Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/574 E. 2021/372 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/574 Esas
KARAR NO : 2021/372

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2020
KARAR TARİHİ : 06/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili şirket aleyhine 460.000,00 TL bedelli 03/04/2020 tanzim ve 30/04/2020 vade tarihli bono ile Bakırköy ….. İcra Dairesi …… E sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, ödeme emrinin 18.08.2020 tarihinde kendilerine tebliğ edilmiş olduğunu, müvekkili şirketin uzun yıllardır kamu taahhüt işi (……. ve daha bir sürü kamu kurumu) yapmakta olup, temizlik işleri, ve özellikle kamu kurumlarına araç kiralama işleri ile uğraşmakta olduğunu, davalı tarafın da galericilik yapmakta olduğunu, taraflar arasında ticari ilişki olmadığını, müvekkili şirket ile davalı tarafın, araç alma konusunda bir araya gelmiş kararlaştırılan araçlar üzerinde pazarlık yapmış ve 460.000,00 TL fiyat üzerinden anlaşmış olduklarını, müvekkilinin aldığı araçları da kamuya kiralamak üzere ayırtmış, pandemi dolayısıyla araç stoğu olmadığından teminat olmak üzere önceden dava konusu bonoyu araçların devrinden önce davalıya teslim etmiş olduğunu, tarafların kendi aralarında sözlü olarak yapmış oldukları ve güvene dayalı anlaşma gereği davalı tarafın araçların devrini müvekkile yapacak karşılığında da müvekkilinin 460.000,00 TL bedeli ödeyecek olduğunu, ancak arada geçen süre zarfında davalıdan talep edilmesine rağmen kararlaştırılan araçların devrinin yapılmamış olduğunu, davalı tarafın, öncelikle borcun sebebini diğer bir değişle araçları devir ettiğine dair belgeyi ibraz etmesi gerektiğini veya dava konusu 460.000,00 TL bononun kendisine neden verildiğine dair ticari ilişkiyi ispat etmek zorunda olduğunu, davalının 460.000,00 TL bedeli talep edebilmesi için öncelikle kendi yükümlülüğü olan araçların devri edimini yerine getirmesi gerektiğini, müvekkilinin halen kamuya hizmet vermekte olup, kamunun işinin görülmesinde aksama olmaması için davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak başlatılan icra takibinin yargılama boyunca durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket adına kayıtlı yaklaşık 40 tane araç olduğundan ve bu araçlar kamu hizmetinde bulunduğundan kamu hizmeti aksamamak kaydıyla iş bu araçlardan bir kısmı teminat olarak kabul edilerek takibin yargılama boyunca durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini, aksi taktirde haksız hukuki mesnetten yoksun olan bonoya dayalı icra takibi nedeniyle sonuçları itibarıyla telafisi mümkün olmayan zararlar doğacağını beyanla; davalı taraf ile hiç bir ticari ilişkileri olmaması nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, davalı tarafından Bakırköy … İcra Dairesi …… E sayılı takibin yargılama boyunca tedbiren durdurulması ile dava sonunda iptaline, icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmaları halinde davanın İstirdat davası olarak devamına, yargılama gideri ile ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, kıymetli evraktan kaynaklı borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davalı takip alacaklısı tarafından davacı takip borçlusu aleyhine 460.000,00 TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, davacı tarafın davalı tarafa vermiş olduğu bonoya konu borcun sebebini, bononun teminat olarak verilip verilmediğinin, dava dilekçesinde belirtilen aracın davacı tarafa teslim edilip edilmediğini, bonoya konu borcun bulunup bulunmadığının tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 11/01/2021 günü, saat 15.30 da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, SMMM bilirkişi …… 22/02/2021 tarihli raporunda özetle; davacı tarafın yerinde inceleme talep ettiğini, davalının ise evrak ve belge sunmamış yerinde inceleme talebinde de bulunmamış olduğunu, davacı tarafın ticari defter ve belgelerinin incelemesinin yapılmış olduğunu, 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin incelendiğini, defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının kanuni süresinde olduğunu ve lehinde delil niteliği taşıdığını, davacının ticari defterlerinde davalı adına açılmış bir hesap kaydına rastlanmış olduğunu, V.U.K. 396 sayılı tebliğine göre “bir ay içindeki, bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000,00 TL ve üzerindeki Mal ve Hizmet Alış/Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form BA/BS) ile bildirilecektir.” denilmekte olduğunu, buna göre davacının incelemeye sunduğu 2019/2020 yıllarına ait BA formlarının incelenmiş olduğunu, yapılan incelemede davacının BA formları ile davalıdan alım yaptığınına dair herhangi bir beyanda bulunmadığının tespit edilmiş olduğunu, davacının ticari defterlerinde davalı adına açılmış herhangi bir hesap kaydına rastlanmamış olduğunu, ayrıca BA formları da incelenmiş davacı tarafından, davalıdan alım yapıldığına dair herhangi bir BA beyanı bulunamamış olduğunu, davacının ticari defterlerinde, davacı ile davalı arasında ticari ilişkin olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunamamış olduğunu bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının talebinin davalı tarafa teminat olarak vermiş olduğu bono nedeni ile, davalı tarafın aleyhine başlatmış olduğu takipte borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğu, her ne kadar takibin kambiyo senedine dayalı olması ve davacı tarafın senedin teminat senedi olarak verildiği iddiası bulunmakta ise de, menfi tespit davalarında genel kural gereği ispat yükünün davalı tarafa ait olması, ne var ki davalı tarafından cevap dilekçesi veya delil sunulmadığı, davacı taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme de de davacı ile davalı arasında herhangi bir hesap kaydına rastlanıldığı, hali ile davalı tarafın üzerine düşen ispat yükünü yerine getirmediği görülmekle açılan davanın kabulüne karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-Davacı tarafın Bakırköy …. İcra Dairesi’nin …… esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının TESPİTİNE, icra takibinin davacı yönünden İPTALİNE,
2-Alınması gereken 31.422,60 TL harçtan peşin alınan 7.855,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 23.566,95 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça yatırılan ilk dava açılış harç gideri 7.910,05 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 790,00 TL olmak üzere toplam 8.700,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 40.050,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/04/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸