Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/610 E. 2021/8 K. 05.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/610 Esas
KARAR NO : 2021/8

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 05/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile borçlular hissedarlar olarak …, …, … hakkında sözleşme bedelinin ödenmemesine dayanan ilamsız icra yoluyla takip başlatılmış olduğunu, borçluların takibe itiraz etmiş olduğunu ve takibi durdurmuş olduğunu, müvekkili şirketin Çevre ve Şehircilik Bakanlığında …. YİBF numarası ile kayıtlı davalı ile Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesi kapsamında anlaşmış olduğunu, bu hizmet sözleşmesine binaen Yapı Denetim Kanunu kapsamındaki sorumluklarını yerine getirmesine rağmen pek tabii hak ettiği alacağını tahsil edememiş olduğunu, davalı şirketin ise dava konusunu oluşturan alacağı için böyle bir borcunun olmadığını iddia etmiş olduğunu, davalının …. ili, … İlçesi, …. Mah. … Sok. … …. numarasında kayıtlı olan arsa/arazisi üzerinde yapılacağı kararlaştırılmış 2503 m2 alanının yapı denetiminin müvekkili şirket tarafından üstlenilmiş olduğunu, müvekkili firmanın Bakanlık tarafından yetkilendirildiği için bu sözleşme kapsamındaki tüm sorumluklarını yerine getirmiş olduğunu, yapıda uygunsuzluklar var ise de gerekli belediyelere bildirimlerini yapmış olmasına rağmen yapı sahibi davalı yapı denetimin hizmet sözleşmesi kapsamında var olan ödemesi gerekli olan ücreti davacı müvekkili şirkete ödememiş olduğunu, Bakanlık nezdinde işbu sözleşme kapanmadığı sürece ve yasal olarak taraflarca imzalanan sözleşmesel sorumluluğu da müvekkilinin devam ettiği yıllar süresince de her yıl bu ücretin Bakanlık tarafından belirlenip yeni ücret tarifesi üzerinden yapı sahibinin ödemesi gereken ücret olarak devam etmekte olduğunu, müvekkili firmanın üzerine düşen sorumlukları yerine getirmesine rağmen hak ettiği ücretin yapı sahibi tarafınca ödenmemiş olduğunu beyanla; borçlunun itirazının iptali ile, icra dosyasına konu 51.784,13 TL asıl alacak yönünden faiz, vekalet ücreti ve tüm feriler ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, mahkeme masraflarının ve avukatlık ücretlerinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; icra takibinde ve ödeme emrinde borcun sebebi olarak “Sözleşme Bedeli” denmiş olduğunu, ve borcun sebebi anlaşılamadığından müvekkili tarafından itiraz yapılmış olduğunu, müvekkillerinin davacıya hiçbir borcu olmadığını, huzurdaki davanın, davacı sıfatıyla … Mimarlık adına açılmış olduğunu, ancak …. Mimarlık adına hiçbir icra takibi ve hiçbir arabuluculuk görüşmesi yapılmamış olduğunu, bu şirketin huzurdaki dosyada hangi sıfatla ve ne şekilde davacı sıfatı ile bulunduğunun anlaşılamamış olduğunu, müvekkillerinin bu iki şirketle de hiçbir anlaşması ve/veya sözleşmesi vs olmadığını, davacı, yapı denetimden kaynaklanan alacağı olduğunu iddia etmiş ise de, yapı denetimden kaynaklanan tüm hak ve alacakların yapı denetim firması ile yüklenici arasında yapılan sözleşmeler gereği ödenmekte olduğunu, müvekkillerinin hiçbir sorumluluğu olmadığını, ayrıca icra takibi yapanın … Yapı Denetim A.Ş. Olduğunu, davayı açan şirketin ise …. Mimarlık Mühendislik Teknik Hizmetler Ltd. Şti. Olduğunu, müvekkilleri aleyhinde yapılan takipte ve açılan davada, herhangi bir yapı denetim sözleşmesi de sunulmamış olduğunu, öncesinde gerçekleşen herhangi bir temerrüt söz konusu olmadığını, herhangi bir ihtarname gönderilmemiş olduğunu, müvekkillerinin davacıya ödemekle yükümlü olduğu herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı şirketle icra takibi yapan ve arabuluculuk görüşmeleri yapan şirketlerin farklı şirketler olduğunu, açılan davanın haksız olduğunu beyanla; davanın reddine, haksız takip sebebiyle davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere haksız takip tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, yapı denetim hizmetinden doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Pendik Vergi Dairesi cevabi yazısı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabi yazısı, Kadıköy Vergi Dairesi cevabi yazısı, Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası cevabi yazısı, Çerkeş Mal Müdürlüğü cevabi yazısı ve delil niteliğindeki tüm bilgi ve belgeler dosyamız içerisine aldırılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, …. Yapı Denetim A.Ş. tarafından davalılar aleyhine 51.784,13 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçluları tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı tümel olarak değerlendirildiğinde, davacının talebinin davalılara vermiş olduğu yapı denetim hizmeti nedeni ile doğan alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davanın konusunun mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı ve davalı tarafların yapılan tacir araştırmasında tutmakla yükümlü oldukları defter bulunmadığı ve gerçek kişi tacir kayırlarının da olmadığı, bu hali ile davanın nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, ticari olmayan davalarda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması ve Asliye Hukuk Mahkemesi ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisi olması, göreve ilişkin usul kurallarının HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı olması hususları bir arada değerlendirildiğinde mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nın 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/01/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸