MMS Genel Şartları’nın B-4 maddesinde de sigortacının hangi haller de sigortalısına rücu edebileceği düzenlenmiş olup, maddenin (d) bendine göre sürücünün uyuşturucu veya keyif verici madde almış olarak ya da alkollü içki almış olması nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş bulunmasından dolayı, kaza meydana gelmiş ise sigorta şirketi rücu hakkına sahiptir. Dolayısıyla hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gereklidir. Sürücünün alkollü olması, tek başına kazanın teminat dışı kalmasını gerektirmez. TTK.’nın 1281 maddesi gereğince hasarın teminat dışı kaldığının ispatı da sigorta şirketine düşmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10/12/2014 tarih ve 2013/17-1199 esas 2014/1018 karar sayılı içtihadında da belirtildiği gibi 2918 sayılı KTK’nın 48. Maddesine göre alkollü araç kullanma halinde alınan alkolün güvenli araç sürme yeteneğini engellemesi halinde, sigortacıya, kendi sigortalısına rücu hakkı tanımaktadır.
Davacı sigorta şirketine ait ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan davalının maliki bulunduğu … plaka sayılı aracın 14/09/2018 tarihinde alkollü sürücü … tarafından kullanılırken meydana gelen kaza nedeni ile … plakalı araçta meydana gelen hasarın karşılanması amacı ile 26/12/2018 tarihinde davacı sigorta şirketi tarafından 13.647,00 TL ödeme yapıldığı, mahkememizce alınan ve itibar olunan bilirkişi raporlarına göre kazanın meydana gelmesine münhasıran sürücünün alkollü olmasının etkili olduğu, dava dilekçesi ekinde sunulan ekspertiz raporunun incelenmesinde hasarın KDV dahil 11.970,85 TL olarak tespit edildiği, yine mahkememizce alınan ve itibar olunan bilirkişi raporuna göre hasar bedelinin kadri marufunda olduğu, davacı tarafça dava dışı şahsa yapılan ödemenin davalıya rücu şartlarının oluştuğu, ne var ki tespit edilen hasarın 11.970,85 TL olmasına rağmen yapılan ödemenin 13.647,00 TL olduğu, rücu edilebilecek tutarın meydana gelen hasar ile uyumlu olması gerektiği, fazlaya ilişkin talebin yerinde olmadığı, ödenmesi gereken hasar bedeli üzerinden ödeme tarihinden takip tarihine kadar Mahkememizce hesaplanan faiz tutarının 1.976,75 TL olduğu anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 11.970,85 TL asıl alacak, 1.976,75 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, likit olan alacak yönünden icra inkar tazminatı talebinin kabuşüne karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 11.970,85 TL asıl alacak, 1.976,75 TL işlemiş faiz üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 2.394,17‬ TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 952,76 TL harçtan peşin alınan 189,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 763,37 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden 1.174,14 TL’sinin davalıdan 145,86 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 243,79 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.458,50 TL yargılama giderinin kabul oranı (%88,95) ret oranı (%11,05) dikkate alınarak hesaplanan 1.297,34TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/03/2022

Katip …
¸

Hakim ….
¸