Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/680 E. 2021/802 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/680
KARAR NO : 2021/802

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2020

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2020/781 ESAS- 2021/248 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2020
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 20/09/2021

ASIL DAVA;
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;, müvekkili ile borçlu şirket ve müteselsil kefiller arasında muhtelif tarihlerde imzalanan genel kredi sözleşmesi ile ticari kredi kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine çekilen ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığını, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız takip başlattıklarını, takibe itiraz ettiklerini, takibin durduğunu, kredilerin … kredisi bulunmakta olup tazmin beklendiğini, bununla birlikte geri ödeme kapsamında olduğundan başlatılan icra takibine devam etme ve borçludan tahsilat sağlama yükümlülüklerinin devam ettiğini, yine verilen çek karnesine göre borçlulara ait olan ve takip talebinde belirtilmiş olan, 25 adet çekten kaynaklanan 55.625,00 TL güncel gayri nakdi kredi riskinin de bulunduğunu, gayrinakdi tutarın ödenmesi taleplerinin de bulunduğunu belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşme nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını, kredi sözleşmesinin …. sayfasında 1.000.000 TL yazarken … sayfasında kefilin sorumlu olduğu miktarın 1.100.000 Tl olarak yazdığını, sorumlu olunan tutar bakımından belirsizlik bulunduğunu, müvekkilinin şirket ortaklığından 14/04/2016 yılında ayrıldığını, kredinin davadan sonra kullandırıldığını, müvekkilinin ortaklıktan ayrıldıktan sonra şirketin sermayesinin arttırıldığını, müvekkilinin ortaklıktan ayrıldıktan sonra yapılan sermaye arttırımı sayesinde kullandırılış olan krediden sorumluluğu olmaması gerektiğini, eşinden ve müvekkilinden muvafakatının olmadığını, davacının kullanılan kredi sebebiyle zararının olmadığının, zararın … Fonundan karşılanacağını, davanın bu sebeple de reddinin gerektiğini, gayrinakti tutar bakımından kesinleşmiş bir zarar ve alacağın bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
CEVABA CEVAP; Davacı vekili tarafından sunulan cevaba cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile borçlu şirket ve müteselsil kefiller arasında muhtelif tarihlerde imzalanan genel kredi sözleşmesi ile ticari kredi kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine çekilen ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığını, Bakırköy .. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız takip başlattıklarını, takibe itiraz ettiklerini, takibin durduğunu, kredilerin … kredisi bulunmakta olup tazmin beklendiğini, bununla birlikte geri ödeme kapsamında olduğundan başlatılan icra takibine devam etme ve borçludan tahsilat sağlama yükümlülüklerinin devam ettiğini, yine verilen çek karnesine göre borçlulara ait olan ve takip talebinde belirtilmiş olan, 25 adet çekten kaynaklanan 55.625,00 TL güncel gayri nakdi kredi riskinin de bulunduğunu, gayrinakdi tutarın ödenmesi taleplerinin de bulunduğunu belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.
İKİNCİ CEVAP: Davalı … vekili tarafından ibraz edilen ikinci cevap dilekçesinde, davacının işbu dosya konusu borcu ve Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosya borcunu Bakırköy … Noterliği kanalı ile gönderdiği 28/05/2019 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnameye dayandırdığını, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasına müstenid Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından 115.967,00 TL’lik borç için takip başlatıldığını, davacının tek bir hesap kat ihtarına dayanarak iki ayrı takip başlattığını, takiplerin mükerrer olduğunu, dosyaların birleştirilmesinin uygun olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA;
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;, müvekkili ile borçlu şirket ve müteselsil kefiller arasında muhtelif tarihlerde imzalanan genel kredi sözleşme
CEVAP; Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşme nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını, kredi sözleşmesinin .. sayfasında 1.000.000 TL yazarken ….sayfasında kefilin sorumlu olduğu miktarın 1.100.000 Tl olarak yazdığını, sorumlu olunan tutar bakımından belirsizlik bulunduğunu, müvekkilinin şirket ortaklığından 14/04/2016 yılında ayrıldığını, kredinin davadan sonra kullandırıldığını, müvekkilinin ortaklıktan ayrıldıktan sonra şirketin sermayesinin arttırıldığını, müvekkilinin ortaklıktan ayrıldıktan sonra yapılan sermaye arttırımı sayesinde kullandırılış olan krediden sorumluluğu olmaması gerektiğini, eşinden ve müvekkilinden muvafakatının olmadığını, davacının kullanılan kredi sebebiyle zararının olmadığının, zararın … Fonundan karşılanacağını, davanın bu sebeple de reddinin gerektiğini, gayrinakti tutar bakımından kesinleşmiş bir zarar ve alacağın bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Asıl dava, genel kredi sözleşmesine istinaden başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi nedeniyle davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı, kefalet sözleşmelerinin usulüne uygun ve geçerli olup olmadığı, davacının davalılardan alacaklı olması halinde alacaklı olduğu miktar, gayrinakdi sorumluluk tutarlarının istenip istenemeyeceği, icra inkar tazminatına hükmedilip edilmeyeceği hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında dava, genel kredi sözleşmesine istinaden başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi nedeniyle davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı, kefalet sözleşmelerinin usulüne uygun ve geçerli olup olmadığı, davacının davalılardan alacaklı olması halinde alacaklı olduğu miktar, icra inkar tazminatına hükmedilip edilmeyeceği hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Asıl davada dosyanın kül halinde bankacı bilirkişiye tevdii ile taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi nedeniyle davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı, kefalet sözleşmelerinin usulüne uygun ve geçerli olup olmadığı, davacının davalılardan alacaklı olması halinde alacaklı olduğu miktar, gayrinakdi sorumluluk tutarlarının istenip istenemeyeceği hususlarında rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bankacı bilirkişisi … tarafından düzenlenen raporda, davacı banka ile davalı asıl kredi borçlusu/kredi lehtarı … İNŞ.YAPI MALZ. SAN. VE TİC. LTD.ŞTİ. arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu, Davalı/Kefilin Kefalet Limiti ve Sorumlu Olduğu Miktar: Davalı kefillerin kefalet limitinin 1.100.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak toplamının 487.944,34 TL olduğu, hesaplanan asıl alacağın kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefillerin kefalet limitiyle sınırlı olarak (Çünkü, kefiller takip tarihi itibariyle temerrüde düşürülmüştür) borcun tamamından müteselsilen sorumlu sayılabileceklerinin düşünülebilineceği (Lütfen bkz: TBK 589 m. mülga B.K 490.m’nın sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği), TAKİP TARİHİ İTİBARİYLE YAPILAN HESAPLAMA: a)Bankanın Nakdi Kredi Alacağı Yönünden; 1-Davalı kredi lehtarı asıl borçlu şirketin sorumluluğu bakımından; talep edilen 525.952,15 TL , hesaplanan 536.504,40 TL, talep edilmesi gereken 511.865,00 TL olduğu, mahkemece raporun benimsenmesi halinde; fazlaya ilişkin 14.087,15 TL (525.952,15 — 511.865,00 =) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 487.944,34 TL’sı tamamen ödeninceye kadar yıllık 031,85 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun » 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği, Davalı/kefillerin sorumluluğu bakımından; talep edilen 525.952,15 TL, hesaplanan 525.080,26 TL , talep edilmesi gereken 506.760,47 TL olduğu, mahkemece raporun benimsenmesi halinde; fazlaya ilişkin19.191,68 TL (525.952 15 — 506.760 47=) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 482.839,81 TL’sı tamamen ödeninceye kadar yıllık %31,85 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun e 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği, Bankanın Gayrinakdi Çek Taahhüt Bedeli Kredisi Alacağı Yönünden: Dosya içeriğinde bulunan çek dökümü raporlarına göre, davacı bankaya halen ibraz ya da iade edilmeyen (25) adet çek yaprağından dolayı toplam 30.750,00 TL (2.030,00 TL x 25 adet çek-) faiz getirmeyen bir hesapta davalıların her 3’nünde (kefiller dahil) müteselsilen DEPO etmeleri gerektiği kanısına ulaşıldığı(Sözleşmenin 20 m. ile kefalet hükmünü düzenleyen 9.m ve 9./f m 9/i maddelerinin yanı sıra 5941 s.Çek Y. 2.ve 3 m. uyarınca),öte yandan, davacının, davasında talep ettiği 55.625,00 TL’lık depo bedelinin takdirinin mahkemeye ait olduğu, …-KREDİ GARANTİ FONUNUN KEFALETEN BANKAYA TAZMİN ETTİĞİ BEDEL YÖNÜNDEN;Kredi garanti fonunun kefaletiyle kullandırılan kredi borcuna karşılık anılan kurum (… A.Ş.) tarafından davacı bankaya 29.09.2020 tarihinde ve 08.10.2020 tarihinde olmak üzere (Dava tarihinden SONRA) toplam 261.883,45 TL tutarında tazminat ödemesi yapıldığı, davacı banka kefalet protokolü kapsamında, tazmin edilen işbu bedelin davalılardan tahsil edilmesinde sözleşmesel olarak yetkili ve sorumlu pozisyonunda bulunduğu, yani davacı banka tazmin edilen bedel bakımından takibe devam etme yükümlülüğü bulunduğu, bir başka deyişle davacı banka, … A.Ş. ile imzalanan protokol ve Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında yukarıda takip tarihi itibariyle hesaplanan alacak kalemleri üzerinden icra takibine aynen devam edilebilineceğinin düşünüldüğü belirtilmiştir.
Dosyanın bilirkişiye tevdii ile asıl dosyada taraf itirazlarının irdelenerek ek rapor, birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası yönünden ise kök rapor alınmasına karar verilmiştir.
Aynı bilirkişiden alınan raporda, ASIL DAVA YÖNÜNDEN; tarafların beyan ve itirazları mevcut delil durumuna göre tek tek irdelendiği, ancak kök raporda revizyon yapılmasını zorunlu kılan bir husus tespit edilemediği, bu durumda kök rapordaki görüş ve kanaatimde bir değişiklik olmadığı, BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN; mevcut delil durumuna göre birleşen davanın dayanağı icra takibinin mükerrer olarak açılmış olduğu, yani bu mezkur İcra takibine konu alacağın varlığı ve miktarı açıkça tevsik edici belgelerle ortaya konulamadığı, hatta ispatlanamadığının söylenebileceği belirtilmiştir.
Dava ve birleşen dava ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı banka ile davalı asıl kredi borçlusu … İnş.Yapı Malz.San ve Tic.Ltd.Şt arasında 1.000.000 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalılar … ve … ’nın sözleşmeyi müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalı … vekili tarafından ibraz edilen cevap dilekçesi ile kefalet sözleşmesinin, miktarın belirli olmaması, eş muvafakatının alınmaması ve kredinin kullandırıldığı tarih itibariyle müvekkilinin şirket ortağı olmaması nedenleriyle geçerli olmadığı iddia edilmiştir.
TBK’nun 584.maddesine 28/03/2013 tarihinde eklenen fıkra ile ticaret siciline kayıtlı işletmenin sahibi veya ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler için eşin rızasının aranmayacağı hükmü getirilmiştir. Taraflar arasında aktedilen kredi sözleşmesinin tarihi 28/03/2013 olmakla kredi sözleşmesi tarihi itibariyle şirket ortağı olan davalı kefilin kefalet sözleşmesi eş rızası bulunmaksızın geçerli olacaktır. Davalı kefil, şirket ortaklığından 14/04/2016 tarihinden ayrıldığından bahisle kredi sözleşmesine konu borçtan sorumluğunun bulunmadığını belirtmiş ise de, hisse devri ve ortaklıktan ayrılmanın asıl borç aktinden bağımsız nitelikteki kefalet sözleşmesinin sona ermesine sebebiyet vermeyeceği, kefalet sözleşmesinin sona erdiğine ilişkin delil ve belge sunulmadığı, kefalet sözleşmesinin kefalete konu miktarın belirli olması dahil geçerlilik koşullarını taşıdığı ve kefillerin de borç miktarından sorumlu olacağı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında aktedilen genel kredi sözleşmesi kredi cari hesabı 28/05/2019 tarihi itibariyle kat edilerek, davalılara ihtarname keşide edilmiştir. Davalı asıl kredi borçlusu … İnşaat şirketi adına 11/06/2019 tarihinde tebliğ edilmiş bulunan ihtarnamenin bila tebliğ iade edilmiş olmasına rağmen sözleşmede belirtilen adres olması nedeniyle geçerli kabul edilmesi gerektiği, kefiller bakımından ise tebliğ edilmiş geçerli bir tebligatın bulunduğu kabul edilemeyeceğinden temerrüt tarihi, (1 günlük ödeme süresi nazara alınarak) davalı şirket bakımından 13/06/2019, davalı kefiller bakımından ise takip tarihi olarak kabul edilmiştir.
4749 Sayılı Kamu Finansmanı Kanunu’nun Geçici 20.maddesinde … alacakları kamu alacağı olarak tanımlanmış ve uygulanacak esasların düzenlenmesi yönünde Bakanlar Kurulu’na yetki verilmiştir. … ile yapılan sözleşme ve “Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanacak Hazine Desteğine ilişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki ” 2009/15197, 2015/73317, 2016/9538 ve 2017/9969 Sayılı Bakanlar Kurulu kararlarında, özellikle 31/10/2016 tarih ve 2016/9538 sayılı Bakanlar Kurulu kararının 6/4 maddesine göre “Kanuni takibe ilişkin işlemler kredi veren tarafından yürütülür ve kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip neticesinde elde edecekleri tahsilatlar, tazmin edilen kefalet oranında kuruma aktarılır. Kanuni takip masrafları kredi veren ile kurum arasında sağlanan kefalet oranında paylaştırılır” hükmü bulunmaktadır. Neticeten … AŞ adına, davacı bankanın bu bedeli davalılardan tahsil etmekle yetkili ve yükümlü olduğu anlaşılmakla tahsilatlar nazara alınmamıştır.
Mahkememizce dosyanın tevdi edildiği bilirkişi tarafından temerrüt tarihleri nazara alınarak hazırlanan rapora itibar olunarak neticeten Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında (davalı … İnşaat yönünden) takip tarihi itibariyle asıl alacak 487.944,34 TL, işlemiş temerrüt faizi 21.316,66 TL, BSMV 1.880,00 TL, ihtiyati haciz masrafı 723,50 TL olmak üzere toplam 511.865,00 TL’lik kısım yönünden İTİRAZININ İPTALİNE, takibin asıl alacak 487.944,34 TL, işlemiş temerrüt faizi 21.316,66 TL, BSMV 1.880,00 TL, ihtiyati haciz masrafı 723,50 TL olmak üzere toplam 511.865,00 TL üzerinden DEVAMINA, asıl alacak tutarına yıllık % 31,85 oranında temerrüt faizi ve % 5 gider vergisi işletilmesine, (bu tutardan davalılar … ve …’nın takip tarihi itibariyle 506.706,47 TL’lik tutar bakımından sorumlu olduğuna) fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile 102.373,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (bu tutardan davalılar İbrahim ve …’nın tahsilde tekerrür olmamak üzere 101.341,29 TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Davacı bankanın 25 adet çek yaprağından dolayı toplam 55.625,00 TL depo edilmesini talep ettiği, sunulan belgelere göre ibraz ya da iade edilmeyen 25 adet çek yaprağının bulunduğu, takip tarihi itibariyle 25 adet çek yaprağı bedelinin 50.750,00 TL olduğu görülmekle, 25 adet çek yaprağı tutarının davalılar tarafından davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine karar verilmiştir. Mahkememiz kısa kararında 25 adet çek yaprağı tutarı 55.625,00 TL’nin depo edilmesine karar verilmiş ise de, 1 adet çekten kaynaklanan sorumluluk bedelinin 2030,00 TL olduğu, hesap hatası ile sehven mahkememiz kararında 55.625,00 TL yazılmış ise de, doğru hesaplamanın (2.030,00 X 25) 50.750,00 TL olduğu anlaşılmakla HMK’nun 304.maddesinde düzenlenen hesap hatası mahiyetinde işbu hata mahkememizce resen düzeltilmiş ve hüküm fıkrasında doğru hesaplama ile 50.750,00 TL olarak yazılmıştır.
Birleşen dava yönünden yapılan incelemede, asıl dava dosyasına konu hesap kat ihtarını temel alarak, alacağın bir kısmını talep ederek icra takibi başlatıldığı, davacı tarafın asıl dosyaya konu borç dışında birleşen dosyaya konu edilen alacağın varlığını kanıtlayacak belge ya da delil sunmadığı, sunulan belgelerin asıl dosya dava konusu borca ilişkin olduğu, birleşen dava dosyasına konu ayrı bir alacağın bulunmadığı anlaşılmakla birleşen Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Bakırköy .. İcra Müdürlüğü’nün .. esas sayılı dosyasında (davalı … İnşaat yönünden) takip tarihi itibariyle asıl alacak 487.944,34 TL, işlemiş temerrüt faizi 21.316,66 TL, BSMV 1.880,00 TL, ihtiyati haciz masrafı 723,50 TL olmak üzere toplam 511.865,00 TL’lik kısım yönünden İTİRAZININ İPTALİNE, takibin asıl alacak 487.944,34 TL, işlemiş temerrüt faizi 21.316,66 TL, BSMV 1.880,00 TL, ihtiyati haciz masrafı 723,50 TL olmak üzere toplam 511.865,00 TL üzerinden DEVAMINA, asıl alacak tutarına yıllık % 31,85 oranında temerrüt faizi ve % 5 gider vergisi işletilmesine, (bu tutardan davalılar … ve …’nın takip tarihi itibariyle 506.706,47 TL’lik tutar bakımından sorumlu olduğuna) fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile 102.373,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (bu tutardan davalılar … ve …’nın tahsilde tekerrür olmamak üzere 101.341,29 TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına,
3-25 adet çek yaprağı tutarı 50.750,00 TL’nin davalılar tarafından davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine,
4-Alınması gereken 34.965,49 TL karar harcından peşin alınan 8.981,95 TL’nin tenzili sonucu eksik bakiye 25.983,54 TL’nin davalılardan alınarak hazineye irat kaydına ( davalılar … ve …’nın bu tutarın 25.631,16 TL’lik kısmından sorumlu tutulmasına)
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 9.036,35 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan davetiye, müzekkere, talimat ve bilirkişi gideri 3.300,50 TL’nin kabul- red oranına göre hesaplanan 3.212,09 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden, 35,36 TL’sinin davacıdan, 1.284,64-TL’nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 42.643,25 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının REDDİNE,
1-Karar ve ilam harcının 59,30-TL’nin davacı tarafından yatırılan peşin harç 1.471,70TL’den tenzili sonucu fazla yatırılan 1.412,40 -TL’nin hüküm kesinleştikten sonra talebi halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 15.526,16 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştikten sonra talebi halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı … ile vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 15/09/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır