Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/569 E. 2022/321 K. 01.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/569 Esas
KARAR NO : 2022/321

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/08/2020
KARAR TARİHİ : 01/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; toptan kumaş ticareti yapan müvekkilinin davalıya kumaş sattığını, kısmi ödeme yapan davalının, bakiye borcunu bugüne kadar ödemediğini, müvekkilinin bakiye alacağından dolayı İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlattığını, takibe ait ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, takibe, ana paraya, faiz ve diğer ferilerine davalı tarafından itiraz edildiğini, yetki itirazı yapılmadığını, TTK m. 1530/4 uyarınca süresinde borcunu ödemeyen davalının temerrüde düştüğünü, fatura tarihinden 30 gün sonrasında faiz ödemekle yükümlü olduğunu, bu nedenle faize yapılan itirazın da haksız olduğunu ve iptalinin gerektiğini beyanla haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin devamına, alacaklarının artan oranlarda ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline 16/03/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, taraflarınca 16/03/2020 tarihinde icra takibine itiraz edildiğini, müvekkilinin davacı taraf ile ticari ilişkisini bulunduğunu, takibin dayanağı olan cari ekstrede fatura bedellerinin müvekkili tarafından davacıya ödendiğini, ödemelerin bir kısımın çek ile bir kısmını nakit olarak yapıldığını, müvekkili tarafından malların teslim alınmasından önce peşinen yapılan ödemelerin mevcut olduğunu, müvekkilinin …. numaralı …. Bankası hesabından 10/05/2017 tarihinde 30.000,00 TL, 26/05/2017 tarihinde 20.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL peşinatın davacı tarafın ibanına gönderildiğini, bunun yanı sıra davacı çalışanı …’a nakit ödemeler yapıldığını ve çeklerin teslim edildiğini, 16/06/2017 tarihinde 7.000,00 TL nakit, 14/07/2017 tarihinde 1.600,00 USD nakit, 05/08/2017 tarihinde 900,00 USD nakit, 22/09/2017 tarihinde 5.000,00 TL nakit olmak üzere davacı tarafa ödemeler yapıldığını, 16/06/2017 tarihinde 2 adet 15.000,00 TL bedelli, 05/08/2017 tarihinde 4.000,00 TL bedelli, 13/10/2017 tarihinde 10.000,00 TL bedelli, 27/10/2017 tarihinde 10.000,00 TL bedelli, … Bankası … Şubesine ait 31/12/2017 vade tarihli …. çek seri numaralı 10.000,00 TL bedelli, … Bankası … Şubesine ait 30/01/2018 vade tarihli …. çek seri numaralı 10.000,00 TL bedelli çeklerin davacıya ödeme olarak verildiğini, fatura tarihlerinden sonra davacı taraf ile olan cari hesabı ilişkin olarak müvekkili tarafından … Bank …. Şubesine ait 31/03/2018 vade tarihli … çek seri numaralı 5.000,00 TL bedelli, ….bank … Şubesine ait 30/06/2018 vade tarihli …. çek seri numaralı 10.000,00 TL bedelli, … Bankası … Şubesine ait 03/01/2019 vade tarihli … çek seri numaralı 60.000,00 TL bedelli, ….bank … Şubesine ait 31/08/2019 vade tarihli … çek seri numaralı 20.000,00 TL bedelli çeklerin davacı tarafa ödeme olarak verildiğini, müvekkilinin bunun yanında davacı tarafın çalışanı olan …’a 09/08/2018 tarihinde 1.125,00 USD ve 1.690,00 TL nakit, 26/10/2018 tarihinde 500,00 USD nakit olmak üzere davacı tarafa ödemeler yaptığını, işbu ödemelere ilişkin davacı tarafın çalışanı …’ın imzası havi tahsilat makbuzlarının bulunduğunu, müvekkilinin yaptığı ödeme miktarı ve davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği miktar karşılaştırıldığında müvekkilinin davacı taraftan alacağının olduğunu beyanla haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine, davacı tarafın takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplamda 74.321,74 TL’nin tahsiline ilişkin takip yürütüldüğü görüldü.
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi tarafından tanzim edilen 11/02/2022 tarihli raporda özetle; Davacı yan ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı yan ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırılmış olduğu, ancak davalı yan ticari defterlerinde yıl devirleri hatalı ve birbiri ile tutarsız olduğundan ticari defterlerin usulüne göre tutulmamış olduğu kanaatine varılmış olduğu, davacı tarafından davalı yana 199.123,56 TL’lik fatura düzenlenmiş olduğu, işbu faturalara karşılık davalı tarafından davacı yana ispat niteliği taşıyan belgeler toplamı olarak 125.000,00 TL ödeme yapılmış olduğu, davacının kalan alacağının 74.123,56 TL olduğu, davalı tarafından dosyaya sunulan ödeme niteliği taşıyan belgelerinin davacı kaşesi altında teslim alınmamış olduğu, işbu belgelerin … adında şahıs tarafından teslim alındığının imzalanmış olduğu, bu nedenle bu ödemelerin davalı ödemesi olarak dikkate alınmadığı, takdirin Mahkememize ait olduğu, taraflar arasındaki … yazışmalarına göre 44.000,TL borcun davalı tarafından kabul edilmiş olduğu, ancak davacı tarafından bu tutarın kabul edilip edilmediğine dair bir …. yazışması görülmemiş olduğu, davacı yan lehine karar alınması durumunda davacı yanın 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 10.03.2020 tarihinden itibaren kabul edilen asıl alacağına, davacının icra takibinde talep etmiş olduğu gibi reeskont avans faizi talep edebileceği kanaatini bildirmiştir.
Davacının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine kati delil teşkil ettiği, davalının ise incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmamış olduğundan lehine delil olma niteliğinin bulunmadığı, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 74.123,56 TL alacaklı olduğu, davalının ise takip tarihi itibariyle davacıdan 161.134,22 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından davalıya düzenlenen toplamda 199.123,56 TL tutarlı 6 adet faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, … Bankasının yazı cevabına göre davalı tarafından davacıya 20.000,00 TL ve 30.000,00 TL olmak üzere toplamda 50.000,00 TL havale işlemi yapıldığı, hem yapılan bu havalenin hem de 31/12/2017 vade tarihli … seri numaralı 10.000,00 TL bedelli … Bankası … şubesi, 31/03/2018 vade tarihli …. seri numaralı 5.000,00 TL bedelli … Bankası … şubesi, 03/01/2019 vade tarihli … seri numaralı 60.000,00 TL bedelli … Bankası …. şubesine ait çeklerin davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, bu çekler dışında kalan çeklerin ödeme ve ibraz bilgileri için yazılan müzekkere cevaplarından iddia edildiği üzere bu çeklerin davalı tarafından, davacı tarafa aralarındaki ticari ilişki kapsamında borcun ödenmesi maksadıyla keşide yada ciro edildiği ve davacı tarafından tahsil edildiğinin söz konusu olmadığı, bu durumda söz konusu çeklerin dava ve takip konusu cari hesap ilişkisi kapsamında verildiğini çekin bir ödeme vasıtası olması sebebiyle davalı tarafın ispat etmesi gerektiği, çekin verilmesi ile ödemenin yapıldığı karinesinin oluştuğu, bunun aksini iddia eden davalının aynı kuvvette delille bu durumu ispat etmesi gerektiği, davalının söz konusu çeki cari hesap ilişkisi kapsamında verdiğini dosya kapsamı ve mevcut delil durumu ile ispat edemediği, dolayısıyla söz konusu çeklerin cari hesap ilişkisi kapsamında verildiğine yönelik davalı savunmalarına Mahkememizce itibar edilmediği, buna göre davalı tarafından davacıya yapılan ödemelerin toplamının 125.000,00 TL olduğu, bunun dışında davalı tarafından yapıldığı iddia edilen ödemelerin ispata muhtaç olduğu, şöyle ki davalı tarafından incelemeye sunulan ticari defterler ile cari hesap ekstreleri arasında farkların olduğu, cari hesap ekstresinde görülen ödemelerin çoğunun davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, kaldı ki davalının ticari defterlerinin de usulüne uygun tutulmamış olduğundan lehine delil niteliğinin de bulunmadığı, ödeme yaptığını iddia eden davalının ödemeye ilişkin belgelerini dahi ticari defterlerine kayıt etmediği, davalı tarafından elden yapılan ödemelere ilişkin sunulan bu tahsilat makbuzlarının üzerinde davacı şirket kaşesinin bulunmadığı, ayrıca tahsilat makbuzlarında tahsilatın taraflar arasındaki dava ve takip konusu cari hesap kapsamında yapıldığına ilişkin bir açıklamanın da bulunmadığı, en önemlisi de tahsilat makbuzlarının her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı tarafın tahsilat makbuzlarını kabule yönelik bir beyanının bulunmadığı, davalı tarafın ödeme iddiasına konu tahsilatlarının çoğunu kendi ticari defterlerine dahi işlememesi, bu anlamda davalıya ait kayıtların tutarsız olması ve sunulan tahsilat makbuzlarında tahsilata ilişkin bir açıklamanın bulunmaması, davalı tarafça tahsilat makbuzlarında adı geçen kişinin davacı çalışanı olduğunun iddia edilmesi dışında tahsilat yapma yetkisinin bulunduğuna yönelik bir beyan ve iddiasının da bulunmadığı, zaten davacı tarafın da söz konusu kişinin tahsilat yapma yetkisinin bulunmadığını beyan ettiği, yapılan açıklamalar uyarınca tahsilat makbuzlarına konu ödemenin taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi çerçevesinde yapıldığının ispata muhtaç olması sebebiyle davalı tarafça sunulan tahsilat makbuzlarına Mahkememizce değer verilmediği, böylelikle icra takibine konu edilen faturalardan kaynaklı alacağın mevcut delil durumu ve dosya kapsamı, davacı tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtları ile ispatlandığı, davalı tarafça ödeme yapıldığı iddia edilmiş ise de Mahkememizin kabulü dışında kalan ödeme iddialarının ispat edilmediğinin değerlendirildiği anlaşılmış olup hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak açılan davanın kabulü ile, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından 74.123,56 TL asıl alacak üzerinden yapılan itirazın iptaline, 74.123,56 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE
1-İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından 74.123,56 TL asıl alacak üzerinden yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, 74.123,56 TL asıl alacak üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,

2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile 74.123,56 TL asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 14.824,71 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 5.063,38 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 894,24 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 4.169,14‬ TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça sarf edilen 894,24 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 124,50 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.973,14‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 10.436,06 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça sarf edilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı .01/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır