Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/655 E. 2020/601 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/655 Esas
KARAR NO : 2020/601

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Şirket Ortağının Ayni Sermaye Koyması Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/07/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Şirket Ortağının Ayni Sermaye Koyması Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket hissedarı ve müvekkilin abisi olan davalı …’nun inançlı işlemle davacıya ait şirket hisselerinin %50 sini kendi adına hiç bir bedel ödemeden devrini aldığını, müvekkilin yarı hissedarı olduğu .., …., … ada, … parselde ve … Mah, …. Sk No:… …. …. …. adresindeki tapu kayıtlarında davalı şirkete ait görünen fabrikanın davacıya yarı hissesini devretmesini bir yıl önce son yapılan tadilatlardan sonra kendisine ihtarname ile talep edildiğini, davalının davaya konu taşınmazın davacıya ait olduğunu kabul etmesine rağmen davacıya devir işlemlerini gerçekleştirmekten imtina ettiğini ve kötüniyetle davacıya devir yapmaktan kaçındığını, davalılara Beyoğlu … Noterliğinden 17/09/2019 tarihinde …. nolu ihtarname gönderildiğini, şüpheli vekilince 25/09/2019 tarihinde Büyükçekmece …. Noterliğinden … yevmiye nolu ihtarnameye cevap göndererek davacının fabrikaya yarı hissedar olduğunu red ettiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davacı ile davalı arasındaki yapılan inanç sözleşmesi ile davacının devrettiği …, …, … ada, … parselde ve … Mah … Sk No:… …/…. adresinde bulunan taşınmazı tapu kaydının %50 hissesinin iptali ile davacı adına tesciline, bu olmadığı taktirde gayrımenkulün bedelinin tespit edilerek davacıya iadesine, Gayrimenkulün 3.kişilere devrinin önüne geçmek için davacının Küçükçekmece Başsavcılığına yapmış olduğu şikayetin gözönünde tutularak bedelsiz olarak gayrımenkulün tapu kaydının üzerine satılamaz tedbirinin konulmasına, ayrıca gayrımenkul tapu kaydına davalıdır ibaresi eklenmesi ve Arnavutköy Tapu Müdürlüğüne acilen bildirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı ile davalı arasında yapılan inanç sözleşmesi ile davacının devrettiği …, …, … ada, … parselde ve … Mah …. Sk No:.. … Arnavutköy/İstanbul adresinde bulunan taşınmazın tapu kaydının %50 hissesinin iptali ile davacı adına tesciline, bu olmadığı taktirde gayrımenkulün bedelinin tespit edilerek davacıya iadesine ilişkindir.
Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/07/2020 tarih ve … esas …. karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosyanın Mahkememize tevzi edilerek yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedildiği anlaşıldı.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığını res’en araştırmakla yükümlüdür.
6102 Sayılı T.T.K.’nun 4. maddesinin 1. fıkrası 6335 Sayılı Yasanın 1. maddesi ile değiştirilerek ticari davalar her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları, T.T.K.’nun 4. Maddesinin a bendi gereğince T.T.K.’nun dan kaynaklanan davalar, T.T.K.’nun 4. maddesinin b, c, d, e, f bentlerinde sayılan davalar ve diğer özel kanunlarda Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu kararlaştırılan davalar ticari dava olarak Ticaret Mahkemelerinde görülecektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda, davanın hukuki sebebinin dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimi dikkate alındığında inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın çözümünde 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanmasını gerektirir bir durum bulunmadığı, davanın mutlak ticari davalardan olmadığı, davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hukuk davası(nispi ticari dava) niteliğinde de olmadığı nazara alındığında uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Ticari olmayan davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup Asliye Hukuk Mahkemesi ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Açıklanan sebeplerle mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu tespitine, mahkememiz nezdinde verilen görevsizlik kararının istinaf denetiminden geçmeden kesinleşmesi halinde olumsuz görev uyuşmazlığının halli bakımından dosyanın yargı yerinin belirlenmesi amacıyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın HMK’nun 115/2 , HMK’nun 114/1-c maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
1-Davaya bakmaya görevli mahkemenin Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-Mahkememiz nezdinde verilen görevsizlik kararının istinaf denetiminden geçmeden kesinleşmesi halinde olumsuz görev uyuşmazlığının halli bakımından dosyanın yargı yerinin belirlenmesi amacıyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK nun 331/2.maddesi gözetilerek davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece karara bağlanmasına,
Dair tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır