Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/64 E. 2021/1133 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/64
KARAR NO : 2021/1133

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2020
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 06/12/2021

DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin uzun yıllardır yabancı firmaların tekstil mümessilliğini yapmakta olduğunu, müvekkilinin bu amaçla davalı ile alım satıma aracılık çerçeve sözleşmesinin aktedilerek davalı firmayla yurtdışında yerleşik bulunan firmalar arasında sözleşmeler yapılmasına aracılık edildiğini, sözleşmenin 2.maddesinde kapsamının belirlendiğini, ilgili maddeye göre müvekkilinin davalının yapmış olduğu satışlardan % 6’dan az olmamak ve % 8’den fazla olmamak kaydı ile komisyon almaya hak kazanacağını, sözleşmenin 4.maddesinde davalı tarafından imal edilen ürünlerin alıcıların istediği kalitede ve zamanda üretmesi, teslim etmesini, ambalaj ve etiketlemenin uluslararası standartlara uygun yapılmasını, imalatçıdan kaynaklı sorunların müvekkile kesinlikle yansıtılmayacağının düzenlendiğini, çerçeve sözleşme kapsamında davalı tarafın üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, sattığı ürünlere ilişkin komisyon bedellerini ödemediği gibi “…. Ltd” firmasından alınan siparişleri zamanında ve sözleşmeye uygun şekilde teslim etmeyerek müvekkilinin ve anılan firmaların zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, davalı tarafın sözleşmeler kapsamında üzerine düşen yükümlülükleri ihlal ettiği gibi hakkında başlatılan icra takibine de haksız bir şekilde itiraz ettiğini, davalı tarafın müvekkiline gönderdiği ihtarname ile borç ilişkisini kabul ettiğini belirterek icra takibine itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; takibin dayanağı olarak cari alacak ile faturanın gösterildiğini, davacı yanın dava dilekçesinde müvekkilinin “… Ltd” firmasından alınan siparişler karşılığı komisyon bedelinin ödenmediğini iddia ettiğini, iddianın somutlaştırılmasının gerektiğini, davacının hangi tarihte, hangi şirketten olan, hangi siparişten kaynaklanan komisyon bedelini istediğini somutlaştırmasının gerektiğini, davacının yabancı firmaların ticari mümessilliğini yaptığına dair yetki belgesini sunmadığını, taraflar arasında distrübütörlük sözleşmesi aktedilmiş olup uyuşmazlığın bu çerçevede çözümlenmesinin gerektiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4.2 maddesinde “ yurtdışına sağlanan emtia bedelinin imalatçıya ödenmesine müteakip en geç 30 gün içerisinde komisyon bedelinin ödeneceği” nin kararlaştırıldığını, müvekkilinin yurtdışına gönderdiği siparişlerin emtia bedellerini yabancı firmadan tahsil edemediğini, buna rağmen davacı yanın tahsil edilemeyen emtia bedelleri üzerinde sözleşmeye göre komisyon bedeli talep ettiğini, talebin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının yapılmayan ödemeler konusunda yabancı firmaları uyarmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVABA CEVAP; Davacı vekili tarafından sunulan cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafça Bakırköy … Noterliği’nin 22/10/2019 tarih ve … ve …. sayılı ihtarnameleri ile borç ilişkisini kabul ettiklerini, bu ihtarnamelerden … yevmiye no’lu ihtarnamede davalı tarafın 21/10/2019 tarihi itibariyle müvekkil şirkete 211.912,60 TL borçlu olduklarını ikrar ettiğini, bu rakam açısından tartışmalı bir hususun bulunmadığını, bu nedenle bu rakama ilişkin ek açıklamaya gerek duymadıklarını, bakiye bedel için ise alım satıma aracılık sözleşmesi uyarınca “…. Ltd” firması için davalıya bu firmalar için verilen siparişler için yapılan çalışmalara ilişkin olduğunu, bu çalışmaların cari nitelikte olup her birine ilişkin faturaların dosya içerisinde bulunduğunu davalı tarafın müvekkilinin aracılık hizmeti ile çalıştığı bu firmalara düzenlemiş olduğu faturalara karşılık ödemeleri tahsil ettiğini, buna rağmen müvekkiline ödeme edimini aralarında sözleşmeye aykırı olarak yerine getirmediğini, bu durumun davalı tarafın ticari defterlerinde yapılacak inceleme ile tespit edileceğini, davalı tarafın kendi hatasından kaynaklı bir yükümlülük yüklemesinin sözleşme açısından beklenemeyeceğini, davalı taraf satış bedellerini tahsil etmiş olmasına rağmen ödeme yapmadığını belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.
İKİNCİ CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan ikinci cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy …. Noterliği’nin 22/10/2019 tarih ve …. yevmiye no’yu ihtarnamesi ile müvekkilinin davacı yana olan cari hesap borcunun yurtdışı firmasından olan alacağının tahsil edilmemesi /davacının bu tahsil için çaba göstermemesi nedeni ile mahsuplaşma yapıldığını ve bu mahsuplaşma sonucunda yeni borç miktarının 10.498,35 TL olduğunu belirttiklerini, davacı yanın ihtarnameyi bir bütün olarak değerlendirmediğini, … yevmiye no’lu ihtarnamesinde daha öncesinde imalatı yapılan ürünlerin zamanında tamamlanmış olmasına rağmen ..Ltd tarafından alınmadığı, alım satım aracılık çerçeve sözleşmesi 5.3 maddesi gereğince davacının tek yetkili temsilci olarak kabul edileceğinin belirtildiğini, bu kapsamda KDV dahil 7.881,86 Eura bedelinin tahsilinin istendiği, davacının alım satım aracılım çerçeve sözleşmesinde belirtilen gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden bahisle zararlardan sorumlu olacağının hatırlatıldığını, bu firma yönünden faturaların muaccel hale gelmediğini, 20/8/2019 tarihli 110.982,54 TL bedelli faturayı kabul etmediklerini, zira fatura karşılığı yabancı şirketten müvekkil şirketin aldığı bedel bulunmadığını, faturaya konu iş ve koleksiyonun …. şirketi tarafından 3.bir firmaya yaptırıldığını, bu faturadan dolayı müvekkili şirketin davacı yana borcunun bulunmadığını, … şirketi tarafından müvekkiline haksız olarak kesilen 2 adet faturayı davacının önerisi ile ödediklerini, …. şirketi için yapılan koleksiyonun onaylandığıı, üretim aşaması için malzeme alındığını, bu malzemelerin başka yere kaldırıldığını ve yaptırıldığını, malzemelerin başka yerde kullanılmasının mümkün olmadığını, davacının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, cari hesap ve faturaya dayalı başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasında 17/05/2018 tarihli alım satıma aracılık çerçeve sözleşmesi bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmayıp uyuşmazlığın sözleşme, cari hesap ilişkisi ve faturalar nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, sözleşme gereğince tarafların edimlerini ifa edip etmediği, davacı davalıdan alacaklı ise miktarı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celbedilmiştir. İcra dosyasının tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
SMMM …. ile sektör bilirkişisi Dr. Öğretim Üyesi … tarafından düzenlenen kök raporda, davacı tarafın dava konusu döneme ait 2018-2019 hesap yılı defter ve belgelerinin incelendiği, Açılış ve kapanış Noter onaylarının usulüne uygun yapıldığı, 2018-2019 yılı defter ve belgelerinin lehine delil vasfının bulunduğu, bu konuda takdir ve değerlemenin mahkemenin olduğu, davalı tarafın 2018-2019 hesap yılı defterlerinin e-defter olarak usulüne uygun tutulduğu, beratlarının ve mali mühürlerinin alındığı, Envanter defterlerinin incelemeye sunulduğu, usulüne uygun bulunduğu, davalının 2018-2019 yılı defter ve belgelerinin lehine delil niteliği vasfının takdir ve değerlemesinin Mahkemenin takdirinde olduğu, incelenen davacı taraf defter, kayıt ve belgelerinden; Takip ve Dava konusu faturaların , davacı defter kayıt ve belgelerinde kayıtlı olduğu, 31.12.2019 tarihi itibarı ve İcra takip tarihi 17.10.2019 itibarı ile davalı taraftan: 318,373,38 TI alacaklı bulunduğu , BA-BS formlarını vergi dairelerine süresinde verdiği, incelenen davalı taraf defter ve belgelerinden; takip ve dava konusu 20.08.2019 tarihli ve … no’lu toplam: 106.460,78 TL Faturanın kayıtlamadığı, (davalı tarafın Yurt dışı firmadan alacağını tahsil edemediği, neticesinde alacak tutarını “davacı borcuna 212.354,28 TL ve 10.056,67 TL virman borç kayıtladığı, farkın bu kayıtlardan kaynaklandığı ) 31.12.2019 tarihi ve İcra Takip ( 17.1.0.2019) tarihi itibarı ile davalı tarafın davacı tarafa: 211.912,60 TL borçlu bulunduğu, 21.10.2019 tarihli virman ile (212.354,28 TL + 10.056,67TL) cari hesabın 0 (sıfır) olduğu, taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili 31.10.2017 sözleşmenin mevcut olduğu, tarafların iş bu sözleşmenin varlığı hakkında uyuşmazlıklarının bulunmadığı, davacı tarafından davalı yan’a gönderilmiş Bakırköy …. Noterliğince Düzenlenen 06.06.2019 tarih ve … yevmiye no lu ihtarnamenin ve davalı tarafça davacı tarafa gönderilmiş Bakırköy …. Noterliğince Düzenlenen 22.10.2019 tarih ve … ve … yevmiye no lu İhtarnamenin mevcut olduğu, yava konusu emtianın, siparişi, hangi malın ne zaman gönderildiği, hangi numaralı siparişlerin gittiği/ gitmediği vb. açısından değerlendirme yapılabilmesi için konusunda uzman tekstil mühendisi bilirkişinin atanıp atanmayacağının takdirinin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi heyetine tekstil mühendisi bilirkişisi eklenerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
SMMM …., sektör bilirkişisi Dr. Öğr. Üyesi ….ve Tekstil Mühendisi …. tarafından düzenlenen ek raporda, alım satıma ilişkin tüm bilgi ve detayların düzenlendiği ek sözleşmeye dava dosyasında rastlanmadığı, imalatçının satışı yaparak malları dava dışı şirkete göndermesi dolayısıyla davacının komisyon alacağına hak kazanabileceği, ancak, davalının satış bedeli alacağını alamamasının sözleşmenin 5.2 maddesi gereğince davacının taraflar arasındaki menfaatleri dengeleyici hareket etme yükümlülüğünü davalıyı satış sözleşmesinin ve emtianın şartları ile ilgili bilgilendirmemesi nedeni ile ihlal etmiş olduğu, bu nedenle davacının da sorumluluğunun söz konusu olabileceği, davacının sorumluluğunun sınırının sözleşmenin 5.1 maddesi gereğince komisyon alacağı miktarından fazla olamayacağı belirtilmiştir.
Ek rapora itirazı sonucu aynı heyetten alınan ikinci ek raporda, davalının dava dışı firmaya çerçeve ve ek sözleşmeler kapsamında yapması gereken üretimi geciktirdiği buna bağlı olarak da teslimatın zamanında gerçekleşmediğinin tespiti doğrultusunda, borç ilişkisinin nisbiliği gereği davalının temerrüdü sonuçları dava dışı şirket ile arasındaki borç ilişkisine uygulansa da söz konusu geç üretim ve geç teslimattan davacının sorumlu olmayacağı, takdiri ve hukuki nitelendirilmesi tamamen mahkemeye ait olmak üzere davacının sözleşme gereğince yükümlülüklerini yerine getirdiği takdirde komisyon alacağına hak kazanabileceği belirtilmiştir.
Taraflar arasında 17/05/2018 tarihli alım satıma aracılık çerçeve sözleşmesi bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme mahiyeti itibariyle komisyonculuk sözleşmesidir. Komisyonculuk sözleşmesi TBK’nun 532.maddesinde düzenlenmiş olup, “Alım veya satım komisyonculuğu, komisyoncunun ücret karşılığında, kendi adına ve vekalet verenin hesabına kıymetli evrak ve taşınırların alım veya satımını üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır. Aktedilen sözleşmenin 1.maddesine göre konusu, imalatçı ürünlerini sözleşme şartlarına uygun olarak davacı tarafından temin edilen yurtdışındaki alıcılarına satışın sağlanması ile tarafların hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir. Sözleşmenin 2.maddesinde doğrudan ya da 3.kişiler aracılığıyla yapılacak satışların tamamı için fatura tutarı üzerinden davacıya % 6-8 oranında komisyon ödeneceği, 4.1 maddesinde imalatçının üretip müşteriye gönderdikleri ürünlerin kalitelerinde bir sorun çıkması durumunda bundan tamamen imalatçının sorumlu olduğu ve davacının kısmen veya tamamen sorumlu tutulamayacağı, 4.2 maddesinde bedelin imalatçıya ödenmesine müteakip en geç 30 gün içinde komisyon bedelinin nakden ve tamamen ödeneceği kararlaştırılmıştır.
Tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmiş olup, davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan 318.373,38 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalı tarafın davacıya 211.912,60 TL borçlu bulunduğu, takip tarihinden sonra 21/10/2019 tarihinde yapılan virman ile cari hesabın sıfır olduğu, 20/08/2019 tarih, … no’lu 106.460,78 TL’lik faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır. Davalı taraf, davacı şirketin sözleşmenin 5.2 ve 5.3 maddeleri gereğince sözleşme edimlerine uygun davranmadığını, dava dışı …. tarafından verilen ön sipariş ve modelleme çalışmalarının davacı tarafından müvekkiline gönderildiğini, yapılan çalışmalara rağmen işin başka bir şirkete verildiğini, emtia bedelleri bu sebeple tahsil edilemediğinden davacı alacağının muaccel olmadığını belirtmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından dosya kapsamı ve ibraz olunan belgeler üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, davalının dava dışı firmaya aktedilen sözleşmeler kapsamında yapması gereken üretimi geciktirmesi nedeniyle dava dışı şirket tarafından ödemelerin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafın ticari defterlerinde icra takip tarihi itibariyle davacıya 211.912,60 TL borçlu olarak görünmekte iken, virman yaparak takip tarihinden sonra davalı tarafça dava dışı … şirketinden alacaklı olduğunu belirttiği tutarı (imalatçının, davacıyı yurtdışındaki alıcının Türkiye’deki tek temsilcisi olarak kabul ettiği ifadesine istinaden) mahsup ettiği anlaşılmaktadır. Komisyon ücretinin de bu sebeple davacıya ödenmediği anlaşılmakta ise de davacının sözleşme gereğince yükümlülüklerini yerine getirdiği, sözleşmenin 4.1 maddesinde imalatçının üretip müşteriye gönderdikleri ürünlerin kalitelerinde bir sorun çıkması durumunda bundan tamamen imalatçının sorumlu olduğu ve davacının kısmen veya tamamen sorumlu tutulamayacağı hüküm altına alınmış olup, gecikme nedeniyle emtia bedelinin ödenmemesinin davacıya yansıtılamayacağı, davacının takip tarihinde davalının defterlerinde de kayıtlı olduğu şekilde 211.912,60 TL cari hesap alacağı ile birlikte taraflar arasındaki ihtarnameler ve geçmiş faturaların incelenmesinde belirlenen % 8 komisyon oranına uygun olarak düzenlendiği anlaşılan 106.460,78 TL fatura bedeli nedeniyle de alacaklı olduğu, neticeten davacının icra takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu tutarın 318.373,38 TL olduğu anlaşılmıştır. Davacı taraf, icra takibinde işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de, davacının 20/08/2019 tarihi fatura için 26/09/2020 tarihinde mütemerrit olduğu, kalan kısma ilişkin davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürdüğüne ilişkin belge sunulmadığı anlaşılmakla mahkememizce resen yapılan hesaplama ile talep edilebilecek işlemiş faiz tutarının 1.119,30 TL olduğu anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takip dosyasında asıl alacak 318.373,38 TL ve işlemiş faiz 1.119,30 TL’lik kısmına itirazının iptaline, takibin asıl alacak 318.373,38 TL ve işlemiş faiz 1.119,30 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının icra inkar tazminat talebinin alacak likit olmadığından reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİNE,
1-Davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takip dosyasında asıl alacak 318.373,38 TL ve işlemiş faiz 1.119,30 TL’lik kısmına İTİRAZININ İPTALİNE, takibin asıl alacak 318.373,38 TL ve işlemiş faiz 1.119,30 TL üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminat talebinin alacak likit olmadığından reddine,
3-Alınması gereken 21.824,54 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.955,59 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 17.868,95 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Dava ilk açılış harç gideri olan 4.009,99 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yapılan yargılama gideri olarak toplam 4.631,00 TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 4.517,54 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 30.814,49 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin 32,34 TL’sinin davacıdan , 1.287,66 TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

9-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 01/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır