Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/695 E. 2021/65 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/695 Esas
KARAR NO : 2021/65

DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2020
KARAR TARİHİ : 21/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 02/06/2019 tarihli iş yeri devir sözleşmesinin imza edildiğini, iş bu sözleşmeye göre atatürk mahallesi … Caddesi … Blok N:… …/ … adresinde bulunan … adlı tekel bayi& şarküteri işletmesi 295.000,00- TL bedel ile davaya devir edildiğini, davalının iş bu devir bedelinin bir kısmına ilişkin muhtelif bedeller ve vadelerde 8 adet senet tanzim ederek müvekkiline teslim ettiğini, bu senetlerden 25.000,00- TL ve 25.000,00- TL’ lik toplam 50.000,00- TL bedelli 2 adet senetin de davalı borçlu tarafından müvekkiline ödendiğini, devir sözleşmesinden kaynaklanan 205.000,00- TL’nin ise müvekkiline ödenmediğini, devir sözleşmesi esnasında davalı/ borçludan aldığı senetlerin bir kısımını 3.Kişi …. adlı kişiye kullandığını, 3. Kişi …’ in müvekkilinden aldığı senetleri Büyükçekmeece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine konu ettiğini, söz konusu senetler tanzim edilirken sehven ve bilinçli olarak vade tarihleri ile düzenleme tarihlerinin yanlış yazıldığını, senetlerin vade tarihleri düzenleme tarihlerinden sonraki bir tarihe yazılmış olması nedeniyle bu durumun davalı/borçlu tarafından kötüye kullanılarak Büyükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile dava konusu edilmiş ödeme emrinin iptalinin talep edildiğini, müvekkilinin haklı alacağını tahsil etmek için davalı/borçlu hakkında Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile davalı/borçlu hakkında icra takibi yaptığını davalı/ borçlu tarafından borca itiraz edildiğini takibin durduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 205.000,00- TL alacakları için temerrüt tarihinden itibaren yıllık yasal faizi uygulanarak fiili ödeme gününe kadar ki faiz, masraf ve ücreti vekalet ile birlikte tahsilini teminen borçlunun itirazının iptal edilerek takibin devamına karar verilmesini haksız ve kötü niyetli yapılan itiraz nedeniyle lehlerine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, dava masraf ve ücreti vekaletin davalı/ borçluya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde asil ve müvekkili arasında adi sözleşme olduğu yapılan sözleşmeye göre davalının 205.000,00- TL borcu olduğunu beyan ettiğini, borcun kaynağının …. Şarkütülerin devrine ilişkin olduğunu, dava dilekçesinde bulunulan beyanlarının aslının yerinde olmadığını, sözleşmede belirtilen kış bahçesi, kamera sistemleri, aydınlatmalar ve soğutucu depolarının …’e ait olmadığını, kış bahçesi, kamera sistemleri, aydınlatmalar ve soğutucu depolarının taşınmazın maliki tarafından yaptırıldığını, soğutucu olarak bahsetmiş oldukları dolapların firmalara ait dolaplar olduğunu, davacının taşınmazı içerisinde kendisine ait bir taşınır malların olmadığını kiraladıktan sonra öğrenmiş bulundukları, içerideki tüm malların tanışmazın sahibi olan …. vekili ve damadı ….’a ait olduğunu, davacının davasında kötü niyetli hareket ettiğini beyanla, davanın reddini yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacının üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Malvarlığının veya işletmenin devralınması TBK 202 maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre ticari işletmenin aktif ve pasifleriyle birlikte devredilmesi gerekir. TTK 11/3 maddesine göre ise ticari işletmelerin devrine ilişkin sözleşmeler yazılı olarak yapılır ve ayrıca ticaret siciline tescil ve ilan edilir. Somut olayda belirtilen esaslar çerçevesinde yapılmış bir işletme devriden söze edilemeyeceği anlaşılmış olmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın görev nedeniyle usulden reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nın 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır