Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/691 E. 2022/338 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/691 Esas
KARAR NO : 2022/338

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 01/10/2020
KARAR TARİHİ : 08/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan ve davalının maliki -işleteni olduğu … plaka sayılı ticari kamyonet tipli aracın sürücü belgesiz ve alkollü sürücüsü dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki iken 09.10.2011 tarihinde meydana gelen tarafik kazası neticesinde … Sigorta A.Ş. nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı olan … plaka sayılı aracın hasarlanmış olduğunu, sigortalısına kasko poliçesi gereği hasar tazminatı ödeyen … Sigorta A.Ş.’nin müvekkili şirket ve davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü nezdindeki … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibi başlattığını, müvekkili şirket ve davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde … Sigorta A.Ş. tarafından açılan …. Esas ve … Karar nolu ilam ile itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş olduğunu, müvekkil şirket tarafından konu ilam gereği devam eden ilamsız icra takibi kapsamında 31.02.2015 tarihinde 6.456,30-TL’nin … Sigorta A.Ş.’ye ödendiğini, ZMM Poliçesi Genel Şartları gereği sürücüsü ehliyetsiz ve alkollü olmak üzere meydana gelen kaza nedeni ile ticari araç ZMM Sigorta Poliçesi gereği akidi sigortalı …’a rücu hakkına sahip olduğunu beyanla, davalının Çatalca İcra Müdürlüğü nezdindeki … Esas sayılı dosya kapsamına yönelik itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Dava, trafik kazasından kaynaklı rücuen tazminat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlım … plaka sayılı araçta meydana gelen hasar sebebiyle davacı tarafından, söz konusu aracın dava dışı kasko sigortacısı olan … Sigorta AŞ’ye 6.456,30 TL ödeme yapılıp yapılmadığı, davacı … şirketine sigortalı davalının maliki olduğu … plaka sayılı aracın sürücüsünün meydana gelen kazada ehliyetsiz ve alkollü olup olmadığı, davacının rücu koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının bu sebeple sorumlu olup olmadığı ve miktarı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Dosya bilirkişiye heyetine tevdi edilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 16/01/2022 tarihli raporda özetle; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak kurallarından madde 52/b “Sürücüler; Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar.” ve Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller kurallarından madde 84/| “Araç sürücüleri trafik kazalarında; Park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” maddelerini ihlal etmesi sebebiyle davalı tarafın maliki olduğu ve davacı tarafa ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın sürücüsü …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, aracı park halinde olan …. plaka sayılı araç maliki …. ve araçları park halinde olan dava dışı … ve …. plaka sayılı araç maliklerinin meydana gelen kazanın oluşumunda kusurlarının bulunmadığı, dava konusu trafik kazasının sürücü …’ın münhasıran güvenli sürüş kabiliyetini kaybedecek derecede alkollü olması nedeniyle meydana geldiği, meydana gelen kaza sebebiyle …. plaka sayılı araçta oluşan KDV dahil 2.488,93 TL hasar bedelinin yapılan piyasa araştırmasında uygun bedel olduğu, araçta meydan gelen hasarların kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu kanaatini bildirmişlerdir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığını res’en araştırmakla yükümlüdür.
6102 Sayılı T.T.K.’nun 4. maddesinin 1. fıkrası 6335 Sayılı Yasanın 1. maddesi ile değiştirilerek ticari davalar her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları, T.T.K.’nun 4. maddesinin a bendi gereğince T.T.K.’nun dan kaynaklanan davalar, T.T.K.’nun 4. maddesinin b, c, d, e, f bentlerinde sayılan davalar ve diğer özel kanunlarda Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu kararlaştırılan davalar ticari dava olarak Ticaret Mahkemelerinde görülecektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5. maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/l maddesine göre tüketici işleminin “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak aynı yasanın 3/k maddesine göre tüketicinin ise “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlandığı, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesi gereğince tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir.
“…Her ne kadar yerel mahkemece sigortalı aracın poliçede cinsi kamyonet olarak gösterildiğinden davanın ticaret mahkemesinde açılması gerektiği kanaatiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de aracın ruhsat bilgileri ve trafik kaydına göre kullanım amacı hususi-kamyonet olup, müteveffa sigortalının bu araçla ticaret yaptığı, tacir olduğu da iddia ve ispat olunmadığından, dolayısıyla sigortalı tüketici sıfatını taşıdığından, ticaret mahkemesi davada görevli değildir. Dava tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan davalara bakma görevi Tüketici Mahkemelerine aittir…” (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 2019/289 Esas 2021/947 Karar sayılı ilamı).
Somut olayda davacı … şirketine ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olay tarihinde davalının maliki ve işleteni olduğu … (değişen ve halihazırda … plakalı olan) plaka sayılı aracın ruhsat bilgileri ve trafik kaydına göre kullanım amacının hususi-kamyonet olduğu, olay tarihinde aracın işleteni ve maliki olan davalı sigortalının bu araçla ticaret yaptığı, tacir olduğunun da iddia ve ispat olunmadığı anlaşılmakla 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. maddesinin k ve l bendi uyarınca davalının tüketici sıfatını taşıdığı, davacı … ile davalı sigortalı arasında yapılan sigorta sözleşmesinin ise tüketici işlemi olduğu, buna göre uyuşmazlık ile ilgili Tüketici Mahkemesinin değerlendirme yapıp karar vermesi gerektiği anlaşılmakla taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalması nedeniyle HMK ‘nın 1. maddesi, 6502 Sayılı yasanın 3. ve 73. maddeleri gereğince görev hususu kamu düzenine ilişkin olup Mahkemece her aşamada re’sen nazara alınması gerektiğinden Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddine, Mahkememizin görevsizliğine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair davacı vekilinin (e-duruşma sistemi üzerinden) yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 08/04/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır