Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/603 E. 2021/1042 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/603 Esas
KARAR NO : 2021/1042

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2020
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirket … Tekstil ile …. Teks Örme İnşaat San. ve Tic. A.Ş. arasında; 20.02.2020 tarihli 04.03.2020 tarihli, 11.03.2020 tarihli, 11.03.2020 tarihli bir de 20.02.2020 tarihli protokol / Fason İş Protokolleri imzalanmış bunların haricinde hatalı olduğu gerekçesi ile iptal edilen başkaca protokoller de imzalanmış ve davalıya teslim edilmiş olduğunu, akabinde söz konusu protokoller kapsamında müvekkili şirketçe yüklenilen işlerin eksiksiz ve ayıpsız şekilde yapılmış olduğunu, iş bedelleri içinde …. Teks ‘e 24.02.2020 tarih ve 840,87-TL, 29.02.2020 tarih ve 17.558,40-TL, 07.03.2020 tarih ve 808,06-TL, 14.03.2020 tarih ve 307,27-TL bedelli 4 adet fatura kesilmiş ve teslim edilmiş olduğunu, ancak …. Teks’in, müvekkili şirkete olan toplam 19.514,60-TL borcu ödememiş olup bunun üzerine …. Teks aleyhine 06.08.2020 tarihinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılmış olduğunu, söz konusu takibe davalı …. Teks tarafından itiraz edilmiş ve takibin durmuş olduğunu, bunun üzerine Arabuluculuğa başvurulmuş olup taraflar arasında anlaşma sağlanamamış olduğunu, davalının borcunun belirlenebilir ve de likit olduğu açık olduğundan yapılan itirazın, likit olan alacak miktarına rağmen, borçtan kurtulmaya çalışmak ve de alacağın tahsilini sürünmecede bırakmak için kötü niyetle yapıldığını beyanla; davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yönelik itirazlarının tümünün iptali ile takip talebinde yazılı şartlarla takibin aynen devamına, müvekkili tarafından başlatılan icra takibine alacak likit ve belirlenebilir olmasına rağmen takibi sürüncemede bırakmak amacıyla haksız şekilde itirazda bulunan, davalı şirkete hiçbir borcu olmadığı halde müvekkili tarafından yapılan icra takibi üzerine müvekkili alacağından vazgeçirmek için, Fason İş Protokollerinin alt kısımlarını yırtıp olmayan bir borç için sahte senet hazırlayan, sahte resmi belgeyi kullanıp mahkemeden ihtiyati haciz kararı alarak icra takibi yapan, ayrıca alınan ihitiyati haciz kararı ile müvekkilininn bütün malvarlığı değerlerine haciz koyup tüm hesaplarına bloke koyduran öte yandan haciz baskı ve tehdidi ile olmayan bir borca karşılık müvekkilin 25.500,00-TL ödeme yapmasına sebebiyet vererek müvekkilini haksız yere zarara uğratan davalı şirketin açık bir şekilde kötüniyetli olduğunun ve de Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasından yaklaşık ispatın sağlanması üzerine verdiği İhtiyati Tedbir kararı ile taleplerinin haklı olduğu göz önünde bulundurularak davalının en az %40 icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin (hem yasal nisbi dava vekâlet ücretinin hem de arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kalması nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 16/2.maddesi uyarınca ödenmesi gereken maktfı vekâlet ücretinin) davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalı şirketin, tekstil sektöründe faaliyet gösteren imalatçı bir firma olduğunu, müşterilerinden aldığı tekstil ürünü siparişlerini davacı gibi fason iş yapan firmalara vererek, ürün üzerinde baskı, dikim gibi uygulamalar yaptırtmakta olduğunu, müşterisinden almış olduğu siparişin baskı işini fason olarak ürettirmek isteyen müvekkili davalının, davacı tarafla anlaşma yapmış ve baskı yapılacak olan tekstil ürünlerinin davacı tarafa teslim edilmiş olduğunu, kendisine teslim edilen ürünler üzerine baskı işlemi uygulayan davacı tarafın, ürünleri müvekkiline teslim etmiş ve ardından fatura tanzim ederek, yapılan iş karşılığında ödeme talep etmiş olduğunu, müvekkili davalı tarafın, teslim almış olduğu ürünler üzerinde gerekli kontrolleri yaptığında, ürünlerin bazılarında baskıdan kaynaklı hata olduğunu tespit etmiş ve bu durumu fotoğraflayarak ürünlerin ayıplı olduğunu, müşterisi olan alıcı firmanın ayıplı olan bu ürünleri kabul etmediğini davacı tarafa hem şifahen hem de whatsapp uygulaması üzerinden bildirilmiş olduğunu, bunun üzerine tarafların bir araya gelerek, ürün üzerinde incelemelerde bulunmuşlar ve davacı tarafın, kendileri tarafından uygulanan baskı işlemi neticesinde kumaşta ayıp meydana geldiğini kabul etmiş, müvekkili davalı ile çalışmaya devam etmek istediklerini ve bu nedenle uygulanan baskı işleminden ücret talep etmediklerini, müvekkili davalının uğramış olduğu zararları tazmin edeceklerini beyan etmiş olduğunu, davacı tarafın, müvekkilinin alacaklı olduğu icra dosyasında ihtiyati haciz miktarının 20.000,00-TL olduğunu, buna rağmen müvekkili tarafından 25.500,00-TL bedelle haciz yapıldığını, bu durumun müvekkili davalının kötü niyetini ortaya koyduğunu iddia etmiş olduğunu, Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararının icrası aşamasında taraflarınca borçlu davacının malları üzerinde haciz uygulanması talep edilmiş, görevli icra müdürlüğü tarafından bu amaçla talimat icra müdürlüğüne müzekkere yazılmış olup, kendilerinin bilgisi ve inisiyatifleri olmaksızın icra müdürlüğüne ihtiyati haciz miktarı üzerinden değil, icra dosyasının kapak hesabı üzerinden müzekkere yazılmış olduğunu, kendilerinin bilgisi haricinde gelişen bu olayda müvekkili davalıya kusur yüklenemeyeceğini beyanla; davacının haksız olan davasının reddine, takibin iptaline, davacının asıl alacak üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 840,87 TL 24.02.2020 tarihli fatura, 17.558,40 TL 29.02.2020 tarihli fatura, 808,06 TL 07.03.2020 tarihli fatura, 307,27 TL 14.03.2020 tarihli fatura olmak üzere toplam 19.514,60 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusunun takibe itiraz ettiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, aralarında yer alan fason iş yapımı nedeniyle davacı tarafından yapılan işlerin ayıplı olarak yapılıp yapılmadığı, ayıplı malların oranı, davalı tarafından ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı, davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olup olmadığı ile alacaklı ise miktarına ilişkin olduğunun tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 11/01/2021 günü, saat 14:00 da Mahkememiz duruşma salonunda SMMM bilirkişisi ve tekstil mühendisi aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Tekstil Mühendisi bilirkişi … ve Mali Müşavir bilirkişi …. 01.06.2021 tarihli raporlarında özetle; dava konusunun; taraflar arasında yer alan fason iş yapımı nedeniyle davacı tarafından yapılan işlerin ayıplı olarak yapılıp yapılmadığı, ayıplı malların oranı davalı tarafından ayıp ihbarında bulunup bulunulmadığı, davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olup olmadığı ile alacaklı ise miktarına ilişkin olduğunu, davacının 2020 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterterine göre; takip tarihi (06.08.2020) itibariyle davacının davalıdan 19.514,60 TL alacaklı olduğunu, davalının 2020 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalının ticari defterterine göre; takip tarihi (06.08.2020) itibariyle davalının davacıya 19,514,60 TL borcunun bulunduğunu, takip konusunun davacının davalıya düzenlemiş olduğu 4 adet toplamda 19.514,60 TL tutarlı faturalardan kaynaklı olduğunu, mezkur takip konusu faturaların taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu ve taraf ticari defterlerinin takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 19.514,60 TL alacaklı olduğu noktasında bakiyelerin birbiri ile uyumlu olduğunu, ancak davalının takip konusu faturalardaki ürünlerin ayıplı olduğunu iddia edildiğini, teknik tespit ve değerlendirmeler sonucunda; davalı işyerinde davacının baskı işlemi nedeniyle ayıplı hale getmiş 21 adet t-shirt bulunduğunu, ayıplı ürün miktarının tarafların imzalamış olduğu protokole göre de tekstil sektöründe baskı emprime işleminde kabul edilen fire oranına göre de kabul edilebilir limit dahilinde olduğunu, baskısı yapılan 4.973 adet ürünün %0,42’si oranındaki 21 adet üründeki ayıp nedeniyle davalının davacıdan hak talebinde bulunamayacağını sonuç olarak; takip tarihi (06.08.2020) itibariyle davacının davalıdan 19.514,63 TL alacaklı olduğunu bildirmişlerdir.
Dava, fatura alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Taraflar arasında fason baskı işi yapılmasına ilişkin anlaşma bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı taraf, fatura konusu ürün bedellerinin davalı tarafından ödenmediği iddiasında bulunmakta olup davalı taraf ise ürünlerin ayıplı olduğu savunmasında bulunmaktadır. Tarafların ticari defter ve belgeleri ile ayıplı olduğu iddia edilen ürünler üzerinde bilirkişi inceleme yapılmış olup sunulan bilirkişi heyeti raporunun gerekçeli olduğu ve hükme esas alınabileceği değerlendirilmiştir. Buna göre tarafların usulüne uygun olarak tutmakta oldukları ticari defter kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğu görülmüştür. Davalı tarafın ayıp iddiası yönünden ise, davalı işyerinde davacının baskı işlemi nedeniyle ayıplı hale getmiş 21 adet t-shirt bulunduğu, ayıplı ürün miktarının tarafların imzalamış olduğu protokole göre de tekstil sektöründe baskı emprime işleminde kabul edilen fire oranına göre de kabul edilebilir limit dahilinde olduğu tespit edilmiştir. Bu hali ile ispat yükü davalı taraf üzerinde olup davalının ayıp iddiasının fire oranları dahilinde bulunmadığını kanıtlaması gerekmektedir. Ne var ki davalı tarafından böyle bir delil dosyaya sunulmamıştır. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın kabulüne karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin aynen DEVAMINA,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden ‭3.902,92‬ TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 1.333,04 TL harçtan peşin alınan 235,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.097,34 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 290,10 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.448,50 TL olmak üzere toplam 1.738,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸